MDH'de yemek işi bilmecesi
İki günlük ara alım, üç günlük ara alım, derken kapalı kapılar ardında yeni bir iki aylık ihale ayarlandı.
Ve içeriği alel acele TÜLİN BAYSAL tarafından hazırlanıp, ilgililerin önüne getirildi.
Hızla.
Çok acele.
Kimse ne olduğunu bittiğini anlamadan...
Çünkü ortada MAHKEME KARARI VAR.
O kararın uygulanması gerekirken YAVUZ GÖZÜKARA’ya yeniden bir yanlışa düşürüp, bununla ilgili bakanlığa görüş sordurttular ve işi beklemeye aldırttılar.
Bu arada Bakanlık hukuk işleri konu ile ilgili itirazını yaptı.
Önemli değil.
Yapılan itiraz hukukidir ve olması gerekendir.
Burada esas hata YÜRÜTMEYİ DURDURMANIN YERİNE GETİRİLMEMESİ işidir...
Daha önce yazdık.
Önemsemediler.
Ama bir gün gelecek bu yazdıklarımız bu insanların başını yiyecek.
Neden?
Çünkü yasa tanımaz, kanun tanımaz, iş bilmez tavır ve eda ile çalışma olmaz.
Komisyon Başkanı Ali Toplu çekti gitti.
Niye?
Çünkü çok ciddi bir soruşturma var, o soruşturmanın neticesi şimdiden belli.
Yavuz Gözükara’ya o iş ile ilgili uyarı bile yapmadılar.
Hocam, bu evrakın üzerine imza atma, yanlış olur, bu kararın üzerine bu notu düşüp imza atma bile demediler, adamı uyarmadılar.
Adam yeni, işi bilmeyebilir, ne diye işi bilen ve o işi yıllardır ifa eden kişiler olarak adamı uyarmıyorsunuz?
Bunu daha öncede yazdım.
Şimdi kalkıyor birileri; ALİ TOPLU komisyondan çekti gitti, artık yok diye, onun arkasından atıp tutuyor, bütün SUÇ ONUN, BENİM DEĞİL, BENİM BİR SUÇUM YOK, o kavga çıkardı, o şöyle yaptı, böyle yaptı, siz beni yanlış anlıyorsunuz, yanlış tanıyorsunuz, ben çok iyiyim, ben fevkalade iyi bir insanım diyerek ŞİRİNLİK MUSKASI TAKIP geride kalanlara şirin oluyor (!)
Ayıp ya!
Bu arada bu günkü saat 2’de yapılacak olan YEMEK İHALESİ İÇİN önceden TÜLİN BAYSAL tarafından ayar çekilmiş tabi.
Başhekimin olaylardan haberi var veya yok.
Bakın bakalım bu gün ihaleye kaç kişi katılım yapacak, kimde kalacak?
Yaklaşık bedele uygun kimler teklif atacak?
Yâda o yaklaşık bedele yakın fiyatları kim, hangi firmalar bilecek ve ona uygun rakamlara üç aşağı beş yukarı atacaklar?
İyi irdeleyin dediğimi…
Başhekim bey, bu ihaledeki yaklaşık bedeli kim hazırladı, kimller hazırladı? Ve kimlerin bilgisi var? İyi araştırın. İyi tetkik edin. Çünkü komisyondaki herkesin bu işten haberdar olması gerekirken, bir iki kişi dışında kimse bilmiyor. Bunu göz ardı etmeyin sakın. Ve verilen teklifleri buna göre bir incelemeye alın, tetkik edin.
Sizce bu komisyondaki DAL uzmanları, diyet uzmanları bu işten neden dışlanıyorlar ve neden yaklaşım bedel hazırlanırken yok sayılıyorlar ve neden kapalı kapılar ardında bu işler gerçekleşiyor? Acaba neden, niçin, niye, kim için, kime faydası var?
Biz ihaleyi yaparız, ucuz verene veririz, onlar ne yaparsa yapsınlar, çaldırmasın çırptırmasınlar, bizim işimiz satın almak, onlarda kontrol etsinler mantığı ile bir bütünlük arz eden işlerde dal uzmanları yok sayılarak ihale yapılır mı?
Niçin bilen ve işi anlayan insanlar komisyonda dinlenmezler, niçin aykırı görüş bildiriyorlar diye dışlanırlar, niçin? Sizce niçin? Bu işlerin bu hale gelmesinin sorumlusu sizce dal uzmanları mı, yoksa umumun ve tüm hastanenin bildiği tek bir kişi mi? iyi düşünün, iyi… Yanlış yoldasınız…
Bu gün sabah itibari ile aldığım bir duyum üzerine BAŞHEKİMLİK MAKAMINA HİTABEN bir mektup yola çıkmış. APS ile. Bu ihalede önceden yapılan görüşmeler hakkında, yaklaşık bedel hakkında, hangi firmaların katılacağı ve hangi firmaların katılımından sonra hangi firmaya verileceği konusunda. Başhekimin komisyon üyesi ile yaptığı telefon görüşmesini dinletenler ve bu arada ben çok iyiyim diyenlerin gerçek yüzünü gösteren mektup imiş.
Bakalım bu mektup BAŞHEKİME ne zaman varacak?
Diğer taraftan Tülin BAYSAL sık sık BAŞHEKİMİ beni bu görevden alın, azledin, ben yoruldum dermiş (!)
Başhekim bey de yok canım, senden iyi bu işi bilen biri mi var ki, illa sen kalmalısın diye ısrar eder, ısrar ile onu orada tutarmış (!)
Bak sen…
Bu ne iştir, bu ne manasız anlamsız şeydir böyle?
Bir insan eğer bir görevi istemiyorsa, DELİKANLILAR GİBİ GİDER DİLEKÇESİNİ YAZAR, KAYITTAN GEÇİRİR GÖTÜRÜR VERİR.
İstifa tek taraflı müessesedir.
Kabul etmiyorum olmaz.
İstifasını vermiş de, BAŞHEKİM KABUL ETMİYORMUŞ, illa sen kalacaksın, sen çalışacaksın diyormuş…
Bu arada bunu telefon ortamında da sık sık dile getirip sağa sola firmacılara dinletiyormuş.
Yani bakın BAŞHEKİM BENİ İSTİYOR, ZORLA BURDAYIM, BEN GİTMEK İSTİYORUM, AMA GÖNDERMİYORLAR HAVASI VERİLİYOR…
Ayıp ya…
Gazeteci yazıyor, çiziyor, bu yazmaların durması lazım, susması lazım denerek birde plan proje yap-mak-ta-lar-mış…
Kolay gelsin…
Ben yazmaya, uyarmaya, devam edeceğim.
Bu günkü ihalenin adresi belli mi?
O adresin başhekime gönderildiği iddia edilen mektupta yer aldığı doğru mu?
Bakalım göreceğiz.
Ama bizim bildiğimiz bir şey var ki, TÜLİN BAYSAL O SATIN ALMADA OLDUĞU SÜRECE HİÇ BİR ZAMAN İŞLER DÜZGÜN, DOĞRU, ADİL, TARAFSIZ bir şekilde yürümeyecek, insanların başı da beladan kurtulmayacaktır.
Çünkü yasayı, mevzuatı, kanunu, genelgeyi işine geldiği gibi yorumlamak olmaz.
DEĞERLİ BAŞHEKİM YAVUZ GÖZÜKARA BEY,
Bir naçizane uyarı daha yapayım da, siz yine bana kızın, kahredin ve o etrafınızdaki insanlara inanmaya devam edin.
Ben insanlığı mı ve sorumluluk anlayışım ile görevimi yapayım.
Bakın bugünkü İHALEDE SATIN ALMA KOMİSYONU BAŞKANI OLACAK OLAN VE AYNI ZAMANDA BAŞHEMİK YARDIMCISI OLAN YENİ GÖREVLENDİRİLEN ARKADAŞIN NE VALİLİK NE BAKANLIK ONAYI VAR. Yani Başhekim yardımcısı onayı yok. Bu ihalede satın alma komisyonu başkanı ve başhekim yardımcısı olarak imza atar ise buda size çok büyük sıkıntı yaratır. Ona da yaratır. Suçtur. Yasa tanımaz, kanun tanımaz bir olaydır. Aha şimdi buradan sizi uyarıyorum. Daha önce birkaç kez yazdım uyardım. Kimse tınlamadı. O arkadaş gibi çok sayıda BAŞHEKİM YARDIMCISI yaptığınız ama bakanlık ve valilik oluru olmayan kişiler var. Ve bu kişiler sürekli evraklara başhekim yardımcısı diye imza atıyorlar yarın ücretlerini, döner sermayelerini de farklı alacaklar ve daha büyük sıkıntı olacak. İşin içine devlet zararı, hazineyi zarara sokma girecek.
Başhekim bey, siz bilmeyebilirsiniz, bilmemek suç değil, neticede bir insansınız, lütfen yazdıklarımı sorunuz, danışınız. İstişare sünnettir. Yanlışa düşmeyiniz. Yarın başınıza bir bela gelsin, sıkıntıya düşün, o etrafınızda sensin diyenlerin birini bulamazsınız. Ama ben yine burada olacağım ve yine yazıyor, çiziyor, görevde kim varsa onu uyarıyor olacağım. Ben tam 20 yıldır yazıyorum. O benim hakkımda size üfürenler, size doğru şeyler üfürmüyorlar.
GELEYİM ŞU MEŞHUR SORUŞTURMALIK OLAN YEMEK İHALESİ İŞİNE…
ESKİ SAĞLIK MÜDÜRÜ OLAN, ŞİMDİKİ TOROS DEVLETTE BAŞHEKİM YARDIMCISI OLARAK GÖREV YAPAN PRATİSYEN HEKİM DR. ATAKAN KIZILOK’UN MDH HAKKINDA YAPTIĞI İNCELEME SORUŞTURMAYA..
Yazdım, uyardım, yetinmedim, dostça bilgi ve haber gönderdim.
Niye?
Çünkü bu olay kökünden yanlış…
Birincisi Bu soruşturma kapsamında BİR HASTANENİN İTA AMİRİ OLAN VE AYNI ZAMANDA UZMAN HEKİM OLAN bir BAŞHAKİM var…
Soruşturmayı ise bir pratisyen hekim ve aynı zamanda bir başka hastanedeki başhekim yardımcısı yapıyor. Görevlendirme böyle yapılmış…
Olur mu?
Kanuni mi, uygun mu?
Bu önemli bir ayrıntı ama sadece BAŞHEKİM açısından ele almayın, birde soruşturulanlar arasında satın alma komisyon başkanı var, o da başhekim yardımcısı ve ayrıca uzman hekim. O nu da tahkik ediyor. 4483 sayılı yasanın ruhuna aykırı. Muhakkiklik görevlendirme usul ve esaslarına aykırı bir görevlendirme var.
Biz daha önce yazdık, acaba bu görevlendirmenin amacı olayı kapatmak mı diye?
Çünkü ciddiyeti kökünden yanlış bir iş…
Çünkü bu İŞ MÜFETTİŞLİK BİLGİ VE BECERİSİ İSTEYEN BİR İŞ, inceleyen nasılsa bir an evvel müfettiş ister dedik.
Neyse..
Ama o yerli bile değiller.
Olay patlak vereli neredeyse 2 ay oluyor.
Muhakkik göreve başlayalı neredeyse 1 ay oluyor.
Halen yol alınmadı.
Acaba neden?
Bu muhakkikin soruşturduğu BAŞHEKİM İLE evveliyattan beri YAKIN İLİŞKİ İÇİNDE OLDUĞU, DOST ARKADAŞ OLDUĞU, soruşturmayı sağlıklı yürütemeyeceği, tarafsız olamayacağı bildirilmişti ve bizde yazmış dile getirmiştik.
Ses çıkmadı.
Şimdi ha bire işi uzatıyorlar, geciktiriyorlar, ha bire ifade veren sanık durumunda olacak olanlar danışıklı döğüşüklü ifadelerinin içinde başka isimler geçiyorlar, orada oturan muhakkik de bir onu çağırıyor bir bunu çağırıyor ifade alıyor.
İş uzadıkça uzuyor, sonuç alınamıyor…
Amaç, bu suç fiilini işleyenlere zaman tanımak, süre tanımak, olayı geçiştirmek, küllendirmek ve kapatmak mı?
SAĞLIK BAKANI MUHTEREM DOSTUM VE DEĞERLİ İNSAN RECEP AKDAĞ’A sesleniyorum;
En iyisi sen bir an evvel oradan iki çantalı gönderip şu soruşturmayı derinleştir. Yoksa senin adalet ve hakkaniyet anlayışına da bunlar gölge düşürecekler.
Bu günlük de bu kadar.