YASAM ICIN SU COK ONEMLI...
İstanbulumuzdaki barajların ortalama su seviyesi %49’lara düşmüş durumda. Sonbaharda gereken yağmur yağışı olmazsa, çok önemli bir su sıkıntısı çekmek üzereyiz.
Sizlere 11.12.2020 tarihinde göndermiş olduğum YAŞAM İÇİN SU ÇOK ÖNEMLİ… ve 23.07.2007 tarihinde göndermiş olduğum KURAKLIKTAN YARARLANMAK GEREKİR!!! başlıklı yazılarımı yeniden anımsatmak istedim. Çünkü bu süreçte suyumuzu çok dikkatli ve tutumlu kullanmak zorundayız. Bunun içinde gereken “su tasarrufunu evlerimizde nasıl yapabiliriz”i yeniden bilgilerinize sunmak istedim.
Ayrıca kuruyan barajlarımızı da bu süreçte nasıl daha verimli ve daha temiz hale getirebiliriz konusundaki uyarılarımı da anımsatmak istedim.
Umarım bu uyarılarımızı, değerli halkımız ve tüm yöneticilerimiz de duyar ve gereken önlemleri alarak mutlu geleceğimizi risk altına sokmazlar.
2020 yılında aynı konuyla ilgili yazdığım yazı aşağıda:
YAŞAM İÇİN SU ÇOK ÖNEMLİ…
Küresel ısınma ve çevre kirliliği yüzünden, güzel ülkemiz büyük bir kuraklık süreci yaşamaktadır. Yağmura hasret kaldık. 13 yıl önce de yaşadığımız su sıkıntısı nedeniyle sizlere göndermiş olduğum KURAKLIKTAN YARARLANMAK GEREKİR !!! başlıklı yazımı yeniden anımsatmak istedim. Çünkü yine İstanbul’umuz ve çevresi su sıkıntısı yaşamakta. Mutlu geleceğimiz ve yaşamımız için çok önemli olan Barajlarımızın doluluk oranı %30’lar seviyesine düştü.
Ne yazık ki İstanbul’umuzun en önemli su rezervi olan Büyükçekmece ve Küçükçekmece göllerine de sahip çıkamadık, çevrelerindeki su toplama havzalarına rant uğruna konutlar yaptık. Bu gölleri kullanamadığımız için de 170 Km uzaklıktaki Melen çayından İstanbul’umuza döşenen borularla su taşıyoruz.
Melen çayına da bir baraj yapılsın diye uyarmıştım. 6 yıl önce yapımına başlanan 2016 de bitirilmesi planlanan beton barajın gövdesinde insan elinin gireceği kadar geniş, boydan boya büyük bir çatlak oluşmuş. 1,5 milyar TL harcanan baraj yapımı da durmuş. Yani çatlaklar yüzünden baraj 4 yıldır su toplayamıyor.
Şimdi güzel İstanbul’umuza yine rant kazanma uğruna yapılması planlanan KANAL İSTANBUL projesi ile elimizde kalan en büyük su depolarımız olan Terkos gölümüzü ve Sazlıdere Barajımızı da kaybedeceğiz. Yani 17 milyon kişinin yaşadığı güzel İstanbul’umuz, birilerinin kazanmayı düşündüğü rant uğruna artacak nüfusu ile yaşanmaz hale gelecek.
Özellikle yaşadığımız büyük bir pandemi riski nedeniyle evlerimize kapanmak zorunda kaldık. Büyük bir su kaybını yaşadığımız bu günlerde evlerimizde su konusunda yapılması gereken tasarruflar konusunda, sizleri bir kez daha uyarmak istedim. TEMA tarafından 4 kişilik bir aile örnek alınarak yapılan su tasarrufu çalışmaları aşağıdadır. Bilgilerinize sunarım.
Umarım bu uyarılarımızı tüm yöneticilerimiz duyar ve gereken önlemleri alarak mutlu geleceğimizi risk altına sokmazlar.
EVLERİMİZDE SU TASARRUFU YAPALIM
1- Tüm musluklarınızı yeniden kontrol ettirir misiniz! Özellikle boşa akan klozet musluğu kalmasın. Her saniye bir damla su kaçıran bir musluk YILDA 1 TON SUYU BOŞA HARCIYOR.
2- Klozeti kullanırken mümkün olduğunca az su harcayınız. Örneğin, klozet semerinin içine 1 kg lık su şişesi koyulması ile her klozetin çalıştırılmasında 1 lt’lik suyun tasarrufu sağlanmaktadır.
3- Tuvalet sonrası sifonun 2 kez basılarak kontrollü olarak çekilmesi öneriliyor.
4- Lavabo kullanırken musluklar gereksizce açık bırakılmamalı. YILDA 18 TON SU KURTARILIYOR.
5- Banyo sırasında da şu aşamada KÜVETİN doldurulmaması rica ediliyor. Duş süresini kısaltmanız isteniyor. 1 dak’lık KISALTMA İLE YILDA 18 TON SU KURTARILIYOR.
6- Bulaşıklarınızın elde yıkanması yerine, biriktirip makinede yıkanması ile YILDA 20-30 TON SU KAZANILIYOR.
7- Diş fırçalarken ve traş olurken musluğu kapatın. Böylece boşa giden YILDA 12 TON SUYU KURTARABİLİRİZ.
2020 yılında aynı konuyla ilgili yazdığım yazı aşağıda:
KURAKLIKTAN YARARLANMAK GEREKİR!!!
Her barajın ve gölün bir ömrü vardır. Ve bu ömür kendisini besleyen çay, dere, ırmakların getirdiği toprak, kil ve silt gibi maddelerin bu barajı doldurma süresiyle ölçülür. Eğer çevrede erezyon da varsa bu dolum süresi daha çabuk oluşmaktadır. Yani normalde 100 yıl olarak verilen barajların ömrü, çevrelerindeki erezyonların önlenememesi yüzünden 60 yıla kadar düşmektedir.
Siz bir barajın, gölün ve göletin ömrünü artırmak isterseniz, bu dolgu malzemesini baraj alanından çıkarmanız gerekir. Bu da ancak barajdaki suyun boşaltılması ile mümkün olur. İşte şu sıralarda arzu etmediğimiz halde devam eden ve yaz sonuna kadar da süreceği beklenen kuraklık yüzünden, tüm göl ve barajlarımız boşalmış durumdadır. Bu fırsattan yararlanabiliriz. Örneğin İstanbul çevresindeki göl ve barajların su stokları %31ye düştü. Yani bunun anlamı %68 oranında su boşaltıldı. Ankara’da ise boşalan su oranı %94 ye çıktı. İzmirde ise boşalan oran %83 olarak tespit edilmiştir. Bu oranlar oldukça büyük oranlardır.
Burada Bayındırlık ve İskan bakanlığını, yerel yönetimleri, DSİ ve çevre ile ilgili tüm kurum ve kuruluşları uyarmak isterim. Güzel yurdumuzun hemen hemen her yerinde hüküm süren su sıkıntısından ve kuraklıktan yararlanarak, barajlarımızın ömrünü uzatabiliriz. Yeter ki şu sıralarda barajlar, göl ve göletler içinde biriken toprak ve diğer dolum malzemelerini temizleyelim.
Üstelik bu işlem sonunda hem çevresel ve hem de toplumsal birçok avantajımız olacaktır. Örneğin:
- Nehir ve derelerin getirdiği verimli toprakları içeren bu dolgu malzemesi, pek çok çiftçiye de satılabilir. Çünkü bu dolgu malzemesi her türlü tarım için çok besleyici bir toprak olarak değerlendirilmektedir.
- Zemini boşaltılan ve temizlenen göl ve barajlarımızda, önümüzdeki dönemde halkımız için çok daha temiz ve sağlıklı su biriktirmek mümkün olacaktır.
- Dere ve ırmakların getirdiği çöp ve organik olmayan atıklardan temizlenmiş baraj, göl ve göletlerde balıkçılık ve su ürünleri üretimi çok daha verimli olacaktır.
- Eski durumlarına göre temizlenmiş ve dolgusu boşaltılmış baraj ve göllerin birikim hacmı da artmış olacaktır. Böylece buralarda artık çok daha fazla su biriktirmek mümkün olacaktır. Yani bu fazla suların birikimi için yeni bir baraj yapmaya kalksanız çok daha fazla gideriniz olacaktır.
Ancak ne yazık ki TV lerde gösterilen haberlerde, kuraklık nedeniyle boşalan göl ve baraj içinde birçok hayvan otlamakta ve dışkılamaktadır. Ayrıca çevre bilinci olmayan fırsatçı kişiler buraları ekmeye çalışmaktadır.
Lütfen devletin kurum ve kuruluşlarını, tüm yerel yönetimleri ve ilgili STK’ları göreve çağıralım. Evlerimizdeki su depolarına gösterdiğimiz özeni ve temizliği, göl, gölet ve barajlarımıza da gösterelim. Temizlenmeleri ve bakımları için kampanyalar ve projeler üretelim. Çünkü kazanan güzel ülkemiz olacaktır.