YAŞARKEN NELER GÖRDÜM
Utanmazını, arsızını, hırsızını, ahlaksızını, namuslu görünüp KALEMİNİ üç kuruşa satanı, neler neler...
Ama birde toplumda neler gördüm neler...
Toplumun her katmanı 1980 sonrası hızla değişime uğradı.
Ahlak, Onur, Gurur, Haysiyet, Şeref, Namus, Doğruluk, Dürüstlük kavramları, sırayla GÖMLEK değiştirdi.
Bu değişim olurken de, kiminin kumaşı kaliteli, kimininki kalitesiz olunca, ortaya bu tablo çıktı.
Her alanda ve mekânda DOYMAYANLAR türedi.
Toplumdaki SAHTEKÂRLAR ile TAMAHKÂRLAR el ele verdiler günümüz Türkiyesi toplumunu böyle ACIMASIZ, UMARSIZ, bir şekilde meydana getirdiler.
Herkesin ağzında, doğruluk- dürüstlük- namus- haysiyet- adalet- eşitlik- demokrasi....
Eylemleri ise bu söylemlerine uyumlu değil.
Çift karakterli, YAĞMUR NEREYE YAĞIYORSA TARLASINI ORAYA KALDIRAN, ilkesiz, omurgasız bir toplum haline dönüşen insan kalabalıkları ile yaşıyoruz.
YAZIK!!!
Tek hasletleri, kendi yaşamları, kendi çıkarları, kendi gelecekleri...
Devleti, Milleti, Toplumu, Vatanı, Ülkeyi ön planda tutan yok.
Sözde var, icraat da yok.
Biri gidiyor diğeri geliyor, değişen hiçbir şey olmuyor.
Herkesin DEMOKRASİ anlayışı kendine göre tecelli etmiş (!)
6. Kitabımı yazıyorum.
Şu anda 348.inci sayfaya geldim.
2014 den 2022’ye kadar olan kısmı, başımdan geçenleri, yanımdan gelip geçenleri, rehberime kaydolanları, kayıtlı iken silinenleri, kişilerin bana yaşattıklarını, haksızlıkları yolsuzlukları, ahlaksız ve iki yüzlülükleri kendimce dile getirdim.
KUMPAS olayı ve Mersin’deki Emniyet- Yargı – Siyasiler- Avukatlar- Gazeteciler ve daha niceleri kitabımda belgeleri ile yer alıyorlar.
Nasipse yılsonuna bitmiş ve baskıya İstanbul’a gitmiş olur.
2014-2022 arası bu süreçte şunu gördüm.
“Bazı insanlar, Seni incitirler, sonra sen onları incitmişsin gibi davranırlar.”
Çıkarcı, günlük yaşayan, ilkesi, omurgası olmayan, ocu- bucu yaftalar ile ortalıkta gezinen tiplerin, memleket de nasıl itibar gördüklerini kitapta okuyacaksınız.
Yine, Köpeklerin nasıl havladığını, Eşeklerin nasıl anırdığını, ARSLANLARIN nasıl kükrediğini ve yalnızlaştırıldıklarını kitapta yalın bir dil ile okuyacaksınız.
Kızarmayan yüz, yaşarmayan gözlerin bu ülkede neler yaptıklarını ve bunu da DEVLET- MİLLET- VATAN aşkı ile yaptıklarını bizlere nasıl yutturduklarını göreceksiniz.
Yaşadığım hiçbir şeyden pişmanlık duymuyorum.
Çok şükür yüzümü kızartacak hiçbir işin içinde olmadım.
Yanlış yapmışım dediğim işler olmadı mı?
Oldu!!!
İşte bu kitapta yanlış arkadaşlar, dost gözüken tipler, yanlış tipler ile yaşadıklarımı da okuyacaksınız.
Yaşamım boyunca bana emanet edilen hiç bir şeye ihanet etmedim.
Hz. Ali, iyi insanı tarif ederken diyor ki; "iyi insanı secdelerden değil, doğru sözünden ve emanete ihanet etmemesinden tanırsın.”
İşte bu söyleme uymaya azami gayret sarf ettim.
Baki selam ve Dua ile.