Mersin, sen niye böylesin?!
Benim doğup büyüdüğüm ve ekmeğimi suyumu kazandığım yer MERSİN…
Ve gurur duyuyorum memleketimle.
Yaş 62 ve insan yaşadıkça neler görüyor…
Mersin’e 101 yaşında olan ANNEMİN düşüp kalçasını kırması ile İSTANBUL’dan işimi bırakıp acele ile geldim.
Tam 2 aydır başındayım.
Bu arada mesleğimizi dijital ortamdan sürdürmeye devam ediyoruz.
Mersin’de garip bir olay ile karşılaştım sizlere aktarmak isterim.
Hani şu tasarruf sahibiyiz, hiçbir kuruşu israf etmiyoruz, halkın yanındayız diyen bir kısım siyasiler var ya, artık utanır oldum bunlardan.
Niye mi?
MBB sinin şu an oturduğu Çamlıbeldeki bina kiralanmış.
Bilen bilir, bilmeyene izah edelim.
Burası Mersin’in tanınmış ailelerinden olan HAYFAVİLERİN…
Bu bina, Mersin’e Forum AVM yapılmadan 2 yıl önce hizmete girmiş bir AVM idi.
Ve bu bina Forum AVM açıldıktan sonra tüm çarşı ve bir zamanların sosyete yeri olan meşhur Çamlıbel semtindeki diğer binalar ve dükkanlar gibi boşaldı, terk edildi ve tabiri caiz ise farelerin cirit attığı, mezbelelik bir binaya döndü.
Ama gün geldi devletin kör kuruşunu kimseye yedirmeyen Başkanımız.
Belediyenin kendi mülkü olan binadan (Taş Bina) bu mezbelelik hale gelmiş binaya kiraya çıktı.
Bu da yetmedi bu binaya milyonlar harcayıp tamir etti, bu da yetmedi, oraya bir de hatırı sayılır kira ödüyor.
Bu da yetmedi çıktığı Taş Binayı yine milyonlarca para harcayarak kent müzesi haline çeviriyor…
Sormazlarmı adama madem bu kadar masraf ettin, otursaydın be birader diye…
Şimdi diyecekisiniz ki, Taş bina yükü kaldırmıyoordu.
Doğrudur.
Kent müzesi olmasına da karşı değilim.
Ancak İkinci dönemi olan başkanın şimdiye kadar Büyükşehir’e kendi hizmet binasını çoktan yapması gerekirdi.
Kaldı ki bir ara Eski otoğarın boşalttığı alanın yapılacağı söylenmişti.
Şimdi tasarruf tedbirleri var.
Arttık biraz zorlaştı.
Çamlıbeldeki yere ne kadar kira ödendi, kaç yıllığına tutuldu, içine ne tadilat ve masraf yapıldı, bu işlerin beytül mal dediğimiz tüysüz yetimin hakkının olduğu devlete maliyeti ne?
Birileri çıksın şunu açıklasın.
Ayrıca neden Çamlıbeldeki bu bina tutuldu da, başka yerde bir yer tercih edilmedi onu da izah etsin.
Kendi çevresini, tanıdık bildiği koruyup kolluyor, kalkındırıyor diyenler çoğunlukta.
Sosyal belediyeciliğe, halkçı belediyeciliğe bu görüntü yakışır mı?
İşte lafa geldin mi, Saray Rejimi, İsraf Rejimi diyerek veryansın edenler, ellerine fırsat geçince de, Vallahi “deveyi hamuduyla götürürler” derler ya öyle harcıyorlar…
BAŞHEKİMLER MAKAM ATLADI
Mersin’de enteresan bir olay daha yaşandı.
Sağlık il müdürü Emrah Ceviz Genel müdür yapıldı.
Ardından adam kendi yardımcısın daire başkanı (Erman), Şehir Hastanesi Başhekimini ise Genel Müdür Yardımcısı yaptı.
Vallahi başkasının gölgesinde duranın gölgesi olmaz.
Cesur olan kendisi çıkar güneşe…
Burada boşalan yerler için ise kıyasıya bir mücadele var.
Dürüstlüğü ve temizliği ile tanınan Nürettin Nebati (eski Bakanımız)’a soruyorum.
Yahu arkadaş, bu yapılan görevlendirme ve attamalar ile ilgili hiç mi bir tasarrufun olmayacak!
Adamlar makamları talan ediyorlar, eş dost, callıkı culluku tiplere icazet veriyorlar.
Sağlık da bu yıl ve önümzüdeki yıl çok ciddi alımlar (ihaleler) olacak.
Miktar çok büyük.
Hayal bile edemezsiniz.
Kümesi Tilkiye teslim etme tabirini biliyorsanız, yapılacak atamalara dikkat ediniz.
Tilkilere fırsat vermeyiniz.
Nebati vekilim, ne Tilkilerin cilvesine kanacak göz var sende, ne de Ayı’nın pençesine yenik düşecek bilek…
BEDEL ÖDEMİŞ
Bir Za(r)t’ı muhterem makama gelmek için 15 Temmuz’u makamında anarak, emrindeki zamazingocu takıma biz BEDEL ödedik diyerek kendinde hak görüyormuş.
Ulan oğlum sen bedel ödedinde, diğerleri ve bizler VERESİYE Mİ yazdırdık?!
Hem sen ne bedel ödedin?
Hayatın beleş.
Makamı da işğal ediyorsun.
Değerli insanlar, bu devirde iyi olmak ve iyi kalmak çok zor.
İyilerle beraber olmak daha zor...
İyi olarak ölmek ise daha daha zor...
Allah'ım!
Bu zorluğu bizlere kolay kıl!
İnsanlara artık kazanmak yetmiyor.
Başkalarının kaybettiğini de görmek istiyorlar.
Bu yüzden, eskiler; ‘Evladım insan kulağından zehirlenir’ her duyduğuna inanma derlermiş.
Ve….
“Sen haklısın Musa!
Ama karnımızı Firavun doyuruyor”
Diyen çağdayız...
Baki Selam ve Dua ile.