SİZE DE BİR KUMUL TAHSİS EDELİM (2)
Türkiye kıyı kumullarının, Bakanlıkların yaptığı tahsislerle yağmalanması konusunu 3 Şubat 2014 tarihli yazımızda ele almış ve ağaçlandırma, fabrika, havaalanı, kömür ocağı, park, imar planları sonucu yapılaşma, plaj, golf tesisleri, plaj voleybolu, termik santral, turizm tesisleri, yollar, askeri tesisler, disneyland ve petrol boru hattı tahsislerinden bahsetmiştik. Bu yazımızda kumullarda yapılan tahsis konularına devam ediyoruz.
Balıkçı barınakları: Örnek olarak Çevlik ve Kapısuyu (Hatay), Yumurtalık (Adana), Erdemli, Karaduvar Mahallesi ve Yeşilovacık (Mersin), Beldibi ve Perakende (Antalya), Bozburun, Mesudiye ve Ören (Muğla), Didim, Davutlar ve Güzelçamlı (Aydın), Güzelbahçe (İzmir), Altınoluk ve Tatlısu (Balıkesir), Kavak, G. Süleyman Paşa Mahallesi, Koyunevi ve Küçükkuyu (Çanakkale), Karacabey ve Kumyaka (Bursa), Sultaniçe (Edirne), Kıyıköy (Kırklareli), Karaburun, Selimpaşa ve Şile (İstanbul), Kefken (Kocaeli), Hisarönü, Kilimli ve Kozlu (Zonguldak), Abana, İlyasbey, Cide ve Özlüce (Kastamonu), Alaçam, Kertme ve Terme (Samsun) balıkçı barınaklarını verebiliriz.
Limanlar: Örnek olarak Botaş (Adana), Limonlu ve Taşucu (Mersin), Alanya, Finike ve Ortadoğu (Antalya), Urla (İzmir), Tuzla (Çanakkale), İbrice (Edirne), Kıyıköy (Kırklareli), Heybeliada Çam (İstanbul), Kovanağzı (Kocaeli), Karasu (Sakarya), Amasra Büyük ve Küçük Liman (Bartın), Abana ve Yunusköy (Kastamonu) ve Tekkeköy (Samsun) limanlarını verebiliriz.
Yat limanları: Örnek olarak Gazipaşa, Alanya, Setur Antalya Çelebi, Park Kemer, Demre Çayağzı, Setur Finike ve Kalkan (Antalya), Kuşadası (Aydın), Burhaniye ve Avşa Adası Doğu (Balıkesir), Kumburgaz (İstanbul) örnek olarak verebiliriz. Bunların dışında Dalaman ve Fethiye (Muğla) de kumulların tam üstüne planlanan yat limanları yapımı yöre kuruluşları tarafından yargıya taşınmıştır. Bu projelere karşı olarak 21 Mart 2012 ve 14 Nisan 2012 tarihlerinde Dalaman yat limanı için ve 13 Ocak 2014 tarihinde Fethiye Karaot ve Göcek yat limanları için Haberanaliz’de yazı yazdım.
Tersaneler: Tekkeköy (Samsun) de kumulun üstünde 4 tersane yapımı sürmekte olup Terme (Samsun) de 5 tersane yapımı planlanmış durumda. Ayrıca Taşucu (Mersin) SEKA limanında tersane yapımı planlanmış durumda. Taşucu’ndaki bu tesis Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde olup “özel olarak çevreyi nasıl koruduğumuzu” dünyaya gösteren çarpıcı örneklerden biridir.
Araştırma Merkezi: Dalyan, İztuzu (Muğla) nda deniz kaplumbağası araştırma merkezi binası yapımı planlanmıştır. Sanki araştırma merkezi binası kıyı kumulu üstünde olmazsa araştırma ciddi olmaz der gibi. Deniz kaplumbağası yaşam ortamı üzerine araştırma binası yapımı isteğinin bu konuda araştırmalar yapan bilim adamı tarafından ortaya konması ve bakanlıkların bu tahsisi yapması aslında dünya literatürüne girmesi ve tüm dünya bilim adamlarının duyması gereken bir olay.
Arıtma tesisleri: Terkos (İstanbul) ta göl suyunu arıtma tesisleri kumullar üzerine yapılmıştır.
Kanal İstanbul: İstanbul’un Çatalca ilçesinde Evcik Plajını yok ederek Kanal İstanbul Karadeniz’e çıkacaktır.
Kanalizasyon: Antalya, Serik, Kumköy’de atık su arıtma deşarjı kıyı kumulları altına verilmiştir.
Mesire Yeri: Örnek olarak Antalya, Çıralı plajını verebiliriz. Yöre insanının tepkilerine ve doğal sit olmasına rağmen mesire alanı için bu kumulun tahsisi yapılmıştır.
Serbest Bölge: Sakarya ilinde Karasu kumulunun büyük bir kısmı “İpekyolu Serbest Bölgesi” olarak tahsis edilmiştir.
Bu resmi tahsislerin yanında ülkenin sahipsizliğinden kaynaklanan veya örtülü tahsis denebilecek olan kumulların vatandaşlarca tarım alanlarına dönüştürülmesi gerçeği bulunmakta. Birkaç örnek verecek olursak: Kumluca kumulunun 1957-1992 yılları arasında % 47’si, Ceyhan deltasını kumullarının 1948-1992 yılları arasında % 29’u, Kale kumulunun 1957-1992 yılları arasında % 26’sı, Seyhan deltası kumullarının 1947-1992 yılları arasında % 25’i tarım alanlarına dönüştürülmüş ve devleti yönetenler bu büyük katliamı görememişlerdir.
Kumullarda tarım yapabilmek için yollar oluşturulduğu ve sulama için vatandaşların sulama kanalı veya su kuyuları açtıklarını da devleti yöneten ve korumadan sorumlu bakanlıklarca görülmemişlerdir. Korumadan sorumlu Çevre ve Şehircilik, Orman ve Su ile Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin bu makamlara tayininden önce göz muayenelerinin istenmiş olmaları mümkün olsaydı acaba durum bugünkü gibi vahim olur muydu diye düşünmemek mümkün değil.