Mersin de siyaset
Çok tuhaf insan kılıklıların bir araya gelerek yaptıklarını sandığı iş haline gelmiş.
Oysa siyaset, toplum yararına, halkın çıkarına yapıldığında bir anlam kazanır.
Maalesef Mersin’de böyle değil.
“Vatan millet Sakarya, bizim torbaya da akar ya” anlayışı hâkim.
Öyle olunca da, dün aday olmuş ama kazanamamış, yâda bulunduğu partide yer edinememiş, puan kaybetmiş, ancak yağdanlık olmayı sürdürerek ucundan kıyından yer kapmışlar, ortalık karıştırırılar.
Çünkü bana yok, içine .ok anlayışındadırlar.
Beraber hareket ediyor görüntüsü verip, için için ters çalışırlar.
Siyaset ve politik çalışmayı, resim çektirip sosyal medya da paylaşmak sanırlar.
Her gelene sırıtır, el uzatır, yanlarından gittikten sonra ise sinsiliklerine devam ederler.
Önemli değil.
Kim neyin hesabını yaparsa yapsın, en büyük hesap bozucu YÜCE ALLAH’TIR.
O planı çoktan yapandır.
Yerin göğün sahibi, yarının sahibi, en büyük plan bozucudur.
Hak rıza yolunda olmayan, hulus kalple birbiri ile yürümeyene Allah yardım etmez.
Onlar plan yapsınlar.
Daha önce kaybettikleri gibi yine kaybederler.
Kazananlar hak dava için mücadele eden, çıkar gözetmeyen, halkı ve milleti önde tutan, beytülmalı koruyanlar olacaktır.
Mersin MHP de adaylar açıklandı.
Sıra Ak Parti de.
Cumhur ittifakı bileşenleri isimler üzerinde de birleşmezlerse içlerindeki hainlere gün doğar.
Akdeniz ilçesinde Ak partinin durumu çok karışık.
Ak partiyi orada birleştirecek, MHP ile bütünleştirdiği gibi, geçmişteki merkez sağdan (DYP-DP-ANAP)’tan oy alacak, herkesi kucaklayacak isim üzerinde durmaları gerek.
Filanın tavsiyesi, falanın isteği diyerek orada aday belirlenmemeli.
Hem Ak Partinin hem yöre halkının birleşeceği isimler üzerinde durulmaz ise, geçen dönem çok zor şartlarda kazandıkları Belediyeyi başka partiye kaptırırlar.
Akdeniz de yenileşme, değişim şarttır.
Aday gösterilecek kişi, engin gönüllü, kibirden uzak, herkesi kucaklayacak olan ve her şeyden önemlisi Cumhurbaşkanımızı çok çok iyi özümseyen biri olmalıdır.
Bu kez hatır gönül ilişkileri değil, halkın tabanına ve halk da karşılığı olana sarılmalılar.
Ankara da oturup, Ben Mersin’liyim, orayı tanırım, şu olursa daha iyi olur diyenlere kanmayın.
Onlar Mersin’i değil, kendilerinin gelecekte ki siyasi yol haritalarında yol yürüyecek ekip ve takım kurma peşindeler.
Parti büyümüş, yücelmiş, parti kazanmış onların umurunda olmaz.
Olmuş olsa, yahu ben ne verdim ki, ne istiyorum deyip kenara çekilmeyi bilirler.
Bekleyip göreceğiz.