haberanaliz
Mustafa GÖKTAŞ

Mustafa GÖKTAŞ

Mail: mustafagoktas006@gmail.com

YANGIN, DERS ALDIK MI?!!!

Bolu Kartalkaya’da yaşadıklarımız bizlerin hepimizin canını yaktı.

Bu konu ile ilgili bir önceki yazımın linki aşağıdadır. Lütfen okuyunuz:

https://www.haberanaliz.net/makale/kartalkaya-aci-gercekler-3618

TV ekranlarında hepsi bir birinden “cevval, Uzman” konuşmacı tartışmacılar (Kadrolu) “Antebin ıspanak aşı” gibi günlerdir kaynatıp kaynatıp önümüze koyuyorlar…

Bakın tekrar ediyorum, Bu ülkede, bu canlar gidiyor ise, biz sebepsiz yere ölüyorsak, evlerimiz yıkılıyor ise, sahte malı dayatıyorlar ise, bozuk gıdayı yediriyorlar ise, haksız kazanç elde ediyorlar ise, yolsuzluk ve hırsızlık yapılıyor ise, kamu malı çarçur ediliyor, peşkeş çekiliyor ise, kamunun malına zarar veriliyor ise, haksız ve hileli zenginleşme ve fakirleşme oluyor ise, bunların hepsi DENETİMSİZLİK!!!

Adam gibi denetim yok.

Kimse üzerine düşeni hakkı ile yapmıyor.

Makam ve koltuklarda oturanlar, oturdukları makamın gereğini, Allah rızası gözeterek yapmıyorlar.

Bahane çok, iş üreten yok!

Oturduğu koltuğa kırk çeşit torpil ile oturmuş, hakkını veremez durumda, ben seçildim geldim diyor.

Neyi seçildin sen yahu!!!

O kadar melem bir şey isen, matah biri isen, çık partisiz olarak BAĞIMSIZ ADAY ol bakalım ardına kim düşecek ve sen o bahsettiğin koltuğu görebilecek misin?!

Eşin, çocuğun sana oy vermez ya!

Bir yolunu bulmuşsunuz, yolunda A.Ş. üyeleri ile el ele tutuşmuşsunuz, lidere yağ çek, bal çek, yellenince gök gürledi de, ortalığa salınca kar yağdı de, sıralamalarda yerini bul, seni aday göstersinler, ondan sonra, önüne liste konan millet de o partinin listesine oy versin seçil gel.

Ama Vekil, Ama Belediye Başkanı, Ama Meclis üyesi ol!!!

Sonra o koltuğa oturunca kendinde keramet gör (!)

Ben neymişim be (!)

Yahu geçin bunları…

Bolu’da yangın oldu, canlar gitti, biz ekranlarda, kıytırık Gazeteci ve tartışmacıların işkembe-i kübrasından çıkan sözleri dinliyoruz…

Eğer, yetkili ve ilgililer, makam sahipleri, sorumluluk sahipleri, bu işi ciddiye alıyor olsalar, ders çıkarmış olsalar, birazcık vicdan yapsalar, BOLU KARTALKAYA olayından sonra yurt geneli her il ve ilçedeki bu tür OTEL- MOTEL- (yıldızl yıldızsız)  başta olmak üzere, tüm kamu kurum kuruluşları binaları, özel sektör binaları, siteler, iş yerleri, apartmanları ve her alanda çok ciddi denetim ve kontrollere çıkarlar…

Var mı?

Görüyor musunuz, duyuyor musunuz, ülke geneli hangi belediye veya Turizm Bakanlığı yetkilileri böyle bir çalışma yapıyorlar mı?

Yok yahu!!!

Kimse görevini görevinin gerektirdiği bilinç ve şuur içinde ifa etmiyor.

Bakın size Memleketim Mersin’den FARKLI bir örnek vererek benzer bir icraatı ve olayı aktaracağım.

Biliyorsunuz İMARA AYKIRI yapılar var.

Yani izinsiz, ruhsatsız, projesiz, mühendis ve mimarın elinin değmediği, kaçak göçek yapılan çok sayıda usulsüz, yapılaşma var.

Ülke geneli bol bol var.

Zaman zaman imar affı çıkar bunlar devletin yasa ve kanununa karşı paçalarını kurtarırlar, ama AZRAİLDEN kurtulma şansları yoktur.

Canları pahasına o bozuk inşaatlarda, imarsız, ruhsatsız, projesiz evlerde barınmaya devam ederler.

Ne zaman bir yıkılma olur, deprem olur, can kayıpları yaşarız o zaman ah vah derler.

Mersin’de bütün ilçelerde bu imara aykırı yerler var, bilinirler, tespit edilmişler ama bir türlü kimse yıkmaz, yıkamaz, gücü yetmez, işine gelmez…

Anamur ilçemiz de var, Akdeniz ilçemiz de var.

Bu hususta yazdığımız ve yayınladığımız haberlerin linkleri aşağıda:

https://www.haberanaliz.net/haber/anamurdan-sonra-akdenizde-ihaleyi-iptal-etti-22508

https://www.haberanaliz.net/haber/anamurdaki-ihale-iptal-edilmis-bak-sen-22274

Bu Belediyeler yüzlerce, binlerce yerin imara aykırı, kaçak yapı, usulsüz inşaat, ruhsatsız yer olduğun tespit ediyor, kanun kendisine yık, yok et diyor, ama onlar öyle yapmıyor, kendilerine göre kılıflar bularak işi ihaleye çıkıyorlar, yok mu burayı yıkacak olan, ücretini ödeyeceğim diye işi ihale ediyorlar.

Teknik şartnamesine, işin güvenliğini, oradaki halka karşı can güvenliği ve diğer tedbirleri de yıkacak müteahhide yüklüyorlar.

Hangi taşeron o yıkımı gerçekleştirebilir?

Kimin devletten daha büyük gücü var?

İhaleyi alıp gidip o imara aykırı yerleri yıkmaya kalksalar, kan gövdeyi götürür.

Bunu onlar da biliyor, o yüzden ihaleye çıkıyorlar, ihaleye de, o şartları kimse yerine getiremeyeceği için, katılım olmuyor, iptal yapıyorlar. iki üç beş kez aynı ihale iptal edilmiş... İncelesinler....

Ortada bir gerçek var.

İmara aykırı, ruhsatsız, izinsiz, kaçak göçek, fenne ve usule uygun olmayan binlerce, on binlerce yapı var.

Bunu oturdukları makam koltuğunda biliyorlar, tespiti de yapılmış ve bir türlü gereğini yapmıyorlar.

İhale yapma yolunu bularak başlarından savıyorlar.

Peki yarın buralarda da insanlar canından olur ise, ne olacak?!

Yine suçu birbirimize mi atacağız?

İhale yaptım, kimse gelip teklif vermedi diye söylenecek miyiz?!

Yaptığınız iş etik mi, vicdani mi, kanuni mi?

İmara aykırı yerleri tespit etmişsiniz neden yıkmıyorsunuz?!

Sayıları belli.

Yerleri belli.

Siz Belediye iseniz, kamu yerisiniz.

Kamu gücü elinizde…

Yazın mülki amirliğe güvenlik tedbirini alsın.

Elinde araç gereç yok ise, o araç gereci ya kirala, yâda o aracın olduğu kurumlara yaz, gerekçeni aktar, neden talep ettiğini aktar iste ve bu yerleri yık.

Niye yıkmıyorsun da, uyduruk ihaleler ile işi geçiştirip, milletin akıbetini Bolu Kartalkaya da ki yangın gibi şimdiden belirliyorsun?!

Bile bile, göz göre göre gelecek felakete göz yumuyorsunuz?!

Öyle değil mi?!

Nasıl vicdan sahibisiniz?!

Buyurun örnek verdiğim iki belediyenin de bu durumunu inceleyin.

Bunların dışında ülke geneli neler var?!

Yapmayın Allah aşkına, işinizi, kanun, mevzuat ve VİCDAN muhasebesi yaparak yapın.

Ocakları söndürmeyin, yuvaları yıkmayın!!!

Vebali ağır olur!

Baki Selam ve Dua ile.