© Haberanaliz.net 2005

İSTİSMAR İDDİASI MECLİS GÜNDEMİNDE

Batman'da evinin önünde asılı bulunan ve cinsel istismara uğradığı iddia edilen, verilen takipsizlik kararı sonrası Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın itirazı üzerine soruşturması yeniden başlanarak bakanlık gözetimine alınan kız çocuğu TBMM gündemine taşındı. Adli tıp raporundaki somut deliller ve çocuğun ailesinin hükümet ile olan ilişkilerinin altını çizen CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu 3 bakana sorular sordu.

Batman'da evinin önünde asılı bulunan ve cinsel istismara uğradığı iddia edilen, verilen takipsizlik kararı sonrası Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın itirazı üzerine soruşturması yeniden başlanarak bakanlık gözetimine alınan kız çocuğu meclis gündeminde. Adli tıp raporundaki somut deliller ve çocuğun ailesinin hükümet ile olan ilişkilerinin altını çizen Cumhuriyet Halk Partisi Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, kamuoyunun gündeminden düşmeyen konunun aydınlatılması için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı, Adalet, Bakanı ve Sağlık Bakanına sorular yöneltti.

Konuyl ailgili açıklamalarda bulunan Bankoğlu, “Batman'ın Kozluk ilçesinde 8 yaşındaki bir kız çocuğu olanŞ.S., 7 Ocak günü evinin önünde asılı bulunmuştur. Olayla ilgili cinsel istismar şüphesiyle soruşturma başlatılmışancak "somut delil olmadığı gerekçesiyle" takipsizlik kararı verilerek dosya kapatılmıştır. Ş. S.’nin hastaneye kaldırıldığı gün tutulan hasta kayıt formunda; çocuğun kalbi durmuş şekilde hastaneye annesi tarafından getirildiği, kalp masajı yapıldığı tekrar hayata döndürüldüğü, boyun çevresinde 1 santim eninde asıizi olduğu ve entübe edildiği belirtilmiştir.27.03.2024 tarihli adli tıp raporuna göre, olay yerinden alınan ve biri çocuk olmak üzere 3 erkek şahsın kıyafetleri incelenmişhem kıyafetlerde hem de çocuğun, iç genital bölgesinde sperm saptandığı ancak rapordaki önemli bulgulara rağmen, 26 Nisan 2024’te alınan ek bir raporla "somut delil yoktur" denilerek soruşturma dosyasının kapatıldığı görülmüştür. 8 yaşındaki bir kız çocuğunun iç genital bölgesinde sperm bulunmasına rağmen somut delil yok diyerek dosyayı kapatmak ne akla ne de vicdana sığmaz.” dedi.

Soruşturmanın kapatılmasının arkasında karanlık bir elin olduğu şüphesinin altını çizen CHP’li Bankoğlu, “Kozluk Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararında; "Olay günü mağdur ile aynı ikamette bulunan annesinin ve kardeşlerinin beyanları ile olayın meydana geldiği yerin özellikleri bir bütün halinde değerlendirildiğinde, mağdurun oyun oynarken bahçelerindeki direkte asılı halde bulunan ipi oyun maksadıyla boynuna dolaması sonucunda olayın gerçekleştiği değerlendirilmiştir” ifadelerine yer verilmiştir. 8 yaşındaki bir çocuğun oyun oynarken kendini boynundan ağaca asması hayatın olağan akışına aykırı bir davranıştır. 27.03.2024 tarihli adli tıp raporuna göre çocuğun üzerinde 3 ayrı erkeğe ait DNA ile iç genital bölgede 1 erkeğe ait sperm bulgusuna rastlandığı belirlenmiştir. Bulgular ve adli tıp raporuna göre aile savcılık aile üyelerinden kan örneği alınmasını istenmişancak sonrasında ek adli tıp raporu düzenlendi ve "somut delil yoktur" denilerek soruşturmaya takipsizlik kararı verilmiştir. Bu ek rapor neden istenmiştir, savcılık ailedeki erkeklerden kan örneği istemesine rağmen alel acele dosyanın katılmasının nedeni nedir? Çocuğun ailesinin AKP’nin üst düzey yöneticileri ile olan ilişkileri kamuoyunda tepkilere neden olmakta ve gizli bir elin dosyaya müdahale ederek konunun karartılmaya çalışıldığı şüphesini doğurmaktadır.” ifadelerini kullandı.
AİLE, SİYASİLER İLE YAKIN İLİŞKİ İÇERİSİNDE Mİ?!
Batman'da evinin önünde asılı bulunan ve cinsel istismara uğradığı iddia edilen 8 yaşındaki kız çocuğu Ş.S. ile ilgili takipsizlik kararı verilen soruşturmanın, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın itirazı üzerine yeniden başlatıldığı, 8 yaşındaki Ş. S.’nin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı gözetimine alındığını 18.10.2024 tarihinde basına yansımıştı.

Konuyla ilgili Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına sorular soran Bankoğlu, Adli Tıp raporundaki bulgulara rağmen Ş.S’nin neden ailesine teslim edildiğini, bakanlığın neden sürece zamanında itiraz etmediğini sorarak, ailenin akrabalarından Kozluk Muhtarlar Derneği Başkanı Muhittin Serikli’nin siyasi bağlantılarının güçlü bir kişi olduğunun sosyal medya paylaşımlarından görüldüğü hatta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ı 2 Ocak 2024 tarihinde Batman’da resmi bir ziyarette karşıladığı ve protokolde yer aldığı belirtti. Bakan Göktaş’ın, Serikli ailesinden ve Muhittin Serikli’nin siyasi bağlantılarından haberdar olup olmadığı,olay gününden sonra aile ile Bakan Göktaş’ın konuyla ilgili dolaylı ya da direkt bir görüşmesi olup olmadığını merak ettiğini söyleyen Aysu Bankoğlu, yine Muhittin Serikli’nin olayın gerçekleştiği 7 Ocak 2024 tarihinden hemen sonra 17 Ocak 2024 tarihinde Facebook hesabından yaptığı ilk paylaşım, AKP Genel Merkezi’nde dayısı AKP Seçim İşleri Başkan YardımcısıVeysel Ayhan’a yaptığı ziyareti hatırlattı. Serikli’nin dayısı Ayhan’a yaptığı bu ziyaretin, soruşturmanın içeriğiyle ilgili olup olmadığı kamuoyu nezdinde soru işaretlerine neden olduğunu, bu durumun sosyal medyada büyük tepkilere neden olduğunu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın itirazı üzerine yeniden başlatılan soruşturma kapsamında bu ilişkilerin üzerinde durulup durulmayacağının kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini belirtti.

Dosyanın adli tıp raporundaki istismar bulgularına rağmen kapatıldığı ortaya çıktıktan sonra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığın dosyanın kapatılmasına itiraz etmiş ve soruşturma dosyası yeniden açılmıştı. Bakanlığın itiraz gerekçesinin ne olduğu Bakanlığın neden şimdiye kadar çocuğu gözetim altına alma gibi bir girişimi olmadığını merak ettiklerini söyleyen Aysu Bankoğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, AdaletBakanlığıveSağlıkBakanlığı’nıngörevleriniyapmayarakihmallerzincirinioluşturupdosyanınkapanmasınazeminhazırladığınısöyledi.

EK ADLİ TIP RAPORU İLE KONU KARARTILDI

Ocak ayında cinsel istismar iddiasıyla başlatılan soruşturmada müşteki olarak küçük kızın annesi ve Batman İl Sağlık Müdürlüğü’nün yer aldığı görüldü. Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’ndan alınan ilk ATK raporunda cinsel istismar bulgusu somut bir şekilde yer almasına rağmen bu dosyanın nasıl ve hangi gerekçeyle kapatıldığının peşini bırakmayacaklarını belirten CHP Bartın Milletvekili Av.Aysu Bankoğlu, “Dosyanın kapatılma gerekçesi olarak sunulan ek adli tıp raporunun içeriği nedir, ilk adli tıp raporuna rağmen neden ikinci bir rapor alınma ihtiyacı duyulmuştur? Bu soruları Adalet Bakanı yanıtlamalıdır.Olayı kamuoyuna duyuran gazeteci Canan Kaya’nın haber kaynağı, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’nda ilk adli tıp raporuna ulaşmak isterken bilinmeyen bir numaradan aranıp tehdit ediliyor. Tehdit eden kişi yada kişiler devletin kurumu içerisindeki bu durumdan nasıl haberdar oluyor da konunun araştırılmasını engellemek istiyor? Kim ya da kimler bu kişilere bilgi veriyor, tüm bu sorular yanıt bekliyor.” dedi.

SAVCILIĞIN İSTEDİĞİ KAN ÖRNEKLERİ NEREDE?

Batman İl Sağlık Müdürlüğü’nün, adli tıp raporuna rağmen ve soruşturma devam ederken neden mağdurŞ.S’nin devlet korumasına alınmasını sağlamadığını ve adli tıp raporundaki somut bulgulara rağmen Ş.S.’ninneden ailesine teslim edildiğini soran Bankoğlu, “Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’nun ilk raporunda belirtilen sperm hücresi ve erkek DNA’sı örneklerinin kime ait olduğunu tespit etmek amacıyla savcılığın istediği kan örnekleri kuruma teslim edilmiş midir? Sonuçları nedir? Raporda geçen DNA’lar kim ya da kimlere aittir? Bu soruların cevabını bulamıyoruz. Konunun kapanması ve küçük kızın kaderine terk edilmesi için dosyanın üzerinde malesef karanlık bir el dolanıyor, Adalet Bakanlığı’nın soruşturmanın hangi aşamada olduğuyla ilgili kamuoyunun vicdanını rahatlatacak bir açıklamayı derhalyapması gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.

İlginizi Çekebilir

ERDOGAN: “Terör, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Mardin 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Bölücü örgütün demokrasinin sağladığı imkânları kullanarak şehirlerimize ve belediyelerimize çökmesine de izin vermedik. Şunu bir defa herkesin kabul etmesi lazım; terör, özgürlüğün, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır. Demokrasi ile terör aynı kapta bir arada bulunmaz” dedi.

“Bölgemizde adil ve kalıcı bir barışın tesisi için, D-8 ülkeleri olarak daha fazla çaba harcamalıyız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 Zirvesi kapsamında düzenlenen Filistin ve Lübnan'daki Duruma İlişkin Özel Oturum’da yaptığı konuşmada, “Filistin’in, Lübnan’ın ve Suriye’nin iç barışının sağlanması için yeni dinamiklerin geliştirilmesine öncülük etmeliyiz. Bölge ülkelerinin birbirlerinin iç işlerine karışmadan kendi aralarında güçlü bir dayanışma içine girmesi şüphesiz büyük önem taşıyor. Bu çerçevede, bölgemizde adil ve kalıcı bir barışın tesisi için, D-8 ülkeleri olarak hep birlikte daha fazla çaba harcamalıyız” dedi.

Türkiye'nin AB'den beklentileri ne kadar gerçekçi?

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in 17 Aralık'taki Ankara ziyareti hem zamanlaması hem de içeriği açısından dikkat çekti.

TEVFİK DİKER TEKRAR SESLENDİ: GENEL AF ARTIK ŞARTTIR

E.Hv,Yrby, E.Milletvekili, Yolsuzlukla Mücadele Derneği Kurucu Genel Başkanı, Araştırmacı Yazar Tevfik Diker, siyasilere tekraren seslendi: Toplumsal mutabakat, toplumsal kalkınma ve toplumsal barış adına bir genel af artık şart olmuştur…

TÜM HABERLER