Ramazan Gıda Kolisi Vurgunları

Her sene bu yazıyı tekrarlamaktan bıktım.

Yine Ramazan ayı geliyor.

Belediyelerde ramazan kolisi ihalelerine çıkıyor.

Sözde ihtiyaç sahibi insanlara hayır hasenat yapılacak.

Dinimizde hayır işleri gizli olur ve ayrıca her kişi kendi kesesinden yapar.

Belediyeler sosyal sorumluluk projeleri adı altında ihaleye çıkıyorlar, 10 liralık koliyi 20 liraya aldıkları yetmezmiş gibi, birde bu kolileri dağıtırken vatandaş arasında, “bize oy veren- vermeyen” ayrımı yapıyorlar.

Gidin dağıtımı gözünüzle görün.

Kendilerine yakın muhtarlar çağrılıyor, onlara koliler teslim ediliyor. Onlarda arzuladıkları gibi dağıtıyorlar.

Yine partinin kademeleri devreye giriyor, onlarda kendi etraflarına tırtıklıyorlar.

Siyasi parti ayrımı yapmadan söylüyorum.

AYIP YA!!!

İnsan utanır sıkılır.

Belediye kasasından koli alıyorsunuz.

Kimin parası?

Vatandaşın...

Kendi paranız değil.

Size oy vereninde, vermeyeninde parası o.

Hem Beytülmal dediğimiz kasadan parasını ödeyeceksiniz, hem kolilere kendi adlarınızı yazıp imzalarınızı atacaksınız, birde dağıtım yaparken adaletsiz olacaksınız.

Bunun adı da sosyal belediyecilik ve hayır hasenat, kamu hizmeti olacak (!)

Ya, bu kadar yüzsüzlük olmaz!

Hayır, yapacaksan kendi kesenden yap, ALKIŞLAYALIM SENİ...

Benim paramı, ben razı-mıyım değil-miyim, bana sormadan harcıyor, koli alıyorsun, koliyi alırken bir vurgun, dağıtırken hakkaniyetsizlik ve benim sırtımdan birde bedava reklam yapıyorsun.

Bu hep böyle oluyor.

İnceleyin, araştın, soruşturun.

Ben dünden beri bu ramazan kolisi alanların dosyalarına ulaştım.

Şimdi inceliyorum.

Başkanlara sesleniyorum, gıda yardımı yapacaksan, koli dağıtacaksan kendi kesenden yap.

Vatandaşın sırtına birde sen ek yük yükleme.

Pandemi milletin belini büktü.

Kendin reklam olacaksın, birileri kazanacak diye bizim sırtımıza binmeyin.

Vatandaş hayır yapacaksa kendi yapar.

Sen onlar adına yapma kardeşim.

Dinende caiz değil.

Sizin amacınızın ne olduğu umurum değil.