haberanaliz
Her şeyin Başı SAĞLIK

Her şeyin Başı SAĞLIK

Mail: hbssaglik@gmail.com

Mersin Toros’da işler ayna, kendin çal kendin oyna….

Bu köşede, yani “Mersin Sağlık” köşesinde, Mersin Sağlıktaki eksikler yanlışları görebildiğim bilebildiğim kadar anlatmaya, yöneticilerimizi, ilgililerimizi uyarmaya çalışıyorum. 

Sağlık Bakanlığının güzel uygulama ve yeniliklerini Mersin Sağlıkta görmek için kamu adına kamusal ve toplumsal vazifemi yapıyorum. 

Sağlık yöneticileri ve camiasına yaptığım uyarı ve eleştiriler ile elimden geldiği kadar yardımcı olduğumu sanıyorum. 

İyi niyetli yöneticiler, uyarılarımı dikkate alıyor ve sorunlara müdahale ediyorlar. 

Ancak kimisi umursamıyor. 

Kendisinin bileceği iş… 

Ben işimi yapıyorum, eğer yazdıklarımdan sonra ortada iyi neticeler oluyor ise buna seviniyorum. 

İyi gelişmeleri ve yapılan güzellikleri de bu köşede yazıyor ve yeri gelince yetkililere teşekkür bile ediyorum.

Ancak Mersin’de bir kurum ve yöneticileri var ki, ne söylesem ne yazsam orada bir şey değişmiyor. 

Bu kurum Toros Devlet Hastanesi. Birkaç yıldır burada yolsuzluk, usulsüzlük, her türlü çirkin olay yaşandı. 

Sanki bu kadar olayın müsebbibi tek başına bir iki kişiymiş gibi sadece eski başhekim ve başhemşireyi derdest edip gönderdiler. 

Bu arada yeni bir başhekim getirdiler. 

Bana göre ve bu işi bilenlere göre Karambolden gelmiş oldu. 

Genç, deneyimsiz bir arkadaş… 

Hastaneyi tanımıyor, çalışanları ve hizmet verenleri tanımıyor. 

Adam sadece arkasındaki siyasi güce güveniyor. 

Ne uyarı dinliyor, ne yaptığımız eleştirileri göz önüne alıyor, ne kendinden başkasını haklı görüyor, ne kanun biliyor ve de kanun dinliyor. 

Arkasına aldığı Siyasi gücünü kullanarak birde çalışanları, hizmet edenleri, emrindeki insanları korkutuyor. 

Bu ülkede kimsenin ayrıcalığı yoktur. 

Sevgili ve değerli Başbakan bu konuda tavrını her durumda belli etmiştir. 

Ve herkese adil, eşit, hakça bir hizmetin sunulması noktasında duruşunu sergilemiştir.

Aynı şekilde Değerli Sağlık Bakanı’ da tertemiz bir duruş sergilemiştir. 

Demek ki bu durum, yani Başbakanımız ve Sağlık bakanımızın tavırları, duruşları, çalışma azim ve prensipleri Mersinde pek anlaşılamamış.. 

Oysa TOROS başhekimi olan kişinin yaptığı icraat ve çalışmalarda, kendisini oraya oturtanların akılları ile değil, BAŞBAKAN VE SAĞLIK BAKANINI ÖRNEK ALMASI ve kendinden önce o kurumda görev yapanların düştüğü durumlara bir bakması gerekir. 

Kısacası kendinden önce oturanlar neden kalkmışlar, niçin alınmışlar, ne gibi hata ve yanlışlara düşmüşler bilmesi gerekir.

Toros Devlet Hastanesi hakkında yazdığım birçok konuda hiçbir olumlu gelişme olmadı.

Aksine yazdıkça kinlendiler, ileri geri laf ürettiler, bir türlü iş üretemediler.

Ne yani burası kurtarılmış bölge mi?

Ayrı bir Cumhuriyet mi?

Bu hastane Türkiye Cumhuriyetinin Kanunları, Sağlık Bakanlığının tamimlerinin yok sayıldığı kurum haline gelmiş…

Kamu İhale Kurumunun kararlarının umursanmadığı bir kurum haline gelmiş.

Çalışanlar da vatandaş da artık beddua okur hale geldi.

Kurumun başında ise, TC Sağlık Bakanlığı yetkililerinin ne oluyor orda, sen ne yapıyorsun, emirlerimi neden yerine getirmiyorsun diyemediği bir başhekim var(!)

Başhekim de bu yüzden olacak kendisini başarılı sayıyor (!)

Hani ekonomik başarı nerede?

Türkiye Cumhuriyetinde ayın 15 inde maaş alamayan devlet memuru olmuş mudur? 

Bu devlet ekonomik krizlerde dahi memurlarının maaşını her ayın 15 inde ödemiştir.

Önceki ay Toros Devlet Hastanesinde çalışan memurlar maaşlarını gününde alamadılar.

Borçlusu var, taksitlisi var.

Tüm Türkiye’de tüm memurlar maaş alıyor, bu hastanedekiler hariç.

Bu çalışma şekli beceriksizlikten başka nasıl açıklanır.

Sendika, şu bu diyerek, iş bilen memurları görevden alırsan, oraya buraya verirsen, iş üretilmez ve yapılamaz tabi.

Başhekim bey,  siz Türkiye Cumhuriyeti devletinin itibarını zedelediniz.

Bu devleti memurlarına maaş ödeyemeyen durumuna düşürdünüz. Hem de iki kez üst üste…

Geçen ay ve bu ay…. Bu mu başarı?

Yazık yazık

Gelelim TAŞERON işçilerine…

İşçilerin maaşını da zamanında ödemediniz.

Toros Devlet Hastanesinde çalışan taşeronlara bu hastane şu anda borçlu.

Bu mu başarı?

Yazık yazık..

Hastane firmalara olan borçlarını ödeyemiyor.

Firmalar 8–10 ay önce verdikleri malların parasını alamıyor.

Toros Devlet Hastanesine iş yapan firmalara yönetim oldukça çok borçlanmış durumda.

Bu mu başarı?

Yazık yazık..

Çalışanların performans hak edişleri çok düşmüş, üstelik performans paralarını ödememişsiniz. Toros Devlet Hastanesinde çalışanlar hak ettikleri ücretin yarısını almış, yani yönetim çalışanlara borçlanmış.

Bu mu başarı?

Yazık yazık..

Hastanenin gelirinim 2 katı kadar borcu var.

Başhekim bey sen bilmiyorsun da, sana arka duranlar da bilmez mi,  bu gemi böyle giderse batar batar.

Yazık, günah almayın, çalışanların günahına girmeyin.

Başhekim bey “ben doktorum giderim özel hastanede de çalışırım” diyorsa, bilsin ki, o hastane dışında ekmek kapısı olmayan kişiler var. Oraya muhtaç olanlar, oradaki kapı kapanırsa, aç kalacak olanlar var….

Ekonomik başarı yok, yönetimsel başarı var mı?

Hangi işinizde, bilgiye ulaşa bilirlik, açıklık, şeffaflık, tarafsızlık var? 

Web sayfanız bile doğru düzgün değil. Sürekli yazıyorum, uyarıyorum, o yerli olmuyorsunuz…

Her gün HASTANEDE yok şu sorumlusu yok bu sorumlusu değiştirip duruyorsunuz.

Adalete bakın adalete… 

Bir ayrıcalıklı hemşire aylardır diğer arkadaşlarından yüzde yirmi fazla döner sermaye alıyor.

Neymiş tazminat ödüyormuş. 

Öbür hemşire de ev taksiti ödüyorsa onunki borç değil mi? 

Soruyorum döner sermaye yönetmeliğinde böyle bir madde var mı? 

Bütün döner sermaye komisyon üyeleri yanlış iş yapıyorlar. 

Başhekim teklif ediyor, onlar da yasal mı değil mi demeden kabul ediyorlar.

Açıklayın bakalım döner sermayeden yüzde yirmi fazla verilenler için ne türlü gerekçeler sunulmuş?

Kaç kişi almışsa bu kişiler fazladan hangi işleri yapmışlar?

Döner sermaye kararlarınızda olması lazım. 

O ay hangi üstün başarıyı göstermişler? 

Eğer bir açıklama yoksa keyfiyet vardır. 

Fazladan verilen döner sermayelerin başhekimden ve döner sermaye komisyonundan alınması lazımdır.

Bu konunun incelenmesini istiyorum.

Hastane borç içinde olsun, bazı kişilere keyfi  olarak fazladan paralar ( döner sermaye- performans) dağıtılsın, olacak iş midir?

GELELİM KANUN NİZAM TANIMAZLIĞA!

Toros Devlet Hastanesinde yemek ihale sözleşmesi usulsüz devredildi, bu olay ortaya çıktı.

Rapor ortaya çıktı. Muhakkik ve müfettiş raporu…

Başhekim de kimseyi dinlemedi ve yeni firmayla çalışmaya devam etti.

Bir vicdan muhasebesi yapan yönetici kardeşimiz vicdanının sesini dinledi ve olan biteni kabul etmedi ve bu usulsüz devri şikâyet etti.

Sayın Sağlık Bakanı, derhal müfettişler gönderdi ve konuyu inceletti, müfettişler çalıştılar ve rapor ettiler.

Sağlık Bakanı raporu uygun gördü ve onayladı.

Bu rapor başhekime tebliğ edildi.

Soruyorum Sayın başhekimim; Raporda geçen ve bakanlıkça size emredilen aşağıdaki kanun maddeleri hakkında ne gibi bir işlem yaptınız?

4735 Sayılı Kanunun 25. Maddesi gibi…

Kamu İhale Genel Tebliğin 27.6, 27.7, 27.8 maddeleri gibi…

4735 Sayılı Kanunun 20, 22, 26 Maddeleri gibi…

İşlem yapmadıysanız, Sizin bu hususlarda Sağlık Bakanının emirlerini, TC Kanunlarını yok saydığınızın açıkça bir delilidir.

Kendinizi, arkanızdaki siyasi gücünüzü ne sanıyorsunuz da, Kanunları ve Bakanlık emirlerini bir türlü uygulamıyorsunuz?

Bu yukarıda bahsettiğim rapor gereğini uygulamış olsanız, firmanın teminatını irat kaydedip, devlete kazandırmış olacaksınız. Bu para devletin hazinesine girecek. Ama siz size verilen emirleri uygularsanız bu para hazinenin olacak. Siz emir ve talimatları, raporu uygulamayarak, devlet kasasına girecek olan bu paradan nasıl vazgeçersiniz?  Sizin böyle bir yetkiniz var mı? Bu davranışınızın kime ne faydası var? 

Bu durumda, raporu uygulamamakla, o raporda adı geçen hiçbir kimseye ne disiplin cezası ne para cezası işlemi de yapmamış olduğunuz anlaşılmakta. Raporu nasıl yok sayarsınız? Eğer siz raporda adları geçen memurlara işlem yapıyor da firmaya yönelik yaptırımları yapmıyorsanız, burada art niyet aranmalıdır. Ve bu iş çok acil araştırılmalıdır.

Yukarıda belirttiğim, 4735 sayılı sözleşme kanunların uygulaması zorunlu olan yasal süreleri vardır.

Bu bahsettiğim bakanlık raporu gereği bu sürelere uyuldu mu? 

Uyulsaydı sanıyorum,  hastanede aynı firma ile yemek hizmeti şu an devam ediyor olmazdı.

Buradan MERSİN TOROS DEVLET HASTANESİ Başhekimi Süleyman Bey hakkında ilgili ve yetkilileri bazında suç duyurusunda bulunuyorum.

Sağlık Bakanlığının bu işi İptal et dediği raporu yasal süresinde uygulamayarak, ilgili işi iptal etmeyerek hem görevi kötüye kullanmış hem de kamuoyunun devlete olan itibarını sarsmıştır.

Başta Cumhuriyet savcılığı olmak üzere, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı, Mersin

Valiliği ve Mersin İl Sağlık Müdürlüğü bu işi çok acil incelemeli, gereğini yapmalıdır. 

Bu konu ile ilgili Rapor ve bu rapora dayalı ilgili birimlerin yasal yazışmaları ve evrakları istenildiğinde her şeyin gün ışığı gibi ortaya çıkacağını ve Başhekimin ne kadar art niyetli ve firma lehine hareket ettiği göreceksiniz.

Hastanenin, çalışanların durumunu defalarca yazdım. İki aydır maaşlarını zamanında alamıyorlar. Gecikmeli alıyorlar. Taşeron işçileri de maaşlarını alamıyorlar. O zaman bu idareciler saatlerce mesaide ne yapıyor, bu kadar döner sermayeyi neden alıyor. Kime hizmet etmiş oluyor?

Başhekime sormak gerekir, Eğer başarı hastanenin giriş kapısını çiçekli, kırmızı renkli yaldızlı boyayla boyamaksa? Bravo çok başarılısınız.

Aklı başında, vicdanı sağlam kişi bu olayları görüp, duyup, hissedip ele almaz ise, zorlanır, sıkılır.

Bir işi başaramamak, insanlara zarar vermek, bir görevi aldığından daha kötü hale getirmek iyi bir yöneticinin, bilgili bir insanın katlanamayacağı şeylerdir.

Bu ekibin kurulmasında can siper hane çalıştığıbize aktarılan meşhur Sendika Başkanı Şemsettin Karadoğan için geçmiş yazılarımda KESK sendikasından Memur sene gelişi ve Zabıta Memurluğundan Hastane Müdürlüğüne gelişini kamuoyuna çeşitli zamanlarda yazarak aktarmıştım. Kendiside ben hiç KESK üyesi olmadım demişti. Ama edindiğim bilgiler arasında gördüm ki, makam ve mevki yükselme işi dışında yükselmeler bununla ibaret değilmiş. Sendika Başkanlığından Hastane Müdürlüğüne geçiş süreci içinde baktım ki Menkul ve Gayri Menkuller ile yaşam standartlarında da farklı gelişmeler olmuş.

Bunla ilgili geniş yazımı önümüzdeki dönemlerde gündeme alacağım...

Bu günlük bu kadar…