haberanaliz
Mustafa GÖKTAŞ

Mustafa GÖKTAŞ

Mail: mustafagoktas006@gmail.com

Memlekete bakın hele!!!

Dibimizde Suriye- Irak- İran- İsrail’de dönen oyunlar bir yana, Filistin Gazze...

Ukrayna da ki savaş...

Çin ve Rusya da dönen olaylar...

Bildiğiniz üzere, genel seçimden sonra Avrupa Parlamentosu geri çekilme anlaşmasını onayladı ve 31 Ocak 2020'de, saat 23.00’de Birleşik Krallık resmî olarak Avrupa Birliği'nden ayrıldı.

İngiltere’nin AB den çıkması sonrası gelişen ekonomik ve siyasi, bölgesel olaylar..

ABD’nin ve AB ülkelerinin bize takındığı tavır ve Ege’deki adalar meselesi...

Çok ciddi boyutta olan İKLİM krizi...

Tarım ve hayvancılığın içindeki çıkmaz...

Piyasadaki fahiş fiyatlar ve zincir marketlerin düzenbazlıkları...

Emekli acından ölüyor, yerlerde sürünüyor..

Küçük esnaf bitmiş durumda..

Selde can kaybeden malını mülkünü kaybedenler halen bekliyor..

Depremde canının malını yitirenler halen bekliyor...

İçte ve dışta öylesine yaşamsal sorun ve sıkıntı var ki, bunların hiç biri haber olmuyor, konuşulmuyor, tartışılmıyor.

Ekranlarda haftalardır Özel ve Erdoğan görüşmesi tartışılıyor.

Ali Koç ve Aziz Yıldırım konuşuluyor.

Akşener’in Erdoğan’a yaptığı ziyaret konuşuluyor.

Üç hacı fışfış tipli siyasi ile beş Gazeteci tipli (esas mesleği, her önüne çıkana ense traşı yapıp losyon sürmek olan) ekranda âşıkların atışması gibi konuşup duruyorlar.

Stüdyoya o kadar alışmışlar ki, ayak ayak üstüne atıyorlar, ayaklarını uzatıyorlar, birbirlerini parlatıyor cilalıyorlar, çaylarını yudumluyorlar...

Ekrandakiler hep aynı simalar.

Birde savaş bilimcisi, uzmanı, strateji uzmanı, siyaset uzmanı diye geçinen tipler var.

Bunlarda iyi AHKÂM kesiyorlar.

Bir kısmı siyasetin içine girdi dikiş tutturamadı, üniversitelere kadro kaptılar, kurdu bir enstitü yâda dernek, ekranlarda endam gösteriyorlar...

Halkı gerçekten bilgilendiren yok.

Doğruları konuşan yok.

Milletin yaşamsal sıkıntılarını doğrularını gören yok.

Kedi miyav demiş, köpek hav demiş, genç direğe çıkmış, fenomen üstünü yırtmış, zeyno kocaya kaçmış, bilo  dört karıyla kırıştırmış, gelinim mutfakta, kaynanam pazarda, kayınbabam camda, yasak elma, kirli sepetim, arka sokağım, filanın yasak aşkı, falanın dolandırıcılığı...

Bu mu ya, Türkiye?!

Bu ülkede elbette güzel işler de oluyor, onları da vereceksiniz ekrana.

Ama yalakalık ve yağdanlık olmadan olmalı.

Bu arada Gazetecilik , habercilik bir yerde MUHALİFLİKTİR.

Halkın gözü kulağısınız.

Halktan kopuk gazetecilik mi olur?!

Bu halkın sorun ve sıkıntılarını dertlerini niye göstermiyorsunuz?!

Niye, yaşanan haksızlık, adaletsizlikleri enine boyuna tartışmıyorsunuz?

Tabi o, inanç meselesi, vicdan meselesi, yürek meselesi.

Sizinki ise CÜZDAN meselesi...