haberanaliz
Nöbetçi GAZETECİ

Nöbetçi GAZETECİ

Mail: ng.analiz@gmail.com

Orman Muhafaza mı, Allah Muhafaza mı?!

Bu başlığı, bir kurumu yâda kitleyi kötülemek ve karalamak amacıyla koymadım.

“Muhafaza”

Bu kelimenin manası: Koruma- Saklama...

Devletimizin içinde de bazı kurumlar var. Bunlara şu şekilde isim verilmiş: GÜMRÜK MUHAFAZA, ORMAN MUHAFAZA, SAHİL MUHAFAZA gibi...

Buralarda istihdam edilen insanlarımız var. Devlet memuru olmuş, işçisi olmuş, her ne ise...

Dünya bir maaş alıyorlar.

ORMAN MUHAFAZA MEMURU dedin mi, bunun görevi ORMANI KORUMAK...

Bakın size daha iyi anlayın diye aşağıda bazı linkler vereceğim.

Birincisi Orman Muhafaza memurunun görevleri ve sorumlulukları ile ilgili devletin sitesi, yazılanları yılmadan okuyun... Özellikle madde 7’yi okuyun... “Orman Muhafaza Memurlarının Görev ve Sorumlulukları” başlıklı yeri.

https://www.ogm.gov.tr/tr/e-kutuphane-sitesi/mevzuat-sitesi/Yonetmelikler/Orman%20Muhafaza%20Memurlar%C4%B1%20G%C3%B6rev%20Ve%20%C3%87al%C4%B1%C5%9Fma%20Esaslar%C4%B1%20Hakk%C4%B1nda%20Y%C3%B6netmelik.pdf

İkinci link ise MİLLİYET gazetesinde daha, yeni yakıla çıkmış bir haber. Orman muhafaza ne demek, memuru ne demek, nasıl olunur, ne iş yapar demiş yazmışlar...

https://www.milliyet.com.tr/kariyer/orman-muhafaza-memuru-nedir-ne-is-yapar-ve-nasil-olunur-6336172

Devletin sitesinde kendisi tarif ediyor: Orman Muhafaza memurları,

a) Ormanların ve orman ürünlerinin muhafaza ve bakımlarının temininden,

b) Görev sahasındaki orman içi ve orman dışı ağaçlandırma sahalarının, fidanlıkların, tohum bahçeleri ve tohum meşçerelerinin, enerji ormanlarının, kavakçılık, toprak muhafaza ve mera ıslahı sahalarının, milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı, tabiatı koruma alanlarının; yaban hayatı koruma sahaları, yaban hayvanı üretme istasyonları, yaban hayvanı yerleştirme alanları ve mesire yerlerinin korunmasından,

c) Görev sahalarında mevcut av hayvanları ile akarsu ve göllerdeki balık varlığının korunmasından, avcılık ve balıkçılığa ilişkin işlerin yürütülmesinden,

d) Ormanların işletilmesi ile ilgili olarak, damga ve işaretleme, anormal ağaçların tespiti, kesim, tomruklama ve ölçme, imalat, nakliyat ve depolama, bakım ve gençleştirme, tali ürün üretimi, tohum temini, ağaçlandırma, fidanlık, toprak muhafaza ve mera işlerinin yürütülmesinden,

e) Görev sahaları dahilinde veya civarında çıkacak orman yangınları ile mücadele çalışmalarına katılmaktan ve verilen görevleri yapmaktan,

f) Görev sahaları dahilindeki orman zararlıları ile mücadele işlerine ait görevlerin yapılmasından,

g) İdareye ait her türlü yapı ve tesislerle amenajman ve orman kadastrosuna ait sınır işaretlerinin muhafazasından, bina ve tesislere giriş çıkışların kontrolü ile sabotajlara karşı korunmasından,

h) Muhtelif maksatlarla kendilerine verilen her türlü silah, alet ve malzemenin iyi muhafaza ve bakımından,

k) Kanunen el koymakla görevli bulundukları suçların arama, soruşturma ve kovuşturulmasından, tutanak tanziminden ve sahaları dahilinde vazife gören yangın gözetleme ve söndürme işçilerinin, av koruma ve üretme sahaları ile balık üretme istasyonlarında görevli bekçi ve bakıcıların, üretim ve yetiştirme işlerinde çalışan İşçilerin gözetimi ve denetiminden ve benzeri hizmetlerden sorumludurlar. Ekip çalışması halinde, ekipte çalışan memurlar müştereken sorumludurlar.

Şimdi, Bizim Köylülere gidin bunları sorun. “Hepsi torpilli, iş yapmazlar yan gelip yatarlar, ay sonu maaş alırlar” derler.. Merak ediyorum Devletin kadrosunda olan bunca orman muhafaza memuru nerede, nasıl istihdam edilmişler ve ne iş yapıyorlar? Bu ormanlar talan edilirken, kesilirken, YANARKEN, bunlar nerdeler, hangi işle meşguller?..

Muhafaza memuru, ormanı korumaktan aciz ise, görevini yapmıyorsa, sürekli devriye halinde değilse, sürekli bölgesinde teyakkuz halinde değilse, yangında çıkar, ağacı da keser kaçarlar.

Siz bu kadroları doldururken, bu göreve insanları alırken, torpille alırsanız, olacağı budur.

Her kurum kuruluştaki torpilliler gibi, aldıklarınız yan gelir yatar, ülkede böyle batar...

Gidin sağlığa bakın. Temizlik, bilgi işlemi güvenlik elemanı diye aldıklarınız devletin başhekimini, müdürünü, idarecisini, doktorunu, hemşiresini yönetiyor ve ses çıkaranın parti aracılığı ile tayinini çıkartıyor yâda sürdürüyor.

Muhafaza memurlarını da böyle almışsanız, ORMANLARDA böyle cayır cayır yanar herkes suçu bir başkasına atar..

Alıştık biz bahanecilere....

Siz hesap sormayın, sordurmayın, AMA BENİM ALLAH’A OLAN İNANCIM TAM VE ONUN ADALETİ ERGEÇ TECELLİ EDECEKTİR.

Ruzi mahşerde, bu tür görevini yapmayan, ihmal eden, kötüye kullanan, devlete zarar veren ve devletten ekmeğini yiyen maaşını alanların vay haline...

KUL hakkı diyorsunuz ya, işte onlar kul hakkının en büyüğüne giriyorlar.

Orman Bakanı istifa demek kolay iştir.

Önemli olan, ORMANDAKİ ve resmi kurum kuruluşlardaki memuru, işçiyi, doğru- düzgün- ahlaklı- ilkeli-  görev ve sorumluluğunun bilincinde kul hakkını gerçekten gözeterek çalışmasını sağlayabilmek.

Göreve getirdiklerinizi çalıştıramazsanız, devlet ne yapsın, bakan ne yapsın, başkan ne yapsın???

Allah rızası için EHLİYET- LİYAKAT meselesini doğru anlayın.

Ehliyet ve liyakati LİDERE SADAKAT- İŞE ALANA SADAKAT haline getirirsek bu işlerden netice alamayız.

Alamıyoruz da...

Muhafaza memuru diye aldığımız kişi için ALLAH MUHAFAZA demek durumunda kalıyorsak vay halimize....

Ben daha ne diyeyim, ne yazayım...