SERDAR SOYDAN LANSMANI
Dün kapalı spor salanunda Cmhur ittifakı adayı MHP’li Serdar Soydan’ın lansmanı vardı.
Seçimin bitmesine 20 gün kalmış, BUGÜN RAMAZAN ayına giriyoruz, artık isteselerde eskisi gibi propağanda çalışmaları yapamayacaklar, ama daha yeni tanıtım yapıyorlar.
Anlam veremedim.
Millet 2 aydır sahada harıl harıl çalışıyor, bunlar “laf olsun torba dolsun” misali bir proğram gerçekleştiriyorlar.
Spor salonu 5 bin kişilik salon.
Orada en fazla bin kişi var.
Düşünün, hem iktidardaki Ak Parti’nin il ilçe örgütleri, en az bin kişi, hem MHP nin il ilçe örgütlerindeki aktif yöneticileri bin kişi, bir de taraftarları ekleyin, eder size 5 bin kişi.
Ama orada ne gezer beş bin kişi..
Kimse davasına inanarak, gönülden ve sadakatli bir şekilde işe sarılmadığı için, bu tabloları hep yaşıyoruz.
Protokole bakıyoruz,
Eski Bakan Çağlayan gelmiş.
Nebati vekilimiz gelmiş.
Birde MHP’nin gerçekten düzgün bir ismi olan Yaşar Yıldırım ağabey gelmiş.
İyi bir ülkücüdür ve sağlam bir dava adamıdır.
Salonu gözlüyoruz, İyi parti ile MHP arasında KAYDIRIKUPPAK yapan çok sayıda ismi görüyoruz.
Bunlar şu an MHP’nin bu toplantısını, İYİ parti Mersin otoritelerine rapor etmek için ordalar bunu biliyoruz.
Bana gelince.
Gözlemlerimi yazıyorum.
Hiç beğenmedim.
CUMHUR İTTİFAKI adayının lansman toplantısı böyle olmamalıydı.
Akıllarda kalacak nokta atışlar olmalıydı ve izleyende de, orada olanlarada HEYECAN katmalıydı.
Bu olmadı.
Harcanan paraya göre sunulan içerik sönükdü.
Vaatler, bilinen tanıdık vaatlerdi, Son 15 yıl içinde bu vaatleri değişik ve çeşitli kişilerden duyduk, dinledik.
RAYLI SİSTEM- METRO- TARAMVAY başta olmak üzere açıklanan hiçbir proje büyük bir heyecan yaratmadı.
Söylenen projelerin altı dolu değil, başlıkları var, nasıl yapılacak, nereye yapılacak, kaynak nereden bulunacak gibi soru sorulmadığı için, sorulara verilecek olan cevaplar da yoktu.
Mersin de artan ekonomik sınıktıyı nasıl bir çözüm bulacaklar, üretimi nasıl arttıracaklar, istihdamı nasıl yaratacaklar, açlık ve işsizlikle mücadele de nasıl bir yol izliyecekler, kırsal kalkınmada nasıl bir yol izleyecekler, bölgesel tarımda nasıl bir yol izleyecekler, kültür, sanat, spor alanında nasıl bir yol izliyecekler ve tüm bunları nasıl gerçekleştirecekler, duyamadık.
Cicili bicili laflar ile süslenen vaatler Mersin’e inandırıcı gelmedi.
Sosyal proje diye aktarılanların çoğunu, Ülkemizde birçok büyükşehir belediyesi icra ediyor ve halk bu çalışmalarda yenilik arayışında.
100 proje denmiş ya, bunun zati 100’üde çok değişik illerde çok değişik belediyeler tarafından gerçekleştiriliyor.
Akıllı kavşak, hayvanlara mama desteği, paati park, sıfır atık işi v.s. gibi…
İşte o başlıkları gösteren tabloların bir kısmı aşağıda:
Mersin’in öncelikli sorunlarını anlamakta güçlük çekildiği anlaşılıyor.
Kırsal alanlara yolu götürmek, hizmeti götürmek zati Büyükşehirin işi.
Siz o kırsal alanda TARIMI- ÇCİFTÇİYİ- ÜRETİCİYİ nasıl kalkındıracaksınız, günün koşullarına uygun hale getireceksiniz, üretileni tüketiciye nasıl sunacaksınız bundan haber verin.
Bizler Festival, etkinlik, panayır, ramazanda gıda kolisi dağıtan tribüne oynayan belediyeciliklerden bıktık.
Toplumsal kalkınma, toplumsal mutabakatı nasıl sağlayacaksınız, yada bunun için ne gibi bir çalışma yapacaksınız?
Mersin kritik bir ilimiz.
Cumhurbaşkanımızda söylüyor ve üzerinebasa basa dikkat çekiyor.
Siz Mesin de nasıl bir yol izleyeceksiniz ki, BARIŞ- KARDEŞLİK- HUZUR iklimi pırıl pırıl olsun, hayat satandardı ve yaşam koşulları değişsin, saygı sevgi artsın?!
Sadece limanı çalışan, sanayicisi üreten değil, her alanda, her kesimde iş, aş, üretim nasıl gerçekleştirebiliriz, istihdam kapılarını nasıl açarız, okumuş ama boşta olan gençliği nasıl topluma yararlı birey haline getiririz, gülen ve mutlu çehrelere sahip insanları kentimizde çoğaltabiliriz,bunlara proje söyleyin.
Yok, bunların hiçbirine yok, 15 senedir tekrarlanan ve ülkenin bir çok yerinde icra halinde olan işler proje diye aktarılıyor.
Naçizane, ben, 11 Şubat 2024 günü sevdiğim ve değer verdiğim bir aday arkadaşıma, bazı fikirleri, yapması gerekenleri sıralamıştım.
Halen telefonumda duruyor.
Samimi şekilde, Ağbi,bunları yapabilir miyiz, hangi kaynakla, nasıl yapacağız, bütçemiz el verir mi, bizim bunları yapma yetkimiz var mı?
Demişti…
Var, var da, etrafındaki geleceğe yönelik plan yapan, APARACAK- KOPARACAK takımın işine gelmiyor, adayın kafasını karıştırıyolar, kendisine özel izah ettim, ayrıldık.
Vallahi de, billahi de, benim o söylediklerimi şimdi, daha bu gün, İstanbul’da Murat Kurum yapacağını söylüyor..
Demek ki neymiş, oluyor muş!!!
Bu işin büyük belediyesi, küçük belediyesi olmuyor, NİYET önemli, hizmet etmeye meyilli olmak, gönülden bu işi yapmak önemli.
Kaldı ki, CUMHUR İTTİFAKI adayları kazanmış olsalar, HÜKÜMET destekli olacaklar ve başkalarının yapmakta zornaldıkları çok işi kolaylıkla yapabilecekler, çünkü maddi imkan ve olanak sağlanacaktır.
Ama adaylarda iş yok, vizyon yok, bilgi birikim yok, beceri yok, yanlarına aldıkları takım arkadaşlarında öngörü yok, geleceği okuma yok, klasik siyasi sloganlar ile artık bu iş yürümüyor.
31 Mart Mersin’de çok şeyleri değiştirecektir.
Ülkemizde de öyle.
Dilerim her şey daha güzel olur.