Sel Felaketlerinden DERS çıkarmıyoruz

Yine bir SEL felaketi ve yine can ve mal kayıpları haberleri okuyoruz.

Önüne gelenin akıl verdiği, ama kendisinden hiçbir özveride bulunmadan ahkâm kestiği günlerden geçiyoruz.

Bu olayları yıllardır yaşıyoruz ve yetkili etkili ağızlardan da “bu işin sebebi dere yataklarına akarsu kenarlarına bina yapmak” dediklerini duyuyoruz ve sürekli işitiyoruz.

Biz duymaktan bıktık ama onlar bu iş için etkili bir yöntem bulamadılar.

Yıllardır kanayan yara halinde olan sahil bandına, dere yatağına, akarsu kenarına, göl kenarına bina dikme işine son veremediler.

Mevcut bu durumda olanları ise yıllardır ıslah edemediler.

Bu işin önünü bir türlü alamıyorlar.

RANT ve RANTİYECİLER tedbirin ve etkin çalışmanın yıllardır önünü kesiyorlar.

Bu işi de etkin yetkin siyasiler aracılığı ile başarıyorlar.

Felaket başımıza geldiğinde siyasiler hep bir ağızdan, akıl verip, temennide bulunuyorlar...

Göstermelik işlerden, laf olsun torba dolsun konuşmalarından bıktık usandık.

Yahu, Allahtan korkun yahu!

İnsanlarımız yıllardır göz göre göre can ve mal kaybına uğruyor.

Artık bu işe DUR deyiverin.

Ciddi, kararlı, istikrarlı bir şekilde sahil bandına, dere yatağına, akarsu kenarına kesinlikle bina diktirmeyin, ne şekilde olursa olsun yapılaşmaya müsaade etmeyin.

Yasal düzenlemeler acil olarak yapılmalı ve DENETİM MEKANİZMASI çok sıkı çalışmalı.

İnsan hayatı, yaşamı bu denli ucuz olmamalı.

Artık biz eski Türkiye değiliz.

Bu çarpık yapılaşmaya, sakat imarlaşmaya, doğayı – tabiatı yok eden kentleşmeye mutlaka son verilmeli.

Ülkemizin her yerinde tüm kentler ve yerleşim merkezleri sıkı takip edilmeli ve acilen mevcutlar ıslah edilmeli, bundan sonrası için ise kesinlikle izin verilmemeli, mümkün ise bunların birçoğu da kentsel dönüşüme alınıp kaldırılmalıdır.

Toplumun, milletin sırtına binmiş olan rantçıların da tepesine binilmelidir.