TEHDİT ALTINDA ÖNEMLİ BİR KUMUL: MECİDİYE
Mecidiye kıyı kumulu, Edirne ili, Keşan ilçesi, Mecidiye bucağı, Mecidiye Beldesi sınırları içindedir.
Mecidiye kıyı kumulunu 17 Temmuz 1987’de Prof. Dr. Jean-Marie Géhu ile birlikte araştırdık. Mecidiye kıyı kumuluna daha sonra 8 Temmuz 1994’de Hakan Eşme ve Mesut Emin Gölemen ile ve 17 Mayıs 2003’de tek başına tekrar gittik.
1989 yılında Kuzey Batı Anadolu ve bu arada Mecidiye kıyı bitki örtüsünü Fransızca olarak yayınladık. 1990 yılında Kuzey Batı Anadolu kıyılarında korunması gereken alanların listesini yayınladık. 2003 yılındaki Keşan Sempozyumunda Mecidiye kıyı bitki örtüsünü anlattık ve tebliğimizin özeti aynı yıl yayınlandı. Bu tebliğimizin tam metni 2006 yılında yayınlandı.
2003 yılında Dr. Yılmaz Bal, Mecidiye kıyılarının 1952 ve 1997 yılları hava fotoğraflarını bilgisayar ortamında karşılaştırarak Mecidiye kıyı kumullarında yapılan tahribatların ölçüsünü çıkardı.
Mecidiye kıyılarında 100 bitki türü tespit edildi. Bunlardan biri Türkiye’ye özgü (endemik), 10’ u nadir, 2’ si tehlikede ve 6’ sı zarar görebilecek bitkiler idi. Mecidiye kıyılarında 11 bitki topluluğu (bitki birliği) tespit edildi. Bunlardan 2’ si Türkiye’ye özgü ve 1’ i Türkiye ve Yunanistan’ ın Türkiye sınırına yakın bölgeye özgüdür.
Mecidiye kıyılarında kıyı kumul ve kıyı tuzcul bitki örtüsü olmak üzere 2 yaşam ortamı (ekosistem) bulunmaktadır. Kıyı kumullarında tuzlu-azotlu, başlangıç aşamasında (embriyon) kumullar ve kumul gerisindeki çalı bitki örtüsünün bulunduğu alanlar olmak üzere 3 önemli ortam (habitat) bulunmaktadır. Kıyı tuzlu topraklarda ise öncü tuzcul bitki örtüsü, çok yıllık tuzcul bitki örtüsü ve acı su çayır ve sazlıklarının bulunduğu alanlar olmak üzere 3 önemli ortam bulunmaktadır. Bitki örtüsüne göre Mecidiye kıyı kumulları “Güney Karadeniz Kumul ve Kum seven” ve Mecidiye kıyı tuzcul bitki örtüsü “Kuzey Ege ve Kuzey Marmara Tuzcul” büyük yaşam ortamlarına (geosigmetum) girmektedir.
Mecidiye’de Tuzla Gölü güneyi ile Mesudiye’deki Harman Tepe arasındaki kıyı kesiminin 1952 ve 1994 hava fotoğraflarının bilgisayar ortamında karşılaştırılması sonucunda tespit edilenler:
- Kıyı kumulunun uzunluğu 3.075 m’den 2.997 m’ye gerilemiş
- Kıyı kumulunun alanı 54,57 ha’dan 23,86 ha’a gerilemiştir.
- Kumulda 5,32 ha alan tarla ve bahçe yapılmıştır.
- Kumulda 5,31 ha alan ağaçlandırılmıştır.
- Kumulda 2,36 ha alanda yol yapılmıştır.
- Kumulda 0,56 ha alanda bina yapılmıştır.
- Kumulların arka şeridinde tuzlu topraklar oluşmuş ve bu tuzlu topraklar şeridinin arkasında da bahçeler tesis edilmiştir.
- Tuzla Gölü 1976 yılında suni bir kanalla denizle birleştirilmiş ve bunun sonucu göl küçülmüş ve tuz üretimi durmuştur. Gölün tuz oranının düşmesi sonucu göl kıyısındaki kıyı tuzcul bitki örtüsü etkilenmiştir.
- Tuzla Gölü ile deniz arasında yapılaşmalar başlamıştır.
- Harman Tepe doğusunda 16 m genişliğinde bir kurutma kanalı açılmıştır.
8 Temmuz 1994’deki arazi çalışmamız esnasında tespit edilenler:
- Denizden itibaren 100 m geride yazlık evler başlamaktadır.
- Yoğun kum alımı devam etmektedir.
- Yoğun otlatma devam etmektedir.
- Eskilerden kalma ev temelleri bulunmaktadır.
- Yoğun çiğneme etkisi (Kumsalı insanların yoğun kullanması sonucu) devam etmektedir.
- Tank çıkarma engelleri (2. Dünya savaşı esnasında önlem olarak yapılmış) bulunmaktadır.
- Çöp (şişe kırığı, meşrubat tenekesi vb.) atımı devam etmektedir.
17 Mayıs 2003’deki arazi çalışmamız esnasında tespit edilenler:
- Kumsaldan kum alımı devam etmektedir.
- Yoğun çiğneme etkisi devam etmektedir.
- Çöp atımı devam etmektedir.
2010 yılı itibariye Google Earth uydu fotoğraflarından tespit edilenler:
- Tuzla Gölü güneyinde kanalın batı kısmı tamamen yazlık binalar ile kaplanmış olup buradaki tuzcul ve kumul bitki örtüsü yok edilmiştir.
- Mecidiye kumulunda denizden yaklaşık 100 m geride asfalt yol yapılmış olup kumulun güneyinde kumul sahasında toprak yollar ve patikalar bulunmaktadır. Mecidiye kumulunun orta kesiminde asfalt yolun gerisi yer yer çok yoğun yazlık konutlarla kaplı durumdadır. Orta kesimde kumul kısmında çok yoğun toprak yollar ve patikalar bulunmaktadır. Kumulun güneyinde özellikle Harman Tepe eteklerinde yazlık evler ve eğitim tesisleri bulunmaktadır.
Sonuç olarak; 1987 yılında bulduğumuz 100 bitki türü ve 11 bitki topluluğu ile Mecidiye kıyı kumulunu, Kuzey Batı Anadolu kıyılarında korunmaya layık 5 alandan biri olarak tespit ettik. Bu kıyı kumulu, Meriç deltası ile Saros Körfezi arasında kalan tek önemli kıyı kumulu idi. Bu kumul da doğa korumadan sorumlu Çevre ve Orman Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığının ilgisini çekmemiş ve giderek yok edilmeye terk edilmiştir. Doğal zenginliklerimizi yok olmaya bırakarak veya onları korumayarak modern bir toplum olamayacağımızı ve menfaatlerimizi koruyamayacağımızı bilmemiz gerekir. Bu kumulları korumak Türkiye biyoçeşitliliğini ve ekosistemlerini koruma açısından önemli olduğu gibi yüzyıllarca doğa turizminde kullanabileceğimiz zenginliklerimizdir.