DEMOKRAT PARTİ İL İL ÇÖKERTİLİYOR
SİYASETHüseyin Karagöz: “Mersin’den başlayan hareket il il yayılıyor ve üye bulmakta, il ve ilçe başkanı bulmakta güçlük çeken DP, Gültekin Uysal’ın beceriksizliği ve iş bilmezliği yüzünden giderek çöküyor” dedi.
ANKARA- Demokrat partinin yurt geneli il ve ilçelerde birer birer çöktüğünü aktaran, (45 günlük atama süresi dolunca yetkisi uzatılmayan) Mersin Demokrat Parti İl Başkanı HÜSEYİN KARAGÖZ, “Partinin esas dinamikleri durumunda olan YENİ ASYA grubu üyeleri ve temsilcileri dışında partiye adam bulmakta güçlük çekilir hale geldi. Sadece, Yani, yeni asya grubu partiye sahip çıkıyor. Bu arada partinin geçmişten bu yana ekmeğini yiyen, makam ve mevki sahibi olup piyasada isim yapanların hiç biri partinin yanından geçmiyor. Soruyorsunuz ya Ak partide, Ya İyi partide, Ya MHP’ye gitmişler. Şimdilerde yeni kurulan DEVA ve GELECEK partilerine giden eski il ilçe başkan ve yöneticileri kıyamet gibi. Partiyi bitirmişler oralara çekip gitmişler, birde halen bu partinin içini dizayn etmeye kalkıyorlar. Bu durumdan ne anlarsınız? Ben siyaseti bilen bir insanım. İki sivil toplum kuruluşunun başkanıyım. Bunların yapmaya çalıştığı, DP, şöyle bir kenarda dursun. Biz nemelanacağımız yerde nemalanalım, sıkışırsak geri döner başına geçer, boşta kalmayız anlayışı ile hareket edip, partiyi çıkarlarına uygun kullanmak. Ben bu oyunları bozdum. İl başkanı olup eli bir defa cebine gitmeyen, bir yere giderken kendi aracını bırakıp başkasının aracına binen, parti dara düştüğünde hemen başka bir partiye kaçan vatandaş, sülalecek o gittiği partide yer edinemeyince, bizim partideki uzantıları ile burayı karıştırmayı sürdürdü. Bu durum partinin genel merkezinde de böyle. Genel Başkan, sanki genel başkan değil iflas etmiş bir holdingin genel müdürü gibi davranıyor. Orada oturuyor. Partimize sonradan gelen Cemal Enginyurt’un bile sesi, soluğu ve ekranlardaki canlılığı onu korkutuyor. Partinin büyümesini değil, adeta küçük kalmasını isteyen bir tavrı var. Partinin mallarını satıp satıp ayakta durmak olmaz. Bu partiyi iktidara nasıl taşıyacaksın, plan ve projen ne, stratejin ne, topluma hangi mesajı vereceksin, ne gibi çalışmalar yapıyorsun, milletin sorunlarını nasıl dile getiriyorsun, meclis kürsüsünde neden sık sık konuşmuyorsun, İktidarı, yaptığı yanlış işlerden, yanlış uygulamalardan, içinde bulunduğumuz ekonomik girdabın ağırlığından neden sık sık bahsetmiyorsun, partinin büyükleri olan eski vekil ve genel başkan yardımcılığı yapanları, eski il ilçe başkanlarını neden bir araya toplayamıyorsun, onları neden davet etmiyorsun, kocaman genel merkez binası, odalar bomboş, o odalara eski genel başkan yardımcıları ve milletvekillerimize, siz bizlerin büyüğüsünüz buyurun gelin deyip neden açmıyorsun, onlara bir oda verip, partiye şenlendirseniz olmuyor mu? Daha çok söylerim. Ama dinletemem. Çünkü işlerine gelmez” dedi.
Hüseyin Karagöz, “Benim atamam 45+45 oldu. Doğru. Ama ben ilk 45 günde bu partinin mülkü olan hizmet binasını teslim alamadım. Benim yanıma gelip, bu işi sen yapacaksın diyenlerin, benden evvel 4 isme gittiklerini, hemde kimi zengin, kimi etiket sahibi tipler, işi kabul ettiremediklerini sonradan öğrendim. Bana bu işi tevdi edenler, halimi, durumumu yerinde görüp, başımızın tacısın dediler. Her iki gelende her ay sana biz 500 tl göndereceğiz dediler. Beni atadılar, çekip gittiler. Ondan sonra yardım eden olmadı. Ben an be an yaşadıklarımı, güçlükleri yazdım aktardım. Dönen olmadı. Birisi gelipde benden önceki il başkanınından burayı teslim alıp bana veremedi. Ben savcılığa başvurdum, karakola başvurdum sonra 45 günde teslim aldım. Benim birinci 45 günlük atama sürem böyle doldu. Binaya geldim, binanın içinde sadece demirbaşlar var. Elektiriği kesik, suyunda borç var, telefonu borcundan kesilmiş hatları toplatılmıştı. Elektiriği açtırdım, suyun borcunu ödedim. Telefonu yeni bir numara alarak bağlattım. Bana yardım edecek tek bir kayıt kürek yok. Durumu genel merkeze aktardım. İlgilenen olmadı. O, bana ayda 5 er yüz lira göndereceğim diyen genel başkan yardımcılarıda telefona çıkmaz oldu” dedi.
Hüseyin Karagöz, “Yahu ben 70 yaşındayım. Bana bu işi verirken, bu göreve getirirken beni görmediniz mi, size başka bir adam gösterip manken mi tanıttım. Ben kendi halinde bir adamım. Şimdi mi aklınıza 70 yaşında olduğum geldi. Utanmıyor musunuz, yönetimimi hep 65 yaş üstü insanlar ile doldurduğumu belirtmişsiniz. Yuh ya. Liste elinizde. 38 yaşında Avukat, 44 yaşında seramik sanatçısı öğretim görevlisi, 28 yaşında esnaf, 41 yaşında çiftçi, 34 yaşında ev hanımı, 42 yaşında STK temsilcisi, 40 yaşında Mühendis bulunduğunu ne tez unuttunuz. Bu isimleri ben değil siz mi getirip yönetimime aldınız? İnsan utanır ya. Şu yoklukta, adamın partinin binasından kaçtığı, iktidara yağ çekmek ve bir makam kapmak için yarıştığı ortamda biz gelmişiz ölü evini diriltmeye , ağıdı sonlandırmaya, bize de böyle kulp takıyorsunuz. Amacınız ne? Amacınız partiyi büyütmek ise, ikinci 45 günlük süremde 71 kez basına demeç verip, faaliyet ve çalışmalarımla haber olmuşum. Kapalı olan ve bir türlü binalarını teslim alamadığınız BOZYAZI- SİLİFKE- GÜLNAR- MUT- AYDINCIK ilçelerinin kapısını açmışım. Oralara birer ilçe başkanı ataması yapmışım. Göndermişim, onaylamıyorsunuz, bekletiyorsunuz. Derdiniz ne? Mersin merkezde bulunan 4 ana ilçe durumunda olan nüfusu 150- 250 bin arası olan ilçelere kıytırık atamalar gerçekleştirdiniz. Uyduruk isimler konuldu, karşı geldim, bunları görevden aldım, size bildirdim, yenilerini atadım, bir türlü onaylayıp göndermediniz. 25 gündür yaptığım yeni atamaların onaylanıp gönderilmesini bekliyorum, yapmıyorsunuz. Gönderdiğim raporları okumuyor sunuz. Sizlere diyorum ki, bu merkezdeki dört ilçenin kapısı kapalı, hizmet binaları yok, atadığınız adamlar bir hizmet binası tutmuyorlar, 5 kişiyi bir araya getiremiyorlar, halen bir hizmet binası açmadılar, o yerli olmuyorsunuz. Ben aldım diyorum, bunlarla çalışamayacağıma göre, önümü açacaksınız ki, ben yeni atamalar ile yoluma devam edeyim, kongrelerimi yapayım. İlçelerin kongreleri bitmeden il kongerisini nasıl yapacağım? Alay mı ediyorsunuz? Genel başkanı arıyorum, telefona çıkmıyor, dönmüyor. Beni bu makama oturtan genel başkan yardımcılarını arıyorum, onlardanda doyurucu cevap alamıyorum. Maksadınız ne? Nereye, kime hizmet ediyorsunuz? Genel merkez il başkanını dikkata almayacak, ama sinsi sinsi buradaki kaşarlaşmış iki eski ilçe başkanını arayacak, sonrasında benim görevden aldığım dediğim sözde ilçe başkanları dedikleri, (Akdeniz- Toroslar- Yenişehir- Mezitli) atandıkları günden bu yana bir defa yönetimini toplayamayan, karar defteri alıp tasdik ettiremeyen, hizmet binası tutamayan ve bize il binasında yer ver gelip orada bir odada kalalım, masraf etmeyelim diyen bu tiplerle el ele verecekler, benim hakkımda hüküm verecekler?! Böyle bir ahlaksızlık olur mu?” dedi.
Hüseyin Karagöz, “Önemli bir durumda Mezitli ve Erdemli ilçeleri. Mezitli ilçesine atanan kişi 45 günlük atama süresi doldu yönetimini belirleyip de getiremedi. Bırakın hizmet binasını açmayı. Kağıt üstünde başkanlığı herkes yapar. Oh, ne güzel iş… Yine Erdemli ilçesi binamız mevcut. Kiralık yer. Başkanı vardı, aldılar yerine yenisini atadılar. Adam zenginmiş, varlıklıymış, para harcayacak mış.. Adam bu binanın içinde masa sandalye yok, ben koçmuyum, sabancımıyım ne harcayacam dedi. O zaman niye geldin deyince, partinin ANAP tan geçen binasını satın bana Erdemlide bir bina alın dedi. Olmaz deyince. Ben o zaman niye kira ödeyeyim, Tarsus ilçesi kendi iş yerine taşımış orada partiyi yönetiyor, bende evime götürüp orada çalışayım dedi.Şu duruma bakarmısınız? Bunları an be an genel başkana ve genel başkan yardımcısına rapor edip yazıp gönderdim. Hiçbir şey yapmadılar. Bana 45 günlük süren doldu, yetkini uzatmıyorum diyen genel başkan, onların kiminin yönetim listesini yapmayanların bile süreleri 60 günü geçti, onlara çekilin kenara diyemedi. Acaba neden? Partiyi diğer partilere peşkeş çekmek arzusunda olan, Geçmişte İYİ partiye ve MHP ye KUMPAS kuranlar ile yol yürümek daha mı iyi? Partinin eski il başkanlarından olan bir zat, iyi partiye gitti orada bir aylık il başkanlığı yaptı, teşkilat başkanına takılıp indirildi, o adam ve çevresinin lafı ile burada parti yönetmeye kalkan genel başkan neyin peşinde? Tüm bunları detayları ile yazıp kendisine vatsaptan atıp, sekreterine ayrıca ulaştırmama rağmen ses yok” dedi.
Hüseyin Karagöz, “Anaptan bize geçen yeni mahalledeki yeri kiraya vermişler. Verenler eski il başkanı. Görevden aldık deyipde bir türlü elinden binayı alamadıkları adam. Ben aldım ve gidip kiracılıramızla konuştum. Adamlar ölmemiş. Adamlardan ilk sene kirayı almış, ikinci sene için ellerinden senet almış, şimdi yetkisi olmadığı halde bu yılın kirasını ben yetkiliyim diye istiyor. Adamlara vermeyin, muhatabınız genel merkez, diye yazı yazdım. Genel merkezi uyardım. Bizim süremizin uzatılmadığını duyunca, kiracılara mesaj atıp, onları ben görevden aldım, siz benimle muhatap olun demiş. Mesajın ekran görüntüsünü genel başkana attım, yahu tedbir alın, tüyü bitmedik yetimlerin hakkı var bu partide. Bu adama sen genel başkan yardımcısı da değilsin, hiçbirşeyde değilsin deyiverin, yada bir açıklama yapın dedim, onu da yapamadılar. Acaba neden? Onu da size ilerleyen zamanlarda tuttuğum 14 kişilik imzalı 18 adet tutanakların içerikleri ile aktararacağım. Ben 70 yaşındayım ama allaha şükür aklı başındayım. Birileri gibi aklımı bir yerlere kiraya vermemişim. Ayrıca bulunduğum makamın hakkını vermek için elimden gelen gayreti sarfettim. Geldiğim günden beri uyku bana haram oldu. 3 kez Mut ilçesine, 2 Kez Gülnar ilçesine, 17 kez Anamur ilçesine, 2 kez Aydıncık ilçesine, 2 kez Bozyazı ilçesine, 4 kez Tarsus ilçesine kendi aracımla yakıt yakarak gittim. Hesaplarsanız 5 bin km yapar. Kendi imkanlarımla. Bunlar parti içindi” dedi.
Hüseyin Karagöz, “Silifke ilçesinin teslim aldığım binasını ve evraklarını o ilçede ilçe başkanlığına atamasını yaptığım Habip Saygılı’ya teslim ettim. Durumu genel merkeze yazılı bildirdim. Yine, mersin merkezde bulunan AKDENİZ’ de kongresini yapmış ve evraklarını seçim kurulu ile valiliğe teslim etmiş olan Şaban Kıt çıktı geldi, oranın seçilmiş ilçe başkanı odur diye yazı yazdım. - TOROSLAR- YENİŞEHİR- MEZİTLİ ilçelerine yeni atama yaptım. Toraslar’a bir Avukat arkadaş, Yenişehir’e bir mimar arkadaş, Mezitliye Bir inşaat mühendisi arkadaşımı atadım ve gönderdim. Göndereli 1 ay oldu dönüş yok. Niye ki? Diğerlerinin kanuni süresi doldu, münfesih oldular. Birde münfesih olmadan evvel ben il başkanı ve yönetimi olarak onları görevden aldığımı, gerekçelerini yazıp size gönderdim. Neyi bekliyorsunuz? Bu gün bu dört ilçenin kapısı kapalı. Tabelası bile yok. İl binasıda ben inince kapandı, kapısı günlerdir açılmıyor. Erdemli ilçesinin kapısını aylardır açan yok. Tarsus ilçesi ise, başkanları kendi iş yerinden partiyi yönetiyor. Anamur ilçesi parti binası mülk olduğu halde haftada bir açıyor ve çay veren yok, artı kendine teslim edilen aracı hacze düşürmüş bağlattırmış, 1,5 yıldır yönetimini toplayamıyor, ama bunları dinliyor ve bunlarla yol yürüyorlar. Acaba niye? Bunlarıda tuttuğumuz tutanakların içinde yazanlar ile önümüzdeki günler sizlerle ayrıca paylaşacağım. Genel başkanımız iflas etmiş holding genel müdürü gibi orada oturmaya devam etsin. Amacını partiyi büyütmek değil, böyle küçük halde bırakmak olduğunu bir kez daha altını çizerek aktarıyoruml” dedi.
Hüseyin Karagöz, “DYP- ANAP’ın birleşmesi ile nice şehitlerin ve yetimlerin hakkının olduğu birleşme suretiyle bir araya gelen DP’nin çatısında tuhaf işler sergileniyor. Bu çizgide olmayan ve bu davaya ihanet edenlerin varlıklarını çözdüm. İplerini pazara çıkardım. Bunlar partiyi büyütme değil, bekletme derdinde. Neyi bekliyorlar anlamış değilim. Benim çalışmalarım bunların kimyasını bozdu. Hesaplarını bozdu. Partiye ait binaları kendi özel yerleri gibi kullanmaya alışmış ve ne amaçla kullanmışlar, bunları tutanaklar ile ve fotoğraflar ile tespit ettim, sizlere ayrıca aktaracağım. DP bu genel başkan ile bir arpa boyu yol alamaz. En kısa sürede DYP-ANAP ve eski DP çizgisindeki emekçileri bulup sıtkı sadakatle partiye hizmet etmiş isimlerin gönlünü almazlar ise bir yere varamazlar. İşin gerçeği şu ki, bir partiyi doğru dürüst yönetemeyen, kazaren ülkenin başına geçip de ülkeyi nasıl yönetecek doğrusu çok merak ediyorum” dedi.
İlginizi Çekebilir
ERDOGAN: “Terör, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Mardin 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Bölücü örgütün demokrasinin sağladığı imkânları kullanarak şehirlerimize ve belediyelerimize çökmesine de izin vermedik. Şunu bir defa herkesin kabul etmesi lazım; terör, özgürlüğün, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır. Demokrasi ile terör aynı kapta bir arada bulunmaz” dedi.
“Bölgemizde adil ve kalıcı bir barışın tesisi için, D-8 ülkeleri olarak daha fazla çaba harcamalıyız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 Zirvesi kapsamında düzenlenen Filistin ve Lübnan'daki Duruma İlişkin Özel Oturum’da yaptığı konuşmada, “Filistin’in, Lübnan’ın ve Suriye’nin iç barışının sağlanması için yeni dinamiklerin geliştirilmesine öncülük etmeliyiz. Bölge ülkelerinin birbirlerinin iç işlerine karışmadan kendi aralarında güçlü bir dayanışma içine girmesi şüphesiz büyük önem taşıyor. Bu çerçevede, bölgemizde adil ve kalıcı bir barışın tesisi için, D-8 ülkeleri olarak hep birlikte daha fazla çaba harcamalıyız” dedi.
Türkiye'nin AB'den beklentileri ne kadar gerçekçi?
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in 17 Aralık'taki Ankara ziyareti hem zamanlaması hem de içeriği açısından dikkat çekti.
TEVFİK DİKER TEKRAR SESLENDİ: GENEL AF ARTIK ŞARTTIR
E.Hv,Yrby, E.Milletvekili, Yolsuzlukla Mücadele Derneği Kurucu Genel Başkanı, Araştırmacı Yazar Tevfik Diker, siyasilere tekraren seslendi: Toplumsal mutabakat, toplumsal kalkınma ve toplumsal barış adına bir genel af artık şart olmuştur…