MR ve TOMO

Halkımızın ağzında EMAR ve TOMOĞRAFİ olarak bilinen bu cihazlar üzerine yazmak istiyorum.

Hastanelerde yıllardır süre gelen bir KİRALAMA İŞİ VAR.

Avantanın, luvantanın, istismarın ve her tür numaranın döndüğü bir iş.

30 yıldır kimse bu işe el atıp da DEVLETİN KILICINI ÇEKEREK işe bir son vermiyor, veremiyor.

Ne hikmet ise kıytırık özel hastane ve tıp merkezlerinde bile bu cihazlar taksit ile satın alınıp kendi malları oluyor, yâda yıllara sari iş karşılığı alıp kullanıyorlar, ama iş devlete geldiğinde “ne gerek var” denip kiralama yoluna gidiliyor.

Niye, niçin, neden, kim için, ne için bu yol tercih ediliyor?

Bu devletin hastanesinde çalışan doktor ve personel Özelde de var.

Oradakiler kendi çalıştıkları hastane ve özel kuruluş çıkarlarına uygun hale getirip mal sahibi oluyorlar da, Devlette çalışanlar neden bunu devlete kazandırmıyor?

İşin ardında önünde ne gibi bir TEZĞAH DOLAP VAR?!

Hiç unutmuyorum.

İsim vermeyeceğim bir eski tanıdığım, bir dönem SATINALMA komisyon başkanı idi.

Bu cihazlar ile ilgili kiralama işi ve satın alma meselesi gündeme geldiğinde el koymuş, “ne kiralaması kardeşim, satın alırız parasını da üç kiralama bedeli olarak ödemiş oluruz. Ne diye tüyü bitmedik yetimin hakkını ona buna yediriyoruz” demişti.

Adam doğru adam…

Sonra ne oldu, o dönemin yamyamları baktılar ki o kişi ile bu işler olmayacak, kırmadan dökmeden adam oradan gitti, yerine başkası geldi, işler ayna sen çal sen oyna devam etti.

Bakın bu işin arkasında çok büyük RANT var.

Ve bu rantı da sanırım DEVE DİŞİ tipler Ankara’dan buralara kadar kemiriyor…

Artık son verin.

Yürürlükte tasarruf genelgeleri var.

Bakın Sadece Mersin’de MR ve TOMO ihalelerine alımlarına.

Hastanelere çöreklenmiş firmalar birbirinden farklı rakamlar ile benzer işi ve aynı süreleri kapsayan ihaleleri alıyorlar.

Alınan rakamlara bakın.

Birbirini tutmuyor.

Pazarlık alım.

Niye açık değil.

Çünkü adam içerdeki firma…

Adama vermezler ise adam cihazları söküp gidecek mağdur olacaklar...

Bunun ardına sığınıyorlar.

Zamanında alırken, bu işin teknik şartnamesini hazırlayanlar, içinde devleti koruyan;

“bir sonraki ihale sürecinde, ihaleyi şu anki yüklenici firma kazanamamış ise, devletin ve vatandaşın işinin aksamaması ve maddi ve manevi bir mağduriyete yol açılmaması için, ihaleyi mevcut hali hazırda işi yüklenmiş olan, ancak ihalede kaybetmiş olan firma, işi alan yeni firma/ yüklenici hizmet yerine gelip makine ve teçhizatını yerleştirene kadar alet ve edavatını sökmeyecek işleri aksatmayacak, bu arada bu hizmetinden dolayı ortaya çıkacak olan zararı satın alma komisyonu ve işin ehli doktor arkadaşlarca rapor ve tutanakla tespit edilerek kendisine ödenecektir. Bu rakam yeni yüklenici firmanın ilk hakedişinden de düşülecektir. Bu süre 15 günü geçmeyecektir”

İbaresi olan bir maddeyi koyabilirler ve hem onu zarar ettirmezler hem devleti ve milleti.

Bunu yapmıyorlar, “eee, içerdeki firma giderse ne yapacağız, iş aksayacak” tezgahı yapıyorlar.

Sen ihaleye çıkarken, devlet yararına bu iş için bir şart koysana.

Niye koymuyorsun?

Her şey aklına geliyor da, devlet ve millet çıkarı aklına gelmiyor mu?

Ha bire PAZARLIK ALIM…

Kimin işine geliyor bu iş?

Geçtik onu.

Bu iş için yıllara sari bir rapor çıkarın.

Hangi hastane bu iş için son 10 yılda ne ödemiş ortaya çıkarın.

Siz bir yıllık para yâda iki yıllık ödediğiniz para ile bu cihazları devlete kazandırır kendi malınız yaparsınız.

Üstelik de vatandaşa 15- 25- 45- 60 güne MR ve tomo çekimi randevusu vermemiş olur, halkı da sevindirirsiniz.