YUVARLAK MASA VE SİYASİ REKABET
Yuvarlak masaya oturdular, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem”de anlaştıklarını kamuoyuna açıkladılar. Farklı konularda da istişare ettiler. 28 Şubat’ta yol haritası iyice netleşecek.
Şimdi gelelim yuvarlak masa işine..
6 lider vardı o masada. Üstünde de her liderin dosyaları..
Siyasi tarihimizde pek rastlanır durum değildi ama oldu işte..
Liderler, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal gayet sakindiler. Telaşları da yoktu.
Belki aynı görüşleri paylaşmıyorlar, aynı ideolojileri sahiplenmiyorlardı. Hiçbiri bunu pek de dert etmedi anlaşılan.
Halkın pahalılıktan, geçim derdinden, pandemiden nasıl bunaldığını iyice görüyorlardı. Otoriter yönetimlerin baskıları kimi zaman muhalefeti de terbiye eder işte.
Böyle buluşmalar bizde değil de hep Avrupa’da mı olacaktı?
Almanya eski Başbakanı ya da Şansölyesi Angela Merkel’i izlemiştik çok uzun koalisyonlar döneminde.
Çok iyi liderlikler yapmıştı farklı partilerle ülkesi adına. Emekli olunca nasıl da hala seviliyor ve aranıyor görüyoruz.
Neyse, ana konuya dönelim;
“Muhalefetin Altılısı”, Çankaya Belediyesi’nin Ahlatlıbel mekanına konuk oldular.
Kılıçdaroğlu ev sahipliği yaptı. Yemekte ne yedikleri yanında 5 neler konuştukları da merak edildi.
Sonra mutlu mutlu ayrıldılar mekandan.
İSTENİRSE OLABİLİR DEMEK Kİ...
Bence bu buluşmanın en önemli sonucu şudur; Siyasi rekabet diye bir şey var aslında. Bu rekabet işlerse İKTİDAR da rahat eder.
Ben, ben ve ben demek yetmiyor, biz, biz ve bizler demek lazım.
Tarihi bir toplantı diyenler de oldu. Acımasızca eleştirip, bunlardan bir şey olmaz diyenler de oldu.
MHP Lideri Devlet Bahçeli ise grup toplantısında, “Yuvarlak Masa”yı gündeme getirdi. “Masa dikdörtgen veya kare olsaydı 4 ayağı olurdu ama yuvarlak masa olunca ayak bir, o da gizli ayak yani HDP. Şu hale bakın! 6'lı ganyan, HDP ve Avrupa Konseyi, ABD, AB. Bunların normlarına kalacakmış. Birleştikleri yer HDP, kullandıkları yer altılı ganyan” dedi.
Oysa yuvarlak masa, o masaya oturanların birbirleriyle rahat konuşup tartışma yapmaları için düşünülmüştü. Hiyerarşi yok, isteyen yanındakiyle veya karşısındakiyle mesafesiz diyalog kurabilecekti. Nitekim de öyle oldu.
Çok uzun yıllardır bir sosyal demokrat lider yani Kılıçdaroğlu, sağ kesimden gelen 5 lidere “liderlik” yapıyordu. Yani, siyasi arenadaki rekabet ortamına demokratik bir açılım getiriyordu.
Öyle ya, AK Parti’nin iktidara geldiği yıl doğan bir çocuk, bugün neredeyse 20 yaşına gelmişti ve Tayyip Erdoğan’la doğmuş, onunla büyümüştü. Ezcümle, Z nesli iktidarda başka partilerin liderlerini görememişti.
Nesiller değişiyor, yaşlılar daha çok yaşlanıyor. Pandemi bile en çok 65 üstü yaşlıları sıfırlıyor.
O zaman gelecek yeni alternatiflere, yeni siyasi liderliklere açık olmalı.
Artık bizler Türkiye’nin YENİ YÜZYILI’nı konuşmalıyız.
Gelecek yıl 100 yıllık Cumhuriyeti’mizle ilgili YENİ SENARYOLARI ele almalıyız. Bunun kimse için kaçarı yok.
500 MİLYAR DOLARLIK KAYNAK LAZIM
Memleketimizde çözülmeyecek sıkıntılar yok.
Enerjide dışa bağımlılığımız iyice ortaya çıktığı için yağmur gibi yağan zamlarla, elektrik, doğalgaz ve petrol sektöründe yükler vatandaşa yansıyor. İster uluslararası konjonktürün dezavantajları, ister enerji piyasamızda rekabet olmayışından kaynaklanan sıkıntıların acısını son noktada bizler çekiyoruz.
İç ve dış borçlar, Merkez Bankası rezervlerinin yükseltilmesi, işsizlik, enflasyonun düşürülmesi, gıda üretiminin yükseltilmesi vs, vs ve vs. bugünkü döviz açığımızın da kapatılması için en az 500 milyar dolarlık bir taze kaynağa ihtiyacımız var.
BAE’den 10 milyar, Katar’dan 10 – 15 milyar dolar, swap’la Çin’den şu kadar, bundan bu kadar dolar alıp kullanmak artık bizi kurtarmıyor.
1 Ocak 2023’e geldiğimizde geç kalmış olmayalım.
Aman aman, ne yapacaksak yapalım.
Tıkanan politika patikalarını aşalım.