Sizi gidi Filyasyon-cular sizi....
Corona ile yatıp kalkıyoruz. Ekranlarda Yollar sokaklar ve parklar gösteriliyor. Her gece uzmanlar belirli kanallarda çıkıp sözde bizi aydınlatıyorlar, durumun ciddiyetini aktarıyorlar.
Niye böyle diyorum? Çünkü halen MASKE konuşuluyor, sorulan ve yöneltilen istemler bunla ilgili. Gelişmeler, önlemler, teşhis ve tedavi yönündeki çalışmalar, Hastanelerde yaşananlar, orada görev yapanların sosyal durumları, çalışırken hastalığı kapanlar, süreçleri, mesleki zorlukları...
Bunlar yok!
Yine sanki sahada bu iş için uğraşanlar sadece SAĞLIKÇILARMIŞ gibi, diğer devlet görevlileri ve emekçileri görmezden gelenleri doğrusu anlamakta güçlük çekiyorum.
Aklıma düşenleri yazıyorum...
Polisler, zabıtalar, kargocular, fırıncılar, marketlerde çalışanlar, tüpçü, sucu, gazete dağıtıcıları, akaryakıt istasyonlarında çalışanlar, itfaiyeciler, özel güvenlik şirketlerinde çalışanlar, yiyecek içecek temin edenlerin çalışanları servis elemanları, belediyelerde ve resmi kurum ve kuruluşlarda masa başında yada sahada çalışmak zorunda olanlar v.s...
Hiçbirini konuşan, tartışan, çektiği sıkıntıyı, sorunu aktaran yok.
Bunları bir kenara bırakın.
Ülkenin ekonomisini, küçük esnafın durumunu, iş damı ve tüccarın halini, piyasanın durumunu aktaran konuşan ve tartışan yok.
Varsa yoksa ölen sayı, hastalanan sayı, vakalar, testler, birde arada sırada SAĞLIKÇILARA ALKIŞ... Arkadaşlarımız KAHRAMAN!!!
Niye abi?!
Bu arkadaşların mesleği, geçim kaynağı, işi bu değil mi? Bunun için farklı maaş ve döner sermaye denen parayı yıllardır almıyorlar mı? Bunların şu an yaptıkları onların asli görevleri değil mi? İnsan görevini yapıyor diye alkışlanır mı, pohpohlanır mı, kahraman ilan edilir mi?
Edilir. Bizim memlekette her şey olur. Çünkü hiçbir iş ve alanda işler kendi mecrasında, görevinin gerektirdiği şekilde usul ve esas içinde adil ve hakkaniyetli yürümüyor. Sivil sektörü de resmi sektörü de TORPİL ve İCAZET kurumundan kurtulamayıp, ehliyetsiz, liyakatsiz, çapsız tipler kadrolara doluşturulduğundan, güzel bir şey görünce alkış tutuyoruz.
Sistem bozuk, işleyiş çarkı düzgün çalışmıyor. Sıkıntı burada. Halen günü kurtarma derdinde yöneticilere sahibiz. Sorumluluklarının bilincinde olmayan, oturduğu makam koltuğunun hakkını veremeyen çok sayıda tip idarecilik yapıyor.
Neyse...
Birde işin başka tarafına bakalım. Korona denen “kuzul kurtun” bize öğrettiği bazı cümleler ve ifadeler oldu. Ekrana çıkan başta sağlık bakanımız ve sonrasında bilim kurulu üyeleri ve diğer uzmanları dinlerken bakın neler duyduk öğrendik.
ENTÜBE, EVDE İZALASYON, SEMPTOM, MORTALİTE, ENFEKTE, KOMPLİKASYON, ENDİKSYON, ENTÜBASYON, TÜNOMANİYE, VENTİLATÖR, PNÖMANİ, SOSYAL MESAFE, FİLYASYON.. v.s
Bunlardan bir kaçı...
Sade vatandaşın anlamayacağı bir dil ve bu dilde yapılan konuşmalara şahit oluyoruz. Tıbbi terimler. Bu tıbbi terimi hangi vatandaş anlar? İstediğin kadar konuş insanlara ne faydan olur? Çıkın pratik olarak anlatın. Şu maske işini anlatan hanım hocamız gibi. Gerçi bu kadar anlatıma rağmen bu millet maske takmayı ve kullanmayı halen beceremedi o da ayrı konu.
Ne anlar insanlar sizin teknik tıbbi terimlerinizden?
Entübeymiş, ventilatörmüş, komplikasyonmuş, endikasyonmuş, entübasyonmuş, filyasyonmuşşş...
Yahu, bu millet halen SOSYAL MESAFEYİ anlamış değil!!!
Sahada sosyal mesafeye uyan yok. Sosyal mesafenin ciddiyetini anlayan idrak edan yok. Bu hususta milleti ciddi şekilde uygulamalı eğiten yok. Polis, her ptt ve banka şubesi önünde yırtınıyor, onların gayretini de görmediğiniz gibi, boşa giden bu çaba için de bir tedbir ve önleyici çalışma yapan yok.
Siz Entübasyon ve Filyasyon diyorsunuz...
Lanet gele sizin bu entübasyon filyasyonunuza...
İşte bu kafayla coronalı günleri yaşıyoruz. Sahada ciddi çalışan çok az. Göstermelik dezenfekte ve maske dağıtımları, şova yönelik, algıya yönelik...
Bir bakıyorsun belediye başkanı maskesiz eldivensiz maske dağıtıyor yâda maskesi var eldiveni yok, eldiveni var maskesi takılı değil ŞARLO gibi pazarda, sokakta maske dağıtıyor...
Çok tuhaf bir millet ve toplum olduk.
Allah bu millete ve devlete yardım etsin.
Başka söze gerek yok.
Bak, bak... Söze bak... Filyasyon, entübasyon...
Tehhh... Tehhh...
Lanet gele Filyasyonuna...