Seçim kime ne dedi?!
31 MART 2024 Türkiye insanına milat oldu.
Bu sütunlarda dile getirdim, 3 Mart 2024 günlü köşe yazımın linki aşağıda:
https://www.haberanaliz.net/makale/secim-de-2024-ve-1994-benzerligi-3117
"Seçim de 2024 ve 1994 benzerliği" başlığı altında yazdığım makalede sizlere önemli detayları sunmuştum. Arzularsanız bu günkü yazımla bütünleşmesi için, önce o yazımı okuyun, sonrasında buradan devam edelim.
Ben yazımda kısaca; “Bu seçimlerde de SÜPRİZLER yaşayacağız. Bakın görün, hiç ummadığınız isimler iş başına gelecek.. Bazı siyasiler çöpe gidecek. Bazılarının ise yıldızı parlayacak. Anlayacağınız seçim sonucuna göre SİYASET YENİDEN DİZAYN EDİLECEK. Hiç kuşkunuz olmasın. Çünkü YEREL YÖNETİM VİZYONU olmayanların, çıkıp konuştuğu, proje diye ortaya attığı abuk subuk vaatlerle karşı karşıyayız. Yerel özelinde yıllarca çözülemeyen sorunların neler olduğunu, zamanla sorunların ne yöne doğru değiştiğini, sorunlara siyasetin çözüm üretme yaklaşımını ve bugünden geriye bakınca hangi siyasi anlayışın ne tür bir şehircilik vizyonuna sahip olduğu ortada. Bu gün ülkemizde de yoğunlaşan ekonomik kriz ve toplumsal alanda yaşanan kimlik temelli çatışmalar söz konusu. Geçmiş dönemlerde, “gecekondu, su, trafik, ulaşım, altyapı, imar planı, hayat pahalılığı ve çöp” sorunları, bu gün hâlâ partilerin çözüm vaadinin merkezinde. Ayrıca şehir ekonomisine ilişkin, yakacak, giyecek ve yiyecek sorunlarına dair belediye başkanı adaylarının vaatleri öne çıkıyor. “Demokratik belediyecilik”, “kentleşme hareketleri” ve “yeni sanayileşme” konuları, GELİŞİM VE TEKNOLOJİ - DİJİTALLEŞME - YAPAY ZEKÂ gibi konular adayların yanından geçmemiş, olaya yabancılar ve sanki biliyorlarmış, gibi davranıyorlar. 31 Mart akşamı, 1 Nisan sabahı, bir şey değişecek ama çok şey değişecek” demiştim....
Bugün 4 Nisan 2024 ve ben sizlere soruyorum, tespitlerim yanlış-mıy-mış?!
Bakın partisinden istifa eden edene, kongre kararı alan alana. Ve bu arada ise sonuçları görüp gerçeği kabul etmemek için de kıvıran kıvırana...
Neyse....
16 Mat 2024 günü yine buradan seslendim, “Seçimde EMEKLİ dönemi!!!” başlığı ile bir yazı kaleme aldım.
Onun linki de aşağıda:
https://www.haberanaliz.net/makale/secimde-emekli-donemi-3133
Okumanızı tavsiye ederim. Hem de buradan sonra yazacaklarımı okumadan önce yukarıda verdiğim iki linki tıklayıp okumanızı rica ederim. Okuyun ki, bu SEÇİME girenlere nasıl seslenmişim, ne demişim, nasıl uyarmışım?...
Bir neyse daha...
Ülkemiz eşiz doğal imkânlarına sahip, tarım arazilerine sahip, Ama TARIM yanlış politikalarla bitirilmiş...
TARIMA dayalı bir ekonomik kalkınma modelini hayata geçirmek gerekirken, güneş enerjisi, jeotermal enerji kullanımının önünü açmak ve bu konuda yatırıma yönelmek varken, gerçeklerden uzak, TÜKETEN toplum olmak için adeta çaba sarf eden yöneticilerin umarsızlığı, bir tarafta AÇ VE İŞSİZ kitle diğer tarafta iyice doymuş semirmiş bir kitle meydana geldi.
Meşhur laftır, AÇ KÖPEK FIRIN DELER... Elbette bizler köpek değiliz. İnsanız, Açlık bir yandan, işsizlik bir yandan, adaletsiz yönetim anlayışı ve yargıdaki hukuksuzluklar, toplumda birlik ve dirliği bozdu. “SICAK AŞ - DERTSİZ BAŞ- MUTLU YURTTAŞ” diyerek, Dirliği, birliği, düzeni ve kalkınmayı sağlayacakları yerde, gerek genelde gerekse yerelde iktidar olanlar elde ettikleri güç zehirlenmesine yakalanıp, halkı ve insanların dertlerini unuttular.
Belirli bir RANTİYECİ kesim ile gününü gün eden güç sahipleri, halka, sen ne haldesin, yaşıyorsun ama nasıl yaşıyorsun demedi... Bu millet yıllardır ucuz ekmek ve et kuyruklarına girerek yaşamını idame ettirmeye, sosyal yardımlarla ayakta durmaya çalıştı.
Tüketen değil, üreten toplum için adım atılmadı.
Rantçıların nemaları kesilmedi.
Alın teri ve emeğe saygı gösterilmedi.
Aracılar, komisyoncular devre dışı bırakılamadı.
İsrafın önüne geçilemedi, şaşa ve gösterişten uzak durulmadı.
Harcamalardaki kamu yararı ve gerekleri unutuldu, yerindelik yok sayıldı, mali disiplin bir türlü oturtulamadı, gelir dağılımında adalet sağlanamadı, halkın parası ile yapılan harcamalarla adeta halkla alay edildi.
Emekli açlığa mahkûm edildi, intibak yasası çıkarılmadı, kök maaş diye uyduruk bir sistem çıkarıldı, Emeklinin aldığı maaş kuşa döndürüldü, sonra bayram ikramiyesi, seyyanen zam işi ile uyutulup, yok sayıldı.
Kamuda İşe alımlarda adalet ve hakkaniyet bir türlü gerçekleşmedi.
Ehliyet liyakat aranmadan, makam ve mevkilere kişiler oturtuldu, mevzuat, yasa, yönetmelik, memuriyet ŞÖHRET ve VAKARINI bilmeyen bu tipler devleti rezil rüsva ettiler.
Gençler hayat pahalılığından evlenemez duruma düştüler, evlenseler bile bu ekonomik girdap içinde geçinemeyip çok geçmeden boşanır hale geldiler. Aile kutsallığı, mahremiyeti kalktı.
Tüm bunların yaşandığı ortamda, İnsanlarımızda Utanma duygusu ortadan kalktı, Toplumda ahlaki çöküntü hat safhaya ulaştı, görmezden geldiler.
Gerek genelde gerek yerelde SİZE HİZMETKÂR OLMAYA geliyorum diyenlerin icraatları, tutum ve davranışları, yaşamları halkı karamsarlığa itti. Çözüm aramaya başladılar.
Sonunda, “ÇARE VAR, ÇARE BİZDE, ÇÖZÜM BİRLİKTE” diyerek, el ele tutuşup 31 Mart da bir karar verdiler.
Tablo ortada.
Artık kim üzerine ne alınırsa alsın.
Halk diyor ki, “bu bir yerel seçim. Ben seni sandıkta bir hale yola soktum. Ya beni anlarsın, adaletsizliği, hakkaniyetsizliği ortadan kaldırır, ülkenin tüketen değil üreten hale gelmesi için gayret sarf eder, Tarımı kalkındırır, emekliyi insanca yaşamı sunar, işçi ve emekçinin hakkını verir, işe alımlarda adaleti sağlar, torpil ve icazeti sonlandırır, Dünya gerçekleri ile barışık olan ekonomik, doğal ve sosyal programları yürürlüğe koyar, Devleti belirli bir kesime BABA olmaktan çıkarıp herkese eşit ve hakça davranan TAM DEMOKRATİK hale getirir, her alanda imtiyazlı ve ayrıcalıklı kişi- makam- mevkileri sonlandırırsın. Yoksa önümüzde bir genel seçim var, şimdi yaptığım ayarı anlamıyorsan, o sandıkta yapacağım ayar, sizi koltuktan indirir, sokağa koyar” ....
Devam edeceğim.