Akdeniz Belediyesi’nin cezaevindeki seçilmişleri aynı hakime takılı kaldı
SİYASETDEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan, Mersin kamuoyunu da meşgul eden Akdeniz Belediyesi Eşbaşkanları ve Meclis üyelerine uygulanan hukuksuz tutuklama ve uygulanan ağır uygulamaları Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a sordu.
Milletvekili Bozan, soru önergesinde ayrıca farklı bir konuya da dikkat çekerek, “Hala iddianame hazırlanmamıştır ve aylık tutuk incelemelerinin tümü aynı sulh ceza hakimliğine tevzi edilmiştir” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin Milletvekili Av. Ali Bozan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a 3 aydır tutuklu bulunmalarına rağmen iddianameleri hazırlanmayan Akdeniz Belediyesi Eşbaşkanları Nuriye Arslan, Hoşyar Sarıyıldız ile Belediye Başkan Yardımcısı Özgür Çağlar ve Belediye Meclis Üyeleri Neslihan Oruç, Hikmet Bakırhan’ın durumlarını sordu. Milletvekili Bozan, tutuklu 5 siyasetçinin Mersin’den uzak illere sürgün gönderilmesine tepki göstererek, bu sürgünlerin aileleri cezalandırmaya yönelik olduğunu ifade etti.
“AĞIR MÜEBBET KOŞULLARINDA TUTULUYORLAR”
Milletvekili Bozan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a yönelttiği soru önergesinde şu açıklamalarda bulundu:
“Hukuksuzca kayyım atanan Akdeniz Belediye Eş Başkanları Nuriye Arslan ve Hoşyar Sarıyıldız, Belediye Eş Başkan Yardımcısı Özgür Çağlar ile Belediye Meclis Üyeleri Neslihan Oruç ve Hikmet Bakırhan katıldıkları basın açıklamaları ve gizli tanık beyanlarına dayanarak 3 ay aşkın bir süredir gizli bir soruşturmaya dayanarak hapis tutulmaktadır. Hala iddianame hazırlanmamıştır ve aylık tutuk incelemelerinin tümü aynı sulh ceza hakimliğine tevzi edilmiştir.
Tüm seçilmişler tutuklandıktan kısa bir süre sonra Tarsus T Tipi Kampüs Hapishanesi’nden Mersin’e ve birbirlerine uzak hapishanelere sürgün edilmişlerdir. Mevzuata göre son çare ve tedbir olarak uygulanması gereken tutuklama, siyasi nedenlerle cezalandırma aracına dönüşmüş durumdadır. Tutsak siyasetçilerin aileleri ve avukatlarından uzak hapishanelere sürgün edilmeleri de bu cezalandırma pratiğinin bir sonucudur.
Hoşyar Sarıyıldız Kırşehir Yüksek Güvenlikli Hapishaneye, Özgür Çağlar Ereğli Yüksek Güvenlikli Hapishaneye, Hikmet Bakırhan Burdur Yüksek Güvenlikli Hapishaneye, Nuriye Arslan ve Neslihan Oruç Kayseri T Tipi Kapalı Hapishanesine sürgün edildiğinden beri tek kişilik hücrede, hiçbir sosyal imkan tanınmadan ve hiç bir mahpusla ortak alana çıkarılmadan, ağırlaştırılmış müebbet hapis hükümlüsü gibi ağır tecrit koşullarında hapsedilmektedir.”
“NEDEN MERSİN’DEN UZAK FARKLI CEZAEVLERİNE SÜRGÜN EDİLDİLER”
Tutuklu 5 siyasetçiye yönelik uygulamaların hukuksuzluğu aştığını ifade eden Milletvekili Ali Bozan, Bakan Tunç’a şu soruları yöneltti:
“1. Hukuksuzca yerine kayyım atanarak tutuklanan seçilmişlerin tutukluluk hallerinin devamı için gösterilen sebepler nelerdir? Aylık tutukluluk incelemelerinde tahliye edilmemelerinin gerekçesi nedir?
2. Tutukluluk inceleme duruşmalarında seçilmişlerin SEGBİS ile veya bizzat mahkemeye bağlanmaması ve dosya üzerinden tutuk incelemenin yapılması savunma hakkı ve adil yargılanma hakkı bağlamında hukuki midir? Bu konuda sulh ceza hakimleri nezdinde girişiminiz olacak mıdır?
3. Bugüne dek üç defa yapılan aylık tutuk incelemesinin aynı sulh ceza hakimine tevzi edilmesi tesadüf müdür?
4. Savcılık soruşturmasında üç ayı aşkın bir süre geçmesine rağmen neden hala iddianame hazırlanmamaktadır?
5. Dosyadaki kısıtlama kararının gerekçesi nedir?
6. Soruşturma savcısının müdafilerle görüşmemesi ve dosyaya dair gerekli bilgileri paylaşmamasının sebebi nedir?
7. Tüm seçilmişler tutuklandıktan kısa bir süre sonra neden farklı hapishanelere sürgün edilmişlerdir?
8. Yüksek güvenlikli hapishanede mahpusların tecrit koşullarında tutulması sağlığa erişim hakkı başta olmak üzere insan haklarına aykırı değil midir?
9. Hapishanelerdeki tecrit uygulamalarının sona erdirilmesi ve insan onuruna uygun bir infaz sistemi için herhangi bir çalışmanız var mıdır?”
İlginizi Çekebilir
Erdoğan: “Filistin’i savunmak; insanlığı, barışı ve adaleti savunmaktır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Grubu Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Filistin davasını savunmak, sadece mazlum bir halkı savunmak değildir. Filistin’i savunmak; insanlığı, barışı ve adaleti savunmaktır. Filistin davası, yaklaşık bir asırdır her türlü zulme, barbarlığa ve katliama maruz kalmış bir halkın haysiyet davasıdır” dedi.
Çelik Kubbe için heyecanlandıran gelişme! Envantere giriyor...
Savunma Sanayii Başkanlığı öncülüğünde yürütülen Türkiye'nin Katmanlı Hava Savunma Sistemi Çelik Kubbe iççin heyecanlandıran bir açıklama geldi. ASELSAN CEO'su Ahmet Akyol, bu yıl daha fazla sayıda alt bileşeni ve sistemini, "Çelik Kubbe" bileşenini envantere vereceklerini belirterek, söz konusu projenin başarıyla devam ettiğini bildirdi.
MEB Kürtçeye 6 kontenjan ayırdı
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2025 yılı öğretmen atamalarında "Yaşayan Diller ve Lehçeler" dersi kapsamında Kürtçe'nin Kurmanci lehçesi için 5, Zazaki lehçesi için ise 1 kontenjan ayırdı.
Meloni-Trump görüşmesi: ABD Başkanı Roma davetini kabul etti
Oval Ofis'te gazetecilerin sorularını yanıtlayan Meloni ve Trump, gümrük tarifeleri, savunma harcamaları, göç ve Ukrayna'daki savaş gibi ana konularda mutabık olduklarını açıkladılar.