haberanaliz
Perihan ÇAKIROĞLU

Perihan ÇAKIROĞLU

Mail: perihancakiroglu@gmail.com

OTELLERİ DENETLEMEK DE BİZE KALDI…

Kanada Toronto’da kızımın yanındayım. 12 daireli 3 katlı bir evde yaşıyoruz. Bu küçük apartmanda YANGIN’a karşı her türlü mekanizma mevcut. Başta eğer yangın çıkarsa hangi yoldan dışarıya çıkabileceğimiz ışıklı ve işaretli.

Her dairenin içinde ve dışında yangın tüpleri bulunuyor.

Burada yaşayanların herhangi bir yangında neler yapmaları levhalarda belirtiliyor. Ayrıca dairenin içinde yangına karşı sensörler ve alarm lambaları var.

Kızım eşimle bana ilk gün yine yangın dersi verdi. İşteyken ne olur ne olmaz diye evde yapacaklarımızı anlattı.

Daha önce oturduğu evlerde de böyle yapmıştı.

Çünkü burada konutlarda limitinden biraz fazla duman veya buhar çıkarsa bunları algılayan alarmlar sürekli çalmaya başlıyor…

Alarm susmayınca da apartman yöneticisi ve bölge polisleri eve geliyor kontrol için..

Şunu söylemek istiyorum; yangınla mücadele bir prensip ve kültür işi…

Bu arada, geçen gün, “Ülkemizde neler oluyor?” diye Türk TV kanallarını açtım,ruhum Türkiye’ye geri döndü. Bolu Kartalkaya’da koca bir otel cayır cayır yanarken 78 kişi küle de dönmüş.

Niye otel yandı diye düşünürken, inceledim, otelde YANGINLA ilgili neredeyse hiçbir şey olmadığını öğrendim.

Ne yangın merdiveni, ne yangın tüpü, ne yangın alarmı, ne de canını dışarıya atacak işaretli – ışıklı çıkış yolları.

Sosyal medyaya odaklandım neler olduğunu anlamak için.

X’teSevgili meslektaşım Mine Özbek’in bir twitini gördüm. Nedim Türkmen ve ailesinin de yangında öldüğünden bahsediyor ve “Neden kimse oteli İşleten Halit Ergül’e odaklanmıyor?” diye soruyordu.

Ona, “Otelde yangın merdiveni bile yok, sürdülebilirlik teşvik ödülü verilmiş..” diye cevap verdim. Bir anda sayıları 100’leri çokaşan cevaplar ve destekleyen tepkiler geldi.

Eyvah!dedim. Durum sandığımdan da kötü.

Sonra ekrana acı veren o görüntü geldi; Zavallı insanlar kendilerini ve ailelerini kurtarmak için yatak çarşaflarını birbirine bağlayıp pencerelerden sarkıtarak dışarıya atlamışlar. Gözlerimden yaşlar süzüldü. Ağladım sürekli.

Grand Kartal Oteli’nin yanmasıyla 78 kişi aslında birkaç küçük ve etkili yolla kurtulabilirdi. Ne yazık k, yangın çıktığı ilk saniyeler ve geçen bir saatlik zaman doğru kullanılamadı.

Birkaç kez Kartaltepe’ye gitmişliğim var.  Kaldığım otellerin adını şimdi hatırlamıyorum. Daha küçük otellerdi.

Kartaltepe, Uludağ kadar popüler olmasa da çok güzel bir kış ve kayak destinasyonu.

Ne var ki, özensizlik ve yangın gösteriyor ki, bu güzel merkeze henüz uygarlık tam anlamıyla gelememiş.

Gelebilseydi, şu anda yaşanan yetki krizi karmaşası yaşanmazdı.

Bu krizden ortaya çıkan en önemli ders, yerel yönetimler ile devlet otoritesinin birlikte kalkınma prensiplerinin ayrıştırılmasıdır bunu bilelim. Çünkü, yangına karşı mücadele birlikte yapılması gereken bir aksiyondur.

Belediyeler CHP’li ise onlarından elinden yetkileri alıp Kültür ve Turizm Bakanlığı’na vermek sonra da yangın faciası ortaya çıkınca sorumluluğu üzerinden atmaya çalışmak, eşyanın tabiatına aykırıdır. Hayat boşluk KABUL etmez.

Bunu hep birlikte gördük. Bakanlık, yetkiyi aldı, sorumluluğu havada bıraktı. Peki neden?

Yangın çıkacağı hiç mi hiç düşünülmedi. Hatta akla ve hayale bile gelmedi.

Acaba, teşvikler verilirken neden YANGIN için de verilmiyor?

Bunu öneri olarak tüm ilgililere iletiyorum.

Grand Kartal Oteli’nin büyümesi, gelişmesi için her teşvik gündeme geliyor da yangınla mücadele için PARA verilmiyor?

NEDEN YANGINA KARŞI KURUŞ YOK?..

Mazhar Murtazaoğlu,  1974’te Kartalkaya Kayak Merkezi’nin temellerini atmasıyla tanınan aslen Rizeli bir orman mühendisi.

İsviçre kayak merkezlerini inceleyip, Kartalkaya’ya da benzer bir merkez kurmak için çaba harcamış. Bolu’daki Varan Otobüs Dinlenme Tesisleri ile ünlü Koru Moteli’ni de o kazandırmış bölgeye. Teşvikler verilmiş desteklenmiş.Otel büyütülmüş. Başka kardeş tesisler açılmış vs…

2019’da vefat edince sahibi olduğu Grand Kartal Oteli, damadı Halit Ergül işletmeye başlıyor. Şu anda Otelin Genel Müdürü Emir Aras ile yangın şüphelileri arasında gözaltında bulunuyor.

Anlaşılıyor ki, rahmetli Murtazaoğlu VEdamat bey,  otel ve tesislerden iyi para kazanmış ancak başta yangın mekanizmaları olmak üzere gerekli işlere “Bir kuruş”para harcamak istememişler…

Bir Türk klasiği; İsviçre gibi kar merkezi kur. Yangınla mücadeleye para harcama. Bize bir şey olmaz!

Ve Halil Ergül diyor ki, “Bakanlık 15Aralık 2024’te oteli denetledi, bir eksik bildirmedi.”

İlgili Bakan Mehmet Nuri Ersoy hala bekliyor ve istifa etmeyi gereğini düşünmüyor.

Sayın Ersoy, ne bekliyorsunuz? Artık otelleri de VATANDAŞ olarak bizler mi denetleyeceğiz?

Sevgili halkım, bundan sonra her gittiğiniz otelde önce yangınla ilgili tesisleri denetleyin…

Bu ülkede ölüm bedava, geri kalan her şey ÜCRETE tabi.