Kriz sırasında gelir ve kurumlar vergilerini artırmak krizin ömrünü uzatır
GÜNDEMProf Esfender Korkmaz: Kriz sırasında gelir ve kurumlar vergilerini artırmak krizin ömrünü uzatır. Çünkü gelir ve kurumlar vergisi prensip olarak tasarruflardan ödenir. Bu nedenle gelir ve kurumlar vergisini artırmanın toplam talebi kısıcı etkisi yoktur. Buna karşılık arzı kısıcı etkisi olur.
Duayen ekonomist ve Yeni Çağ Gazetesi yazarı Prof Dr Esfender Korkmaz Çarşamba günü kaleme aldığı “CHP önerileri doğru ve fakat çok eksiktir” başlıklı makalesinde, Mehmet Şimşek – Yalçın Karatepe görüşmesini değerlendirdi. CHP’nin sorunları doğru teşhis ettiğini, fakat çözüm önerisi sunmadığını öne süren Korkmaz, Vergi Paketi’nin ekonomiye etkilerini çok çarpıcı paragraflarla anlattı.
- “Vergide adaletin sağlanması’’ önerisi de prensip olarak doğrudur. Ancak eksiktir. Zira Kriz sırasında gelir ve kurumlar vergilerini artırmak krizin ömrünü uzatır. Kriz kronikleşir.
Şüphesiz ki gelir ve kurumlar vergisini artırmanın gelir dağılımını düzeltici etkisi olur. Ancak kriz şartlarında ve yüksek enflasyonla mücadelede bozucu etkisi daha yüksek olur.
Çünkü gelir ve kurumlar vergisi prensip olarak tasarruflardan ödenir. Bu nedenle gelir ve kurumlar vergisini artırmanın toplam talebi kısıcı etkisi yoktur. Buna karşılık arzı kısıcı etkisi olur. Yabancı ve yerli yatırımlar daralır. Mal arzı daralır, yerine ithalat talebi artar döviz sorunu tırmanır. Ya da mal arzı daralır ve fiyatlar artar.
2.Vergi harcamalarının kısılması ile eğer yatırımların, yerli ve yabancı sermayeye verilen destekler kast ediliyorsa, bu da çok yanlıştır. Türkiye ithal ettiği ara malını içerde üretmeden ve hizmet sektörü dışında sanayide toplam üretimde artış sağlamadan, doğrudan yabancı yatırım sermayesi çekmeden, cari açıktan, kur şoklarından ve yüksek enflasyondan kurtulamaz.
- Genel olarak ve CHP’nin söylediği tüketici kredilerinde faiz oranları enflasyonun birkaç puan altındadır. Yani reel faiz yoktur. O zaman faizlere yüksek demek doğru değildir. Tüketici ve ihtiyaç kredilerinde faizi konuşmak yerine, devletin hane halkına yardım I ve II adı altında dağıttığı desteklerin partili militanlar yerine düşük gelir gruplarına dağıtılması, vatandaşa ucuz kirayla konut sağlanması veya kira yardımı yapılmasını önerebilirdi.
Krizin gelir dağılımını bozduğu ve yoksulluğu artırdığı, TÜİK verilerinden de görünüyor. Öneri doğru ve fakat çözüm yolu eksiktir. Bu konuda CHP’nin önerisi şöyle olmalıydı;
İşçi ve işveren sendikaları, bilimsel çevreler ve devlet tarafından bir kurum oluşturulmalı. Bu kurum geçinme endeksi ve asgari yaşam standardı hesaplamalı. Ücret ve maaş artışları (aslında düzeltmeleri) geçinme endeksi veya asgari yaşam standardından hangisi daha yüksekse ona göre ve ayrıca artı büyüme kadar fark verilerek her çeyrek otomatik olarak yapılmalıdır. Bunun için yasa çıkarılmalıdır.
İlginizi Çekebilir
Sinan Ateş cinayeti davası: İlk duruşmada neler yaşandı?
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılandığı dava Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'de başladı. MHP'nin davaya katılma talebi reddedildi. MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, "Usul ve yasaya aykırıdır'' dediği karara tepki gösterdi. İkinci duruşma yarın yapılacak.
Adaletsiz geçirecek bir güne daha tahammülümüz olmadığını da tekraren ifade ediyoruz.
Ayşe Ateş kendi sosyal hesabından yayınladı:
BAYRAK ANITININ KALDIRILMASI YARGIYA TAŞINDI…
silifkesesimiz.com'da yayınlanan haberde: 24. Dönem CHP Mersin Milletvekili adayı, Hukukçu, Emekli Albay Soner Yıldırım; Bayrağın; ülkelerin bağımsızlık ve hürriyetinin nişanı olduğunu kaydederek, Silifke Belediyesi tarafından kaldırılan Bayrak Anıtı olayını yargıya taşıdı. Yıldırım, Mersin Nöbetçi İdare Mahkemesi Başkanlığına dilekçe ile başvuru yaparak, resmi olarak bayrak anıtının yıkılması olayını yargıya taşıyan isim oldu.
19 fakülte, yüksekokul ve enstitü kapatıldı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararıyla 19 fakülte, yüksekokul ve enstitü kapatıldı; 14 fakülte, yüksekokul ve enstitü açıldı, 2 fakültenin isim değiştirildi.