Sistem çöktü, devlet zararı var!

Mersin Toros Devlet Hastanesi Bilgi işlem ve Otomasyon sistemi aniden çöktü ve hastane iki gün boyunca iş üretemez hale gelirken, devletin zararı korkunç boyuta yükseldi. Hastanenin sistemi nasıl çöker?
Mersin Toros Devlet Hastanesi ile ilgili dün MERSİN SAĞLIK ADLI köşede bir yazı kaleme aldık. Yazının bir bölümü şöyle idi: “Toros Devlet Hastanesi bir rezalet. Allah için bu devletin bir sahibi yok mu? Yine orada Bilgi işlem çöktü. Orada bilgisayarlar çalışmıyor ve kimsede vatandaşın, hastanın yanında yer almıyor. Başhekim ise ben çok iyi başhekimlik yapıyorum diye geziniyor.”
Bu arada bizi okuyan hastaneden insanlar telefonlarımızı kitlediler.
Sistem tamamen çökmüş. Bilgi işlem ve otomasyon sisteminin çökmesi ile ilgili. Sistem iflas etmiş. Tınlamış gitmiş yani (!)
Bu sistemin hafızası olan sörvır cihazı tamamen yanmış durumda. İki gün boyunca hastanede yapılan işlemler, kayda alınamamış, hizmet sunulamamış.
 
Sunulan hizmetlerde kayıt altına alınıp işlem yapılamamış.. Böyle olunca da hastanede gelir elde edilemiyormuş. Demek ki Kurum büyük bir zarar içinde.
Zamanında elektronik arşivin günlük olarak yedeklemesi yapılmadığından tüm bilgiler çöktüğü, yok olduğu bildiriliyor. Eğer böyle ise, geriye dönük hastanenin hafızası yok olmuştur. Artık geriye dönük hiçbir işlemi bu hastanede bulamayacaksınız ve yapamayacaksınız anlamına gelir. Hastalara ait adli, tıbbi, tüm vakalara ait bilgilerde uçup gitmiştir (!)
Ayrıca iki gün boyunca acil tıbbi hizmetlerde sunulamamış. Bunu Acilde çalışan herkes aktarıyor. Bunun önlemini Başhekim Süleyman Ülger’in zamanında alması gerekirken, işi ihmal ederek almadığını da bildiriyorlar. Şimdi iki gündür bu yüzden hastanede büyük bir kamu zararı var. Ne kadar yazarsak yazalım bizi ciddiyetle takip etmeyen yönetici ve idarecilerimiz ile siyasi söz sahibi il başkanı ve diğerleri, bölge milletvekilleri şimdi bu oluşan kamunun zararı için acaba ne diyecekler?
Ve ısrarla makamda tuttukları, sürekli haklarında idari soruşturmalar açılan açılan soruşturmaların kapatılmasını sağladıkları beceriksiz, ilgisiz,  idarecilerin vermiş olduğu bu zararlar nedeniyle yarınlarda yumul mahşerde kul hakkı sebebiyle ve yetimin hakkı sebebiyle nasıl hesap verecekler? ESSEBABU KEL FAİL düsturunu nasıl unuturlar. Devletin alacağı ve haklarından yana bir çaba sarf etmeyip,  sürekli firmalar ve müteahhitler lehine hareketlerde bulunması ile dikkat çeken Başhekim Süleyman Ülger ‘in bu iki günlük hizmetin bedelini içerde hizmeti sunan yüklenici firmadan tahsil edip etmeyeceğini hep birlikte göreceğiz.
Bakalım firmaya ve bu işin sorumlularına ne gibi cezai müeyyideler uygulayacaklar? Kamuoyu bunu merak ediyor.
Yoksa yine bunu tahsil etmeyip, yazılar yazarak işi sündürüp, sonrasında oluşan maddi zararı sağlık bakanlığı bütçesi ile çalışanların döner sermayesinden mi karşılayacak?
Bu arada firma cihazın yenisini getirip dün itibari ile kurmuş. Ama eski bilgilere, elektronik arşive ulaşmak mümkün değil deniyor. Ayrıca burada işin sürdürülemediği günler içinde büyük miktarda kamu zararı var. Oldukça büyük. Ve en önemlisi kurumun eskiye dönük bilgisi, belgesi, arşivine ulaşılmayacaksa, ne olacak? Bu da ayrı bir zarar ziyan… Bunun hesabını, kim, ne zaman, nasıl, kimden soracak? Sağlık Bakanlığı duruma niye el koymaz ve Mersin il müdürü bu hususta niçin ciddi bir çalışma yapmaz?
Buradan ilgilisini, yetkilisini ve söz sahibi devlet idarecilerimizi uyarıyor, gereğinin yapılması hususunda durumu aktarıyoruz.