Enginyurt"tan sonra Salih Uzun da istifa etti
SİYASETDemokrat Parti Milletvekilleri Cemal Enginyurt ve Salih Uzun bugün partilerinden istifa ettiklerini ardı ardına açıkladılar. Bildiğiniz üzere dünkü OTEL salonuna sıkıştırılıp kalan büyük kongrelerinden sonra, çok sayıda, kamuoyunda tepki alan DP yönetimine tavırlar devam ediyor.
Demokrat Parti'nin dün yapılan 15'inci Olağan Kongresi'ne katılmayan İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt ile İzmir Milletvekili Salih Uzun, partiden istifa etti.
Enginyurt, sosyal medya hesabından yayımladığı videoda, şu ifadeleri kullandı:
-4 yıldır Demokrat Parti'de siyaset yapıyorum. Demokrat Parti'de güzel dostluklar, güzel insanlar tanıdım. Anadolu coğrafyasını gezerek Demokrat Parti'yi tanıtmak, millete sevdirmek, Demokrat Parti'yi ayağa kaldırmak için mücadele verdim.
-Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar, merkez bir oluşumun şart olduğunu gösterdi. Bu maksatla hareketle Demokrat Parti'de 2025 Mart ayında kongre yapılması için karar alınmıştı, kongreye kadar merkez sağı toparlamak için Anavatan Partisi, Doğru Yol Partisi ve başka partilerde siyaset yapan insanların bir araya gelmesiyle bir merkez oluşturalım istedik."
-Fakat aniden Demokrat Parti kongre kararı aldı, 17 Kasım'da kongre yaptı. Biz sayın Genel Başkanı kibar bir şekilde uyardık, rica ettik.
-Dedik ki; bu ani kongre kararının Demokrat Parti'ye bir faydası olmaz. Teklifimiz kabul görmedi, ısrarla kongre yapılmak için gayret gösterildi ve kongre gerçekleşti. Bu saatten sonra Demokrat Parti'de düşüncemizin kabul görmediği, mücadelemizin takdir edilmediği anlayışından hareketle bulunamayacağımızı gördük.
Salih Uzun, yaptığı yazılı açıklamada, şunları kaydetti:
-Kamuoyuna, 33 yıl önce, henüz Mülkiye'de öğrenci iken, girişinde 'Anavatan Partisi Genel Merkezi' yazan kapıdan içeriye adım attığım ilk günden bugüne kadar, oraya veda etmek zorunda kalacağımı hiç düşünmemiştim.
-Çünkü o gün Türkiye'nin demokratik birikiminin mihenk taşı ve tarihsel çatısı olan o kapı, benim için her zaman bir binadan çok daha fazlası idi.
-Dün üzerinde Anavatan Partisi, şimdiyse Demokrat Parti yazıyorsa, merkez sağı birleştirmek için kat edilen uzun ve meşakkatli yolun sonucudur.
-Anavatan Partisi'nin son Genel Başkanı sıfatıyla yaptığım son konuşmada, merkez sağ siyasetin Türkiye'nin çimentosu ve sağduyu hareketi olduğunu söylemiştim.
-Bu umut ve inançla Anavatan Partisi ile Doğru Yol Partisi'ni tek çatı altında birleştirmiştik. Aynı iddiayı 2022 yılındaki kurultayda da tekrarlamıştım.
-Siyasete baktığım yeri özetleyen o sözler hem bir temenni hem de bir uyarı idi. Üzülerek görüyorum ki geldiğimiz noktada ne temennilere kulak asılmış ne de uyarılara dikkat edilmiştir. Merkez siyasetin tarihsel adresi olma sorumluluğuna uygun davranılmamıştır.
-Sözün kısası, genel başkanlığa kadar her kademede görev yaptığım partime veda ediyorum. 33 yıl önce girdiğim o binadan, ihtiyacımız olan çatıyı inşa etmek üzere ayrılıyorum. O bina içerisinde yapmaya çalışıp yapamadıklarımı, dışarıda yapmak için bu kararı alıyorum.
-Çünkü Türkiye'nin geleceği, uçlara savrulan siyasi yaklaşımların insafına bırakılmamalıdır. Devlet ile toplum arasında yıkılmış olan köprüler acil olarak tamir edilmelidir.
-Cumhuriyet tüm kurumları ile derhal ayağa kaldırılmalıdır. Merkez zaruridir, makul mümkündür. Başaracağız.
haber ve kaynak: SÖZCÜ
İlginizi Çekebilir
ERDOGAN: “Terör, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Mardin 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Bölücü örgütün demokrasinin sağladığı imkânları kullanarak şehirlerimize ve belediyelerimize çökmesine de izin vermedik. Şunu bir defa herkesin kabul etmesi lazım; terör, özgürlüğün, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır. Demokrasi ile terör aynı kapta bir arada bulunmaz” dedi.
“Bölgemizde adil ve kalıcı bir barışın tesisi için, D-8 ülkeleri olarak daha fazla çaba harcamalıyız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 Zirvesi kapsamında düzenlenen Filistin ve Lübnan'daki Duruma İlişkin Özel Oturum’da yaptığı konuşmada, “Filistin’in, Lübnan’ın ve Suriye’nin iç barışının sağlanması için yeni dinamiklerin geliştirilmesine öncülük etmeliyiz. Bölge ülkelerinin birbirlerinin iç işlerine karışmadan kendi aralarında güçlü bir dayanışma içine girmesi şüphesiz büyük önem taşıyor. Bu çerçevede, bölgemizde adil ve kalıcı bir barışın tesisi için, D-8 ülkeleri olarak hep birlikte daha fazla çaba harcamalıyız” dedi.
Türkiye'nin AB'den beklentileri ne kadar gerçekçi?
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in 17 Aralık'taki Ankara ziyareti hem zamanlaması hem de içeriği açısından dikkat çekti.
TEVFİK DİKER TEKRAR SESLENDİ: GENEL AF ARTIK ŞARTTIR
E.Hv,Yrby, E.Milletvekili, Yolsuzlukla Mücadele Derneği Kurucu Genel Başkanı, Araştırmacı Yazar Tevfik Diker, siyasilere tekraren seslendi: Toplumsal mutabakat, toplumsal kalkınma ve toplumsal barış adına bir genel af artık şart olmuştur…