Sine-i Millet!
Bizde gündem çok çabuk değişir.
Uydur kaydır mevzudan, bakarsınız, asıl gündemden sapmışız, DANDİK konular üzerinde tartışır konuşuruz.
Açlık, yokluk, yoksulluk, işsizlik, yolsuzluk, haksızlık, adaletsizlik, torpil, icazet, adam kayırma, Doların uçuşu, sınırlarımızda gelişen olaylar, içte ve dıştaki siyaset deki oyunlar, göçmen sorunu v.s...
Bunlar yerli yerinde durur.
Bir bakarsınız seçim derler tartışırlar.
Bir bakarsınız biri, bir tivit atar, gündem saçma sapan yerlere gider.
Yâda biri çıkar kendini mehdi ilan eder veya nefesi kuvvetli hoca olur, ekranlarda medya maymunluğu yapar...
İktidarı anladık.
Onlar iktidar.
Cumhur ittifakı diyorlar ya, mevcut hükümeti onlar ayakta tutuyorlar.
Orasını anladık.
Anlamadığımız ise MUHALEFET...
Muhalefet deyince, iktidarın dışında kalan tüm siyasi partileri içine alır.
Ekranlarda muhalifler seçim olsun derler.
Kimi kısık dille, ürkek korkak, kimi sert bir dille apaçık..
Mecliste grubu olup ta, muhalefet yaptığını ve muhalif olduğunu beyan edenlerin, SAHTE DEMOKRASİ OYUNLARINDAN ve oynadıkları TİYATROLARDAN bıktık usandık.
Hepsi, ülkenin iyi yönetilmediğini, yanlış işler olduğunu, zamanın boşa geçtiğinden bahisle, MEMLEKETSEVER - YUTRSEVER- VATANSEVER- MİLLİYETÇİ – DEVLETÇİ- HALKÇI, söylemlerde bulunup kendine göre ekranlarda AHKÂM kesiyor.
Oysa çok zor değil, bu işe bir son vermek.
Eğer hakikaten, memleketi, milleti düşünen muhalefet var ise, TBMM çatısında bulunan muhalif durumundaki hiç biri potturmasın, hep birlikte istifa ederek Sine-i Millete dönsünler.
Üstelik de, demokratik haklarını kullanarak, ülkenin geleceği ve milletin bölünmez bütünlüğünü de işleyerek, aydınlığa çıkış için yapılması gerekenleri sıralayan bir bildiriyi halkımıza okuyarak, gerekçelerini adam gibi izah ederek, Sine-i Millete dönüyoruz, halk karar versin deyip seçimin önünü açsınlar.
Seçimi istermiş gibi yapıp, nabza göre şerbet verip ucuz siyaset yapmasınlar.
Millet artık ayıktı.
Yutmuyor bu numaraları.
Düşün peşime işi yemiyor artık.
Önce sen yola koyulacaksın, sonra gelin yanıma diyeceksin.
Sen geyik derisinden koltuğa otur, yüzde elli indirimli beleş hayatı yaşa, asgari ücretle veya emekli maaşı ile zar zor geçinen, işi olmayan aç açıktaki halka yola koyul de.
Neyle, nasıl?!
Açlık ile kabadayılık bir arada yürür mü?
Ey Muhalefet, TBMM de grubu olan partiler, bu millete bir güzellik yapın, hiçbir konuda anlaşamıyorsunuz, bari seçim konusunda anlaşın, istifa edin, sine-i millete dönerek seçimin yolunu açın.
De hadi, ne bekliyorsunuz?!