SAHİLİ kimse tekeline alamaz!
Vatsap da “Kentine duyarlı insanlar” adı altında bir gurup var.
O gurupta bu gün NUMAN OLCAR isminde kardeşimiz bir paylaşım yaptı.
Altına da şu notu düştü: “Sahiller hepimizin! Sahillerin özgür ve eşit erişime açılması için imza verdim, sen de imza ver.”
Doğru söylüyor, hem de çok doğru söylüyor.
Ama o doğruları bizde, ÇEVRE VE TÜKETİCİ HAKLARINI KORUMA DERNEĞİ GENEL MERKEZİ ve Şahsım da bir yazar olarak onlarca yıldır söylüyor, yazıyor, bağırıp çağırıyoruz.
Şükür ki, toplum eskisi gibi değil.
Artık duyarlı, hemen harekete geçiyor.
Bakınız, Kıyı kenar kanunu var, Çevre kanunu var, Tüketici kanunu, Kabahatler kanunu var.
Bu dört kanunda da bu işlere cevaz vardır.
Yani birbirini bağlar.
Herkese ait olan bir mal, kamuya ait olan maldır.
Yani Milletin ortak malıdır ve biz onu canımızın istediği gibi keyfi kullanamayız, kullanana da müsaade edemeyiz.
Bunların başında, Okullar, Hastaneler, Parklar, Köprüler, Akarsular, Sahiller, Tarihi ve Turistik yerler gelir.
Milletin ortak malı demek devlet malı demektir.
Bunlar hepimize emanettir.
Anayasa ve yasalarımıza göre sahiller tüm halkın.
Ama bazı Otel ve İşletmeler, Belediyeler, bundan haberleri yokmuş gibi davranıyor.
Özellikle Mersin ilinde sahil bandı oldukça geniş ve büyüktür.
Ancak gelin görün ki, yasal olmayan şekilde mendirekler, iskeleler yapıldığı gibi, oteller, sahildeki siteler, işletmeler başta olmak üzere önüne gelen çitle çevirmiş, telle çevirmiş babasından miras kalmış gibi kullanmaktadır.
Yine Belediyeler buraları milli emlaktan kiralamışlar, astronomik şekilde ücretler ile halkı plajlara sokmaktadır.
Sahil bandı halkın kamunun malıdır.
Kimse çeviremez, engel koyamaz, üç beş şemsiye, beş on şezlong koyup bunları abartılı rakamlar ile millete sunamaz.
Ayrıca kıyı kenar çizgisini bozacak imalat ve icraat yapamaz.
Bugün Numan beyin paylaşımını görünce, aşağıdaki linki tıkladım.
Harika.
Greenpeace bir imza kampanyası başlatmış.
Greenpeace diyor ki; “Ülkemiz 8.333 kilometrelik eşsiz bir sahil şeridine sahip. Ancak sahillere eşit ve adil bir biçimde erişemiyoruz. Anayasamıza göre sahiller için öncelikle kamu yararı gözetilmeli. Ancak anayasal haklarımıza rağmen sahiller özel izinlerle bol yıldızlı otellere, büyük işletmelere teslim ediliyor. Böylece bir yandan büyük bir çevre tahribatı oluşurken diğer yandan kıyılara erişim belli zümrelerle sınırlandırılıyor. Ülkemizin dört yanında yükselen çağrılara destek vererek sahillerin çevre koruma ilkesine uygun şekilde herkesin erişimine açılmasını talep ediyoruz. Kampanyamızı imzala, sahillerin özgür ve eşit erişime açılması için verdiğimiz mücadeleye sen de katıl!”
Ben hemen katıldım.
Lütfen sevgili okurlarım sizlerde katılın.
Link aşağıda var:
https://imza.greenpeace.org/sahiller-hepimizin
öncelikle Mersin ilimizde sonrasında tümk ülkemizde SAHİLLERİN- KIYININ halka engelsiz bir şekilde, kimsenin tasarrufuna verilmeden kullanımına açılmasını istiyoruz.
Oteller, işletmeler, tesisler, siteler, Belediyeler tarafından el konulan bu yerleri halkımızın kolay şekilde, ücretsiz şekilde erişişimin sağlayalım.
Parası olan faydalanacak, olmayan ağzının suyu aka aka, yada gözünün şibiği aka aka seyredecek….
Böyle adaletsizlik ve hakkaniyetsizlik olmaz.
Parası olan ve olmayan herkesin malıdır oralar.
Ve herkes orayı eşit, hakça kullanmak hakkına sahiptir.
Kıyılarımızı, sahillerimizi HALKA AÇIN!
Engel çıkaranların yakasına yapışın.
Çevre kanunu, Kıyı kanunu ve Tüketici Kanunu ile KABAHATLER kanunun eksiksiz uygulayın.
Baki selam ve Dua ile.