Nasıl işe düştük böyle?!
Siz devleti semirmeye kalkacak, yontmaya kalkacaksınız, biz de evlek evlek seyrdedeceğiz, Öyle mi?!
Yemezler, yedirmezler canım…
Zaten yıllardır benim hastalığım dolayısıyla, yazılarıma, vermek zorunda olduğum ara nedeniyle, yeteri kadar palazlanmışsınız.
Devletin kör kuruşunu çalmam, çaldırmam!
Tüyü bitmedik yetimin hakkını yemem, yedirmem!
Şehitlerin hakkını yemem, yedirmem!
BU NEDENLE, ALAYINIZA RAHATSIZLIK VERDİĞİMDEN DOLAYI, ÇOK MEMNUNUM…
Herkes bu lafı edemez.
Ben yazarım!
Kefeni kim üstüne alırsa onun OLUR!
Rahatsız ettiğim kesim bellidir.
Devlet malına, yani şehidin, öksüzün, hakkına göz dikenleri, ben yazarım.
Cüneyt Arkının bi filminde olduğu gibi; hanginiz kara murat diye sorulur, herkes benim, benim der.
Burdaki durum kısmen buna benzedi.
Şimdi suçlular ve haksızlar cesaret buldukları ve sayıca artıkları için, ben yazınca; bu beni yazdı, hayır beni, hayır beni.... diye kendilerince kahramanlık, arkamdan, kof kabadayılık yapıyorlar.
Olsun, biz yolumuza devam edeceğiz, Türk Milletinin ve Devletinin onurlu ve şerefli bir yurttaşı olmaktan başka bir gayret içinde olmayacağız.
Şimdi yazdıklarım bile dava konusu olabilir. Korkacak mıyız?
Hayır!
Sen, ben, bizim oğlan derler halk arasında.
Küçük olsun, benim olsun, kol kırılsın yen içinde kalsın (!)
Bu tanımla, kendi kendine yeten bir mikrokozmoz tanımıdır.
Kamu ihalelerinde de durum buna dönmüş.
Tel sarar yavrum, tek sarar, tel bulamazsa ne sarar?
Üç beş firma arasında dönen ilişkiler Çin’in başkenti Pekin metro ağından bile daha karışık.
Ekapa girip bakıyorum, firmalara bakıyorum. İşin içinden çıkamıyorum.
Bir bakıyorsun firma ortağı, bir bakıyorsun vekâletname verilmiş, bir bakıyorsun firma çalışanı, bir bakıyorsun 696 ile kadroya geçmiş kamu işçisi olmuş.
Ama paranın tek adresi var.
Bu arada eşleri de 696 lı oluvermiş.
Tekrar ediyorum bilgi belge olmadan yazmam. Yakında yazdıklarımın doğruluğunu herkes görecek.
Az kaldı, inşallah…
Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur…
Aynı hatalar kamu ihalelerinde defalarca tekrar ediliyor.
Ben burda iyi niyet görmüyorum,
Sevgili okuyucular, Allah'a şükürler olsun ki, bir parça da olsa, MERSİN’de bazı şeyler düzelecek.
Bana iftira atanlar da adalet önünde mutlaka hesap verecek...
Beni Kripto tipler PKK/KCK sorumlusu iş adamı diye usulsüz, hukuksuz dinlediler, olay ortaya çıktı hepsi içeri girdiler…
Ardından yine bir kısım kriptolar büyük bir kumpas kurup tutuklattılar ve bir müddet tutuklu kaldım, çok şükür tutuklu kaldığım ve iddia ettikleri maddelerin hepsinden BERAAT ETTİM. O KUMPASÇILARDA ADALET ÖNÜNDE ŞİMDİ HESAP VERİYORLAR.
Dedemin biri ÇANAKKALE şehidi, diğeri YEMEN şehididir. YEMEN’e gitmiş dönmemiş.
Eniştem Kıbrıs Gazisi.
Ailemde onlarca şehit var.
Bu devletin hakkını hukukunu yedirirsem namerdim.
Ve DEVLETİM İÇİN, yarın CUMHURBAŞKANIM ARASIN, yada DEVLETİMİN İÇİŞLERİ- ADALET- MİLLİ SAVUNMA BAKANLARI arasın CANLI BOMBA OLUP CANIMI VERMEZSEM NAMERDİM….
Öyle arkamdan atıp tutmayın. Aha burada taahhüt ediyorum.
Bu arada MERSİN de, bazıları, sürekli aynı makamda kalmayı bacerdikçe, parayı bol bulup da harcayacak yer bulamayınca, gardropları da artık iyice dolup taştığı için, estetik kaygılara girmişler.
Gerekli gereksiz estetik ameliyat yaptırmak için kuyruğa girmişler.
Malî durum iyi olup bazıları yapıtrsa da, dikiş tutmayacak olanlar da var tabi...
Bir o kaldıydı zaten.
Tipleri, cepleri, ense ve göbekleri uzun yıllar makamlarda oturunca değişmişti, şimdi estetik olarak, ERKEK - GEVŞEK arası tercihteler....
BU ARADA BİR OKUR e-postası ALDIM. MERSİN ŞEHİR HASTANESİNDEN…
Bakın ne diyor?
“......Ağbi burada yemek ve temizlik işi ciddi takip edilmiyor. Bu hastane modern ve yüz ağartan hastane. Devletimiz büyük çaba ve emekle yaptı. Allah razı olsun. Ama yemek ile temizliği kontrol edecek olanlar, takip edecek olanlar işi ciddiye almadıkları ve sıkı denetlemedikleri için her iki husus da kimseyi memnun etmiyor. Gelin yemekleri görün. Üstelik diğer hastanelerden çok büyük rakamla veriliyor. 25-30 TL arası. 7-8 liraya verilen yerler var, yemek böyle çıkmıyor. Temizlik ise berbat halde. Bu işlerden sorumlu olan hanım efendi amirlerimiz yeterince ilgilenmiyorlar. Bu arada A. Hanım, T.hanım ve S. Bey’e odalarına yemek servisi özel yapılıyor. Sürekli kafa kafaya verip çay kahve içip vakit geçiriyorlar ama, bu modern hastaneyi düzgün idare etmiyorlar. Torpilli bu arkadaşlara birileri dur desin. Eğer sözleşme imzalayıp diğer kişilerden çok çok farklı ücret alıyorlar ise, bunun hakkını versinler. Devletimiz bu güzel hizmeti Mersin halkına sundu. Onlarda hizmette kusur etmesinler. Diğer taraftan verimlilik puanları 45-50 gibi olanlar var. Yeni gelen sağlık müdürümüz bunların (yani tüm sözleşme imzalayanların) verimlilik puanlarını lütfen kontrol etsin, düşük puanlılıarı makamda tutmasın. Ayrıca hakkında soruşturma olan, geçmişte soruşturma geçirmiş olanlarıda ayıklasın. Yazık devletimize.....” demekte…
Geldik şimdi, Meşhur, KİM ÜZERİNE ALINIRSA KEFEN ONUNDUR bölümümüze....
Bu günkü hiciv ve taşlamamız aşağıda. Kalem şairimizin;
BOYUMU AŞAR
Komşum aç yatarken ben yağsız kıyma
Puf börek yiyemem boyumu aşar
Hakkım olmayanı önüme koyma
Haramla doyamam boyumu aşar.
Sözüm nefsimedir, gitmesin güce;
Ne şeref, ne servet insandan yüce!
Çocuklar sokakta üşürken gece
Evde yün giyemem ben, boyumu aşar.
Nursuz kaldım alem nurlanırken ben
Ağlarım vebalden horlanırken ben
Portakal soymakta zorlanırken ben
Milleti soyamam boyumu aşar
Balığın göz yaşı üşütür gölü
Evren ağlar, tınmaz ademin dölü
Bir şeyler söylüyor mezarda ölü
Dinlerim duyamam boyumu aşar
Hesap kitap yanlış proğram hasta
Hayat tanziminde kaderdin usta!
Ben bunu anlattım düşmana dosta
Başardım diyemem boyumu aşar.
ALLAH, DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN.
Baki Selam ve Dua ile.
CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.
Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.
CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ ADRES: batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com