ŞEKERİMİZİN TADI KAÇMASIN
Bu sefer Haber Analiz okurlarına yazımı ulaştırmakta geciktim… konum yine tabi tarım …ve şekerdeki gariplikler…sorunları Ramazan öncesi de duymuştuk, Mübarek ayın sonunda da bazı illerden gelen haberlere göre esnaf şeker bulamamıştı…Dün de çevremden duydum toz şeker market raflarında “az bulunur” ürün olmaya devam ediyor…Kafaya takılmayacak gibi değil!Konuyu Bayramın tadını kaçırmamak için erteledim ama maalesef bu tarım ürünümüzde de kendi kendine yeten ülkemde plansız özelleştirmeler, programsız konan kotalar, ardı kesilmeyen garip zamlar ile üreticiden, tüketiciye zincir halde zorluklarla boğuşur olduk. Sevgili okur, üç beş kişi sorun var dediği için eğilmedim soruna tabi! Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilgili kitaplarında da yer aldığı gibi, şeker direkt tüketiminin yanında birçok üretilen gıda maddelerine ham madde olmaktadır; dolayısıyla şeker üretimi tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de önemli yere sahiptir.
Şekerimiz ile kim nasıl oynadı ufak bir hatırlatma yapalım. Günümüzde şeker pancarı ve şeker kamışından yaygın bir biçimde üretilen şeker tarihin çok eski çağlarından beri insanlar tarafından kullanılan gıda maddelerinden biridir. [1] XVIII. yüzyıla kadar şeker üretimi için yararlanılan tek bitki şeker kamışı olmuş, pancardan şeker üretimine ise XIX yüzyıl sonlarında geçilmiştir.
Türkiye’de ise Cumhuriyet ile kurulan ilk fabrikalar arasında yer alan 4 şeker fabrikamız var; biri Alpullu, diğeri Uşak’ta iki şeker fabrikası üretimine Eskişehir ve Turhal şeker fabrikaları katılmıştır.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, İstanbul Şube müdürlüğünün 2008 yılındaki bir raporuna göre, ülkemizde mülkiyeti Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ‘ye, S.S. Pancar Ekicileri Kooperatifleri Birliği‘ne (Pankobirlik) ve özel sektöre ait 33 adet şeker fabrikası bulunmaktadır ve toplam kurulu kapasiteleri 3,1 milyon ton civarındadır.
Ancak, kota uygulamasına geçilen 1998’den sonra şeker pancarı üretimi ve üretici sayısı inişe geçmiştir. Oysa daha o zaman şeker pancarı üretimimiz fabrikalarımızın taleplerini karşılamaktan uzaktı ve ülkemizde şeker kamışı üretimi olmadığından nişasta bazlı şekere yer açıldı…Pancar Şekeri Üreticileri Derneği (PANŞEK), Kasım 2021 raporuna göre, ‘ülkemizde pancardan şeker üretimi 7 şirkete ait 33 şeker fabrikası ile yapılmakta iken 20.02.2018 tarihinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 14 şeker fabrikasının özelleştirilmesi için ihale süreci başlatılmış ve bu kapsamda 14 şeker fabrikasından 10’unun satışı gerçekleşerek sektörde pancardan şeker üreten şirket sayısı 15’e çıkmıştır.’
Şeker pancarı üreticisinin büyük bir kısmının üretimden koparılmış olduğu FAO verilerine de yansımıştır; FAO’ya göre 1998 yılında 22,3 milyon ton olan şeker pancarı üretimi 2018’de 17 milyon ton olarak, ekim alanları da 500 bin hektar iken, 10 yıl sonra 285 bin hektar olmuştur.
Bu arada kota sistemine geçmek yetmezmiş gibi, 2016 yılında ithalat serbestisi gelmiş; Resmi Gazete`nin 8 Nisan 2016 tarihli sayısında yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile Pancar Şekeri grubunda 1701.99 gümrük tarife pozisyonlu (GTİP) ürünler için Gümrük Vergisinin % 0 olarak uygulanacağı ilan edildi. Tercüme edersek (zira bu akıl tutulmasının tercümeye ihtiyacı var) aynı pamukta olduğu gibi üreticiye destek olarak verilecek para, ülkemizi, üreticimizi tamamen korumasız bırakarak, Brezilyalı, Cezayirli, Faslı çiftçilere aktarılmış oluyor. 2015-2020 döneminde %17,4 artan şeker ithalatın %43,7’lik kısmını Brezilya (47 bin ton), %33,2’lik kısmını Cezayir (36 bin ton), %6,2’lik kısmını Fas (yaklaşık 7 bin ton) oluşturmaktadır. [2]
2002-2003 yılında 3 bin 982 ton olan şeker ithalatı, 2019-2020 döneminde 70 kattan fazla artarak 283 bin 662 tona çıktı.[3]
Kendi resmi verilerimiz dışına da göz atarsak Amerikan USDA, 2020/21 piyasa döneminde Türkiye’nin şeker ithalatının 110 bin ton, olduğunu değerlendiriyor. Bununla birlikte, Türkiye’nin toplam şeker tüketiminin 2021/22 sezonunda yaklaşık 3 milyon ton olacağı tahminini de yürütüyor.
Bu arada ithalata verdiğimiz döviz dışında en önemli konu sağlık; Türkiye şeker pancarı ekemediğinden nişasta bazlı şekere geçmiş olduk! ”Daha az maliyetle elde edilen Nişasta Bazlı Şeker, gazozdan çikolataya, gofretten bisküviye varana kadar birçok üründe kullanılmaktadır. Nişasta Bazlı Şeker, yüksek oranda früktoz içerdiği için insan sağlığına olumsuz etkileri vardır.” [4] Hocam tatsızlık yapma diyorsunuz galiba ama bunu ben söylemiyorum MEB ilgili eğitim kitabında da İnsülin salgısını uyarmadığından diyabete yol açtığı, tokluk hissi vermediğinden obeziteye neden olduğu ve karaciğerde karbonhidrat metabolizmasını önemli derecede tahrip ettiğine yer verilmiş. Tamam, tamam diğer sağlık sorunlarına girmeyelim, tatsızlık olmasın…
İthalatı sağlık açısından da ülke bütçemiz yönünden de sakıncalı olan şeker yerine, şeker pancarı üretimini desteklesek diyor akıl …zira desteklenen her tarımsal faaliyet gençlerimizi karınlarının doyduğu “memleketlerinde” tutacak, büyük şehirlerde perişan olmalarının önüne geçecek. FAO da söylüyor şeker pancarı istihdam, katma değer sağlaması yanında hayvan yemi de olması açısından çok kıymetli…
[1] MEB, Gıda Teknolojisi, Pancardan Şeker Üretimi, Ankara, 2017 S. 3
[2] Şeker Pancarı Tarım Ürünleri Piyasaları, TEPGE, Tarım Orman Bakanlığı, Strateji Geliştirme Başkanlığı, Ocak 2022 S.2
[3]Şeker Pancarı Tarım Ürünleri Piyasaları, TEPGE, Tarım Orman Bakanlığı, Strateji Geliştirme Başkanlığı, Ocak 2022 S.2
[4]MEB, Gıda Teknolojisi, Pancardan Şeker Üretimi, Ankara, 2017 S. 4