Mersin Sağlık!...

26 Eylül 2024 günü buradan sizlere “Başhekimlerin il müdürlüğü meydan muharebesi!!!” başlıklı bir yazı kaleme aldım.

Vay anam, vay babam!!!

Ne imiş bu yahu!

Önüne gelen il müdürü olacağım diye VEKİL KIÇI yalar olmuş.

Ama Cumhurbaşkanımızı unutmuş.

Burada dönen biten her işi ve aşı benim anı anına Cumhurbaşkanımız biricik resiimiz Sn.Tayyip Erdoğan’a aktardığımı unutmuş…

Gözden kaçırmışlar (!)

Bizi adam yerine koymazlar ya, onları vekiller kurtaracak (!)

Kurtarsın bakalım.

Kimin hangi vekil ile işbirliğini neden yaptığını, nasıl tezğahlar peşinde olduklarını REİS ve yakın çevresi çok iyi biliyor.

Önceki yazımda demiştim.

İl müdürü Emrah giderken yerine kendinin yardımcısı Erman’ı bırakmıştı.

Erman Erdemli de görev yaptı, inanın hiç bir önemli işe imza atmadı.

Kendinden sonra gelen adam arı gibi çalışıyor koltuğunda oturmuyor. 7/24 vatandaşın hizmetinde gece gündüz o binada adım adım dolaşıyor, kör kuruş devletten harcamadan, yılların ihmal edilen binasının, her yerini bağışlar ile onarım ve tadilat yapıyor.

Devlet için, vatan için çalışanı kimse sevmiyor, ALLAH SEVSİN YETER!!!

Ama bu böyle işte.

Yerine bıraktığı Erman’ı Ankara’ya yanına almış.

Burası yine boş.

“Başhekimlerin il müdürlüğü meydan muharebesi!!!” diyordum ya, değiştirdim, CÜZDAN MUHAREBESİ diyorum artık.

Gelsin de nasıl gelirse gelsin mantığı ile hareket edenler savaş veriyorlar.

Ama unutuyorlar, “himmeti boğazına olan oburun değeri çıkan kadardır!”

Emrah’a sesleniyorum:

Ne çok akraban olur köşeyi dönmeye gör,

Ne çok dostun olur, makama gelmeye gör,

Birden unutulursun hatırlayan bile olmaz,

Vefa bile mezara girer, yaşarken ölmeye gör!

Toros hastanesindeki sahte dostlara sesleniyorum:

İfitira atmak kadar kolay bir yol yoktur

Yalancı gırla, aranızda doğru söyleyen neden yoktur

Dün DOST idiler bir masada kadeh kaldırdılar

Yolları yol değil böyle dostluğun sonu b.ktur.

Kıssadan hisse, anlayana…

Niye böyle yazdım?!

20 yıldır beni tanıyan, ekmeğimi bölüşüp sofrada su içtiklerim şimdi makam ve mevkilerini korumak adına bana atılan iftiralara ve yalanlara çanak tutuyorlar.

Yazıklar olsun ne diyeyim.

Oysa makama gelmiş ŞEREF VE HAYSİYET sahibi olanlar, Cumhurbaşkanlığı iletişim Başkanlığına bir resmi yazı ile benim BASIN HAYATIMDAKİ sicilimi, mesleki kariyerimi, başarılarımı, yaşamım boyunca edindiğim takdirlerimi, onur belgelerimi, madalyalarımı, ödüllerimi görebilirler.

3196 adet başarı, takdir, ödül, madalya sahibi kişiyim.

Orada mevcut.

6 kitap yazdım, para ile satmadım, sponsor ile masrafını karşılamadım, halka ücretsiz dağıttım.

Reklamı geçtim.

İhtiyacım yok!!

Bilirim ki, ne kadar güçlü ve olgun olursak olalım, yanında çocuklaşabildiğimiz kimseler etrafımızda değilse, bir yanımız gariptir elbet.

Fakire yardım eden ömründe fakirlik görmesin.

Fakirin hakkını yiyen, fakirlik görmeden ölmesin.

O nedenle: Hiçbir insan fazlalık değildir bizim hayatımızda…

Kiminden Sabrı, Kiminden Sadakati, Kiminden Vefayı, Kiminden İkiyüzlülüğü, Kiminden Sevgiyi, Kiminden Sahteliği, Kiminden Ahlâkı, Kiminden Adabı öğrenirsiniz…

Ne diyeyim, sabırlı, vefalı, ahlaklı, adablı insanlar ile Allah karşılaştırsın.

Sağlık Bakanım dürüst ve tertemiz insan Prof. Dr. Kemal Memişoğlu beyefendiye buradan sesleniyorum.

Mersin il sağlık müdürünü belirlerken sakın Mersin’den birini oturtmayın.

Kavga gürültü bitmez, koltuk yüzünden Mersin hizmet görmez.

Lütfen sizin onayladığınız bir ismi, başka ilden alın buraya oturtun.

Vekil, siyasetçi, kimseyi dinlemeden yapın, sorumluluk alın.

Yoksa daha sonra çok üzülürsünüz.

Reise durumu iletmek de bize ait.

Saygı ile.

Bilo, bu hicivde sana:

Geçmişi ile övünen ne kişiler görmüşüz

Geçmişi ile utanan ne dönekler görmüşüz