haberanaliz
Her şeyin Başı SAĞLIK

Her şeyin Başı SAĞLIK

Mail: hbssaglik@gmail.com

Ne geldi ise başımıza ben bilir imcilerden geldi…

Yazıp çiziyoruz, o yerli olmuyorlar. Olmasınlar. Devlet bunlardan ibaret değil ki… Sadece MERSİN’ deki idarecilerden ibaret değil ki… Yukarısı var. Edindiğim bilgiler arasında burada yazdıklarım için gerekenler ivedilikle yapılıyor. Bekleyeceğiz göreceğiz. Neyse…

Sağlık il müdürü K. Çağlar Çatak HAC’ dan geldi. O giderken bir helallik almadı ama biz, “ALLAH HACILIĞINI KABUL ETSİN” diyelim ve hayırlara vesile olmasını dileyelim. Gerisini rabbim bilir.

TOROS DEVLET HASTNESİ Başhekimi Süleyman Ülger yeni bir evlilik yapmış. Biliyorsunuz eşinden ayrı idi. Yeni bir evlilikle hayata yeniden merhaba demiş. Ona da hayırlı uğurlu olsun diyelim. Bu arada TOROS ’un yemek işi ile ilgili çok şeyler yazdık, ayrıca müfettiş raporunun neden uygulanmadığını dile getirdik ve teftiş kurulundan gelen zılgıtvari yazı ile devir işlemi gecikmeli de olsa iptal edildi. Firmanın teminatı irat kaydedildi. İhaleden yasaklandı. Çok gecikmeli yapıldı. Bu gecikmeden dolayı devletin acilen bu işin sorumlularından hesap sorması gerekir. 2 Kasım 2011 günü yazdım ve BAKANLIK yetkililerine seslendim. İşte linki: http://www.haberanaliz.net/detay.asp?hid=87673  Tıklayın okuyun. Ama okumazsınız diye ben o yazıyı buraya alıyorum. Ayrıca orjinali o linkte de duruyor. Yazı şu; “27 Ekim 2011 Perşembe sabah saat 7.32 de bu sütunlardan seslendik. OLAY MERSİN TOROS DEVLET HASTANESİ YEMEK İŞİ MESELESİ İDİ…. İşte o link duruyor ve yayında. http://www.haberanaliz.net/detay.asp?hid=87539  Henüz Mersin’deki yetkili ve ilgili makamlar harekete geçmemişler. Yazıklar olsun ki, ne yazıklar olsun… Yine başlamışlar aynı türküyü nakarat etmeye .. “Gazeteciye bunları kim yazdırıyor”

İşinize gücünüze baksanız da işinizi eksiksiz yapsanız olmaz mı? Yazdıklarımız yalan ise yalanlayın. Değil gerçek ise, gereğini yapın. Devlete yazık. İmkânlarına yazık.

Nerede bu DEVLETİMİZİN ADİL VE HAKKANİYETLİ YÖNETİCİLERİ?

Biz böyle düşünürken BAKANLIKTAN TEFTİŞ KURULUNDAN BİR YAZI ÇOK ACİL VE İVEDİ İBARESİ İLE TOROS DEVLET BAŞHEKİMLİĞİNE GELİR. Mevcut yemek işi ile ilgili. Hani şu yazılarımızın içinde bahsettiğimiz SORUŞTURMALIK OLAN ve hakkında müfettiş raporu olan ve bir türlü uygulanmayan dosya için. Bir gün önce ise YEMEK ihalesinin yenisi olan ihale yapılmış biz 27 Ekim sabahı olayın acayipliğini dile getiriyoruz ve üstteki linkteki yazıyı yazıyoruz.  Yazımızın yayınlandığı gün ise eski dosya ile ilgili olan soruşturması bitmiş iş için TEFTİŞ KURULUNDAN bir yazı geliyor.  O yazı Sır gibi saklanıyor.  Ama yazının içeriği öğrendiğimiz kadarı ile şu…. “Bizim müfettiş raporumuzu oraya buraya sormaya gerek yok, raporun amir hükümleri belli…” Gereğini yapın cinsinden. 

Ve öğreniyoruz ki dün itibari ile bu yemek işinin DEVİR İŞİ MESELESİNİ FESİH ETMİŞLER…  Vay be…  Aylar sonra…  Kimse devletin yiten giden zamanının ve kaynağının hesabını sormuyor yani. Sadece bozun demişler o kadar. Onlarda bozmuş. Aylarca bozmamak için çırpınmışlar, TEFTİŞ KURULUNHDAN GELEN RAPORU oraya buraya resmi yazılar ile sormuşlar, ne yapalım diye işi oyalamışlar, şimdi bozmuşlar.  Olacak iş değil. 

Teftiş kurulu başkanlığı acilen bir müfettiş görevlendirmeli. Sadece bu iş için gelmeli ve didik, didik bu işleri incelemeli.

1- Müfettiş raporunun gereğini kim yapmadı, neden yapmadı, niçin yapmadı, kimler uygulamayı bu kadar geciktirdi, niye geciktirdi, niçin geciktirdi?

2- Bu işten devletin kazancı ne oldu, ilgili firmaların kazancı ne oldu?

3- Burada hazineye irat kaydedilecek rakamı almayanlar hakkında, raporu uygulamayan ve uygulatmayanlar hakkında ne gibi işlem yapacaklar merak konusu?

Bu devlet bu kadar sahipsiz mi? Bakın olayları bir kez daha size aktarayım….

Toros Devlet Hastanesinde yemek ihalesini alıp yemek hizmeti veren ECE yemekçilik firması, ihaleyi aldıktan kısa süre sonra ihale sözleşmesini yasaya aykırı şekilde UYGAR firmasına devretmiştir. 

UYGAR firması iş deneyim tutarı bu ihaleyi almaya yetecek tutarda değildir. 

Bu nedenle eğer katılmış olsaydı 05.05.2010 ve tarihli yemek ihalesinde yeterlilik alamayacak ve ihaleyi alamayacaktı. 

Ancak ihaleden bir süre sonra 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşme Kanunun 16.maddesine aykırı olarak, denk olmadığı halde sözleşmenin devri konusunda hastane idaresine dilekçe verilmiştir. 

Zamanın Hastane başhekimi, firmaların birbirine denk olup olmadığını araştırmamış ve dilekçeyi onaylamıştır. 

Başhekim görevini eksik yapmıştır. 

Firma ise idareyi yanıltmış ve katılıp kazandığı ihaleye sözleşme uygulama aşamasında fesat karıştırmıştır.

Yukarıda anlattıklarım bir müfettiş raporunda anlatılanlardır.

Teftiş Kurulu Başkanlığının 20.05.2011 tarih ve 12–9 sayılı inceleme raporunun Netice ve Kanaat Bölümünün ‘ Söz konusu Sözleşme devri ile ilgili olarak 4735 sayılı kanun 25 inci, Kamu İhale Genel tebliğinin 27,6 ınc, 27,7 i,nci ve 27,8 inci maddesi gereğince, 4735 sayılı kanun 20. 22 ve 26.maddesine göre İlgili idarece işlem yapılması gerektiği’ talimatı verilmiştir…. 

Sağlık Bakanı tarafından gereği yapılmak üzere havale edilmiştir. 

Sağlık Bakanına bağlı, tüm diğer birimler bu emri uygulanması gereği ile hastane baştabipliğine iletmiştir.

Bu raporun tarihi 5 ay olduğu ve kendisine tebliğ edildiği halde Toros Devlet Hastanesi Başhekimi Süleyman Ülger raporun gereklerini yerine ısrarla yerine getirmemiştir.

Yapılması gerekenler 06.09.2011 tarih ve 35853 sayılı yazıları ile kendisine bildirilmiştir.

Tebliğ tarihi itibariyle 5 (beş )gün içinde Sözleşme bedeli olan 3.278.653.-TL sının %6’na tekabül eden 196.718,58.-sını Kati teminat mektubunu irat kayıt etmesi gerekirken yapmamıştır. 

Kendisine verilen emirde sözleşmeyi feshetmesi gerekirken, etmemiştir. 

Yani haksız elde edilmiş bir sözleşmeyle firmanın iş yapmaya devam etmesini sağlamış, böylece firmanın haksız elde edeceği iş deneyimiyle bundan sonra haksız ihaleler almasına sebep olmuştur. 

Dolayısıyla yeni yemek ihalelerine karışmış olan fesatların mimarı durumuna düşmüştür.

Firmanın teminatını gelir kaydetmemiştir. 

Yaklaşık 196.718,58.-.TL paranın hazineye girmesini engellemiştir. 

Kamu zararına sebep olmuştur.

Kazanmayı hak etmeyen firmanın hastanede hizmet verdirtmektedir. 

Hem çalışanların hem hastaların yediği yemekler, bu işi yapmaya yetkin olmayan bir firma tarafından verilmektedir.

Şu anda Sağlık Bakanının ve yasaların emrine aykırı hareket ederek hem görevini kötüye kullanmakta, hem kamu zararına sebep olmakta hem de ihale şartlarına aykırı işlem yapmakla edimin ifasına fesat karıştırmaktadır.

Bu durumda hem çalışanların hem hastaların yemek hizmeti güvenilir değildir, ayrıca hazineye girecek para alınmamıştır. 

Bu kişi bu yasaya aykırı davranışları ve para tahsilini yapmayarak hazineyi zarara uğratmayı bilerek ve isteyerek yapmaktadır.

Kendisine emir geldiği halde Sağlık Bakanlığı Hukuk Müşavirliğinden görüş istediğini belirtmektedir. 

Bu görüşü hangi tarihte ve niçin istendiği bilinmemektedir. 

Tüm resmi kurumlara bakan imzalı emirler sürekli gelmektedir. 

Bu başhekim başka genelgeler, emirler hakkında görüş sormazken, bu konuda neden görüş sorduğu özellikle sorgulanmalıdır. 

Bu görüş, bir emir niteliği taşımamaktadır. 

Ancak sağlık bakanının emrinin aksine başhekim tarafından bu görüş emir olarak değerlendirilmiştir. 

Bu emirleri veren kişiler hukukçulara danışmadan bu emri vermiş gibi davranılmaktadır.

Sağlık Bakanı, bakan adına hareket eden müfettişlerine konuyu inceletmiştir. 

Başhekim Sağlık Bakanlığı teftiş kurulu teşkilatını yok saymaktadır.

Bu görüş Sağlık Bakanının emri değildir. 

Ancak Başhekim tarafından bakan emri değil de bu görüşe göre hareket etmektedir.

Sayın müfettişlerin, Teftiş Kurulu Başkanının ve Sayın Bakanın emri hukuksuzmuş gibi davranılmıştır. 

Bu görüş dayanak alınarak resmi emirler kanunlara, tebliğlere aykırılıklarına ve kamu zararına rağmen yerine getirilmemiştir.

Aynı müfettiş raporu ve bakan emrindeki memurlara yönelik disiplin işlemleri kamu zararı tahsilleri başhekim tarafından yerine getirilmiştir. 

Konu yemek işin gelince başhekim raporun ve bakan emrinin hukuki geçerliliğini sorgulamıştır. 

Bu da başhekimin taraflı ve art niyeti göstermektedir. 

Eğer bu müfettiş raporu ve bakan emri sorgulanabilecek derecede güvensizse, emrin diğer gereklerini de yerine getirmemesi gerekirdi. 

Sağlık Bakanlığı Hukuk Müşavirliği  Birinci Hukuk Müşaviri Adem Keskin Tarafından yapılan görüş ile  ”…… Hülasa, kanunen aranan zaruret halinin oluşup, oluşmadığı ile ilk ihaledeki şartların haiz bulunup bulunmadığı yolundaki tetkik yükümlülüğü sözleşmeyi devreden veya devir alan yüklenicilerde   olmayıp, bu yükümlüğün idare  nezdinde bulunduğu, Kanun  hükmü ile yükleniciler yönetilen yükümlülüğün sözleşmenin devrinden evvel  idareden yazılı izin alınması ve son üç yıllık süre zarfında başkaca bir sözleşmenin devredilmiş  yahut da devir alınmamış olmasından ibaret bulunduğu, usulüne  uygun  olarak izin müracaatında bulunan ve talep edilen bilgi ve belgeleri idareye sunarak gerekli izni almış bulunan yükleniciye ait iş eneyim belgesinin ilk ihalede aranan tutarı sağlamadığından bahisle ,tetkik yükümlülüğü idareye ait bulunan bir hususta ve kendisine yöneltilmeyen bir yükümlülüğü ihlal ettiği gerekçesiyle yüklenici hakkında müeyyide tatbikine  hukuken cevaz verilmediği tereddütsüzdür……” mütalaa  edilmiştir.

Kaldı ki; Yemek Hizmetini devreden firma Ece Yemekçilik firması 15.07. 2010, 3664 sayılı yazı ile İhale Kanunun sözleşmenin devrine ilişkin idarenizin izni ile teknik ve idari şartnamenizde istemiş olduğunuz şartlara haiz olan ekte belgeleri yer alan Uygar Yemekçilik firmasına devretmek için idareden izin istemiştir.  

Ece Yemekçilik firmasının devir başvuru yazısında kamu İhale kanunlarına ve İdari şartnameye uygun olduğunu yazılı beyan etmiştir.

Devreden Firma tarafından taahhüt edilen Devralan firmanın Teknik ve İdari Şartnameye uyduğunu beyan etmiştir.

Ancak, İdare tarafından düzenlenen idari şartnamenin;

7.4.3.İş Hacmini gösteren belgeler yeterlidir.

7.5.1-İş Deneyim belgeleri

Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 40 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler.

Yapılan düzenlemeye göre hizmeti devralan firma Uygar yemekçiliğin iş hacmini karşılamaya yönelik İş deneyim belgesinin yeterli olmadığı açıkça Bakanlık Müfettişi tarafından tespit edilmiştir. Bu taahhüdüne aykırı davranarak İdari şartnameye uymadığı halde uyduğunu beyan etmek acaba İdareyi kandırmak değil midir?..

Bu yanlış beyan acaba aşağıda belirtilen 4735 sayılı Sözleşme kanunun 25.Yasak fiil davranışlardan olan a) fıkrasındaki Hile, Kullanma yoluna başvurmamışımdır.

Bu beyan aşağıdaki c)fıkrasındaki, Sözleşme konusu işin yapılması sırasında araç veya usuller kullanılmamış mıdır?..

Firma tarafından yapılan bu yanlış taahhüt ile; 

d)  Taahhüdünü yerine getirirken idareye zarar vermek. Şartlarının da oluştuğu kesindir.

Devreden firma taahhüdü ile bu fıkradaki sorumluluklarına yerine getirmemiştir. 

f) Mücbir sebepler dışında, ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdünü yerine getirmemek.

4735 Sayılı Sözleşme kanunun;

Yasak fiil ve davranışlar

Madde 25- Sözleşmenin uygulanması sırasında aşağıda belirtilen fiil veya davranışlarda bulunmak yasaktır:

a) Hile, vaat, tehdit, nüfuz kullanma, çıkar sağlama, anlaşma, irtikâp, rüşvet suretiyle veya başka yollarla sözleşmeye ilişkin işlemlere fesat karıştırmak veya buna teşebbüs  etmek. 

c) Sözleşme konusu işin yapılması veya teslimi sırasında hileli malzeme, araç veya usuller kullanmak, fen ve sanat kurallarına aykırı, eksik, hatalı veya kusurlu imalat yapmak. 

d) Taahhüdünü yerine getirirken idareye zarar vermek. 

f) Mücbir sebepler dışında, ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdünü yerine getirmemek.

Firma tarafından yapılan taahhüde kanundaki tüm şartlar taşıdığını beyanı hukuk müşavirinin tam tersi olarak sadece İdarenin değil firmanın da sorumluğunun olduğunun tespitidir.

Aynı görüş de ”…..yani, iş deneyim belgesine esas hizmetlerin tefrikinin yapılmasının lazım geldiği hususunun yüklenici tarafından bilindiği veyahut da bilinmesinin mütad ve usulden  olduğunu iddia ve ifade edebilmek de kabil bulunmadığından, bu haliyle yükleniciye atf’ı mümkün bir fesad halinden de bahsedebilmek mümkün bulunmasa gerektir…..” yorum yapılmaktadır.

Bu itibar ile Söz konusu Sözleşme devri ile ilgili olarak 4735 sayılı kanun 25 inci, Kamu İhale Genel tebliğinin 27.6 ınc  ,27.7 i,nci ve 27.8 inci maddesi gereğince, 4735 sayılı kanun 20. 22 ve 26.maddelerinde ilgi devirler ile ilgili olarak alışkanlık veya devamlı yapılması  usulen tekrarlanması halinde fesad halini oluşturur yönün de kanuni bir düzenleme zaten  yoktur.

“……Netice itibariyle;

Sözleşmenin 4735 sayılı, kamu İhale Sözleşmeleri Kanunun 16 ncı maddesi hükmüne aykırı olarak devredilmesi veya devir alınması halinin varlığından bahisle, sözleşmeyi devreden veya devralan yükleniciler hakkında Kanunun 25 inci maddesi delaletiyle 20,22, ve 26 ıncı maddelerinin tatbik edilebilmesi için;

a)Sözleşmenin idarenin yazılı izni bulunmaksızın devredilmesi veya devir alınması,

b)Devir tarihinden üç yıl öncesine kadarki bir süreç içerisinde başkaca bir sözleşmenin aynı yükleniciler tarafından devredilmiş veya devir alınmış olması,

Fiillerinden birisinin gerçekleşmiş olması iktiza edecek olup, mütalaa konusu hadise bakımından bu fiillerin varlığına ilişkin bir iddia ve tespit bulunmaksızın, zaruret halinin varlığına yönelik bir tespitte bulunmaksızın ve ilk ihaledeki şartların sağlanıp sağlanmadığı hususunda gerekli tetkikleri yapmaksızın sözleşmenin devrine izin veren Kamu görevlilerinin adli, idari ve disiplin hukuku bakımından sorumlulukları baki kalmak kaydıyla-yükleniciler ile alakalı olarak 4735 sayılı kanunun 20,22 ve 26 ıncı maddelerinin tatbikine yönelik bir işlem tesisine hukuken imkân ve mahal bulunmadığı düşünülmüştür.” görüşlerine yer verilmiştir….

Ancak; 4735 Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununda” Sözleşmelerin devri için zorunlu kılınan 16.maddesinde sözleşmelerin devrinde yerine getirilmesi zorunlu olan Sözleşme, zorunlu hallerde ihale yetkilisinin yazılı izni ile başkasına devredilebilir. Ancak, devir alacaklarda ilk ihaledeki şartların aranması zorunludur.” Yapılan düzenlemelerde bu maddelerin uyulması zorunlu olan temel unsurlarıdır.

Sağlık Bakanlığı Teftiş kurulunca yapılan inceleme neticesinde de bu hususların olmadığı tespit edilmiştir. Aynı Sözleşme Kanunun 25 maddesinde atıfta bulunulan;

Yasak fiil ve davranışlar

Madde 25- Sözleşmenin uygulanması sırasında aşağıda belirtilen fiil veya davranışlarda bulunmak yasaktır:

g) Sözleşmenin 16 ncı madde hükmüne aykırı olarak devredilmesi veya devir alınması.

Bu maddeyi de kapsadığı görülmektedir.

Sözleşmeyi feshedilmesi için ise 20 maddesinde ise 25.maddeye atıfta bulunmuştur.

İdarenin sözleşmeyi feshetmesi

Madde 20- Aşağıda belirtilen hallerde idare sözleşmeyi fesheder:

b) Sözleşmenin uygulanması sırasında yüklenicinin 25 inci maddede sayılan yasak fiil veya davranışlarda bulunduğunun tespit edilmesi, gerekliliğini vurgulamıştır.

Kamu İhale Kurumu Tebliğlerinin aşağıda belirtildiği üzere Sözleşmenin devrine ilişkin olarak yapılan düzenleme; 

Madde 27- Sözleşmenin devrine ilişkin açıklamalar

27.1. 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 16 ncı maddesinde sözleşmenin devrine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Buna göre sözleşmenin devrine ilişkin işlemlerde; 

a) Sözleşmenin devrini gerektiren zorunlu bir halin bulunması,

b) İhale yetkilisinin yazılı izninin bulunması,

c) Devir alacaklarda ilk ihaledeki şartların bulunması, zorunludur.

Hususlarında 4735 sayılı kamu İhale Sözleşmeleri kanunun 16 ncı maddelerinde yapılan düzenlemelerin içinde bulunan a) ve c) maddelerinin belirtilen sözleşmenin devrinde bulunması zorunlu olduğu ve bu maddelerin 16.madde kapsamında olduğunu açık ve net olarak belirtilmiştir.

Aynı Tebliğin 27.6. (Değişik: 20/4/2011-27911 R.G./ 12. md.) Aşağıda belirtilen hallerde sözleşme feshedilir ve devreden ve devralanlar hakkında 4735 sayılı Kanunun 20, 22 ve 26 ncı maddeleri uygulanır:

a) İhale yetkilisinin izni olmadan sözleşmenin devredilmesi veya devir alınması,

b) Sözleşmenin devredildiği tarihi takip eden üç yıl içinde sözleşmeyi devreden yüklenici tarafından başka bir sözleşmenin devredilmesi veya devralınması. 

Sözleşmenin devrinde 27.6 maddesinde belirtilen maddelerin sözleşmenin devrinde olmadığı takdirde diğer maddeleri değerlendirilmeden bu maddeler yerine getirilmediği takdirde diğer maddeler değerlendirilmeden 4735 sayılı Kanunun 20, 22 ve 26 ncı maddeleri uygulanır anlamındadır.

Teftiş Kurulunun raporunda atıfta bulunulduğu,

Kamu İhale Tebliğinin 

27.7 maddesinde belirtildiği ”27.7. Sözleşmenin 4735 sayılı Kanuna aykırı şekilde devredilmesi veya devir alınması halinde tespit tarihi itibarıyla sözleşme feshedilmiş sayılır. Bu tarihleri izleyen yedi gün içinde idare tarafından fesih kararı alınır. Bu karar, karar tarihini izleyen beş gün içinde yükleniciye bildirilir. 4735 sayılı Kanunun 20 nci maddesi uyarınca, ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar gelir kaydedilir ve sözleşme feshedilerek hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir.” Bu sözleşmenin devrinde 4735 sayılı kanuna aykırı olarak devredildiği sübut bulunan bu devrin kamu İhale tebliğinde 27.7 maddesinde olduğu da somuttur bu maddeye göre de uygulama yapılmaktan bile imtina edilmiştir.

ŞİMDİ ben buradan tüm vatandaşlarımız adına, kamu adına, devletimizin kör kuruşu adına, tüyü bitmedik yetimin hakkı için, şehidin hakkı için seslenmeyi bir vicdan borcu olarak görüyorum. Yetkilerini sorumsuzca kullanan ve devleti zarara uğratan bu kişilerin yasaya aykırı davranışları hakkında yasal işlem yapmayacak mısınız?

Devletin kör kuruşunun hesabını sormayacak mısınız? Bu raporun uygulanmasını geciktirenler, sağa sola görüş soranlar, sorduranlar, ilgili üst amirler hakkında ne gibi işlemler yapacaksınız? Diyeceksiniz ki nerelere sormuş? Önce Sağlık grup başkanlığına sormuş, geçmişte yazdım. Orası gereğini yap uygula anlamında cevap vermiş. Ama Başhekim yetinmemiş bu kez Bakanlık hukuk işlerine sormuş. Orası lağa luğalı bir cevap göndermiş. Bu arada biz ısrarla yazıp ikaz ediyoruz, uyarıyoruz, raporun gereğini yapın, oraya buraya sormayın diye yazılar yazıyoruz, umursayan yok. Derken Grup başkanlığı ve hukuk müşavirliğinden gelenlerle de yetinmemiş, bu kez teftiş kuruluna sormuş. Ya bu nasıl bir iştir? Bunlar okuduğunu mu anlamıyor, yoksa işlerine mi böyle geliyor? BU YANLIŞ İŞİN, KEYFİ İŞİN HESABINI SORACAK BAKANLIKTTA BİR YETKİLİ YOK MU? BURADA yapılan bu işler ve işlemlerde İYİ NİYET ARAMAK MÜMKÜN MÜ? Ha bire yereldeki araştırmacılara bu işi verip soruşturacağınıza, şu an MERSİN’DE müfettişleriniz var. Bir görevlendirme çıkartın adamlar işi adam gibi incelesinler. Bakın bu işin altından neler çıkacak? BU ARADA BEN SAĞLIK BAKANIM DEĞERLİ İNSAN RECEP AKDAĞ İLE ONUN YAKIN ÇALIŞMA ARKADAŞLARINA SONSUZ GÜVENİYOR, İNANIYORUM. ONLAR TÜYÜ BİTMEDİK YETİMİN HAKKINI, ŞEHİDİN HAKKINI GÖZETEN TERTEMİZ İNSANLAR. SIKINTI YERELDE...”

Bu YAZININ VE HABERİN ARDINDAN bir kez daha seslendik.  9 Kasım 2011 günü….  Linki şu: http://www.haberanaliz.net/detay.asp?hid=87885  Tıklayın okuyun.  Ben yazıyı buraya layım isterseniz! İşte o yazımız:  “Toros devlet hastanesinin YEMEK İŞİ iptali nihayet gerçekleştirildi. Ama işin uzamasından sorumlu olanlar hakkında gerekenler yapılmadı. Ortada müfettiş raporu olmasına rağmen ve bakan onayı olmasına rağmen bu işi önce Akdeniz gurup başkanlığına soran ve oradan da kendisine açık bir dille gereğini yap diye yazı gelmesine rağmen yapmayıp, bakanlık hukuk müşavirine soran, oradan gelen yazıya da itibar etmeyip bu sefer teftiş kurulan soran ve en sonunda teftişinde bu işi boz demesiyle bozan ilgili öve yetkililer hakkında TEFTİŞ KURULUNUN ne gibi işlem yapacağını doğrusu merak ediyorum…. Burada haksız kazanç var. Ayrıca sürenin uzatılması ile ilgili firmaya yeterlik belgesi oluşturulması var. Orada 6 ay evvel gelmiş olan bir müfettiş raporu var. Ve ilgili başhekim öncelikle bunu ne yapacağım diye sağlık gurup başkanlığına resmi yazı ile soruyor. Orası da şu yazıyı gönderiyor:

Yazı şu:  “ İlgi: 29.07.2011 tarih ve 6878  sayılı yazınız.

İlgi yazınıza istinaden Sağlık Bakanlığı teftiş kurulu başkanlığının 20.05.2011 tarih ve 12-9 sayılı raporunun konu ile ilgili netice ve kanaat bölümü tarafımdan yeniden incelemiştir.

Teftiş Kurulu Başkanlığının inceleme raporunun Netice ve Kanaat Bölümünün ‘ Söz konusu Sözleşme devri ile ilgili olarak 4735 sayılı kanun 25 inci, Kamu İhale Genel tebliğinin 27.6 ınc  ,27.7 i,nci ve 27.8 inci maddesi gereğince, 4735 sayılı kanun 20. 22 ve 26.maddesine göre İlgili idarece işlem yapılması  gerektiği’ talimatlandırılmıştır.

Bakanlığımız Teftiş Kurulu tarafından düzenlenen raporda Kamu İhale Sözleşme kanunu ve Kamu İhale Genel Tebliğinin maddelerine göre işlem yapılması talimatı açık ve net olarak belirtilmiştir.

İlgili kanun maddeleri ve tebliğ maddelerinde yapılacak işlemler de detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Teftiş Kurulu Başkanlığının İnceleme raporunun ilgili konudaki açıklamalarıyla, aşağıda yürütülmesi gereken işlemler konusunda bir tereddüt yaratacak bir farklılık veya çelişki tespit edilmemiştir. Kanun maddelerinin esasa uygun metinleri aşağıdadır. İdarece yürütülmesi gereken işlemler açıkça belirtilmiş olup, tereddüt yaratacak bir husus tespit edilmemiştir.

Yasak fiil ve davranışlar

Madde 25- Sözleşmenin uygulanması sırasında aşağıda belirtilen fiil veya davranışlarda bulunmak yasaktır:

—Hile, vaat, tehdit, nüfuz kullanma, çıkar sağlama, anlaşma, irtikap, rüşvet suretiyle veya başka yollarla sözleşmeye ilişkin işlemlere fesat karıştırmak veya buna teşebbüs  etmek.

— Sahte belge düzenlemek, kullanmak veya bunlara teşebbüs etmek.

— Sözleşme konusu işin yapılması veya teslimi sırasında hileli malzeme, araç veya usuller kullanmak, fen ve sanat kurallarına aykırı, eksik, hatalı veya kusurlu imalat yapmak.

- Taahhüdünü yerine getirirken idareye zarar vermek.

— Bilgi ve deneyimini idarenin zararına kullanmak veya 29 uncu madde hükümlerine aykırı hareket etmek.

— Mücbir sebepler dışında, ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdünü yerine getirmemek.

— Sözleşmenin 16 ncı madde hükmüne aykırı olarak devredilmesi veya devir alınması.

Kamu İhale Sözleşme Kanunu

Sözleşmenin devri

Madde 16- Sözleşme, zorunlu hallerde ihale yetkilisinin yazılı izni ile başkasına devredilebilir. Ancak, devir alacaklarda ilk ihaledeki şartların aranması zorunludur. Ayrıca, isim ve statü değişikliği gereği yapılan devirler hariç olmak üzere, bir sözleşmenin devredildiği tarihi takibeden üç yıl içinde aynı yüklenici tarafından başka bir sözleşme devredilemez veya devir alınamaz. İzinsiz devredilen veya devir alınan veya bir sözleşmenin devredildiği tarihi takibeden üç yıl içinde devredilen veya devir alınan sözleşmeler feshedilerek, devreden ve devir alanlar hakkında 20, 22 ve 26 ncı madde hükümleri uygulanır.

Kamu İhale Genel tebliğin 

27.6. (Değişik: 20/4/2011-27911 R.G./ 12. md.) 

Aşağıda belirtilen hallerde sözleşme feshedilir ve devreden ve devralanlar hakkında 4735 sayılı Kanunun 20, 22 ve 26 ncı maddeleri uygulanır:

a) İhale yetkilisinin izni olmadan sözleşmenin devredilmesi veya devir alınması,

b) Sözleşmenin devredildiği tarihi takip eden üç yıl içinde sözleşmeyi devreden yüklenici tarafından başka bir sözleşmenin devredilmesi veya devralınması.

27.7. Sözleşmenin 4735 sayılı Kanuna aykırı şekilde devredilmesi veya devir alınması halinde tespit tarihi itibarıyla sözleşme feshedilmiş sayılır. Bu tarihleri izleyen yedi gün içinde idare tarafından fesih kararı alınır. Bu karar, karar tarihini izleyen beş gün içinde yükleniciye bildirilir. 4735 sayılı Kanunun 20 nci maddesi uyarınca, ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar gelir kaydedilir ve sözleşme feshedilerek hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir.

27.8.  4735 sayılı Kanunun 22 nci maddesinde, kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların alındığı tarihten gelir kaydedileceği tarihe kadar Türkiye İstatistik Kurumunca yayımlanan aylık toptan eşya fiyat endeksine göre güncelleneceği, güncellenen tutar ile kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların tutarı arasındaki farkın yükleniciden tahsil edileceği, hak edişlerden kesinti yapılmak suretiyle teminat alınan hallerde, alıkonulan tutarın gelir kaydedileceği ve sözleşmenin feshedildiği tarihten sonra yapılmayan iş miktarına isabet eden teminat tutarının da aynı şekilde güncellenerek yükleniciden tahsil edileceği belirtilmiştir.

İdarenin sözleşmeyi feshetmesi

Madde 20- Aşağıda belirtilen hallerde idare sözleşmeyi fesheder:

a) Yüklenicinin taahhüdünü ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya işi süresinde bitirmemesi üzerine, ihale dokümanında belirlenen oranda gecikme cezası uygulanmak üzere, idarenin en az on gün süreli ve nedenleri açıkça belirtilen ihtarına rağmen aynı durumun devam etmesi,

b) Sözleşmenin uygulanması sırasında yüklenicinin 25 inci maddede sayılan yasak fiil veya davranışlarda bulunduğunun tespit edilmesi, Hallerinde, ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar gelir kaydedilir ve sözleşme feshedilerek hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir.

Sözleşmenin feshine ilişkin düzenlemeler 

Madde 22- 19 uncu maddeye göre yüklenicinin fesih talebinin idareye intikali, 20 nci maddenin (a) bendine göre belirlenen sürenin bitimi, 20 nci maddenin (b) bendi ile 21 inci maddeye göre ise tespit tarihi itibariyle sözleşme feshedilmiş sayılır. Bu tarihleri izleyen yedi gün içinde idare tarafından fesih kararı alınır. Bu karar, karar tarihini izleyen beş gün içinde yükleniciye bildirilir. 

19, 20 ve 21 inci maddelere göre sözleşmenin feshedilmesi halinde, kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar alındığı tarihten gelir kaydedileceği tarihe kadar Devlet İstatistik Enstitüsünce yayımlanan aylık toptan eşya fiyat endeksine göre güncellenir. Güncellenen tutar ile kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların tutarı arasındaki fark yükleniciden tahsil edilir. Hakedişlerden kesinti yapılmak suretiyle teminat alınan hallerde, alıkonulan tutar gelir kaydedileceği gibi, sözleşmenin feshedildiği tarihten sonra yapılmayan iş miktarına isabet eden teminat tutarı da birinci fıkra hükmüne göre güncellenerek yükleniciden tahsil edilir.  Gelir kaydedilen teminatlar, yüklenicinin  borcuna mahsup edilemez.

19, 20 ve 21 inci maddelere göre sözleşmenin feshedilmesi halinde, yükleniciler hakkında 26 ncı madde hükümlerine göre işlem yapılır. Ayrıca, sözleşmenin feshi nedeniyle idarenin uğradığı zarar ve ziyan yükleniciye tazmin ettirilir.’’

İhalelere katılmaktan yasaklama

Madde 26- (Değişik birinci fıkra: 30/7/2003-4964/47 md.) 25 inci maddede belirtilen fiil veya davranışlarda bulundukları tespit edilenler hakkında fiil veya davranışlarının özelliğine göre, bir yıldan az olmamak üzere iki yıla kadar, 4734 sayılı Kanunun 2 nci ve 3 üncü maddeleri ile istisna edilenler dahil bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklama kararı verilir. Katılma yasakları, sözleşmeyi uygulayan bakanlık veya ilgili veya bağlı bulunulan bakanlık, herhangi bir bakanlığın ilgili veya bağlı kuruluşu sayılmayan idarelerde bu idarelerin ihale yetkilileri, il özel idareleri ve belediyeler ile bunlara bağlı birlik, müessese ve işletmelerde ise İçişleri Bakanlığı tarafından verilir.

Haklarında yasaklama kararı verilen tüzel kişilerin şahıs şirketi olması halinde şirket  ortaklarının tamamı hakkında, sermaye şirketi olması halinde ise sermayesinin yarısından fazlasına sahip olan gerçek veya tüzel kişi ortaklar hakkında birinci fıkra hükmüne göre yasaklama kararı verilir. Haklarında yasaklama kararı verilenlerin gerçek veya tüzel kişi olması durumuna göre; ayrıca bir şahıs şirketinde ortak olmaları halinde bu şahıs şirketi hakkında da, sermaye şirketinde ortak olmaları halinde ise sermayesinin yarısından fazlasına sahip olmaları kaydıyla bu sermaye şirketi hakkında da aynı şekilde yasaklama kararı verilir.

Bu fiil veya davranışlarda bulundukları tespit edilenler, yasaklama kararının yürürlüğe girdiği tarihe kadar aynı idare tarafından yapılacak ihalelere de iştirak ettirilmezler.

Yasaklama kararları, yasaklamayı gerektiren fiil veya davranışın tespit edildiği tarihi izleyen en geç kırkbeş gün içinde verilir. Verilen bu karar Resmi Gazetede yayımlanmak üzere en geç onbeş gün içinde gönderilir ve yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Bu kararlar Kamu İhale Kurumunca izlenerek, kamu ihalelerine katılmaktan yasaklı olanlara ilişkin siciller tutulur. İdareler, 25 inci maddede belirtilen yasaklamayı gerektirir bir durumla karşılaştıkları takdirde, gereğinin yapılması için bu durumu ilgili veya bağlı bulunulan bakanlığa bildirmekle yükümlüdür" denmektedir.

Konu hakkında yukarıdaki kanun ve tebliğ maddelerin hükümlerinin süresi içinde uygulanması, soruşturma konusu olan sözleşme hakkında 4735 sayılı kanun 20. 22 ve 26. Maddelerinde belirtildiği şekilde işlemlerin yürütülmesi, işlemleri yürütürken konunun hukuki boyutu düşünülerek zaman ve işlemler yönünden herhangi bir gecikme vb. olumsuzluğa neden olmayacak şekilde yürütülmesine azami dikkat edilmesi, işlemler sırasında kurumunuzda hizmetin aksamadan yürütülmesini sağlamak amacıyla gerekli tedbirlerin alınması, yapılan işlemlerden ve sonuçlarından....."

Yapmıyor ve bir üst makama soruyor. Uzatıyor da uzatıyor. Niye, neden, niçin?  Bunun hesabını soracak bir makam yok mu? Şimdi buz bunları yazıyoruz diye suçlu oluyoruz. Kötü ilan ediliyoruz. Burada devletin kör kuruşu söz konusu.. Şimdi aynı yerde yeni ihale oldu. Büyük ihaleye 25 kişi katılım yaptı. O zaman bu rapor uygulanmamıştı. İçerdeki yasaklanması istenen ve devir işinin iptal edilmesi istenen firmada o ihaleye katılım yaptı. Ardından devir işi iptal edilince o firmanın 2 aylık süresi vardı bunun için yeniden ihaleye çıkıldı bu iki aylığa katılanlarda belli. Tüm ihalelere katılım yapanların verdikleri fiyatlar ortada. Farklılıklar arz ediyor. Bu arada ilk büyük ihaleye katılım yaptığı için içerdeki firmadan dolayı o ilk ihalenin iptali gerekmez mi? Çünkü ihaleye katılım yapacak yeterliğinin oluşmaması gerekir. Rapor uygulandı ise o raporun yazıldığı ve işleme girdiği andan itibaren o firmanın devir işinin iptali gerekirdi ve dolayısıyla yeterliği tartışılır. Şimdi bu işi uzatanlar hakkında bakanlık ne yapacak bekleyeceğiz göreceğiz. Bu konuda geçmişte çok yazılar yazdık. İlgilenir de geriye doğru yazdıklarımızı ele alırsanız, neler çıkacak neler.”  İşte böyle yazmışız…..

NE OLDU?.....

Daha yeni devir iptal olmuş, teminat irat kaydedilmiş, ihaleden yasaklanmış.

Peki, firmanın, bu işlemler yapılması gerekirken süresinde zamanında yapılmadığı için ne gibi kazancı olmuş? Bir defa bu firma içerde yapılan (Toros’daki son yemek) ihalelere iştirak etmiş. İnceleyin. Ayrıca yasaklanan firma şu an Ankara Devlet hastanesinde, Sakarya eğitim ve araştırma korucuk devlet hastanesinde, Erdemli Devlet hastanesinde iş yapıyor. Bu yasaklama kararları oralara ulaşmadı mı? Bu yasaklama kararları ve teminatın irat kaydedilmesi işi 2 nolu döner sermaye saymanlığına yazılmadı mı? Bu işler neden gecikiyor? Ve bu iş ile ilgili BAKANLIK ACİLEN MERSİNDE GENEL TEFTİŞ YAPAN MÜFETTİŞLERE NEDEN GÖREV VERMİYOR?

TIP FAKÜLTESİNE GELELİM

Bu gün bir telefon ihbarı aldım. Der ki, Çocuk nörolojide doktor olan Doç. Çetin Okuyaz 2 yıl ücretsiz izne ayrılmış. Ücretsiz izin... Niçin ayrıldığını sorarlar? Yetkililer niçin 2 yıllık ücretsiz izin verirler? Bu izni verenlerin böyle geniş yetkisi var mı? Bu izinden dolayı üniversitede ki çocuk nöroloji bölümü kapalı mı? Üniversiteyi arayıp randevu isteyenlere bu bölüm kapalı hocamızın muayenehanesi şurası, telefonu bu orayı arayın denmekte mi? Hocanın muayene ücreti 400 lira mı? Günde kaç hasta bu şekilde yönlendirilmekte ve neden yönlendirilmekte? Bu işe BAKANLIK yetkilileri bir el atsalar da, vatandaşı mağdur olmaktan kurtarsalar. Ayrıca bu izin işini de bir inceleseler.

SÖZÜN DOĞRUSU RUMUZLU MAİL ATAN KİŞİYE…

Biz 28 yıldır bu işi yapıyoruz. Senin kim olduğunu az çok tahmin ediyorum. Ayıp oluyor. Benim zekâmla alay etmek haddine düşmez. Uydu kaydır mail adresleri ile ( dogrucuadam@.... Com) bilgi, ihbar diyerek veri paylaşacağına bir yüz yüze görüşelim. O yazın dikkatimi çekmedi değil. Orada bazı şarlatanlardan bahsediyorsun. Yüz yüze görüşüp bunların ipini pazara çıkartmamız lazım. Dedikodu ile fasa fiso ile bu işler olmaz. Bu işler ciddiyet ister. Mış mış, hacı fış fış lafları ile olmaz. Belge var mı? Belge getir gereğini yapalım.

Bu günlük de bu kadar.