SAĞLIKTA İCAZETLİ MAKAMLAR

BİLDİĞİNİZ ÜZERE, Hastanelerde, çalışanların etkinliklerini yöneten ve amaçları gerçekleştirme sorumluluğu bulunan kişiler yöneticilerdir.

Yani başka bir deyişle, daha üstün örgütsel performans sağlamak, yöneticilerin sorumluluğundadır.

Hastanelerde verilen hizmetlerin etkili bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için yöneticilerinin gerekli donanımlara ve yönetsel becerilere sahip olması gerekmektedir.

Hastane yöneticiliğinde başarının sadece tıp bilgisi ile sınırlı olmadığı; tıbbi, idari ve mali hizmetleri kapsayan geniş bir perspektifte bilgi sahibi olunmasının gerekliliği her sözleşme döneminde beklenmektedir.

Hastane yöneticileri tarafından yürütülen roller, sorumluluklar ve fonksiyonlar anlaşıldığında, bilgiye dayalı kararların verilmesi kolaylaşmaktadır.

Özetle, hastanelerin performans başarısı, yöneticilerin yönetsel becerilerinden bağımsız değildir.

Manevi açıdan da topluluk dini olan islama göre; bahse konu topluluğun, düzen içinde varlığını koruması ve geliştirmesinde idarecinin rolü çok büyüktür.

Bu sebeple değil bir millet, bir topluluk, üç kişilik bir grup için bile bir başkan, bir idareci seçmek emredilmiştir.

İyi bir idarecinin, öncelikle almış olduğu sorumluluğu kendi içerisinde sindirebilmiş olması gerekmektedir.

Lideri olduğu davasının gerekliliklerinin farkında olmayan, ilkelerini özümsememiş bir idareci, çelişkilerle dolu yöneticilik hayatının hüsranla sonuçlanacağını şimdiden kabul etmiş demektir.

Çünkü ondan bir enerji almak için bekleyen mensuplarına, verebileceği hiçbir ışık ve İrşad cümleleri yoktur.

Hal böyle iken, Mersin de AKPARTİ İl ve İlçe yöneticilerine ricamdır.

Özellikle de sağlıktan sorumlu il yöneticileri, yukarıda bahsedilen meziyetlere sahip kaç kişi ile sözleşme imzaladınız?

Bu ölçüleare uyan kaç Hastane yöneticisi var.

Şimdi kasketinizi önünüze koyup düşünme zamanı...

Şurda 2 ya da 3 ay sonra seçim sathı mailine girilecek.

Kırdığınız kalpleri onarabildiniz mi ?

Daha önceki gün basiretsiz parti yöneticileri sebebiyle AK Parti’nin kalesi olarak nitelendirilen Kızılcahamam ilçesinde 7’si muhtar 150 kişi AK Parti’den istifa ederek Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) katıldı.

Gazete Duvar'ın haberine göre; Kızılcahamam’daki 109 köyün muhtarını arayarak CHP’ye üye olması için ikna etmeye çalıştığını, kendileri üye olmayan muhtarların çocukları ya da eşlerini CHP’ye üye yaptıklarını belirten CHP Ankara İl Başkanı Başdanışmanı Ömer Ünnü, “Bu istifa süreçleri çok zordu. Bundan sonra örgütlenme çalışmalarımız devam edecek. Bir önceki seçimde partimiz 30 bin seçmenden bin 700 oy almıştı. Hedefimiz burada yüksek ve AK Parti’den üye almaya devam edeceğiz” dedi.

Mersin İlinde şahsen tanıdığım ve atasını ve ötesini bildiğim çok değerli, bilgili ve birikimli ehliyet ve liyakat sahibi kişilerin; hatta Sn. Cumhurbaşkanımızın eski dava arkadaşlarından bazı kimseleri öteleyip, inadınız uğruna kendi egonuzu tatmin için liyakatsız kendi çevrenize ve dostlarınıza sözleşme imzalattırarak “Sağlık Yöneticisi” yaptınız.

Acaba bu kırılan kalpleri onarabilecekmisiniz ?

Unutmayın ki, bu kişilerin de çevresi var.

Nereye bakarsanız bakın hep aynı.

İl Sağlık Müdürlüğü ayrı bir alem !.....

Kaynayan kazan gibi...

Veya kaynayan kazan kapak tutmaz misali, kör tuttuğunu topal yakaladığı ile konuşur olmuş..

Daha Mezitli’de İlçe Sağlık Müdürlüğüne bağlı Göçmen Sağlığı Merkezinde meydana gelen vehamet bir olayı çözemediler.

Keza, Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı !.......

Kapalı kapılar arkasında çalışmalar.

Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi ayrı bir dünya...

Gizli ve kapalı bir kutu..

Başta Hekimlerimiz olmak üzere hekim dışı personelin çoğu huzursuz...

Hatta değerli bir Hekim arkadaşımız, yöneticilerimiz yüzünden kamudaki çok sevdiğim hekimlik mesleğinden ayrılarak özel bir kuruluşta çalışmaya başlayacağını söylemektedir.

Keza aynı hastane; KÖİ. olduğundan sözleşmenin EK-14 Hizmetlere her ay belli bir bedel ödenmektedir.

Bu hizmetlerin kontrolü, İl Sağlık Müdürlüğünce onaylanan Muayene ve Kontrol Teşkilatı vasıtası ile yapılmaktadır.

KÖİ. Hastanelerde hizmetlerin icrasını yardım masası ekibi veya Kontrol Teşkilatı ile Birim Sorumluları vaka açarak talep etmekte, aksamaları giderip sözleşmeyle olması gerekeni yaptırmaktadırlar.

Yapılmadığı takdirde, yapılıncaya kadar olan zaman kadar sözleşme ile belirlenen (Ek-18) cezai müeyyideler hak edişlerden kesinti yapılır.

Hastanede her bir personel vaka açma ve aksayan hizmetleri yaptırma yetkisine sahiptir.

Ancak ne hikmetse, Mersin Şehir ve Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Acil Servis’te HYRT. Personellerinin görevini gereği gibi yapmadığı gerekçesi ile adı şahsımda olan H., M., ile bir başka H. adlı memurlara ... nöbeti yazılmaktadır.

Bu şahıslar vaka açıp, hizmet takibi yapacak ise, gündüze noldu......

Gece nöbetçiler vaka açamazlar mı ?

Ayrıca Nöbetçi Amirleriniz ne iş yapar.....

Duyumlarım bu üç kişinin ayrıcalıklı personel statüsünde değerlendirilip, döner sermaye Teşvik Ödemelerinde fazla ödeme yapılıyor olmaları.

Ayrıca fazla mesai ücreti aldıkları, her ay 3-4 bin lira gibi rakamlar konuşulmakta.

Bu neyin parası ?

Ancak bu üç kişi gündüz çalışıp, akşam 16.00’dan sonra görevlendirme talimatınız ile mesaiyeye kalmakta, Cumartesi-Pazar’ da mesai yapmakta olduğu duyumu alınmış ve hem mali açıdan hemde mesaiye uymaları bakımından diğer personalleriniz tarafından izlenmektedir. Böyle bir duyumun vicahiye çevrildiğinde iş yeri çalışma barışı zarar görecektir.

Değerli yöneticilerimiz, çalışmalarınızı yaparken idari tasarruflarınızda ilgili işlemin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun tesis edildiğini ve hukuka aykırılık bulunup bulunmadığını kontrol ediniz.

İşin cüzdani tarafından ziyade vicdani tarafını unutmayınız.

Ben sizlere bunları yazarken, ilkeleri uğruna gönül zenginliğini, günün zenginliğine tercih etmiş biri olarak naçizane yazıyorum.

Herkesin dilinde bir DAVA meselesi var.

Dava adamıyım..

Gönül insanıyım...

Böyle konuşuyorlar...

Dava nedir?

Dün de bugün de benim davam; ömrümü insanlarımızın mutlu, ülkemizin mamur olması için çaba harcayarak tüketmektir.

Sabrediyorum.

Çünkü zor günlerin sabrı, güzel günlerin anahtarıdır, diye biliyorum.

Şu aziz mübarek RECEP AYINDA Allah'ım şu anda yazdığım kardeşlerimde dahil, HİÇBİRİMİZİN yüzünü yere, gönlümüzü ise dara düşürmesin.

ALLAH, DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN.