haberanaliz
Her şeyin Başı SAĞLIK

Her şeyin Başı SAĞLIK

Mail: hbssaglik@gmail.com

Lehül mülk!

Mülk Allah'ındır. Yani halkındır. Her şeyden önce kişilerin mülk ile kurulan ilişkiler önemlidir. Devlet yönetiminde eskilerin deyimiyle "varışına gelmişim tarhana Aşina bulgur aşım" olmaz.

Her şeyden önce tarafsızlık esastır. Ben bu köşede yazdıkça, yine bana saldırılar artıyor. Ben de diyorum ki, yalanım varsa arkamdan konuşmayın, yüzüme karşı söyleyin.

Diyorum ki, bir vatandaş olarak, her şeyden önce, halkın malını gözetmek, benim, dinen ve vicdanen görevimdir.

Allah'a şükürler olsun ki gözlerim var görüyorum, kulaklarım var duyuyorum, dilim var konuşuyorum ve elim var gücüm yettikçe burada yazıyorum.

Kariyer Konfor ve mülk hırsına kapılmış devlet yöneticilerini uyarmak, Ayrıca gazeteci olarak da benim görevimin bir parçasıdır.

Paraya, mala, mülke, altına, bağa, bahçeye, makama, konfora sarılanlar, Unutmayın ki, Allah kuşlara verdiği gibi rızkı, hepimize veriyor. Ama siz yetinmiyorsunuz. Bu dünyanın bir de öbür dünyası var. Elbet orada da hesap sorulacaktır. Ben doğru yolda yürümekten adaletle yönetmenin erdemlerin den bahsediyorum. Bana küfür ediyorsunuz, kim bu adam diyorsunuz. Bunların hepsi bana vız gelir Tırıs gider.

Zaman haklılığımı ortaya koyuyor.

Toros Devlet Hastanesini defalarca yazdım. İhalelerde birçok yanlışı dile getirdim. Sterilizasyon ihalesi baştan sona hatalı dedim, kamu zararı var dedim...

Ne yaptınız, soruşturma açıp derinleştirdiniz mi, inceleme yaptınız mı, yoksa dosyayı kapatmaya mı çalıştınız?

İlgili yazılarım bu köşede mevcuttur. Geriye dönük okuyabilirsiniz.

Toros Devlet Hastanesi'nde meydana gelen sterilizasyon ihalesinin müsebbibi ceza aldı mı, bunları koruyan bir üst yönetici var mı?

Aynı şekilde yine Toros Devlet Hastanesi'nde meydana gelen, Kamu İhale kanuna aykırı tesis edilmiş olan bir işlemi daha dile getirdim.

Asansör yedek parçaları nasıl ve ne şekilde temin ediliyor dedim..

Orjinal parçaları mı kullanılıyor yoksa yetkili servis dışı kişilerden hizmet mi alınıyor dedim... Bu tür ihaleler ile uygun yapılıyor mu diye de sordum.

Yarın o asansörlerin herhangi birinde bir kaza meydana gelirse, bunun hesabını kim verecek diye sordum. Tüm bu sorularım zamanında muhatap alınıp işlem tesis edilseydi inanın bana Toros Devlet Hastanesi'nde meydana gelen aşı skandalı da olmazdı.

Hatırlayın, ilk defa Türkiye'deki kayıp aşı skandalını ben Kaleme aldım.

Toros Devlet Hastanesi'ndeki yönetim zafiyetini dile getirdim, adam kayırmacılığı yazdım ama yetkililer maalesef hiçbir işlem yapmadı ve Bakanlığın yaptığı devletimizin yaptığı bunca güzel iş bir aşı skandalıyla gölgelendi.

Bu olay neticesinde hangi işlem yapıldı? Olay neden savcılığa hemen intikal ettirilmedi?  Bu konu da ayrıca araştırılması gereken bir konudur...

Kur'an-ı Kerim'in Salih kıssasında anlatılan, Allah'ın develeri bu konuyu ele alır Allah'ın devesi herkese ait olanı, hiç kimsenin özel malı olmayanı, yani kamuya ait olanı anlatır ve Salih kıssası Allah'ın devesine dokunmayın diye biter.

Kamu malları çarçur edilirken susan, dilsiz Şeytan olsun!

Ben gazeteci olarak diyorum ki, kuru hurma yiyen bir kadının oğlu olmaktan ve el Emin dürüstlük abidesi olarak anılmaktan başka hiçbir sermayesi olmayan bir Peygamberin takipçisiyim. Böyle bir ümmetin mensubuyum. Bununla gurur duyuyorum.

Bugünkü bazı yöneticilerin havsalası şunu almıyor.

Ceketi ile gelip ceketi ile gitmek ne demek bunu bir türlü anlamıyorlar..

İnanın kıymetli okuyucularım KORONA oldum çok şükür atlattım. Ancak bir aydır göğüs ağrıları çekiyorum ama herhangi bir doktora gitmeye korkuyorum.

Hiç tanımadığım hiç bir araya gelmediğim insanlar beni arıyorlar. Ve bana diyorlar ki, sizinle yakın arkadaş olduğu düşünülerek ve size bilgi verdiği düşünülerek birçoğunu sürgün ettiler.

Bunları yaşayıp gördüğüm için herhangi bir polikliniğe gidip müracaat ettiğim zaman, suçu günahı olmayan doktor,  Sürgünle tehdit edilecek, çeşitli zulümlere uğrayacak diye onlar adına korkuyorum. O yüzden yakın bir ildeki bir kardiyologa gidip tedavi olmayı planlıyorum. Gönül rahatlığıyla ilimizde herhangi bir sağlık hizmeti almaya bile korkar hale geldim

Geçenlerde sbys ihalesi dedim diye birçok insan rahatsız oldu.

Bunu söylemekte de yine haklı çıktım.

Geçmişte bu işle ilgili yapılan bir ihalede bir usulsüzlük tespit ediliyor, bu işlem, O zamanki destek ve personel hizmetleri başkanına sunuluyor ve olay bir şekilde kapatılıyor. Ama bu olay hala tazeliğini koruyor.  İlgili firmanın usulsüzlüğünü tespit eden ödeme yapmayan hastane yetkilileri, daha sonra destek ve personel hizmetleri Başkanlığı devreye girmesiyle, Firmaya ödeme yapıyorlar. Ama şunu unutmasınlar ki mesuliyeti deruhte diye bir kavram var.  Yani mesuliyetleri devam ediyor.  Buralara şerh düşenler sonra niye sessiz kalıyorlar? Bütün bunlar bir gün elbet açığa çıkacak ve onları da sigaya sokacak biri Molla Kasım gelecek...

Nitekim son yapılan SBS ihalesi işi de çıkmaza girdi yine bu köşede defalarca dile getirdim.

Bu teknik ve idari şartnameleri kim hazırlıyor dedim, nasıl hazırlıyor dedim, bu şartnameleri hazırlayanların meslekleri nedir diye sordum, bunların kapasiteleri bu işi yapmaya yetiyor mu dedim, bunlar ehliyet ve Liyakat sahibi insanlar mı diye sordum, bu işleri uzman yapılmış bir sağlık memurunun eline bırakmayın dedim...

Ve şu an şunu tekrar söylüyorum.

Tüm bilgi işlem ihaleleri incelenmeli bu ihaleleri alan firmaların kime ait olduğu, firmaların para akışının kimde toplandığı araştırılsın, Sivas'ın Gürün ilçesinin suçatı köyü nüfusuna kayıtlı İnsanların bu ihalelerdeki rolleri ortaya çıksın.  Kendisinin karısının kızının yakınının firma çalışanlarının üzerine kurulan firmalar araştırılsın... Kamu İhale Kanunu'na uygun olmayan birçok usulsüz işlem ortaya çıkacaktır.

Özellikle son 3-4 yıl içindeki ihaleler araştırırsa söylediklerimin doğru olduğunu herkes görecektir.

Ayrıca 2020 yılında 112 acil sağlık hizmetleri Başkanlığının 1 yıllık parası 6 ay içerisinde nasıl ve neden bitti Bu paralar nereye harcandı u konu araştırılıp İl Sağlık müdürlüğünce Rapor edildi mi?

Kamuoyunun Merak ettiği Bir diğer konu da şehir Hastanesi'nde kardiyovasküler cerrahi malzemeler ile ilgili alımlar.

Bu alımlar son 3-4 yıl içerisinde ve daha öncesinde nasıl gerçekleştirildi?

İddia odur ki,  Depodaki malzemeler kaplardaki ara depolara çekiliyor ve ama depoda malzeme hiç kalmıyor. İhaleye çıkarken de ana depoda malzeme yok denilerek yığınla malzeme gereksiz yere yeniden alınıyor ve bu işlem sürekli tekrar ediyor.. Burada meydana gelen usulsüzlükler hakkında ne yapıldı bilen yok. Yine birçok o kurumun bana il ettiğine göre son yıllarda yapılan personel görevlendirmeleri ve atamaları konusu da birçok usulsüzlüğü içeriyor bu konuyu da ileriki günlerde kalemi alacağım.

Sen ey Yalnızlığa bürünen; kalk ve Uyanışı başlat. Haykır; Allahu ekber! Güzel ahlakı kuşan,  kötülüğe bulaşma. Servet yığma hayallerine kapılma. Daima Rabbinle ol ve güçlüklere göğüs ger.( Muddesir:1-7)

OKURLARDAN GELENLER.....

Vatsap hattımıza Mersinden okurlarımız atmış. Bakın neler diyorlar? Yazım hatası ve imla kurallarına dokunmadan alıp bazı kısatmalar yaparak koyuyorum. İddialar ciddi, araştırsınlar...

İlki şu:

“...Sayın gazeteci siz sbys iptal edildi deyip duruyorsunuz da, bakalım bu iptal meselesi devletin al-i menfaatleri gözetilerek mi yapıldı? Neden böyle söylüyorum biliyor musunuz? Sizin de malumunuz olduğu üzere bu ihaleler 10 yıldır aynı kişi tarafından alınıyor. Şirket adları değişse de, şirket sahibi karısı, kızı üzerine şirket kuruyor, hatta köylüsü, hemşerisi, beraber çalıştığı arkadaşı üzerine şirket kuruyor ve para aynı kişinin cebine giriyor. Güzel ilimiz Sivas'ın Gürün ilçesinin Suçatı köyüne değinmemiz oldukça yerinde bir tespit. Tabi anlayan varsa. Şimdi bu ihaleler zaman zaman bozulur bu defa doğrudan temin ya da diğer ihale yöntemleri devreye sokulur ve 1 liralık iş aynı kişilerce aynı ekipmanlarla 2 liraya yapılır. Son yıllar iyice araştırılırsa malûm başkanın bu yollardan geçtiği de görülecektir. Sakın sbys işinin iptali de böyle bir oyun olmasın? Bence bu konu önemli, ben sizin kadar iyimser olamıyorum....”

Bir başka okurumuz ise bakın ne yazmış:

“.....Sayın .... Ben sağlık müdürlüğü çalışanıyım. Size önemli gördüğüm bir konuyu anlatmak istiyorum. Biliyorsunuz 112 acil sağlık hizmetleri başkanlığı var. Buranın başkanı da M.G. Bu söylediklerimin hepsini geriye dönük müdürlük kameraları incelenirse doğru olduğu anlaşılacaktır. Biliyorsunuz müdürlükteki başkanlar nerdeyse milletvekili maaşı alıyor ve bu yüzden kıran kırana birbirleriyle uğraşıyorlar.. 112 nın 2020 yılındaki ödeneği 5 ay da bitti. Neden bitti nasıl bitti bu konu hiç aydınlatılmadı. 112 'de müthiş bir başıbozukluk var. Nedeni de hiçbir isle ilgilenmeyen başkanından kaynaklanıyor. Ben sabah mesaiye geliyorum öğlen yemeğe çıkıyorum akşam eve gidiyorum, ara sıra bahçeye çıkıyorum gördüğüm görüntü hep aynı. Başkan M.G. müdürlüğün bahçesindeki köşede duran bankta oturup sürekli sigara içiyor. Tüm çalışanlar bunu gördükçe vah şu memleketin haline diyoruz. Kendisi olmadığı zamanlar 112 başhekimliğinin bulunduğu ek binada da bahçede sürekli sigara içerek mesaisini geçiriyor. Bu nasıl sorumluluk ve görev bilincidir anlamıyorum. Tüm sağlık müdürlüğü çalışanları üzülerek bunları görüyoruz. Oysa ki yapması gereken 112 çalışanları istasyonlarda nasıl bir çalışma ortamlarına sahip gidip bakmak, izlemek ve kontrol etmek. Yâni sıra ambulanslar nerde nasıl tamir oluyor, bu ambulansların kontrolleri hangi servislerde yapılıyor? Faturalar şişiriliyor mu tek-tek bunların üzerinde mesai harcamak. Ama hey hak bizim başkan sigara içip dedikodu üretmek ve il müdürünü yanlış yönlendirmekten başka bir iş yapmıyor. Bu arada müdür beyin de gideceği kesin gözüyle görüldüğü için bugünlerde herkes kılıcını ona karşı çekmiş durumda. Yeni bir pozisyon kapma peşinde....”

Bir diğer okurumuzsa şöyle yazmış:

“....Toros devlet hastanesindeki aşı kayıplarımın il sağlık Müdürü ve başhekim bir tane hemşirenin üstüne yıkmaya çalışıyor sadece ilk gün teslim alan hemşire o hemşire Yedi gün 24 saat aşının başında mı bekliyor teslim aldıktan sonra sorumluya sonra sorumlu yardımcısına teslim ediyor  gece saat 12 ye kadar aşı yapılıyor bu ilk teslim alan hemşire aşıyı ben teslim aldım diye evine mi götürecek yatağında mı saklayacak aşı odasına giren çıkan bir sürü hemşire ve idareci var hele de Toros da konuşulan dedi kodu başhekim ve Müdür M.A nin yakınları için 4-5 aşı götürdüğü şekildeki dedikodular doğruysa ne olacak? İşin en garip taraflarından biride İl sağlık Müdürünün aşıyı teslim alan hemşireye gelip seni açığa alacam demesi... aşının kaybında Toros devlet hastanesi kadar şeninde sorumluluğun var aşıyı verdin neden gün gün gidip denetim yaptırmadın saldım çayıra mevlam kayıra burada açığa alınması gereken varsa birincisi Toros devlet hastanesi başhekim ve Müdürü...”

Bir başka okur ise şöyle diyor:

“...Mersin Toros Devlet Hastanesin de Güvenlik sistemi tam bir güvenliksiz sisteme dönmüştür. Güvenliğin bağlı olduğu Sağlık Bakanlığı sözleşmeli Müdür var, Güvenlikçilerin amiri bu yetmezmiş gibi diğer güvenlik personelleri ile aynı kadroya sahip bir kişiden tekrar bir müdürleri daha var, inanın bu sistem Türkiye’nin hiç bir yerinde olmadığı gibi Patoganya da bile yok.  Daha durun o da yetmezmiş gibi vardiya ve bölüm şefleri var  bunlar hiçbir iş yapmaz sadece sabah gelirler bir görüntü verirler bir o köşede sohbet bir bu köşede sohbet sigara çay kahve yaparlar ayın Beşi gelince de herkesten önce bankamatik e gidip paralarını çekerler  ha birde bu şeflerin kendi kayırdığı güvenlikçiler vardır onların yeri hep belli aynı yerde çalıştırırlar gece vardiyası vermezler  dahası var Bu güvenlik şeflerinden biri var F.Y. Bu Güvenlik personeli kim tarafından kollanıyor kim şef yaptı bunun araştırılması lazım bu şahıs bir çok öğrenciyi taciz etti öğrenci idareye gelip bunları anlattı idare bunu ört bas etti düşünün bir hastane güvenlik personeli bir öğrenciyi hastaneden evine kadar takip ediyor sözlü taciz ediyor bu personel halen şef olarak kalıyor  oda yetmiyor gibi bu şahsın eşi hastanede başka bir unvanla çalışıyor  yok çalışmıyor yani 2-3 yıldır hep raporlu 3 yılda toplasanız 6 ay çalışmamıştır  işin garip tarafı eşi evde raporlu çalışamaz durumdayken elinin taciz ettiği kişileri hastaneye gelip saçlarından sürüklüyor idarecilerin gıkı çıkmıyor Güvenlik sözüm ona şefi F.Y. Güvenlikten kendi arkadaşı bayan güvenlik personeliyle uygunsuz mesajlarını eşi ele geçiriyor Güvenlik  şefi F.Y eşi gene kocasına toz kondurmuyor gelip güvenlikçi bayanı saçından sürüklüyor herkesin içinde İdare ne yapıyor hiç yapamaz ki bu adam şef isterse kamera görüntülerini siler Güvenlik görevlilerinin torpillileri genelde idare kapısında bazılarında yataklı servislerin girişinde duruyor kahvaltıdan sohbetten başka bir şey yapmıyorlar  Diyeceğim o ki bu güvenlikçi ve eşi daha çok kişinin canını yakacak çünkü idare arkasında özelliklere Müdür yrd. E...”

ALLAH, DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN.

Baki Selam ve Dua ile.

www.haberanaliz.net

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ. 

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ ADRES: batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com