SAĞLIKTAKİ FORTACILAR
Siz tabi duymadınız bunu.
Ben bu gün bunu yazayım da duymuş olun.
Çoğunlukla Sağlık alanında yazıyorum ya, bazen fortacılar takılıyor bana.
Abi şu gün, bu gün, bomba patlıyor...
Vızıltısı cızıltısı bitmiyor fortacıların.
Birde kendi aralarında “aman ha dikkat edek, haberanaliz”e çıkmayak” deyip kah gik yapan, yalakalıkla makam kapmış, hiç iş yapmadan ayda 20 bin alan fortacılar var.
Allahtan benim fortacılarla işim olmaz.
Ama dinlerim, gülerim, memleketin ağlanacak haline.
Memleket son 20 yıl içinde fortacı kaynar oldu.
Herkes birbirine kekliyor ve bunu maheret sanıyor.
Size yanaşıyor, sizinle otobüse biniyor, ama durağı geldimi inip gidiyor.
Fortasıda sizde kalıyor.
Mersin saglıkda da çok fortacı tanıdım.
Kendi makamda otururken farklı, makamda değilse ayrı makamdan çalan.
Hiçbiri birbirini sevmez, ama birbirlerine karşı o kadar sempatik davranırlar ki, gözünüz yaşarır.
Yan filütçüsü, kalarnetçisi, deblekçisi, tamburcusu, ayyaşı, berduşu, ihale fesatçısı, edimin fesatçısı, depo kaymakçısı, firma fırsatçısı, mutfak farecisi, kasap kedisi, tüm miyav miyav yapanlarla karşılaşmanız mümkündür.
Size, yaşamları ile ilgili forta üstüne forta atarlar.
Eylül gelince başka forta, Ekim gelince başka Forta, şarkısı türküsü bol, kahve içip, asyam karalar, hatçam fular bağlar, neşe-si bol, Emel’i kötü, ezeli belli olan fortacılar.
Bir önceki yazımda dedim, ben bu FOTACILARI Cuma günü Ulu cami önünde, namazdan sonra, kuş yemi satan kardeşimin bankında oturarak bekleyeceğim. Kesecekmiş, asacakmış, gözümü oyacakmış, gebertecekmiş, Saat 5”e kadar bekleyeceğim. Gelin yapın göreyim FORTACILAR sizi.
Ama bazen kendinden iyi bir fortacı ortaya çıkar, kendileri geride kalırlar, o zaman ne yapacakarını şaşırır kalırlar.
Size bir hikaye ile aktarayım durumu.
Bir gün, hayatında a’yı b ‘yi tanımayan, okumayla yazmayla alakası olmayan bir fortacı, hiç oruç tutmamış bir fortacı ile karşı karşıya gelir.
Yalan atacaklar ya, forta atacaklar ya birbirlerine.
O okuyup yazması olmayan demiş ki:
Kardaş, dün gece oturdum sebaha kadar bir kuren yazdım.(Kuran)
O oruçla alakası olmayanda demiş ki:
Kardaş, geçen hafta mübarek remazandi ben de istanbul’daydım.
Deniz motoruylan karşıdan karşıya geçiydim.
Bir firtina kopti.
Dalga bizi aliydi götüriydi ortaköy camisinin minaresine çıkariydi, indiriydi. çıkariydi, indiriydi.
O sırada birden top atti.
Dedim dur orucumu açayım.
Neyse sigaramı çıkardım.
Vıyyy bir baktım ki ataşımı unutmuşam, almamışam yanıma.
Gözüm minaredeki müezzine takildi.
O da kandilleri tutuşturiydi.
Dalga bele bizi götürdi minareye
Dedim Hele kardaş o ataşı ver.
Aldım o ataşı bele sigaramı yaktım.
Ohh içim bir rahat etti.
Arkadaşı demiş, ula oğlum allahtan kork hiç bu kader yalan olur mi
Demiş, eğer yalan söyliyemse,
Senin o dün gece yazdığın kuran beni çarpsın.
ALLAH, DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN.
Baki Selam ve Dua ile.
CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.
Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.
CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ ADRES: batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com