Çin Dışişleri Bakanı Vang: Rusya ve ABD ilişkileri normalleştirmeye yönelik ilk adımı attı

SİYASET

Sputnik’e özel röportaj veren Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, aynı zamanda bir Rus medya kuruluşuna ilk kez röportaj vermiş oldu.
Vang, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna çözüm sürecine yönelik eylemlerini yorumladı, ayrıca Rusya ve ABD liderleri arasında yapılan telefon görüşmelerinin sonuçlarını değerlendirdi.
“Krizin patlak vermesinden sonraki ilk günden itibaren biz diyalog ve müzakereler yoluyla siyasi çözümü savunuyoruz, barışı yeniden getirmeye yönelik çabaları destekliyoruz. Bu pozisyon, dünya topluluğunun birçok ülkesinin isteklerine karşılık geliyor” diyen Vang, sözlerini şöyle sürdürdü:
Başkan (Vladimir) Putin ve Başkan Trump iki kez telefonda görüştü, Moskova ve Washington ekipleri temasları sürdürüyor, Ukrayna krizinin siyasi çözümüne ve Rus-Amerikan ilişkilerinin iyileştirilmesine ilişkin ciddi bir görüşme yapıldı, bir takım sonuçlar elde edildi. Barışa yönelik bir adım, çok büyük olmasa da yapıcı olduğu için bunu yapmaya değer. Barışa yatarak ulaşamazsınız, çalışmak ve çalışma ile barışa ulaşmak gerekiyor.

Vang Yi, Çin'in Ukrayna'da çözüm sürecinde yapıcı bir rol oynamaya hazır olduğuna işaret etti
Çinli diplomat, “Çin, ilgili tarafların isteklerini dikkate alarak uluslararası toplumla ve öncelikle küresel Güney ülkeleri ile birlikte çözüm sürecinde yapıcı bir rol oynamaya hazır. Biz diyalog ve müzakereler yoluyla krizin nedenlerini ortadan kaldırmayı, sonuçta tüm ilgili tarafların kabul edebileceği, Avrasya'da ve dünyada gerçekten sürdürülebilir bir barış ve istikrar elde etmeye imkan verecek olan adil, uzun vadeli ve bağlayıcı bir barış anlaşmasına ulaşmayı savunuyoruz” vurgusunu yaptı.
Çin Dışişleri Bakanı Vang, Rusya ile ABD arasındaki ilişkileri normalleştirmenin öneminin altını çizdi:
Rusya ve ABD ilişkileri normalleştirmeye yönelik ilk adımı attı, bu büyük devletler arasındaki güç dengesinin istikrarına pozitif katkı sağlıyor ve moral bozucu uluslararası ortama iyimserlik aşılıyor. Modern dünyada netlik eksiği giderek artıyor. Bu koşullarda büyük ülkeler, üstlenmiş oldukları yükümlülükleri yerine getirerek öngörülemeyen dünyada istikrar sağlayan bir faktör olarak hareket etmelidir. Rusya ve ABD, önde gelen dünya güçleri ve BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri olarak öncelikle küresel stratejik istikrar olmak üzere dünyadaki barış ve huzur için önemli bir sorumluluk taşıyor.

ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşına da değinen Vang, bu tür eylemlerin küresel pazara ve hatta ABD’nin kendisine ciddi zarar verdiğini söyledi.
Çin Dışişleri Bakanı, “Washington kendi sorunlarını düzeltmek yerine türlü yollarla sorumluluktan kaçmaya, kendi sorumluluğunu başkasına yüklemeye çalışıyor, gümrük vergileri uyguluyor ve hatta şantaj ve ültimatomlar kullanılmaktan geri kalmıyor. ABD hasta ama başkalarını tedavi olmaya zorluyor. Bunun mevcut sorunların çözülmesine hiçbir faydası olmayacak, ayrıca sadece küresel pazar ve ticaret düzenine değil, aynı zamanda kendi itibarına da ciddi hasar verecek. ‘Her şeyden önce Amerika’ olayına Amerikan zulmü yoluyla, özellikle de diğer ülkelerin çıkarlarına zarar vererek ulaşılamaz” diye konuştu ve şöyle devam etti:
Fentanil bahanesiyleÇin'e yönelik tarifelerin iki katına çıkarılmasının hiçbir dayanağı yok. Fentanil'in kötüye kullanılması, Amerikalıların kendilerinin başa çıkması gereken ABD’nin kendi sorunudur. Çin, dünyada hiç kimsenin yapmadığı kadar uyuşturucuyla mücadele politikası sürdürüyor. Yine de biz, hümanizm ilkeleridoğrultusunda ABD’ye her şekilde yardımcı olduk. Peki onlar nasıl bir yanıt verdi? İyilikle değil, kötülükle, tarifeleri mesnetsiz bir şekilde sıkılaştırarak yanıt verdi. Bunun motivasyonu nedir? Sorun çözülmek mi isteniyor, yoksa bu bilinçli bir provokasyon mu? Gerçekten bunu çözmek istiyorsanız, Çin tarafı ile eşit istişareler ve karşılıklı olarak faydalı işbirliğinin yollarını bulmak lehine sert tarife şantajına son verirsiniz. ABD baskıya ve şantaja son vermezse bizim yanıtımız da son derece kararlı olacak.

Dışişleri Bakanı Vang, Çin ve Rusya'nın Büyük Vatanseverlik Savaşı’nda faşizme karşı kazanılan zaferdeki rolünü değerlendirdi, ayrıca tarihsel gerçeğin korunması gerektiğinin altını çizdi:
Bu yıla Çin halkının Japon işgalcilere direniş savaşında kazandığı Zaferinin 80. yıldönümü, Büyük Vatanseverlik Savaşı’nda ve dünya antifaşizm savaşında kazanılan zafer damga vurdu. Asya ve Avrupa'daki çatışmaların geçtiği iyi ve kötülük arasındaki vahşi savaşın yapıldığı başlıca ülkeler olarak Çin ve Rusya faşizme ve militarizme karşı ortak mücadelede ana güçlerdi. Bir asır içinde meydana gelen, benzeri görülmemiş bu muazzam değişim ortamında biz, karalı bir şekilde uluslararası adaletin yanında olmalıyız, dünyanın tüm barışsever halklarıyla birlikte sayısız kurbanlar hakkındaki tarihsel gerçeği korumalıyız ve savaş tarihinin inkar, çarpıtma veya tahrifat girişimlerine ve eylemlerine karşı koymalıyız.

Biz eşit ve düzene oturtulmuş çok kutuplu dünyadan yanayız ve insanlığın ortak kaderini topluca yaratmak amacına doğru ilerlemek için Küresel Güney'in dayanışmasını ve gelişimini güçlendirmek lehine ŞİÖ (Şanghay İşbirliği Örgütü), BRICS ve diğer çok taraflı platformlar içinde yakın etkileşimi derinleştireceğiz.

ABD Başkanı Donald Trump'ın nükleer silahlardan kurtulma çağrısını da yorumlayan Vang, şunları söyledi:
ABD, nükleer silahların ulusal güvenlikteki rolünü etkili bir şekilde zayıflatmalı ve ‘nükleer silahların ortak kullanımı’, ‘genişletilmiş nükleer caydırıcılık’ ile ‘nükleer ittifak’ oluşturulması, diğer ülke sınırlarının yakınında orta menzilli karasal füzelerin ve diğer stratejik güçlerin konuşlandırılması, ayrıca küresel füze savunma sisteminin kurulması gibi stratejik güvenliği baltalayan eylemlere son vermelidir. Washington'u nükleer savaş risklerini azaltmak ve dünyayı nükleer silahlardan arındırma hedefine ulaşmak için ciddi çaba sarf etmeye çağırıyoruz.

SPUTNİK