haberanaliz
Nöbetçi GAZETECİ

Nöbetçi GAZETECİ

Mail: ng.analiz@gmail.com

Tarihi Dokuya Sahip Çıkın

Mersin yerelde yeni bir yönetime kavuştu.

Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçilen Vahap Seçer, ılımlı, olumlu tavrı ile herkesin “ne yapacak, nasıl çalışacak” diyerek merakla beklediği bir durumda.

Bu konuda kendi partilisi, muhalefeti, seveni sevmeyeni laf üretiyor, yalan yanlış bilgi kirliliği oluşturuyor, ben duymazdan geliyorum.

Ne zamana kadar?

Belirli bir süreye kadar…

Hele biraz sabır, kendisine zaman tanıyalım, bakalım, ne yapacak?!

Şimdi benim naçizane birkaç hususta fikrim var ve buradan ilgili ve yetkili durumda olan, gücü elinde bulunduranlara arz etmek isterim.

Öncelikle Mersin ve yöresindeki çarpık kentleşmeye bir dur desinler, bitişik nizam çok katlı binalardan vazgeçilsin, kentsel dönüşüm olacak derken, dip dibe binalara izin verimlesin, binaların çatılarında devasa reklam panoları kaldırılsın, görüntü kirliliği yaratan tüm eklentiler, ilaveler kaldırılsın, kaldırım işgalleri, ortak kullanımda olan yerlerin işgalleri kaldırılsın, şehir içindeki boş metruk yerler kaldırılsın ve yeşillendirilsin…

Bu arada tarihi Mersin evleri var. Şehrin göbeğinde bulunan bu yerlerin korunması, aslına uygun tadilatı ve yaşama kazandırılması için bir çaba harcansın.

Hastane caddesi, istiklal caddesi, uray caddesi, Silifke caddesi, Çakmak caddesi gibi merkezdeki bu caddelerin üzerinde sağlı sollu park yapılmasının önüne geçilmesi gerek.

Bu kent sadece Forum civarı, marina civarı gibi yerlerden ibaret değil.

Kenti yaşanılır hale getirmek, kente ve yaşayanlara soluk aldırmak için, yenileşme şart. Yeni fikirler, yeni düşünceler, yeri projeler ve katma değeri olan hizmetler yapılmalı.

Meclise gel, plan değişikliği, el kaldır, indir ile bu iş olmuyor.

Seçip başa getirdiklerimizin Mersin ve yöresini şehircilik açısından, yaşam açısından, ekonomik kalkınma açısından, sosyal yaşam açısından, milletin huzuru ve refahı açısından ne yapması gerektiğini iyi bilmesi lazım.

Açıkçası bunu göremiyorum. Birinde yâda ikisinde değil, çoğunda göremiyorum. Beceri yok, kabiliyet yok, bir şekilde makama gelmiş oturmuş, o makamı işgal ediyorlar durumundalar.

Vakit öldürüyorlar.

Hâlbuki vakit, çalışma vakti, hizmet etme, geleceğe bir şeyler bırakma vakti.

Başkanın işi hoş geldin beş gittin ziyaretlerinin kabulü, düğüne, nişana, ölüye gitmekten öte bir iştir.

Trafik karmaşasını çözmek onun işidir. Araç parkı sorununu çözmek onun işidir. Yolun sokağın tertemiz olması onun işidir. Mahalle ve yerleşim yerlerinde bitki örtüsünün, ağacın ve yeşilin sayısını arttırmak onun işidir. Oyun alanları, spor alanları sayısını arttırmak onun işidir. Çöpleri düzenli toplamak, görüntü ve çevre kirliliğini önlemek onun işidir. Gıda maddesi üreten ve satan yerlerin denetimini yapmak onun işidir. Saymakla bitiremem.

Ayrıca kendinden öncekinin yaptığı alım satımı, idari tasarrufları, yatırımları kontrol etmek devlet zarara uğramış mı ortaya çıkarmak ve hesap sormak onun işidir. Yoksa gün gelir müteselsilen ve müştereken sorumlu olurlar.