haberanaliz
Her şeyin Başı SAĞLIK

Her şeyin Başı SAĞLIK

Mail: hbssaglik@gmail.com

Sağlık Bakanımız bizzat ilgilenmeli

Burada defalarca seslenmeme rağmen ve hatta yazdıklarım araştırıldığı zaman doğru bulunduğu halde, olayların üzeri kapatılıyor. 
Ve olayların hatalı, eksik, yanlış uygulama yapan, haksızlık yapan, görevini ihmal ve kötüye kullanan, devletin zararına sebebiyet verenler ise makamlarda oturmaya devam ediyorlar. 
Şimdi yazdıklarım MERSİN ili için geçerli.
Bakınız defalarca yazdım. 
Hastanelerde TEMİZLİK işçisi diye alınan taşeron elemanları büro memuru gibi çalıştırılıyor. Bu yasal değil, kanunsuz, usulsüz, keyfi davranışın hesabını kimse sormuyor. Başhekim ve müdür sekreteri, arşiv, santral, danışma, halkla ilişkiler memuru, Kat rehberi, kat hostesi, doktor asistanı gibi. Ama kimse bu işi önleyemiyor. Hatta Başhekim yerine mühür basan sevk yapan sevk tasdik birimine bile oturtulup iş yaptırılıyor. Amaç dışı. Ortada BU HUSUSLARDA İŞ MAHKEMELERİNİN verdiği kesin kararlar varken kimse kılını kıpırdatmıyor. Oysa bu MUVAZALI bir çalıştırma şeklidir. Çünkü Genel temizlik ihalesi yolu ile alınan bu kişiler sadece temizlik işinde çalışmaları gerekir. 
Yasaya uymayan bu hususu Mersin il sağlık müdürü KADİR ÇAĞLAR ÇATAK başta olmak üzere, MDH başhekimi YAVUZ GÖZÜKARA ve TDH Başhekimi SÜLEYMAN ÜLGER ile tüm diğer hastanelerin başhekim ve müdürleri bildiği halde göz yummaktalar, birbirlerini idare etmekteler.
Açılan idari soruşturmalar üstün körü kapatılmaktadır.
Bakınız benzer olay ÇOMÜ üniversitesinde gerçekleşmiş olup sendikanın talebi ve bir işçinin iş mahkemesine itirazı ile kesinlik kazanmış ilgililere ceza verilmiş, ayrıca temizlik için alınan kişinin başka işlerde istihdam edilmeyeceği Çalışma Bakanlığı Müfettişlerince de resmi rapor haline getirilmiştir. Rapor amir hükümlü ifadeler ile doludur ve emsal teşkil etmektedir. İşin aslı bunun böyle olduğunu Mersinde sağlık alanında idarecilerin hepsi bilir ama görevlerini ihmal ederek, kötüye kullanarak yollarına devam ederler. Yok mu bu işi adalet ve hakkaniyet ölçüsünde çözümleyecek bir yetkili?
Öte yandan defalarca yazmama rağmen halen Mersin de ki tüm hastanelerde; 
Mesai saatlerine riayet edilmediği, kılık-kıyafet yönetmeliğine uyulmadığı, birçok personelin sivil kıyafet ile görev yaptığı, yaka kartları ve kimliklerin takılmadığı, takılsa bile ters çevrildiği, taşeron işçilerinin şirketlerinin üniformasını giymedikleri, bir kısım taşeron işçilerinin doktor hemşire gibi beyaz önlük giydikleri, hiçbir eğitimden geçmeyen temizlik işçilerinin hasta hakları, danışma, kat rehberi, kat hostesi, sekreter gibi değerlendirildikleri, hastalar ve yakınları ile olan ilişkilerde hoşgörü ve tolerans olmaksızın tartışmalara sebebiyet verdikleri, sert üsluplar kullandıkları aşikârdır…
Hatta bu konuda MDH Başhekimi 11.7.2012 gün 6828 sayılı resmi yazı ile duyuru yaparak uyarı yaptığı fakat hiçbir düzelmenin olmadığı da bilinen gerçek.
Biz yazıyoruz, her zaman olduğu gibi ilgili sağlık müdürü bizim yazdığımızı ekleyip, bir yazı ile uyarıyor, alt kademelerde o yazı gereği bir yazı yazıp onlarda kendi alt kademelerini uyarıyor. Böylece iş yaptım oluyor ve konu kapanıyor. İcraat halen yanlış ve eksik, kanunsuz… Bu çalışma şekli iş yerindeki çalışma barışını bozuyor. Hesap soran var mı? Yok. Öyle olunca da hizmetlerde verim almak, kaliteli bir sunumu yakalamak mümkün değil. Mersin de ki büyük hastanelerde bu rezaletler yaşanıyor ve birde üste üstlük bu rezaletleri seyreden yetkili makamlarda oturanları daha üst makama getirmeye çalışıyorlar. Yazık.
Bakın AK Parti Mersin İl Başkanı MEKİN MERTER SALT torpili ve icazeti ile makamda ısrar ile tutulan TDH Başhekimi Süleyman ÜLGER’in dün yaptırdığım tetkiklerde yine Acil müşahede odası ile acildeki hiçbir yatak ve sedyede çarşaf olmadığını tespit ettim. Elimde fotoğraf tespitleri var. Ve yataklarda sedyelerde hasta yatıyor ama altında çarşaf yok. Bu hususu defalarca dile getirmeme rağmen bir Allah’ın kulu ne oluyor diyerek bu yetkililerin yakasına yapışmadı. 
Engeli kardeşlerimizle ilgili düzenlemeler geldi. Ama halen hastanelerde gereken yapılmadı. İşleri desinler diye takip eden yetkililer yüzünden engellilerin çilesi devam ediyor. Asansörler bozuk tamirini yapan yok. Yemek ile hasta aynı asansörde çıkartılıyor. TDH de hastane borç batak içinde. Firmaların ödemeleri çok geç yapılıyor. Başhekim diğer hastanelerin Başhekimlerinden borç istiyor.
Ortopedi ihalesi yine vıcık vıcık oldu. Bu memleket de bir tane devletini, milletini, vatanını n seven yetkili yok mu? Bu ortopedi alımlarını, teknik şartnamelerini tarafsız hastanelerden gelen bilirkişiler neden incelemiyorlar? Aynı tas aynı hamam misali ortopedide devran dönüyor. Takma çakmalar… Çıkartıp takmalar… Uzak doğu mallarının kullanımı… A deyip B malını vermeler. Dün 1 liraya aldıklarını bugün 5 liraya almalar. Bazısında ise dün 5 lira iken bugün 1 liraya almalar. (!) Ama ciddi araştıran soruşturan, takip eden yok. Ayrıca yereldeki muhakkikler taraflı davranıyorlar. Tüm bunları dile getiriyorsunuz il müdürlüğü gereken titizliği göstermediği gibi, Başhekimler o yerli bile olmuyorlar.
Ben burada defalarca Mersin de ki garip uygulamaları dile getirdim. Bunlardan birisi ve çok korkunç olanı LABARATUVAR ihalesi işi idi. Merkezi laboratuvar diye ihale edilen şey yasanın özüne, genelgelerin amir hükümlerine aykırı yapılmıştı. Dile getirdim. O yerli olmadılar. Benim yazılarımda vurgu ve tespit yaptığım her hususu Bakanlık Finans hizmetleri 9.8.2012 gün 3 sayfalık Hasan ÇIĞIL imzalı “satın alma işlemleri-2” konulu genelge ile uyardı ve dikkat çekti. O genelgenin ikinci sayfası 4. Maddesinde her şey daha açık. Alın elinize okuyun. MDH bahçesindeki merkezi laboratuvarın ihalesi, işlemleri yasaya kanuna, genelge ve mevcut mevzuatlara aykırı yapılmış halde. Önceki yazdıklarımı da elinize alın. Eğer yok ise ben vermeye hazırım. Kaldı ki İl sağlık müdürü basın biriminde var ve küllendirildi. Yoksa bizden isteyin verelim. İş yanlış , işlemler yanlış, usulsüz..
Hastane kantinlerindeki fiyatlar abartılı. Vatandaşın hak ve hukukunu soran, denetleyen yok. Millet kantinlerde resmen soyuluyor. Bu fiyatları niçin denetlemiyorsunuz?
Bir süt çocuğunun yediği yemek ile 0-6 yaş arası çocuğun yediği yemek ile yetişkinin yediği yemek bir olur mu? Kadın doğum ve Çocuk hastanesinin yemek teknik şartnamesi hazırlanırken bu ayrıntıyı unutmayın. Çocuk menüsü ayrı hazırlanmalı. Yaklaşık maliyet hesaplanırken ona göre hesaplanmalı. 
Toros Devlet ile Tarsus devletin çıkan yemeğinden memnuniyet araştırması yaptınız mı? Personele ve hastalara sizin dışınızda birileri gelip sorsunlar. Hiç memnun olan yok. Bu yemekleri kontrol eden teşkilatlar teknik şartnameleri eline alıp günlük yemek hazırlanırken takip etmiyorlar mı?
Çamaşır yıkama işinden ne bir personeliniz, nede hastalar memnun değil. Kirli geliyor, ıslak geliyor, steril olmuyor, ama hesap soran yok. Çoğu idareci, hemşire, doktor ve diyetisyenler formalarını kendileri evde yıkıyor. O zaman niye bu işi özelleştirmede ısrarlısınız? Bu işten kimler yolunu bulmakta? Devlet mi, firma mı, devleti idare edenler mi, açıkgözler mi? Bu çamaşır yıkama rezaleti son bulmalı. Üstelik temiz çarşafları alıp evine götüren personel ve çalışanları da sıkı takibe alın. Bu hususta ihbarlar geliyor.
Döner sermaye dağıtımları ise genelgelere uygun hakkaniyetli değil. Personel arasında araştırma yapın. Taraflı dağıtılıyor. Mesela TDH nin başhekimi bir kısım idareciler ve personeli için onlar sık sık mahkemeye gidiyorlar onlara fazla verelim ifadelerini kullanıyormuş. 
Sn. Bakanım,
Mersin sizin sunmaya çalıştığınız güzel hizmetleri yerel idarecilerimiz ve siyasilerim yüzünden alamıyor. Gelin genel Sekreter ve yeni yapılanmada siz etkin olun. Mersin de daha önceden görev yapmış ve halen yapanlar arsından değil, farklı isim ve simaları atayın. Lütfen buna özen gösterin. Eğer aynı simaları makamda tutar ve makamını yükseltirseniz verim alamazsınız.