TÜSİAD’A BAŞKAN ARANIYOR
“TÜSİAD, son dönemde 2 yıldan bu yana Ankara’ya ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a oynayan bir odak oldu ve ilişkileri normalleştirmeye çalıştı. Böylece etki yaratmaya çaba sarfetti. Ama yine de ilişkiler düzelmedi.”
Bunları söyleyen Patronlar Kulübü’ne yakın bir kaynağım, doğru olanı şöyle iletti: “Devletle kavga edilmez ancak biat da edilemez.”
TÜSİAD’ın genel kurallarını hatırlatan o kaynağım, aslında bugün gelinen noktada sivil toplum örgütlerinin evrensel kurallarda nasıl davranması gerektiğini özetliyordu.
Ne var ki, TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, bir süre önce ülkede evrensel iktisat kurallarının uygulanmasını önermiş, Merkez Bankası’nın da bu minval üzerine çalışması gerektiğini savunmuştu. Kendisine de Erdoğan’dan çok sert cevaplar gelmişti.
O günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da TÜSİAD’ı ziyarete edince iktidar tarafında hava buz kesmişti.
Bir süre TÜSİAD sessizliğe büründü.
Daha sonra da iktidara yakınlığıyla öne çıkan MÜSİAD yöneticilerini ziyarete giden Başkan Kaslowski ve arkadaşları, orada dertlerini anlatmaya çalıştılar.
Bu buluşmanın ardından da MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı, politika faizlerinin düşürülmesinin yetmediğini, asıl kredi faizlerinin düşürülmesi gerektiğini ancak bankaların yüzde 30’lara kadar kredilere faiz istediklerini anlatan bir açıklama yaptı.
Bu açıklamalar,TÜSİAD’ın görüşlerine paraleldi, ancak yine de dernek,iktidarla arasındaki soğukluğu gideremedi.
Merkez Bankası’nın yüzde 14 olan politika faizinin yeniden düşürülmemesi ve bu oranda kalındığıyla ilgili açıklamaları okuyunca, “TÜSİAD’ın günahı neydi?” diye düşündüm.
MÜSİAD eleştirince kızmayan, TÜSİAD eleştirince kızan bir anlayış olur mu?
İşte objektiflik bu noktada gerekli. Yani taraftar mantığı yerine adil ve eşitlikçi mesafeli yaklaşım. Bunun çok zor olduğunu düşünmeyenlerdenim.
TÜSİAD Başkanı Kaslowski, henüz tarihi belli olmayan Genel Kurul’da görevini bırakmaya hazırlanıyor.
Türkiye’nin büyük holding ve şirketlerinin patronları ile profesyonellerini bünyesinde toplayan ve Patronlar Kulübü olarak adlandırılan TÜSİAD’a Başkan olmak iğneli fıçı üzerinde oturmak gibi.
Sanıyorum henüz Başkan adayı bulunamadığı için Genel Kurul’un günü bellirlenemedi.
Aslında çok önemli projeler yürüten, AB ile ilişkilerde Avrupa iş dünyası ile birlikte hareket eden TÜSİAD, bu ülke için gerekli bir kurum ve sivil toplum örgütü.
Henüz Türkiye’de 30 – 40 milyar dolarlık varlığa sahip büyük holdingler mevcut değil.
Keşke Koç, Sabancı, Eczacıbaşı, Enka, Anadolu Grubu gibi birkaç milyar dolarlık holdinglerimiz ABD ve Avrupa’daki gibi 100 milyar dolarları aşan büyük varlıklara ulaşabilse.
Yorum Yazın