haberanaliz
Nöbetçi GAZETECİ

Nöbetçi GAZETECİ

Mail: ng.analiz@gmail.com

Sahnedeki Adaylar ve ....

Sahnedeki Adaylar ve ....

Her seçimde bildik tanıdık görüntüler ve tipler yine kazanması muhtemel adayların etrafına çöreklenmişler.

Düne kadar yoklardı.

Şimdi sahada çalışmayı gören, halkın adaya bakışını hisseden UYANIK SİYASİ TAZILAR saf değiştirmeye, şekil değiştirmeye başladılar.

Kendini bilen, sahadaki aday bunun farkında.

Ama kerameti kendinde sanan aday, abalak şabalak yoluna devam ediyor.

Aday çıkmış, azgına geleni söylüyor.

Her istediğini söyleyen, istemediğini işitir, bunu unutuyorlar.

Lan oğlum, “bin düşün bir söyle” lafını duymadın mı?

Ne desteksiz atıyorsun.

Sen BELEDİYEYE adaysın, Merkezi hükümetin yapacağı ve onun sorumluluğu ile yetkisi altında olan şeyi sen nasıl yapacaksın?

Büyükşehirin yetki ve sorumluluğunda olan işi nasıl yapacaksın?

Bizim vatandaş da bir tuhaf.

Adı VATANDAŞ, Soyadı BELEŞ olmuş mübarek!!!

Versin de, gelsin de, nasıl verirse versin, nasıl gelirse gelsin, yeter ki benim cebimden bir şey çıkmasın. Her iş ve işlem bana yarasın (!)

Yok böyle bir dünya.

Olmadığı için de, sürekli olarak siyasetin içindeki SAHTEKÂRLARLA yol yürüdüklerinden, kendileri de TAMAHKÂR olduklarından, anlaşmakta zorluk çekmiyorlar.

Anlayacağınız SAHTEKÂR ile TAMAHKÂR her zaman olduğu gibi çok çabuk anlaşıyorlar.

Oysa ADAYIM diye ortaya çıkan OMURGALI olan kişi, “İhtiyacım varken yanımda bulamadığım hiç kimseye bir bağlılığım söz konusu dahi olamaz” düşünce ve fikri ile hareket etmeyi bilmelidir...

Yoksa bir onun yolundan, bir bunun yolundan, diğer günün şunun yolundan yürüyelim derseniz, hiç koşamaz, yol alamazsınız.

Allah ne yollar kapatmış, kaybolmayalım diye...

Dikkat edin önünüze her çıkan kişi ile yol yürümeyin, gösterdiği yola sapmayın...

Allah muhafaza KAYBOLURSUNUZ!!!

Şimdi size benim meşhur, “KİM ÜZERİNE ALINIRSA KEFEN ONUNDUR” başlıklı hiciv ve taşlama şiirime;

Bir kör dövüşü gidiyor, herkes biliyor öpeni çalanı

Birkaç serseri köftehor tutmuşlar bütün alanı

Biz ne yazsak, ne yapsak boş,

Nasılsa Başkan sarhoş, Danışmanları sarhoş...

*  *  *  *

İşler yürümez oldu, ne iş yapan ne yapmayan belli

Kimine öpücük, kimine kucak, kimi ile tıppış, oynarlar çiftetelli

Başkan gözünü yumdu, Ahmo, Ayşo sende koş

Nasılsa Başkan sarhoş, Danışmanları sarhoş...

*  *  *  *

Ehliyet topal, liyakat sağır, işin durumu çok ağır

Senin sırtın olmuş yağır, kimse duymaz sen bağır çağır

Dört bir yana medet için ha bire koş!

Nasılsa Başkan sarhoş, Danışmanları sarhoş...

*  *  *  *

İmtiyazlı makamlar var, içlerinde çok da nazlı adamlar var

Devlet imkânları onlara yar, sen istersen durma yalvar

Uğraş, çabala, çalış, COŞ!

Nasılsa Başkan sarhoş, Danışmanları sarhoş...

*  *  *  *

Bu embesillerde zekâ yalakalıktan gelir,

Bunlar için makam, fazilet demektir, ister kudur ister delir

Fark edilmez bunlar, bak etraftaki ışıklar LOŞ

Nasılsa Başkan sarhoş, Danışmanları sarhoş...

*  *  *  *

Olan biteni hoş görmek hikmet, ahlaksızlığı alkışlamak siyaset

Hiç üzülme etme haset, susmak en büyük kiyaset

Sende yum gözünü, bak her taraf bunlara LOŞ

Nasılsa Başkan sarhoş, Danışmanları sarhoş...

 

İnşallah ortaya karışık çıkan ADAYLAR bunu anlarlar ve TİCARET- AVANTA- İHALE- ŞEHVET peşinde olan etraflarına doluşan soytarıları görürüler ve onlardan uzaklaşırlar.

Ben diyorum ki,  Ey Rabbim, benim gördüklerimi sende görüyorsun, duyduklarımı sende duyuyorsun... Ben susup kenara çekildim, yol senin hiza senin, Kul senin ceza senin...

Ne diyeyim?!

Sözde seçimi almak için mücadele ediyorlar.

Mücadele yeryüzünde olsa da, Hüküm Sema'dan gelir, bunu unutuyorlar.

Yanlış insanlarla, samimiyetsiz kişilerle mücadele kazandırmaz, aksine kaybettirir.

Çünkü Allah hulus kalple çalışanların ortağıdır.

Çıkara dayalı, göründüğünden farklı hesap içinde olan samimiyetsiz insandır ve ALLAH nezdinde onun mücadelesinin bir anlamı yoktur.

Yazıyorum ya, “Agbi, Allah aşkına biz seni seviyoruz”, diyenler vardır..

Bendeki yerini sendeki yerim belirler demiş Mevlana!

Ne de güzel demiş.

Bu günlük bu kadar...

Baki selam ve Dua ile.