Danıştay, İletişim Başkanı Altun’dan verilmeyen ve iptal edilen basın kartları için savunma istedi
EĞİTİMDanıştay 10. Dairesi, basın özgürlüğünün ihlal edildiği kararını verdiği Basın Kartı Yönetmeliği davasında oy birliğiyle İletişim Başkanlığı'nın savunmasını istedi.
Danıştay 10. Dairesi, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) ve Türkiye Basın Yayın Matbaa Çalışanları Sendikası‘nın (DİSK Basın-İş), 14 Aralık 2018 tarihli Basın Kartı Yönetmeliği’nin bir maddesinin tümü, beş maddesinin de bazı bentlerinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açtığı davada, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan oy birliğiyle savunma istedi.
Yeni yönetmelikle sarı basın kartları turkuaza çevrilmiş, kartın verilmesi yetkisi ise Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na verilmişti. Değişikliğin ardından çok sayıda gazetecinin basın kartı iptal edildi, “muhalif” olarak sınıflandırılan basın organlarından gazetecilerin yeni başvurularına yanıt verilmedi. Gazeteciler’in başvurusu üzerine Danıştay 10. Dairesi 12 Mayıs 2020 tarihinde verdiği ilk kararda bir maddedeki bir bendin yürütmesini durdururken, diğer maddelere ilişkin yürütmeyi durdurma taleplerini reddetti.
Kararında Basın Kartı Yönetmeliği’nin basın özgürlüğüne aykırı olduğuna dikkat çeken Danıştay, ”milli güvenlik ya da kamu düzenine aykırılık veya bunları alışkanlık edinme”, “gazetecilik meslek onurunu zedeleyecek işler yapılması” gibi muğlak ve keyfi gerekçelerle basın kartlarının iptal edilemeyeceğine dikkat çekmişti.
Karar daha sonra hem ÇGD hem de yönetmeliğin sahibi Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nca itiraz yoluyla Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu‘na (İDDK) taşındı. İDDK 4 Kasım 2020 tarihinde verdiği kararla; ÇGD’nin bir madde kapsamındaki bir bende yönelik talebinin dışındaki tüm taleplerini yerinde görerek yönetmeliğin tartışmalı maddelerinin yürütmesini durdurdu.
Savunma oy birliğiyle istendi
İDDK’nin söz konusu kararı doğrultusunda, alt mahkeme konumundaki Danıştay 10. Dairesi’nin karar alması beklenirken, İletişim Başkanlığı, 21 Mayıs 2021 tarihli Resmi Gazete’de yürütmesi durdurulan yönetmelik hükümlerini yeniden düzenleyen bir değişiklik yayınladı.
DW Türkçe‘nin aktardığına göre, başkanlığın yaptığı değişikler, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun aldığı karara aykırı olduğu iddiasıyla ÇGD ile DİSK Basın-İş tarafından yeniden dava edildi. Aynı yönetmelik kapsamında açılan son dava da Danıştay 10. Dairesi’nde görülmeye başlandı. 10’uncu Daire, oybirliğiyle İletişim Başkanlığı’ndan savunma istedi.
‘Altun kişisel meseleye dönüştürdü’
İletişim Başkanlığı’ndan savunma istenmesini ANKA Haber Ajansı‘na değerlendiren ÇGD Genel Başkanı Can Güleryüzlü, basın kartlarıyla ilgili yılan ve yalan hikayesine dönen bir süreç yaşandığını belirterek şunları söyledi:
“Bu işin bu kadar uzamasının tek nedeni, basın özgürlüğünü adeta hasım gören Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’dur. Basın kartlarını gazetecileri tehdit aracı haline dönüştürmek için yönetmeliği, ‘yenileme’ adı altında hukuka aykırı şekilde keyfi hükümlerle dolduran, Danıştay’da açtığımız davada haksız olduğu ortaya çıkan Fahrettin Altun, geçen Mayıs ayında hukuku adeta arkadan dolanarak diğer bir ifadeyle hile yaparak yönetmelikte yürütmesi durdurulan maddeleri tekrardan değiştirme yoluna gitmişti”
Altun’un bu davayı artık kişisel kariyerinin en kritik meselesi gördüğünü gösterdiğini savunan Güleryüzlü, “Danıştay’ın bunu basın özgürlüğü davası gördüğünde kuşku yok. Danıştay’ın önceki kararıyla tutarlı yeni bir karar alarak bu hukuksuzluğa son vereceğinden eminiz” diye konuştu.
kaynak: https://yesilgazete.org/danistay-iletisim-baskani-altundan-verilmeyen-ve-iptal-edilen-basin-kartlari-icin-savunma-istedi/
İlginizi Çekebilir
Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi
Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi
GAZETECİLERİN HABER KAYNAKLARINI AÇIKLAMAMA HAKLARI
AV. MURAT YILMAZ HUKİKİ HABER SİTESİNDE KALEME ALDI: GAZETECİLERİN HABER KAYNAKLARINI AÇIKLAMAMA HAKLARI
BASIN AHLAK ESASLARINA DAİR GENEL KURUL KARARI YAYINLANDI
Karar No: 216 Karar Tarihi: 27 Mayıs 2022
Haber kaynağının açıklanması, kamu yararı ve ifade özgürlüğü
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin içtihatlarına göre, gazetecilerin kaynaklarını açıklamama hakkı, kaynaklarının yasal veya yasadışı oluşuna bağlı bir ayrıcalık değil, aksine bilgi edinme hakkının ayrılmaz bir parçasını oluşturuyor.