© Haberanaliz.net 2005

Gürer: “Hukuksuzluk, hukuk olmamalı.”

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer “Ülkemizde hukuksuzluk hukuka dönüştü. Kanun tekliflerinde Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen maddeler var. Bu maddeler iki yıl süreyle uygulanıyor, daha sonra tekrar komisyonlarda görüşülüp tekrar teklif olarak gelip kanunlaşıyor. Anayasa’nın ihlali, aynı zamanda hukuksuzluğun hukukunu da yaygınlaştırılıyor. Son bir ayda bu yolda komisyonlarda yaklaşık 60 tane kanun teklifi maddesi yeniden görüşüldü. Hem Meclisin zamanı alınıyor hem komisyonların zamanı alınıyor hem de Anayasa Mahkemesinin iptal edeceğini bile bile bu kanun teklifleri çıkarılıyor.” dedi.

KANUN TEKLİFİNİ BAKAN SUNMALI

Ömer Fethi Gürer, “Kanun teklifi torba teklif olarak geliyor, milletvekili arkadaşlarımız adına bu teklif sunuluyor ama bunun da gerekçesi, son değiştirilen Cumhurbaşkanlığı sisteminde Anayasa'yla ilgili değiştirilen hükme dayandırılıyor. Oysa bakanlıklarda hazırlanıyor. Bir milletvekilinin bir torba yasayı bu kadar detaylı çalışıp buraya getirebilme olanağı yok. Bunun adını doğru koymak lazım; bakanlıklardaki bürokratların hazırladığı kanun teklifleri milletvekili arkadaşlarımız tarafından komisyonlara getirilip sunuluyor, daha sonra da kanunlaşıyor, uygulamaya giriyor; bunu da bir düzeltmekte yarar var, bu işin sahibi bakanlıklar, bakanlıklar bu işi buraya sunmalı, Bakan Bey burada olmalı ve bunlarla ilgili Meclis düzenleme yapmalı ve böylece torba kanun teklifi yerine temel kanun olarak da kanunlar görüşülmeli. “ dedi.

MODERN KÖLELİK

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer çalışma yaşamı ile ilgili de görüşlerini de açıkladı .

Gürer “Türkiye'de iş yaşamı modern köleliğe döndü."Toplum Yararı Projesi" diye bir proje var, bu projede çalışanlar işçi sayılmıyor, proje elemanı sayılıyor ve bu insanlar on iki ay, on bir ay çalıştırılıp, işten çıkarılıp, kıdem tazminatı yok, güvencesi yok ve bu sömürü. "staj mağdurları" dediğimiz, bizim de "hakları verilsin" dediğimiz kesim, bunları TÜİK işçi sayıyor, Bakan Bey'e de soru önergesi verdim "Bunlar öğrenci." diyor, bunlar işe başladığı gün yaşlılığa esas sigorta başlamıyor, TÜİK genç işsizliği düşürürken, işçi göstererek Türkiye'de genç işsizliğin azaldığını belirtiyor ve sayıları 1 milyon ile 1 milyon 200 bin aralığında, sonra "niye yaşlılık sigortası başlatılmıyor?" dediğimizde, Bakan Bey "öğrenci." diyor. Onun için, öğrenci  yaşlılık sigortası başlatılmıyor, ucube bir sistem bu. Burada olması gereken şu: Sigorta kapsamında işbaşı yaptığı gün tüm çalışanların yaşlılık sigortasını esas olacak düzenleme sağlanmalı. Bakınız, bu yıl 10'a yakın staj öğrencisi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi, çok acı bir şey yani öğrenci gidiyor, staj yapıyor, ona iş yerleri ekonomik krizin de etkisiyle büyük bedene yüklenen iş neyse o yaptırılıyor ama onların emekliliğe esas hakları tanınmıyor. Daimî işçi statüsünde on ay çalıştırıp iki ay işsiz kalanların durumu var, bunlar özellikle Millî Eğitim Bakanlığında. eğitim sistemindeki aksaklıkların içinde bunun da ciddi bir payı var. Eskiden, "hademe" diye tanımlanırdı ve küçümsemek anlamında değil de onların tanımı oydu ama bir öğretmen kadar öğrenci üzerinde etkiliydi. Şimdi, bu sistem değiştirildi, bunları yeniden Millî Eğitim Bakanlığı geçici süre çalışan alıyor, sonra da bunlar işten çıkarılıyor. Okulda uyuşturucudan tutun da çocuğun iyi yetişmesine kadar çok önemli etkileri olan bu çalışan kesim de yok edildi, bu kesimin yokluğu da ayrı bir sorun. Burada, daimî işçi değil, sürekli işçi çalıştırılacak uygulamalar geliştirilmeli. “ dedi.

İNTİBAK ŞART

CHP vekil Ömer Fethi Gürer “emeklilikte intibak düzenlemesi yapılmaşıdır.2000 öncesi, 2000-2008 aralığı, 2008 sonrası 3 ayrı maaş uygulanıyor emekliye. Bu 3 maaşın uygulanmasında 2008 yılında katsayının yüzde 70'ten yüzde 30'lara düşürülmesiyle aylık bağlama oranının düşmesi sonucu bugün emekli hak ettiği ücreti o yolla da alamıyor, emekli olmak da bu ülkede zorlaştı, emekli yaşamak da zorlaştı, onun için de bunun intibak düzenlemesinin de mutlak surette gerçekleşmesi gerekiyor.

  Yine, ilaç katkı payıyla ilgili Suriyeliler geliyorlar, onlara ilaç katkı payı almıyoruz ama Türkiye'deki emekliden ilaç katkı payı alıyoruz, burada da bir adaletsiz durum var, kanun teklifi de verdim, kadınlar bir gün çalışırsa onların o bir günden sonra annelik süreçleri emekliliğe sayılıyor, onunla ilgili hakları var ama hiç sigortalı değil, "Annelik süreci sigortalı olduktan sonra sayılsın." denildiğinde mevzuat "Hayır, senin o sürecini saymam." Ya, bir gün çalışana o hak tanınıyor da niye ona, öbürü de tanınmıyor, o soru işareti, bunun giderilmesi gerekiyor. Kanun tekliflerimiz de Mecliste bekliyor, bu gerçekleştirilmeli. “dedi.

Gürer “Emeklilikte adalet arayanlar" kavramı, emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili kanunda yapılan düzenlemede bir günle, on günle, bir ayla hak mağduriyeti yaşayacaklar, o gün kanun teklifi görüşmelerinde de gündeme gelse de dikkate alınmadı. Bunların da yaşadığı önemli sorunlar var, bu sorunların değerlendirilmesi ve çözüm üretilmesinin doğru olduğunu düşünüyorum.” dedi.

İlginizi Çekebilir

ERDOGAN: “Terör, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Mardin 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Bölücü örgütün demokrasinin sağladığı imkânları kullanarak şehirlerimize ve belediyelerimize çökmesine de izin vermedik. Şunu bir defa herkesin kabul etmesi lazım; terör, özgürlüğün, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır. Demokrasi ile terör aynı kapta bir arada bulunmaz” dedi.

“Bölgemizde adil ve kalıcı bir barışın tesisi için, D-8 ülkeleri olarak daha fazla çaba harcamalıyız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 Zirvesi kapsamında düzenlenen Filistin ve Lübnan'daki Duruma İlişkin Özel Oturum’da yaptığı konuşmada, “Filistin’in, Lübnan’ın ve Suriye’nin iç barışının sağlanması için yeni dinamiklerin geliştirilmesine öncülük etmeliyiz. Bölge ülkelerinin birbirlerinin iç işlerine karışmadan kendi aralarında güçlü bir dayanışma içine girmesi şüphesiz büyük önem taşıyor. Bu çerçevede, bölgemizde adil ve kalıcı bir barışın tesisi için, D-8 ülkeleri olarak hep birlikte daha fazla çaba harcamalıyız” dedi.

Türkiye'nin AB'den beklentileri ne kadar gerçekçi?

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in 17 Aralık'taki Ankara ziyareti hem zamanlaması hem de içeriği açısından dikkat çekti.

TEVFİK DİKER TEKRAR SESLENDİ: GENEL AF ARTIK ŞARTTIR

E.Hv,Yrby, E.Milletvekili, Yolsuzlukla Mücadele Derneği Kurucu Genel Başkanı, Araştırmacı Yazar Tevfik Diker, siyasilere tekraren seslendi: Toplumsal mutabakat, toplumsal kalkınma ve toplumsal barış adına bir genel af artık şart olmuştur…

TÜM HABERLER