haberanaliz
Her şeyin Başı SAĞLIK

Her şeyin Başı SAĞLIK

Mail: hbssaglik@gmail.com

Mersin KHB yönetimine sesleniyorum!

Bu kadar yazıyoruz, YEMEK hizmetinin pişirimi ve sunumu doğru dürüst kontrol yapılmıyor. Bakın 2014 yılı içinde bir ay geçti. Halen Hastanelerin kendi kurumsal web sitelerinde AYLIK YEMEK MENÜSÜ yayınlanmıyor. Oysa çok zor değil. Tarayıcıda tarayıp tek yaprak olarak siteye koyacaklar. Koyan koyuyor. Koymayan niye koymuyor? Bunu adam gibi ciddi bir şekilde sorgulamak gerekmez mi?

Mersin Devlet Hastanesi kurumun resmi web sitesinde de Aylık yemek menüsü ve listesi halen yok. Eskiden vardı, birileri kaldırdı. Acaba bu durum kimin işine gelmedi, kimin işine geldi?

Toros devletin web sitesinde bu liste var. AMA İHALEDEKİ GEÇERLİ LİSTE DEĞİL... Yani farklı bir liste... Bakın Toros’daki o listeye göre sadece dün ve bugünün yemek menüsü size yazıyorum. 

30.Ocak.2014 Perşembe günü için kendi kurum web sitelerinde yayınladıkları şu: püreli et rosto, şehriyeli pirinç pilavı, mevsim salata. (Tek öğün)

İHALEDE ALINAN VE 30.Ocak.2014 günü OLMASI GEREKEN ASIL MENU İSE ŞÖYLE:

Sabah:  çay, şeker, yumurta, siyah zeytin, bal, tereyağ, poğaça,

Öğlen: Etli yaprak sarma, mercimek çorba, muz, su, ekmek,

Akşam: Et rosto püreli, şehriyeli pirinç pilavı, mevsim salata, su, ekmek,

Şimdi, ne anladınız siz bu işten?

Bu yetkili, ilgili, kontrolcü memur, muayene memuru, diyet uzmanı, hastana müdürü, otel müdürü el ele verip, bu işlere göz mü yumuyor?Burada yemek niye tek öğün? Sabah ayrı, öğlen ayrı yemek, akşam ayrı yemek diye ihalede şart konduğu gibi birde ihaledeki dosyaya her ay için menü konmuş.

Bu Mersin’deki tüm hastaneler için geçerli.

Yani Mersin ili içindeki Erdemli, Tarsus, Kadın doğum, Toros devlet, Mersin Devlet, Silifke devlet, Anamur devlet, Gülnar devlet, Aydıncık devlet Hastanelerinde de geçerli.

Bu yemek menüsü neden sıkı kontrol edilmiyor ve neden öğünler öğle akşam ayrı yemekler olması gerektiği halde, Ayrı öğünlerde öğlen çıkan yada akşam çıkan yemek veriliyor?

Toros devlet de, Bugüne bakalım… 31.Ocak.2014 için kendi kurum web sitelerinde liste yayınlamışlar: Düğün çorba, soslu karnabahar kızartma, revani. (Tek öğün)

Şimdi ihaledeki şart olan ve sözleşmede kabul edilen bugünkü menüye bakıyoruz:

Sabah: Süt, kaşar peyniri, yeşil zeytin, fındık ezmesi, ekmek,

Öğlen: Et rosto püreli, şehriyeli pirinç pilavı, mevsim salata, su ekmek,

Akşam:  Düğün çorba, soslu karnabahar kızartma, revani.

Hani bu dağıtım şekli nerede?

Toros Devlettekilerin dışında KHB ye bağlı bir yetkili çıksın bu ihaledeki şartlara göre şu işi tetkik etsin.

Bütün bu hastaneleri üç firma ortaklaşa aldılar.

Üçünün bir vergi hesap numarasında, bir isim altında olması şart.Üniformaları bile yeni değil. Eski. Oysa üçlü ortaklığın ismini taşıması lazım…

Diğer hastanelerde menüler personelin göreceği yerde asılı bile değil. Ayrıca çoğunun kurum web sitelerinde bile yok.

Bize personelin aktardığı ise şu;

Tek öğün veriliyor. Çalışan personele ve hastaya durum çaktırılmıyor. Bir hastanede öğlen çıkan öbür hastanede akşam, öbür hastanede akşam verilen şirketin elindeki diğer hastanede öğlen verilerek iş idare ediliyor geçiştiriliyor, firmaya bu şekilde yarar sağlanmış olunuyor. Yemeklerde o yüzden milletin önüne soğuk geliyor (!)

Olacak iş değil. Üç öğün ayrı ve farklı yemek olması lazım. Bakın ben bazıları utansınlar diye, tüm Mersindeki hastanelerde geçerli olan ve çıkması gereken aylık yemek listesinin menüsünü ihaledeki dosyadan alıp aylık olarak buraya koyuyorum. Yiyen ve tüketen Herkes okusun, bilsin. Hastaya, refakatçiye, personele, taşeron işçisine vermeleri gereken yemekler bunlar. Yayınladığım liste ŞUBAT/ 2014 AYI İÇİN GEÇERLİ.

Ne yediğinizi, neden yediğinize, Eğer bu listedeki yemek değilse, niye listeye uyulmadığını sorun sorgulayın. Yasal hakkınız.

Orası cezaevi değil ki! Ayrıca Cezaevinde bile artık yemek özelleşmiş, orada da öyle keyfi yemek vermiyorlar! Parayı devlet ödüyor.

Tarsus Devletin, bu işe özen göstereni kimse, onu kutlarım.Orada yemek menüsü ocak ayı olarak aynen ihaledik listeyi web sitesine koymuşlar. Allah razı olsun. Doğru olan bu… 

İsteyen girsin Tarsus’un esmi sitesine baksın. Ben bu yazıyı yazarken, yarın kaldırabileceklerini, silebileceklerini düşündüğümden yazıcıdan çıkış alıyorum, linkini alıyorum, foto görüntüsünü alıyorum. Bunları ayrıca dosyalıyorum.  Tarsus’un web sitesinde liste aynen yayınlanmış ama yemek evsaf ve özelliğe uygun mu, değil mi, onunda çok ciddi denetlemeleri lazım.

Tüm bu hastaneler için ilgili ve yetkililer önceki yazılarımı ellerine alıp okusunlar.

Gramajları, evsafları, meyvelerin gramajlarını, kontrol etsinler. Müşterek ihale. Üç firma ortak... Ve işi de yaklaşık maliyetin üstünde almışlar…

Erdemli’de de kurumun web sitelerine listeyi koymuşlar. İhalede kabul edilen genel listeyi. Onlara da teşekkür ederim.Ama onlarda sadece listeyi koymasınlar, çok dikkatli kontrol yapsınlar.

Silifke devlet hastanesinde kurumun web sitesinde yemek menüsü hiç yok. Sitede doğru dürüst güncelleme de yok.

Gülnar Devlet hastanesinde kurumun web sitesinde yemek listesi ve menüsü yok. Üstelik site güncellemesi de yok.

Anamur Devlet hastanesi Kurum resmi web sitesinde de aylık yemek listesi yok. Menü yok.

Aydıncık Devlet hastanesi kurum resmi web sitesinde aylık yemek listesi yok.

Mersin Kadın Doğum ve çocuk hastanesi kurumun resmi web sitesinde de Aylık yemek menüsü ve listesi yok.

Edindiğimiz bilgiye göre, Mersin merkezdeki Toros devlet Mersin Devlet ve Kadın doğumun yemeğini aynı kişi veriyor. Üç ortak olarak aldılar ama aralarında kendileri buişi pay etmişler. Ben şuraları, sen şuraları yapacaksın gibi. O şekilde çalışıyorlar. Tarsus 2013 yılındaki orada işi yapan içindeki adam tarafından yapılıyor.

Mersin merkezdeki üç büyük hastanede de aynı yemek listesi ve menüsünün hem kurumun web sitesinde asılı olması lazım, hem yemeğin yendiği salonun giriş kapısında, hem satın alma panosunda, hem doktorlar odasında, hem hemşireler odasında, hem hastaların yatakhanelerinde ve servislerinde bu ihaledeki listenin asılı olması lazım. AÇIKLIK, ŞEFFAFLIK İSE BÖYLE OLMASI GEREKİR.  Millet ne yediğini, nasıl yediğini, ne yemesi gerektiğini bilir. Niçin bu kadar yazıp uyarmamıza rağmen her biri birerTÜKETİCİ DURUMUNDA OLAN bu yemek hizmetinden ve sunumundan istifade eden, hasta, hasta yakını, personelinizin bu durumdan haberdar olmasını, bilgi edinmesi en temel yasal hakkı olmasına rağmen, engelleyecek şekilde çalışıyorsunuz?Bu durum 4077 sayılı Tüketiciyi koruma yasasına da aykırı.Merkezdeki üç büyük hastane olan MDH, KADIN DOĞUM VE TOROS DEVLETTE neden listeler personelin göreceği şekilde ihaledeki hali ile asılı değil?

Niçin Toros devlette yemek menüsü tek öğün olarak kurumun web sitesine konmuş? Buradaki denetimciler bu işe neden sessizler?Sn. KHB Genel sekreteri, Bu işin denetimini, kontrolünü, halen, sadece diyet uzmanı ve ilgili müdür yardımcısına mı bırakıyorsunuz? Böylesine büyük bir işte daha dikkatli ve genişletilmiş bir kadroyla denetim yapılması gerekmez mi?  Siz bu yemek işini 33.889.100.00 TL ya verdiniz. Eski para ile 34 trilyona yani. İhale bir bütün olarak yapıldı. Ve üç firma birleşip ortak aldı. Devlete karşı Sorumlulukları ortak… Tek vergi numarası olmalı. Ortak girişimin adı, çalışan işçilerin üzerindeki üniformalarda yazılı olması gerek. Hani nerede?

Merkezdeki üç hastane olan MDH, Kadın Doğum ve Toros devlette yemek listeleri hem asılı olmalı, hem aynı liste olmalı, hem kontrolü, genel sekreterlikçe kontrol teşkilatlarına ilave verilecek ek uzman arkadaşların takviyesi ile yapılmalı. Sadece diyet uzmanlarına, ilgili müdür yardımcısına bu işi bırakmak doğru olmaz. Bize kanun, nizam, mevzuat anlatmanıza da gerek yok, biz zaten o mevzuat ve yönetmelikleri biliyoruz. O mevzuat ve yönetmelikleri iyi niyetle, devletin yararına, tüketici olan hasta ve hasta yakınına, personelin çıkarına uygun şekilde uygulayın. Taşeron firmanın yararına değil. Şartnameye harfiyen uyulsun, millet dört dörtlük yemek yer. Rasyon sayıları düşmez. Gün geçtikçe rasyonlar düşüyor. Bu mu güzel ve etkin hizmet?

SENDİKALAR NE YAPIYOR?

Bu kurumlarda hepsi birbirinden cevval memur sendikaları var. Hatta MDH’nin müdürü Şemsettin Karadoğan bu sendikalardan birinin başkanı. Memur sen var, Sağlık sen var, Türk sağlık sen var, varda var… Yani sendikalar var. Personelin çoğu bu sendikalara üye...

Bu sendikalar neden kuruma resmi yazı yazıp, bu yemek listeleri ve menünün ihaledeki hali ile personelin göreceği yerlere asılmasını istemiyor? Neden personelin hakkını hukukunu korumaktan acizler?  O personelden aidat alıyorsunuz, üyelik parası alıyorsunuz, o zaman hak ve hukukunu korumak size düşmez mi? Yazın resmi yazı, isteyin bunu. Niye istemiyorsunuz? Çok basit. KHB Genel sekreterliğine genel olarak yazacağınız yazıda :” ….Üyelerimizin yasal hakları gereği, 2013/103267 ihale kayıt nolu yemek ihalesinde tüm kurumların yemek işi tek kalemde ihale edilmiş olup, ilimizdeki tüm hastanelerde aynı yemeğin, aynı evsafta ve özellikte çıkacağı şartnamede hüküm altına alınmıştır. Anılan ihaledeki teknik şartnamenin 99 uncu sayfasından başlayıp, 122.nci sayfasına kadar 2014- 2015 yılları içinde aylık olarak her gün farklı bir şekilde üç öğün verilecek yemeğin menüsü mevcuttur. Bu menülerin, tüm sağlık kurumlarımızda, çalışanların ve üyelerimizin yoğun olduğu personelin çalışma odalarına, hemşire odasına, doktorlar konsey salonuna, yemekhane salonuna, hasta odalarına, servislere, satın alma panosuna asılmasını…., der uygun bir dille yazar talep edersiniz.

Bu sizlerin yasal hakkınız. Talep edince asmak zorundalar. Asmazlarsa Tüketici hakkınız ihlal ediliyor diye gidip tüketici mahkemesine verin. Bakın neler oluyor. Niye yapmıyorsunuz? Herkes kendi rahatından korkuyor. Sesimizi çıkartırsak, bizle uğraşırlar diyorlar. O zaman niye sendikasınız? Bunları takip etmek sizin görevleriniz arasında yok mu? Talep ederseniz neyiniz eksilir? Siz talep edin, onlar yapmasınlar. Suç işlemiş olurlar. Suçunda yasalarda karşılığı belli…

TAŞERON İŞÇİLERİNİN DİKKATİNE….

Aynı şekilde BİLGİ İŞLEM- TEMİZLİK- GÜVENLİK- KAT REHBERLİĞİ- YEMEK –MR-TOMO gibi özelleşmiş taşeron işçilerinin de yasal hakkı bu. Devlet onların yediği yemeğin parasını da ödüyor. O hizmetten faydalanan her taşeron işçisi de hakkını arayabilir. Aramalıdır da. Kimse kimseden üstün değil. Yasal haklarınız aynı. Ve parası sizlerin adına devlet tarafından ödeniyor. Öyle ise şartnamede ne yazıyorsa, talep etmek ve yerine getirilmesini istemek sizlerin hakkı. Ses verin taşeron çalışanları. Önce yazılı başvurup, yemek menülerini aylık olarak isteyin. İçinizde partiden torpilli olan, arkası güçlü olanda var. Şu teknik şartnameyi elinize alsanıza… Eğer idareden alamıyorsanız bir mail adresi atın ben size elektronik ortamda göndereyim.Okuyun, bilgi sahibi olun, hesap sorun. Hakkınız sizin. Önünüze ne konarsa onu yemek zorunda değilsiniz. Doktor, hemşire ne yiyorsa, hasta ve refakatçisi de, siz personelde onu yiyeceksiniz. Eşit ve hakça… Diyet hastalarınınki farklı... Farklılık olanlar yine TEKNİK şartnamede belli. Şartnamede ne yazılı ise onu isteyeceksiniz. Tabi bunu bilirseniz istersiniz. Bilmezseniz, ne derlerse ona inanırsınız. Yanlış mıyım? Birçoğunuz lise mezunu, yüksek okul ve fakülte mezunu olanınız da var. Lütfen bu teknik şartnameyi okuyun. Taşeron çalışanları, haklarınız burada yazılı. Sadece yemek işi ile ilgili değil. Kendi çalıştığınız birimin, firmanın da teknik şartnamesi bende var. Onu da vereyim, oradaki yasal haklarınızı da okuyup öğrenin. Kimse maraba değil ki. Lütfen yazdıklarımı dikkatli değerlendirin.

YEMEK HİZMETİ İLE İLGİLİ ÖNCEKİ YAYINLARIM

2014- 2015 yılları için geçerli olan yemek işi ile ilgili herkesi aydınlatacak, ilgili ve yetkiliyi uyaran detaylı yazılarımın linkleri aşağıdadır. Arzulayan okur, inceler ve tedbir alır. Bu devlete ve millete yazık arkadaşlar.

30 Ekim 2013 günü: 

14 Aralık 2013 günü:

6.Ocak.2014 günü: 

10. Ocak. 2014 günü:

12.Ocak.20104 günü:

14.Ocak. 2014 günü:

18.Ocak.2014 günlü yazımın ise en sonunda yine seslendim:

30.ocak. 2014 günü yazımın yine sonuç bölümünde seslendim:

Kimse hiç o yerli bile olmuyor.

BEN GÖREVİMİ YAPIYORUM

Değerli insanlar, ben kafayı yemedim. Geri zekâlı da değilim. İktisat eğitimi almış, 1982 yılından beri bilfiil Gazetecilik yapıyorum. 32 yıl yani. Devletin verdiği Sarı basın kartını taşıyorum. Sivil toplumcuyum. Yasaları da biliyorum. Ne yazdığımı da biliyorum.

Benim yazdıklarım karşısında,  idareci kesimin bazıları bu günkü makamsal üstünlüklerine güvenip farklı tavır takınıyorlar. Önemli değil. Benim meselem nefsi mesele değil. Sakın bir yanlışa düşmesinler. Bu günün yarını da var. Bu gün hesap sormazlar, yarın sorarlar. Devlet ebet mübettir. Hiçbir şey kapanmaz. Benim bu köşede yazdığım hiçbir şey kapanmaz. Bakın göreceksiniz. Gün gelecek, tozlu raflarda bekleşen bu yazıları bir başka yetkililer gelip açacaklar. İşte o zaman bu sorumluların vay haline… Yazık olur, günah olur. Ben uyarıyorum. Ben yazarak görevimi yapıyorum. Gerisi sizin bileceğiniz iş. Eğer sizlerin vicdanları sızlamıyor ise, ben daha ne diyeyim. Yüce Allah rahim, kerim… Bekler görürüz.

Niye böyle diyorum?

Eski TÜRK filmlerini bilirsiniz. İzlemişinizdir. O filmlerin başına bakarak, ortasına bakarak bir yere varamazsınız. İlla sonuna bakacaksınız. Bu günkü yaşadıklarınızı da o filmler gibi değerlendirin. Filmin başına, ortasına değil, sonuna bakın, sonuna…