TOROS DEVLET HASTANESİ
Uzun süredir annemin (100 yaşında) ileri yaş sorununda dolayı tıbbi sıkıntıları olduğundan birebir başında durmam gerektiği için bu köşeye vakit ayıramadım. Bu gün e posta aracılığı ile bize atılan bir mektubu sizinle paylaşacağım. Tabi içerik bize ait olmadığı için, yazım hataları ve imla düşüklüklerine takılmayın. İnşallah yetkili ve ilgili kardeşlerimiz inceler araştırırlar. Aşağıdaki tırnak içinde ki yazı bir hastane çalışanı olan okurdan geliyor:
“……Toros Devlet Hastanesi şinanay da yavrum şine şinanay.. Çalışanların mutsuz, çalışmayan kaytaranların mutlu, güle oynaya geldiği yer haline geldi. Torpilin son yüzyılda pik yaptığı yer olmuş… Torpil öyle bir hal almış ki hastanenin dışına taşmış… Gerçi içindekiler dışarıdan kumandalı çalışır hale gelmişler…
İçeride rahat ettirmek istediklerinin sulardaki işlerine kadar uğraşıyorlar baş torpil, hemşire ye araba almada bile bayi ye torpil oluyor, bayiyi arıyor hemşire hanımın arabasını yarın hazır ediyorsunuz diye talimat veriyor, araç ertesi gün geliyor, yani arabasına kadar torpil koyan baş torpil…
İşte işler böyle. Bir hemşireyi çalıştırmamak için uyduruk yer açıp yatsın çalışmasın çabasına girerken, diğer hemşirelerin 2 günlük raporunu hakem hastaneye gönderenler sizin yanınızdakiler değil mi?
Daha düne kadar 6-7 ay raporla geçirenler sizlerin baş tacınız değil mi?
Bu kadar ince düşünüyorsanız geriye dönük verin, yanınızdaki çalışanın raporlarını disipline.. Aylarca gelmeyeni kendine yardımcı yap, iki gün gelmeyeni disipline ver oh ne güzel… Ağızlarını açınca biz doğru yoldayız adaletliyiz… Adalet bunun neresinde?
Siz halen kırıta kırıta, “biz gazeteleri, basını takmıyoruz, hesaba almayın, ne yazarlarsa yazsınlar”, diye toplantı yapın…
Servisler deki Hemşireler izine gidemeyip gözyaşı dökerken 6-7 ay rapor izinle geçireni siyasi torpille uydurma koordinatör yapan kim?
Hastanenin acili sırtından geçen çalışanın iki günlük raporunu hakem hastanenin oluruna rağmen disipline veren kim?
Güzel adaletli bir çalışma valla devam edin….
Amaç ne biliyor musunuz disiplin soruşturmasına acil hekimlerini de dahil edip korkutup bir daha kimseye rapor verdirmemek…
Bir hekim çalışan arkadaşımıza rapor verecek, arkadaşımız ateşler içinde yanıyor hekim diyor ki, bir idarecilerinizi arayayım, kabul ederlerse vereyim, böyle hekimlere de yazıklar olsun…
Siz hekimsiniz hekimin rapor verme hakkını yasalar yönetmelikler size hak olarak vermiş.
Ya senin verdiğin raporu ancak ve ancak bir üst hastane fen ve usul yönünden inceleyip bozabilir…
İdare sana raporu ver yada verme diye talimat veremez bu bir suçtur, kendinizi küçültmeyin.
O sorduğunuz kişide, yarın sözleşmesi bittiğinde sizin talimatlarınızı yapacak bir sağlık çalışanı olacak,unutmayın!!!
Genç hekimler hak ve hukuklarımızı bilin, korkak yetişmeyin, sen uygun görüp rapor vermişsen, bunu kimse bozamaz…
Uygunsuz bir rapor olur ise ne ala…
Yani acilimiz kaynıyor, herkes diken üstünde, acilden nasıl kaçabiliriz, onun arayışında onun derdinde..
Siyasi torpil olan hooop servise, olmayana da parmak sallayın, bak bak deyin…
Sorumluya mesaj atarken kırk kere düşünüp ona göre atıyoruz… O mesajlar anında idarede, idare tam bir dedikodu yöneticiliği yapıyor… Kim kimin hakkında önceden bilgi getirirse, burada önce getirenin lehine işler yürüyor…
İdarecilik kolay iş değil.
Kimileri Erdemli’de sağda solda güzel estetik ameliyatı oluyor, bu estetik ameliyatı olanlar estetik yaptıranlar faturalarını ve hangi işlemden devlete giydirdiklerini de bir sonraki yazıda paylaşırız…
Hastanenin servisleri acili eleman kıtlığı diye kan ağlıyorken Röntgende hemşire çalışıyormuş aman Allahım…..
Bir yaşıma daha girdim inanamadım…
Röntgende çalışanlardan tam beş kişiden teyit aldım doğrulattım…
Şimdi bu hemşire 1 ayda şua izni kullanıyordur, oh ne güzel…
(Tomoda çalışan hemşire varmış, ilaç uygulaması yapan, tamam o olabilir mesleğini icra ediyor, merakım şu bu hemşire arkadaşa da şua izni Veriliyor mu acaba? verilmiyorsa çifte standart)
Hemşire ol ama röntgen filmi Çek…
Ben acilde röntgen bölümüne geçmek için talepte bulunsam…..
Ne diyorsun sen?
Hemşire hanım şakamı yapıyorsun, deyip dalga geçiyorsun.
Sayın Sağlık Bakanım Türkiye de başka bir hastanede örneği olmayan kişiye göre kadro açan çalıştırmamak için birim oluşturan bu hastanemizi bir bağımsız denetçilerle denetleyin lütfen….
Mesela çamaşır hanede Hemşirenin ne işi var?
İl sağlık Müdürlüğü denetçileri gelsin ne yapıyor bir baksın, kameraları bir aylık geriye doğru incelesin, kaçta geliyor, kaçta gidiyor, orada ne iş yapıyor…
50-60 röntgen teknisyeni varken niye Hemşire röntgende çalışıyor?
Depoda, mutemetlik de Hemşirenin ne işi var?
Hastane tıbbi sekreter dolu ver depoya, memuru ver mutemetliğe…
Mutemetlik deyince o küçücük odaya kaç çalışan verilmiş? Gidin bakın içeri girecek alan yok, hala hemşireyi orada çalıştırıyorlar…
Acili 3 sorumlu yaptınız gene acil size göre düzelmedi…
Torpillileriniz demek ki işinin ehli değil…
Şimdi 4 kişi oluyormuş, hadi gözümüz aydın…
Torpille verdikleri torpilli hemşireleri başka bir birimin çalışkan hemşiresi ile takviye edip kısacası işleri ona yükleyip torpilli Hemşirelerini rahat ettiriyorlar.
Başka torpilli kimse kaldı mı?
5.nci olarak onu da verin bari…
Oradakilerden bir torpilinizi Enfeksiyon kontrol hemşiresi yapıyormuşsunuz, niye, rahat etsin diye…
Tıbbi atık da 4 kişi çalışıyor başlarına Laborant teknisyenini şef olarak vermişler…
Ya yazık, neymiş adam önce müdür yardımcılığı yapmış her idarecilik yapan idareciliği bitince yatış pozisyonuna sokulacaksa, hastanelerde çalışacak insan bulamazsınız…
Öbür taraftan Laborant yetmiyor diye fazla mesai çalıştırıyorsunuz, göz polikliniğinde 5 -6 Hemşirenin ne işi var? Hekimin işlerini hemşireye yükle, ondan sonra çocuk servisindeki Hemşirelerin canı çıksın bedduaya bağlasın sizi..
Acayip bir kaç konu daha öğrendim, nöroloji ortopedi ve cerrahi polikliniklerinde ehliyetsiz kişiler iş yapıyormuş… Yani kişi yaptığı işin ne okulu var nede diploması, görev yetkisi yok, yetkisi olmadığı halde sağlık çalışanının işini yapıyor…
Daha komiği evde bakım Teknikerini evde bakım biriminden alıp hastanenin başka başka birimlerine görev yetkilerinin olmadığı bölümlere veriyorsunuz…
Bu ne acayip bir durum?
Acil servis Triyaj da fizyoterapist çalışıyor triyajda MI hastasını Yeşile Yönlendirse ve oradaki hekimde o yoğunlukta dikkat etmese hasta yolda ölse ki olma olasılığı çok yüksek sizce burada suçlular kim?
Fizyoterapist ti triyaja koyan mı, triyaj görevini yapan mı?
Yoksa hekim mi?
Ben soruyu ve değerlendirmeyi ortaya atıyorum..
Ben fizyoterapist’e sen yazılı dilekçeni sun dedim, söz uçar yazı kalır misali…
Sayın il Sağlık Müdürüm size gelen şikâyetleri çok iyi biliyorsunuz, lütfen tarafsız olarak bir denetleyin hastanenin polikliniklerini, Servislerini… Tanınmayan bir kişi tarafından herhangi bir saatte gönderip denetleyin… Hasta gibi gelsin baksın çalışanlarla konuşsun (özellikle acil sarı alan müşahede ve kırmızı alanları birde lokal) her şeyi görecektir…
Hastanenin neresinden tutsan elinde kalıyor…
Biz iki saatlik izin istediğimizde mazeret isteyerek zora sokup verilmezken bazı kuytu birimlerin hemşireleri, memurları izin yazdırmadan saat 15:00 oldu mu zemin kattan vın….
Bunlar kart basmıyor mu yada çıkış kartlarını kimler basıyor….
Kartları kimler basıyor deyince gördüğümü söylim, bazıları üç beş kart basıyor, bu gözler onları gördü, kameralara bakarsanız son bir ayda kimler kimlerin kartını okutuyor görürsünüz, diyeceğim amma, bu işlerin takibini kim yapacak?
Takip mi?
Kahve çay dedikodu güzel şeyler varken olur mu hiç?
Sigara terasında sığara içiyordum, iki kişi kendi arasında konuşuyor, biri diğerine şöyle diyor, ben o işi başhekime hallettiririm.. O yanındaki de, D. hanıma mı söylesek diyor, yok boş ver D.yi, bizim ona ihtiyacımız yok, başhekime yaptırırım, o iş bende diyor, olur mu diye soruyor? Karşıdaki mecbur halledecek halletmesinde göreyim, mevzuyu anladığım kadarıyla biri gene rahat ettirilecek… Onlar gidince sordum, bu kişi kim diye, Ameliyathane de çalışan yetkili biriymiş, ama özgüven tavan, konuşmasına baksan hastaneyi o yönetiyor… Bu özgüveni kim vermiş ona acaba?
Daha neler neler…..
Şimdi yazacağım birimi, inanınki idareciler yerini dahi bilmiyordur. Bu birimi öğrendim, gittim, kaç kişi çalışıyor acaba bir sayayım diye, kapısını bulamadım o kadar izoleki eski devlet hastanesinin bahçesin de dediler vardım girişi yok her yer kitli. 5-6 belki daha fazla hemşire oradadır. Sadece telefona bakıyorlar, alo alo diye, düşünün 5-6 hemşire sadece telefona bakıyor… Bu işi sadece hemşire mi yapması gerekiyor? Bu kadar hemşire sıkıntısın varken, birçok evde bakım teknikeri yok mu? Oraya bir ziyaretimiz olur netini yazarız inşallah…
Çamatem de çalışan bir çalışana sordum, orada gündüz çalışılan bir birim varmış, nedir diye, iki hemşire var hiç bir işleri yok hastalar gündüz oraya saz çalmaya resim yapmaya iniyor, onların başında duruyorlar dedi.
Oraya hemşireye bile gerek yok, bizim burada zaten gündüz hemşiresi var biz ilgileniyorduk önceden diyor, anlayacağınız kişiye göre iş alanı son süratle devam ediyor….
Bakanlık bir inceleme yapmalı.
Bu konularla ilgili Twitter da heşdek açmalıyız..
Kesinlikle yazımıza bakanlığı etiketleyelim lütfen…
Diyeceğim o ki, gidenler gitti, çok kötü bir yönetimle, bunu herkes biliyorken şimdi onları mumla arıyoruz diyor herkes…
Her serviste muhabbet haklarının yenildiği ile ilgili sorumlular bile toplantıdan gelince toplantının boş olduğunu konuşuyor bir durumdayız..
Paniklemeye gerek yok, bu yazıyı kim yazdırıyor diye herkesi sorguya çekiyorsunuz..
Bu yazılan yazıların hangisi yalan, çıkın belgeleriniz ile şu şu yalan iftira deyin…
Röntgende hemşire film çekmiyor yalan deyin, deyin deyin…
Bu yazılardan ders çıkarın yazılanlar doğru, bu eksiklikleri düzeltelim, giderelim demelisiniz…
Her insan yaptığı ile anılır.
İşte Silifke de olduğu gibi gidenin arkasından güzel şeyler konuşuluyormuş.
Acilde geçmişte çalışanların bir ay bile dayanamayan sorumlusunun arkasından konuştukların gibi..
Kat kat gezip hekim hemşire personel fark etmeksizin herkesle kavga eden hiçbir yerde barınamayan her çalıştığı ekip tarafından olumsuz konuşulan dışlanan emeklilik ayağına yatıp kaçıp torpille yerleştirilen bir çalışan olmayın, doğru yapın helal olsun diyelim….
Bak burada Sinan başhekim yrd ve Mali Müdür Celal beyin hakkını yemeyelim hastane azıcık da olsa bir düzen kazanmışsa, onların sayesindedir, onlar ipleri eline aldı hastane de biraz adalet, düzen gördü.
Sonra ne oldu?
Sinan beyi sanırım saf dışı yaptılar çünkü son zamanlarda hiç bir şeye müdahil olmuyor..
Müdür bey de öyle, onlar en azından bir davet edip, çalışanları dinliyor sorunu çözme noktasında mücadele ediyordu…
Dönün düne bir bakın, Eroltaş sami ile kıvırcık saçlı Mehmet Ali’nin durumu ne oldu?
Dün onlarda kraldan kralcıydı…
Şimdi bir köşeye atıldılar.
Yarın sizde aynısı olacaksınız, hastaneye gelince yakınlarınız şöyle dursun, sizin yüzünüze bile bakmayacaklar…
Valla acile gelmeyin ben sadece yüzünüze bakmam….
Ama diğer arkadaşlarım yüzünüze bakmayacağı gibi, Pembe ellerinde bekliyor olacaklar, onunla müdahale edecekler, lokalde çalışanlar yorgan ipliği ile dikerim ben diyor ona göre…
Biz bu yazıda hemşire ve hekimlerden bahsettik ya, personellerde aynı torpil den muzdarip, hepsi beddua peşinde, aman Allah’ım, o bedduaları ezberlemeye kalksam ben ezberleyemem, torununa kadar edilir mi? Ediyorlar… Nitekim vallahi tutuyor da… Ben beddua edilenlere tuttuğunu gördüm. Temizlikte de görüyoruz, haklılar da, gece gelip iki eli belinde dolaşan, gündüz gelip idarecilerin kuyruğunda duranlara, hakkımız zehir zıkkım olsun, yedi sülalesi.. diye devam ediyorlar..
Güvenlik desen aynı torpilliler bir yere yazılıyor bir yere toplanıyor. Güvenlikler Acilde 2 tane güvenlik ondan sonra tüm hasta yakınları müşahede de…
Aynı şekilde servis Hemşireleri de hasta yakınlarından bıkmışlar..
Söylüyoruz, söylüyoruz, kime diyorlar, aynı kalıyor, biz söylediğimizle kalıyoruz..
Kameralardan bakın, sayın il sağlık müdürüm, acile bir bakın, müşahede de hasta yakınına laf anlatmaktan, hastaya bakamıyoruz, gereksiz kuyruklara kalabalığa bir bakın, Güvenlik kaç kişi ve ne yapıyor, illa müşahede de sarı da kırmızı da birimizi bıçaklamaları mı lazım?, O zaman mı çözeceksiniz bu sorunu?
Hastanenin neresini ele alacaksın bilmiyorum…
Şimdi söyleyeceklerime dikkat edin. Şok olacaksınız, komedi dükkânı, Aynı kişi aylar önce Sağlık bakım koordinatörü iken üç ay sonra level mi atlamış, tenzili rütbemi yapmış bilemedim, Sağlık bakım hizmetleri birim sorumlusu olmuş…
Müdürlük makamının bir sorumlusu mu olur?
Yani Sağlık bakım hizmetlerinin tek yetkin sorumlusu vardır oda Bakanlık çerçevesini 663 ve daha sonra 694 ile çizmiştir..
Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürüdür..
Oldukça komiksiniz…
Bu birimleri nerden uyduruyorsunuz?
Ya uyduran uyduruyor da, şu hastanenin koca idarecilerinden bir kişi, yönetmeliği okumuyor mu?
Bu nöbet defterini kim kontrol eder, deftere ne yazılır, açık seçik yazıyor, yönetmelik… Ama bir zahmet siz bakıverin ona da, yazık ya, devlete yazık, vatandaşa, çalışanlara yazık, üzülüyor insan…
Hastanenin nasıl yönetilişinin kısa bir özeti bu… Sinan hocam sen öğret bari bunlara…” DEMİŞ….
Evet, yukarıdaki yazının içeriği, anlatımı biz ait değil. Okurumuzun. Yazım ve imla hatalarına kadar hiçbir yerine dokunmadan yayına verdik. ilgililerinin dikkatine....
ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN
CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ.
Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.
CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES:
Köşe Yazarları
