haberanaliz
Mustafa GÖKTAŞ

Mustafa GÖKTAŞ

Mail: mustafagoktas006@gmail.com

Niye oldun?!

Bizim ülkemiz ACAYİP TİPLERLE, İNSANLARLA doludur. Anlamak mümkün değildir. İşin özü ise yasal düzenlemeler, toplumun bilincinin yetersiz olmasıdır.

Eşitlik, hak, hukuk, adalet sadece kitaplarda yazar, resmi kurum ve kuruluşlarının duvarlarında yazar. Uygulaması sakattır.

Bir yerlerde DAYISI- AMCASI- HALASI- TEYZESİ- ABİSİ olanların yaşamı kolaylaşır, diğerleri kzıldereli gibi yaşamaya mahkûm bırakılır.

Adam okur Doktor olur, hastadan kaçar, hastaya bakmak istemez.... Adam okur hemşire olur, kandan, yara sarmaktan nefret eder... Adam okur ebe olur çocuk doğurtmak istemez... Polis olur çatışmadan kaçar, asker olur savaşmadan kaçar, Bekçi olur beklemez, öğretmen olur öğrenciyi ve öğretmenliği sevmez, Memur olur işi beğenmez, temizlikçi olur süpürmez, şoför olur araç kullanmak istemez... Örnekleri çoğaltmak mümkün... Devlet dairelerine kamu kurum kuruluşlarına ADİL bir göz atın gerçekleri görürüsünüz.

Herkesin gözü de DEVLET kapısındadır. Orası sığınacak limandır. Orada karışan görüşen olmaz. Torpili bulursan SÖĞÜT GÖLGESİNDEKİ KAHVE gibi işine gider gelirsin, vatandaşın sırtından memleketi kemirir durursun. O yüzden bizde kamu kurum ve kuruluşlarındaki personelin yüzde 50 sini yüzde 30 kapasite ile çalıştırır diğer yüzde 50 sini ise yıllardır çalıştıramaz verim alamazsınız.

Adil, hakkaniyetli görev dağılımı, eşit imkân, görevini gereken bilinç ve şuur ile yapan, işe alırken ehliyet ve liyakat olmadığı sürece de İŞ YERİ BARIŞI SAĞLANAMAZ.

Ebe, hemşire olur masa başında çalıştırılırsa, doktor, öğretmen, imam olur idareci yapılırsa, Bekçiyi masa başında çalıştırırsan, evrak taşıtırsan, bu işin içinden çıkman mümkün olur mu? Devlet olarak devletin kamu kurum kuruluşlarına alınacak personelin yasasını da, 657 sayılı devlet memurları kanununu da, 4483 sayılı yasayı da ACİLEN günün gereklerine uygun hale getirmelisiniz.

Ayrıcalıklar, imtiyazlar, gereksiz korumalar, adama göre makam vermeler, görev vermeler bir an evvel kalkmalı. Her kişi aldığı eğitime, ehliyet ve liyakatine uygun branşında çalışmalı ve düzgün verimli çalıştırılmalı. Çalışmayanı kapıya koymalı. Bunu yapmadığınız sürece bu milletin sırtındaki kambur artarak büyür. Bunu yapanda KUL HAKKINA girer iflah olmaz.

Asker olacan savaştan kaçacan, polis olup çatışmadan kaçacan, ebe-hemşire –doktor olup hastadan kaçacan... Öğretmen olup okuldan kaçacan, v.s. O zaman niye oldun kardeşim?! Seni zorla tutan mı var?! Bırak o görevi, severek yapacak olan yapsın.

İşini sevgi ile aşk ile yapmayan, görevinden kaytaran, devlete kapağı atıp ay 30 maaş dokuz deyip, görev şuuru ve bilinci içinde çalışmayanları o kapıda barındırırsanız, devlete olan sevgiyi ve saygıyı ortadan kaldırırsınız, toplumsal barışı da bozarsınız.