TARTIŞMA ŞAHANE SORUŞTURMA BAHANE
İktidarın dokunulmazlığı olur mu? Olamaz…
Millet hancı, iktidar seçimlerle değiştiği için doğası gereği yolcudur. Uzun veya kısa kalmak özel bir avantaj sağlamaz.
Sizleri de Türkiye’nin sahibi de yapamaz.
Bu ülkede yaşayan 86 milyona yakın insanın dolaylı ve dolaysız vergileriyle Hazinesi doldurulan, iş ve işçi dünyasınca oluşturulan katma değer birikimleriyle büyük bir güce ulaşan devleti omuzlayanlara karşı sorumludur.
Eğer dünyanın en büyük 20 ekonomisi listesinde yeralıyorsak insana dayalı gücümüzün emeği inkâr edilemez. Çünkü en büyük sermayemiz ve kaynağımız insanımızdır. Bir de ürettiğimiz markalardır.
Yasama, Yürütme ve Yargı demokratik bir ülkenin en önemli aparatlarıdır. Bu üçlüyle işler her demokrasi…
Yurttaşların kaliteli yaşaması ve refah için bu mekanizmaların doğru şekilde işlemesi gerekir.
Ne var ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kurulduktan sonra sistem artık tıkanmaya başladı. Nedenini, niçin’ini de herkes biliyor…
Bu girizgâhtan sonra gelelim TÜSİAD ile iktidarın atışmasına.
Yıllarca bir ekonomi gazetecisi olarak başta TÜSİAD olmak üzere iş dünyasını, büyüğünden küçüğüne iş örgütlerini ve derneklerini izledim. Başa geçen iktidarlarla iş dünyasının ilişkilerini yakından takip edip yüzlerce yazı yazdım.
Çok şeyler kattılar bilgi dağarcığıma. Parayı izleyin, gerçeğe daha çabuk ulaşırsınız denilir ancak iş insanlarıyla birebir görüştüğümde, röportajlar yaptıkça anladım ki, insanlık, evrensellik ve vatanseverlik her şeyin önünde.
Bu iktidar zamanında da elimden geldiğince objektif olarak her unsuru değerlendirmeye çalıştım. Tüm tarafları karşılıklı olarak doğru anlatmaya çalıştım.
Bizler de bu vatanın evladıyız. Tabii ki görevimizi doğru yapacağız…
TÜSİAD’dan kimler geldi kimler geçti. Şu gerçek değişmedi; Kurucular yani TÜSİAD’ın ağır topları Vehbi Koç, Sakıp Sabancı, Nejat Eczacıbaşı, Asım Kocabıyık, İbrahim Bodurgibi isimlerin derneği kurarken koydukları prensipler bugün de hala geçerli. Onların ikinci ve üçüncü kuşak nesilleri de bu prensiplere özen gösterdiler. Eksik noksan tabii ki oldu, olacak. Diyalogla bunlar giderilecek.
Başa geçen başkanlar, bir noktadan sonra hükümetle prensipte anlaşamadılar. Çünkü iktidar, parti programlarına koysalar da kimseden akıl ve eleştiri almak istemedi.
Oysa iktidar da olsanız hiçbir şeyi mükemmel yaptığınızı düşünemezsiniz. Siyaset, problemleri sükûnetle çözme sanatıdır.
Antik Yunanlı düşünür ve filozof Eflatun demiş ki“Siyasetle ilgilenmeyecek kadar budala değilim…”
Siyaset sadece siyasilere bırakılmayacak kadar çok önemlidir.
SİSTEM ÇÖKTÜ, ÖYLE DEĞİL Mİ YOKSA?
TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras ile TÜSİAD Başkanı Orhan Turan’ın iktidara uyarılarına baktığımızda söylediklerine başta kanaat önderleri, çoğu kesimler hak verdi.
İkisine şöyle bir eleştiri de yapmalıyım.
Yeni Anayasa meselesindeki görüşleri eksikti. Nasıl bir Anayasa İstediklerini de kamuoyuna bir kez daha açıklamalılar.
Sistemin çökmesinden tutun, hukuka güvenin azalması, tutuklanmaların ceza halini alması, gelir dağılımının bozulması, adil ve rekabetçi paylaşımın olmaması, ekonomide yanlış kararların alınması, kamuda tasarrufun hikâyede kalması, enflasyonla mücadelede reformlar yerine sadece para politikasıyla yetinilmesi, sistemin çökmesi, işverenin de çalışanların da mutsuz olmasına kadar her aksaklığı başkanlar dile getirdiler. Yani hep bildiğimiz konular.
30 yıldan fazladır TÜSİAD başkanları bunları hep söylüyor.
Aslında her genel kurulda da söylediler ama kimse oralı olmadı.
Rahmetli Sakıp Sabancı’nın siyasilere çok kızdığı bir sözü vardı. Mealen demişti ki, “Siz Ankara’dakiler hep tüketensiniz, bizler ise hep üreteniz. Politikacılardan medet ummuyoruz. Önümüzü açın yeter…”
Şimdi TÜSİAD, ses yükseltince iktidarın eski sendromları canlandığı için başkanları soruşturmaya almaya kalktılar.
Her gün insanların şikâyet ettiği konular soruşturulur mu?
Bırakın söylesinler. Aslında iktidar açısından faydalı olması gerekir.
İKTİDARLA OYUNA GİRMEZLER…
Herkesin merakı, TÜSİAD ile iktidar atışması nereye kadar gider?
Dernek görüşlerini açıkladı ve yoluna devam ediyor.
Aldığım bilgilere göre iktidarın dalaşma çemberine girmeyecek. Yani TÜSİAD, görevimi yaptım, işime bakmalıyım çizgisinde.
Küresel düzen Trump’la birlikte büyük bir değişimin içindeyken büyük sermayenin yapacak çok işi olacak.
ABD ile AB arasındaki dengeler bile değişiyor.
Ticaret savaşları alabildiğince kızışıyor. Aslında TÜSİAD’ın hükümetle birlikte bu yeni düzende nasıl yürüneceğine yönelik plan ve program yapması lazım.
İşin özeti; TARTIŞMA ŞAHANE, SORUŞTURMA BAHANE