Siyaset tıkanalı 22 sene oldu
Anadolu topraklarında ÇÖZÜM üretecek olan siyasi yol tıkanalı tam tamına 22 yıl oldu.
2001’den sonra çözüm yolunu tıkayan tıkayana oldu.
Bugün geldiğimiz nokta, içinden çıkılamaz bir EKONOMİK bunalım, SOSYAL bunalım haline dönüştü.
Eğitim çıkmazda.
Ekonomi halkı perişan ediyor.
Tarladaki ürün rafa gelinceye kadar 50 takla atıyor ve 1 liralık mal 50 liraya satılıyor.
Halkın alım gücü düşüyor, geçim derdi tırmanışa geçmiş durumda, toplumun hiçbir katmanı vaziyetten mutlu değil.
İşçi, memur aldığı ücretten memnun değil.
EMEKLİ dilenecek hale geldi.
Özellikle Bağkur emeklisi olup 9 bin gün prim ödeyen ve 7 bin 5 yüz lira alan EMEKLİ, açlıkla, yoklukla perişan halde.
2000 öncesi ve 2000 sonrası emekli olanlar için İNTİBAK verilmedi, KÖK maaş dedikleri hikaye çıktı, Emekli aylığına yaşlılık maaş denildiği günden bu yana hayat standartları düştükçe düştü, ekmeği dilenecek hale geldiler.
Esnaf sattığı ürünün yerine yenisi koyamamaktan muzdarip.
Sanayici iş adamı yatırım yapmaktan korkar olmuş.
Çiftçi üretici ürettiği mahsulü hak ettiği rakama satamıyor.
Gençler okuyor, okumuş işsizler ordusuna katılıyorlar.
Evlilikler kısa sürüyor.
Toplumdaki örf, adet ve gelenekler bir bir yok olup gidiyor.
Saygı, sevgi denen hasletler yok oldular ve hızla acımasızlık, bencillik artış gösteriyor.
Toplumsal olaylar, yaşamı olumsuz etkiliyor.
Barış- huzur- mutluluk kavramını ayakta tutacak olan SİYSET kurumu ise 22 yıl evvel aldığı darbe ve çöküntüyü halen yaşıyor.
Vatandaş ne yapacağını şaşırmış vaziyet de ve nerye, hangi dala tutunacağını kestiremiyor.
Siyaset yaptığını sananlar ise oturdukları koltuğa sarılmışlar, ülkenin sorun ve sıkıntılarını görüp çözme ve çözme için ne yapacaklarını tartışıp mücadele edeceklerine, varsa yoksa kendi geleceklerinin peşindeler.
Yazık günah yahu!
Bu ülke, Çanakkale ile Yemen’de can verenlerin torunlarının yaşadığı coğrafya olmaktan çıkıyor.
Dünya değişiyor.
İklim krizi, Enerji krizi artıyor, teknolojik gelişim ile İŞSİZLİK giderek artıyor.
Eğitim ve öğretim gerçek hayattan uzak tecelli ediyor.
TBMM de bulunan partilere bakın.
Bunlar için savaşan, canını dişine takan, dile getiren, çözüme kavuşturan 600 küsur vekilden ve onun iki katı danışman ordusundan kaç kişi var?
Bilindik KAYIKÇI KAVGALARINDAN başkaca ne görüyorsunuz?
Ekranlarda uyduruk, toplumun gerçeklerinden uzak HABER- DİZİ- PROĞRAMLAR...
Allah hayreyle ye.
Genel seçimden çıktık yerele yelken açtık.
Halen kısır çekişmelerle muhatap oluyoruz.
Amerika- İngiltere- İsrail hiç boş durmuyor.
İçimizdeki ve dışımızdaki AJANLAR ile bizim ülkemiz içinde ve üzerinde büyük oyunlar dönüyor.
Böyle giderse ülkemizin 50 yılını daha çalacaklar, bizlerden, gelecek nesillerimizden.
Biz bunları hak ediyor muyuz?
Niye birlik, beraberlik içinde, ÖNCE ÜLKEM SONRA İLKEM diyemiyoruz?!