Sağlık Bakanımız Sn. Müezzinoglu’na Açık Mektuptur…
Biz yazdık, birelerinin işine gelmedi, hep bozuldular. Gönül koydular. Oysa gönül koyacaklarına aksayan yanları tamir etselerdi, bu gün SAĞLIK’da işler daha güzel olurdu.
Değerli Bakan,
SAĞLIK BAKANLIĞINDA! NASIL BİR EKİP VE YÖNETİM ANLAYIŞI?
Sağlık Bakanlığı tarafından 2003 yılında uygulamaya konulan Sağlıkta dönüşüm proğramının Sağlık alanında yapmış olduğu devrim niteliğindeki yenilikler tüm sektör paydaşları ve vatandaşların yüksek beğenisini kazanmıştır.
Bu beğeni, seçim sandığınada yansımış AK Parti hükümetlerinin en başarılı Bakanlığı Sağlık Bakanlığı olarak her kes tarafından kabul edilmiştir.
Hatta Ak Parti nin aldığı oyların % 20 ni sağlık sisteminde yapılan reformlardan aldığı yazıldı çizildi.
SSK, PTT, DDY, Hastanelerinin tek çatı altında toplanması, yeşilkart ve SSK lı hastalara özel eczanelerden ilaç alabilme, özel hastanelerde muayene olabilme imkanı, hekim seçme hakkı, randevu sistemi… Aile hekimliği, genel sağlık sigortası , sağlık hizmetlerinde kalite ve akreditasyon sisteminin kurulması.
Bütün bu çalışmalar, sağcı solcu, mufazakar, liberal büyük ekseriyatla hepimizin kabul ettiği güzel ve başarılı çalışmalardır.
Bu başarılı çalışmalara imza atan Zamanın Sağlık Bakanı Sn.Prof Dr.Recep Akdağ 2011 yılı Kasım ayıda KHK çıkarma süresinin son gününde gece yarısı 663 sayılı bir Kanun Hükmünde Kararneme çıkardı ki; evlere şenlik bir kararname.
Bu KHK çıkarılırken Sağlık Sektörünün tüm paydaşlarından saklandı.
380 BİN çalışanı olan ve Sağlık Bakanlığının kaderini belirleyen bu Kararname meslek kuruluşlarından, sendikalardan, çalışanlarından ve Kamuoyundan saklandı.
Neden niçin saklandı bilinmez ama bu kararname uygulamaya konulunca önce 1920 yılında kurulan ve 90 yıllık Sağlık Bakanlığıkurumsal yapısı ve merkez teşkilatı alt-üst oldu.
Daha sonrada taşrada Sağlık Müdürlüğü mitoz bölünme ile önce ikiye ye sonrada üçe bölündü.
Halk Sağlığı Müdürlükleri ve Kamu Hastane Birlikleri oluşturuldu.
Sağlık müdürlüğü bir protokol müdürlüğü haline getirildi ve sadece 112 Acil hizmetler birimine bakan ama adı Sağlık Müdürlüğü olan bir yapıya dönüştürüldü.
Sağlık Müdürlükleri tarafından kurulan Aile hekimlikleri Halk Sağlığına bağlandı.
Burada bir dünya yeni kadrolar açıldı yıllardır bu birimlerde görev yapan tecrübeli kişler alınarak (hatta sayın Akdağ ın kendi atadığı yöneticiler) yenine yeniler atandı.
Sağlık Çalışanlarında memnuniyetsizlikler merkezden taşraya doğru bir çığ gibi yayılmaya başlandı.
Esas deprem ve fırtına 2012 Kasım ayında Sağlık Bakanlığını derinden sarstı.
Kamu Hastane Birlikleri kuruldu ve bu birliklere SÖZLEŞMELİ adı altında yöneticiler CEO lar atandı.
Buna geçmeden önce KHB nin kuruluş gerekçesine kısaca bir bakmak lazım.
KHB veya Hastanelerin Sağlık İşletmelerine Dönüştürülmesi için 1987 yılında çıkarılan yasa 1988 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti.
KHB yasa taslağında da Sağlık Kuruluşlarının YÖNETİM KURULU marifeti ile yönetilmesi, Yönetim kurulunun Bakanlık temsilcileri, il özel idaresi, ticaret odası, il genel meclisi ve Valilik temsilcilerinden oluşan ve Tüzel kişiliği olan bir yapıda oluşması yani ÖZERK bir yapıyla yönetilmesi öngörülürken bundan vazgeçilerek dünyada hiçbir örneği olmayan’ ATAMA İLE ÖZERK YAPI ‘oluşturulması garabeti ortaya çıkarılmıştır.
Nasıl bir garabet derseniz aslında GARABETLER dizini demek daha doğru olacaktır.
Bu garabeti anlamak için önce KHB nin kuruluş gerekçesine bakmak lazım.
663 Sayılı KHK nin KHB nin kuruluş gerekçesinde bakın neler söyleniyor.
1-Hastaneler koplex bir yapıya sahip,
2-Geleneksel ve merkeziyetçi bir yapı var
3-Merkezi yönetimle hastane arasındaki iletişim kanallarında çoklu kademe mevcut(Tedevi Hiz Gn Md,Valilik,Sağlık müd.gibi)
4-Profosyonel Yönetici eksikliği,
5-Çağdaş işletme anlayışı etkin kılınamıyor,
6-Yönetimde ekip anlayışı oluşturamama,
7-Sağlık hizmetlerine artan talebi karşılayamama,
8-Finans ve bütçeleme yapılarındaki başarısızlıklar…
Bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak insan ve mali kaynakların süratli ve etkin kullanımını sağlamak, finansal sürdürülebilirliği oluşturmak, kaliteli – verimli –etkin sağlık hizmeti sunumunu oluşturmak ve sürekli kılmak için KHB kurulduğu ifade edilmekdedir.
Bu gerekçe ve ifadelere katılmamak mümkün mü?
Bizce hayır.
Ama yazılanla uygulananlar arasındaki farklılığı görmek içinde görme ve duyma özürlü olmaya ihtiyaç yok.
İsterseniz Yazılanlarla uygulananlar arasında ki farklarıa madde, madde Bakalım,
1- Hastanelerin Komplex bir yapıya sahip olduğunu ve tüm dünyada 2. Ve 3. Basamak sağlık hizmetlerinin bu yapı içerisinde yürütüldüğünü herkes biliyor. Bizde zaten bu yapıyı gelişmiş Ülkelerden almışız.
2- Merkezi Yönetimle Hastaneler arasındaki iletişim kanalında çoklu kademe mevcudiyetine gelince; önce Tedavi Hiz Gn Md lüğü vardı. Şimdide Kamu Hastaneleri Kurum Başkanlığı Var. Önce Valilik vardı şimdide belli ölçülerde Vilayet yine var. Genel sekreterin sicil amiri Vali. Üstelik şimdi hem sağlık Müdürü var hem de Genel sekreter. Bunlar yetmiyormuş gibi birde Mali, İdari, Tıbbi Hizmetler başkanlıkları var. Yani iletişimde kademe azalmamış bilakis artmış,
3- Profosyenel Yönetici eksikliği? Peki KHB atanan CEO lar Başkanlar, Müdürlerin % hatta binde kaçı gerçek manada profosyenel?
Kaçı, Sağlık işletmeciliği, sağlık yönetimi konusunda Yüksek lisans veya doktora eğitimi almış, kaçının yurt dışı deneyimi var?
Kaçının yabancı dili var?
KHB atanan Genel sekreterlerin büyük bir çoğunluğu saha koordinatörü olarak çalıştırılan ve Hastane yöneticiliği deneyimi olmayan Pratisyen hekimlerden oluşmaktadır.
Mesela Başkent Ankara ya atanan genel sekreterlerden birisi Pratisyen hekim diğeride klinisyen olmayan Mikrabiyoloji uzmanı.
Bir diğeri Gaziantep Genel sekreteri. Mersin’de il müdürü idi, Pratisyen hekim. Şimdi genel sekreter.
Eski hastane yeni idari ve Mali işler müdürlerinin büyük bir çoğunluğu hiç idari tecrubesi olmayan Sağlık memuru Rontgen teknisyeni. Hatta jeoloji ve endüstri mühendisleri bile var.
İdari Mali Hizmetler başkanları içerisinde veri hazırlama memuru, uzman çavuş, polis memurları bile var.
Şimdi Liyakat, adalet, kariyer bunun neresinde. Profosyonel yöneticilik anlayışı bu mu?
Bu atamaları hangi kriterlere göre yaptınız. Yada hangi profosyonel yöneticilik anlayışına göre??
Böyle bir anlayış bırakın batılı ülkeleri muz cumhuriyetlerinde bile bulunmaz.
Peygamberimiz Hz.Muhammed(SA) islamın Yönetim anlayışı 3 temel üzerine kuruludur diyor.
Bunlar;
1- LİYAKAT. İşi ehline vermek.
2-Adalet
3-İstişare , danışmak, tartışmak doğru karara varmak bu günkü manada Toplam Kalite Yönetimi.
Şimdi eski bakanımıza soruyoruz, bu atamaların hangisini bu kural yada kurallara göre yaptınız sayın AKDAĞ?
Atadığınız kişilerin bir kısmı ihaleye fesat karıştırmış, bir kısmı yargılanıyor bir kısmı ceza almış. Bir kısmınında davaları Ağır ceza Mahkemelerinde devam ediyor.
Sizin Profosyonel yöneticilik anlayışınız bu mu?
4-Çağdaş işletme anlayışı imiş.
Nerede?
Nasıl kuracaksınız?
Yada 10 yıl bu Bakanlığın kurum ve kuruluşlarını çağ dışı yöntemlerle mi yönettiniz?
5-Yönetimde ekip anlayışı!
Bu atadığınız kadroları görünce ekip anlayışından ne anladığınız çok net anlaşılıyor.
Yeni Bakanımıza sesleniyoruz,
Sayın Bakan, Başta hekimler olmak üzere Sağlık Çalışanları mutsuz, moralsiz, motivasyonu bozuk.
KHB kurulması ile birlikte yaklaşık 3000 yönetici mağdur edilmiş.
Sağlıkda dönüşümün mimarları olan yöneticiler müşavir yada araştırmacı kadroları adı altında özlük hakkları yenilerek, mali hakları gaspedilerek lokal ve kahve köşelerinde vakit geçirmeye mahkum edilmiş durumdalar.
Oturacakları bir yer yapacakları bir görev tanımları yok.
Hekimlerin can güvenliği kendini korumaktan aciz özel güvenlik görevlilerinin eline bırakılmış.
Hekim ve Hemşireler diğer personel 2004 yılında aldığı Ek Ödeme piriminin altında pirim alıyor.
Ek ödemeler emekliliğe yansıtılmıyor.
İş yükü almış başını gidiyor.
Malpraktis vaka korkusu sağlık çalışanlarının korkulu rüyası.
Hata yaparsan afetmem diyor ama bu kadar hastaya bakarken hata yapmamanın mümkün olmadığını hesaplamıyor.
Bu sistemden sayın Akdağ’ın atadığı yeni sözleşmeli yöneticilerde şikayetci inanın buna.
Yönetici Sözleşmeli.
VERİMLİLİK karnesi adı altında 6 ayda bir hesap verecek.
Karneden kırık not almaması gerekir.
Bunu içinde yükleniyor personelin üzerine.
Çalışma süreleri bırakın İLO sözleşmesini Afrika Ülkelerindeki çalışma süresinden bile fazla.
Sizden istirhamım şu, atanan Sözleşmeli idareciler ve KHB konusunda sağlık çalışanları arasında bir anket yaptırmanız.
Bakın ne sonuçlar çıkacak.
Çalışanın mutsuz oduğu yerde Hastanın memnun olması mümkün mü? Kesinlikle değil.
% 72 olan Hasta memnuniyet oranı son 3 ayda en az 10-20 puan düşmüştür lütfen araştırın bu konuyuda.
Sayın Bakan,
Sağlık hakkı; insanın en kutsal, en evrensel, en doğal hakkıdır. Sağlık Hizmetlerinin kalitesinin yükseltilmesi, adil, ulaşılabilir ve sürdürilebilinir bir sağlık hizmeti sunumuda tüm hükümetlerin, hedefi olmalıdır ve olmuştur da.
Bunuda en başarılı şekilde icra eden Ak Parti ikdidarlarıdır.
10 yıl Başarılı bir şekilde yürütülen bu hizmetin geriye dönmesine başarısızlığa uğramasına lutfen izin vermeyiniz.
Son zamanlarda yapılan yanlışlardan dönünüz.
Sağlık çalışanlarının moral ve motivasyon değerlerini güçlendirici çalışmaları yapınız.
Yıllarca çalışan emek veren yöneticilerinizi kahve köşelerine mahkum etmeyiniz.
Askerlilten YAŞ kararları ile ilişiği kesilen ve araştırmacı kadrosuna atanan bir subay Kıtadaki eş değer rutbedeki subayla aynı maaşı alırken Sağlık Bakanlığında yönetici iken ARAŞTIRMACI kadrosuna atananların her ay 1000 TL mali kayıpları vardır.
Bunlar kul hakkıdır.
Kul Hakkının vebalinide bizden daha iyi siz bilirsiniz.
Evet Sağlık Hizmetlerinin Yürütülmesi EKİP işidir.
Ancak ekip üyelerinin morali yüksek, önünü görebilen, liyakatli, kendini geliştiren, fedakar, donanımlı kişilerden oluşması gerekir.
Sizin böyle Ekiplerle çalışacağınıza inanarak yeni görevinizin hayırlı olmasını temenni ederiz.
www.haberanaliz.net
CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ. Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız. CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ ADRES:batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com