SİDE-SORGUN KUMULLARI ACABA KURTULDU MU?
Side-Sorgun kıyı kumulu, Antalya’nın Manavgat ilçesinde Side antik kenti doğusundadır. Kumul, 2006 yılında imar planı ve bunun getirdiği golf alanları yapımından Danıştay ve Anayasa Mahkemesi kararları ile kurtulmuştu. Bu yıl da 1. Derece Doğal Sit korumasına kavuştu.
Avrupa Konseyi’nin 1984 yılını kıyı yılı ilan etmesi ve üye ülkelere ‘kıyı ekosistemlerinizi koruyun’ çağrısı üzerine aynı yıl Türkiye kıyı kumullarını araştırabilmek için TÜBİTAK, Orman Genel Müdürlüğü, YÖK ve Gazi üniversitesi Rektörlüğüne projeler sunduk. Hiçbirinden bir destek ve cevap alamadık. Fransız Profesör Jean Marie Géhu’nun Avrupa Konseyi’ne sunduğu projede 1987 yılında Kuzeybatı Anadolu (Batı Karadeniz, Marmara ve Kuzey Ege) kıyılarını kendisi ile araştırdık. 1988 yılında ise ekibe İspanyol Profesör Manuel Costa’nın katılımı ile Kuzey Kıbrıs ve Türkiye’nin Akdeniz Kıyılarının bitki örtüsünü araştırdık. Bu araştırmada 28.06.1988’de Side kumulunu inceledik. Bu araştırmalara ait yayınlarımızda Kuzeybatı Anadolu kıyılarında 9, Kuzey Kıbrıs kıyılarında 4 ve Akdeniz kıyılarında 7 alanı uluslar arası önemde alanlar olarak tespit ettik. Türkiye’deki 16 alandan sadece Göksu deltası ve Dalyan kumulları Özel Çevre Koruma Bölgesi kapsamında korumaya alındı ve ancak diğerleri Çevre ve Orman Bakanlığı'nca 1990 yılından beri görmezden gelinmekte. Side-Sorgun kumulu için yapılan imar planı üzerine Side Doğa Gönüllülerinin davetiyle 09.01.2006’de de kumula seyahatimiz oldu.
Side-Sorgun kıyı kumulunda bitki türü çeşitliliği bakımından 16 familyaya ait 24 bitki türü tespit ettik. Bu türlerden 2’si Türkiye için endemik (yayılışı belirli bir bölge ile sınırlanmış). Orobanche sideana türü dünyada sadece Side kıyı kumulunda bulunuyor. Anthemis ammophila ise Antalya ilinde Kemer, Lara, Manavgat, Side ve Alanya kıyı kumullarında tespit edildi.
Side kıyı kumulu için bitki birliği çeşitliliği bakımından 3 sınıfa ait 4 bitki topluluğu tespit ettik. Bunlar;
- Salsolo - Euphorbietum peplis Géhu et al. 1984
Yüksek plajların tek yıllık bitki örtüsü içinde bulunur
Antalya (Patara, Kumluca, Kemer, Göynük, Akyarlar, Side, Gölyeri, Yeşilöz), İçel (Anamur, Susanoğlu), Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde tespit edildi.
- Ipomoeo - Elymetum farcti Géhu, Uslu et Costa 1989
Embriyon ve hareketli kumulların çok yıllık bitki örtüsü içinde bulunur
Endemik - Antalya (Patara, Kumluca, Side), İçel (Anamur,Taşucu, Susanoğlu), Adana (Höyük, Karataş) tespit edildi.
- Scrophulario - Sarcopoterietum spinosi Géhu, Uslu et Costa 1989
Gerideki kumulların ve sabitleşmiş kumulların çok yıllık bitki örtüsü içinde bulunur
Endemik - Antalya (Side, Gölyeri, Yeşilöz) tespit edildi
- Anthemido ammophilae - Ononidetum variegatae Géhu, Uslu et Costa 1989
Hareketli kumlardaki kumul tepeleri arasındaki terofitik bitki örtüsü içinde bulunur
Endemik - Antalya (Side) tespit edildi
Tüm Akdeniz kıyı kumullarını ve bu arada Side-Sorgun kıyı kumulunun en eski olan 1951 ve yeni olan 1994 yıllarına ait hava fotoğrafları bilgisayar ortamında Dr. Yılmaz Bal ile karşılaştırdık ve aşağıdaki sonuçları tespit ettik:
Kumulun alanı 1951’de 1 498 ha ve 1994’de 1 468 ha.
Kumulun uzunluğu 1951’de 57 811 m ve 1994’de 56 990 m.
Kumulun en geniş yeri 1951’de 1 448 m ve 1994’de 1 317 m.
Kum tepesi sayısı 1951’de 3 adet ve 1994’de 0 adet
Kum tepeleri alanı 1951’de 19,7 ha. ve 1994’de 0 ha.
En yüksek kum tepesi 1951’de 5,3 m ve 1994’de 0 m
En uzun kum tepesi 1951’de 48 m ve 1994’de 0 m.
Kıyı erozyonu 3,27 m ve 0,5 ha.
Burada en ilginç tespit 1951 yılında mevcut 3 kumul tepesinin ve buradaki kumlarının çalınması ve diğer kum alımları sonucu kıyının 3,27 m karaya doğru içeri girmiş olmasıdır.
Sorgun'da 1954-1959 ile 1963-1988 yılları arasında toplam 30 yıl süren kumul ağaçlandırması yapılarak kum hareketini önlemek için büyük emek ve masraflarla oluşturulan kumul ormanı Belek’te olduğu gibi oteller kümesine dönüştürüldü.
Side-Sorgun kıyı kumulu sahip olduğu
- 24 bitki türü
- 2 endemik tür
- 4 bitki birliği ve 2 alt bitki birliği
- 3 endemik bitki topluluğu
- Türkiye’nin Batı Akdeniz kıyılarında nispeten doğallığını koruyan tek kumul ekosistemi olması
- Tarihi sit alanı bitişiği olması
nedenleriyle 1988 yılındaki Avrupa Konseyi projesinde Akdeniz kıyılarında korunması gereken uluslar arası nitelikte 7 alandan biri olarak değerlendirilmişti.
Türkiye’de doğa koruma konusunda ölçüler bir temele dayanmadığından Side’de olduğu gibi doğa koruma konusunda sıkıntılar yaşanmakta. Örneğin Fransa, İspanya gibi ülkelerde POS (Plan Occupation Soil) gibi bilimsel araştırmalar sonunda her 10 yılda bir gözden geçirilen “Toprağın Kullanılması Planları” hazırlanıyor. Bu planlar ile doğa koruma, tarihi, ormanlık, tarım, kentsel vb. alanlar belirleniyor, haritalanıyor ve ondan sonra bu plan çerçevesinde alanlar kullanılıyor. Modern ülkelerin böyle genel planlamalara ihtiyacı bulunuyor. Türkiye’de modern ülkeler kategorisine girmek istiyorsa böyle planlarını ülke genelinde derhal oluşturmalı ve biyolojik, arkeolojik vb. değerlerini korumalı.
Side’ye 9 Ocak 2006’da Ali Yükser ve arkadaşları ile yaptığımız kısa gezide memnuniyetle gördüm ki Side Tarihi Sit Alanını korumak için Side-Sorgun kıyı kumulu ortasına kadar tel örgü ile koruma altına alınmış.
Side Doğa Gönüllüleri adına Ali Yükser’in 02.01.2008 tarihindeki başvurusu üzerine 10.7.2009’de 3268 sayılı karar ile Kültür ve Turizm Bakanlığı, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, Side-Sorgun kumulunu 1. Derece Doğal Sit alanı ilan etti. Kararda Kurul üyelerinden 2’si toplantıda bulunmamış, 6 üye ile Antalya Bayındırlık ve İskân Müdürlüğü ile Orman Bölge Müdürlüğü temsilcileri karara onay verirken Side Belediyesi temsilcisi karara muhalif olarak imza atmış. Buradan Side Belediye Başkanına sormak istiyorum. Side kıyı kumulunu korumanın zararlarının neler olduğunu kendilerinden öğrenmek istiyorum. Side Belediyesi şunu bilmelidir ki Side’nin en değerli unsurları Side Antik kenti, Side-Sorgun kıyı kumulu ve Sorgun kıyı ormanıdır.
Daha önce kumulun yarısının Side Antik Kenti Arkeolojik Sit alanı çerçevesinde tel örgü ile çevrilerek antik kent ile birlikte koruma altına alınmıştı. Kumulun diğer yarısı da şimdi 1. Derece doğal sit koruması altına alınmış oldu. Burada mevcut sorun doğal sit alanları çoğu zaman kurul üyeleri de değiştirilerek sit alanı kapsamından çıkarılarak imara açılıyor. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın Arkeolojik sit ve Doğal sit alanlarındaki kumulları birleştirerek kendi koruma statülerinden biri içine alarak bu alanı gerçek koruma altına alması en uygun olanıdır.