Mersin Kadın doğumda icraat sancısı…
SAĞLIKHER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK adlı köşede yer alan yazıdır:
Biz yazıyoruz ama bu işleri düzeltecek, devlet adına, millet adına, kamu adına, hak hukuk adına gayret sarf eden makam ve mercileri göremeyince büyük üzüntü duyuyoruz.
MERSİN KADIN DOĞUM HASTANESİ
Temizlik taşeronda. Taşeron işçileri biz maaşlarımızı günü gününe almıyoruz diyorlar. İdare parayı taşeronun hesabına aktarıyor ama onlar bir hafta on gün gecikme ile elamanların parasını ödüyorlar yâda daha da geciktiriyorlar. Bu şartnameye uygun olmadığı gibi, hak ve hukukla da örtüşmüyor. Eğer firma maaş ödemelerini geciktiriyorsa ve bunu üç kez üst üste yapmış ise teminatının idare tarafından gelir kaydedilip işine son verilmesi lazım. Bu neden yapılmıyor? Bu işçilerin ifadelerine başvurunuz ve olayı ortaya kendiniz çıkartınız. Ayrıca sizin kayıtlarınıza bakınız. Onlara parayı ne zaman yatırmışsınız, onlar işçinin hesabına ne zaman kaydırmış buradan anlaşılır.
Temizlik malzemeleri ve ekipmanları şartnameye uygun değil. Bunu niçin kontrol etmiyorsunuz?
İşçilerin elbiseleri yazlık ve kışlık olarak alınması ve verilmesi gerekirken yapılmıyor, niye bakmıyorsunuz?
Hastanede hizmet veren makine ve teçhizatlar şartnameye uygun değil. Niçin kontrol yapılmıyor? Aparatlar tamam değil. Çekçekler, paspaslar gibi sabunluklar gibi. Bunlar neden ciddi takip edilmiyor ve neden kontrol edilmiyor. Bu malzemelerin ayda bir idareye gelmesi gerekmiyor mu? Bu işleri neden kontrol altına almıyor ve takip etmiyorsunuz? Sebep ne? Kimin çıkarına, kim bu işten kazançlı çıkıyor? Alet ve ekipmanlar firma tarafından yeteri kadar orada neden bulundurulmuyor? Şartnameye uygun neden çalışılmıyor ve buna müsaade ediliyor?
ÖTE TARAFTAN EĞER BİZİM HABERİMİZ YOK DİYEBİLİYORSANIZ, KADIN DOĞUMA BURADAN SESLENİYORUM.
Temizlik işinde şartnameniz benim elimde. Sözleşme metninizde. İkisini de ben inceledim. Bu işi kontrol eden, muayene eden, uygunluk veren, her ay tıkır, tıkır firmanın parasını almasına vesile olanların elinde şartname ve sözleşme yok mu? Maddeleri hiç okumuyorlar mı? Bakın maddeler ne diyor?
Teknik şartnamenin MADDE 9 unda içerik çok açık. Temizlik makine ve ekipmanları başlıklı bölümde bakın ne diyor? Kat otomatı olarak 4 adet diyor, Su tankı temiz ve kirli şekilde en az 40 lt diyor, En fazla ses seviyesi için ise 70 db çevreye zararlı şekilde gürültülü çalışmayacak diyor.
Devam ediyoruz, Deterjan tanklı cilalama, yıkama ve bakım makinelere 1 adet diyor, özelliklerinde ise nominal elektrik gücü 650- 1000 vat, fırça devri için 150- 300 rpm, altı fırçalı ve tozu emecek şekilde diyor.
Sanayi tipi elektrik süpürgesi istemişsiniz bir adet, 1800 vat olacak demişsiniz, emiş gücü 20 -25 kpa demişsiniz.
Buharlı koltuk yıkama makinesi istemişsiniz, 1 adet 220 V vakum motor gücünde 2400 vatlık, hava akışı 600 – 500 litre olacak demişsiniz. Temiz ve kirli su kazanı kapasitesi için ise 30 litre su demişsiniz.
Paskala ütü sanayi tipi 1 adet istemişsiniz, tabla ebatı olarak en fazla 790 mm, boyu ise en fazla 1180 mm, motor gücü ise 220 V, ısı termostat özelliği kuvvetli vakum özelliğine sahip olmalıdır demişsiniz.
Büyük sıvı sızdırmaz çöp arabası altı adet istemişsiniz ve en az 240 litrelik demişsiniz, iki tekerlikle sağlam kapaklı yoğunluklu polietilenden imal edilmiş çöp arabalarının üzerinde önlük amblemi olacak demişsiniz.
Plastik ve çelik tıbbı atık taşıma arabası istemişsiniz 4 adet demişsiniz. Turuncu renkli, 240 litrelik olacak denmiş,
Çift kovalı döner plastikler 45 adet klinik ofisleri hasta odaları tuvaletler ve yoğun bakım servislerinde kullanılmak üzere 45 adet dört ayrı renkte olacak demişsiniz ve her kliniğin ismini ve adını geçen yerlerde isimlerini belirtecek şekilde üzerinde olması gerektiğini yazmışsınız. Özelliğini yitirdiğinde eskidikçe yenisi gelecek ve idarenin isteği doğrultusunda değiştirilecek denmiş.
Bu kirli temiz çamlaşır taşıma arabaları toplam 28 adet istemişsiniz, iki adedi en az 300 litrelik olacak denmiş, 18 âdeti ise en az 250 litrelik demişsiniz ve 8 âdeti ise 120 litrelik olacak demişsiniz. Kırmızı ve mavi renkte kliniklere göre üzerlerinde amblemleri veya hangi kata ait olduklarını yazacaklar demişsiniz.
Yıkanabilir, temizlenebilir, dezenfekte edilebilir, tahliye vanalı olacak, numuneleri idarece görülüp kalitesine idare tarafından karar verilecek demişsiniz. Kullanılmayacak durumunda olanlar firma tarafından değiştirilecektir demişsiniz.
TEMİZLİK MALZEMELERİ yüklenici firma tarafından kullanılacak toz bezi iki yıllık 2000 adet temin edip kat sorumlularına teslim etmesi gerekiyor. Yüklenici firma temizlik işlerinde pamuklu keten kumaştan yapılmış temizlik bezi kullandırılmayacaktır demekte. Sadece piyasada sarı ve mavi renkte satılan suni temizlik bezlerini kullanacaklardır demişsiniz. Bu arada 50 adet Toz kovası, 2 yıl için 100 adet metal uzun saplı mop, 2 yıl için 250 adet standart boy mop bezi, 2 yıl için 75 adet standart boy çek pas, 2 yıl için 20 adet süpürge, 150 adet 500 cc sıvı sabun kabı, 2 yıllık 1000 adet iş eldiveni, 10 adet bahçıvan eldiveni, 30 adet çöp taşıma eldiveni, 20 adet lavabo pompası, 200 adet tuvalet fırçası, 200 adet lavabo fırçası, 50 adet faraş istemişsiniz… Hani nerede bu malzemeler?
Gelelim PERSONEL KIYAFETİNE.. Yöneticiler hariç 122 temizlik işçisine iki yazlık iki kışlık olmak üzere 4 takım alt üst elbise ve 2 çift terlik verilecek demişsiniz. Tıbbi atık işçileri için ise, yılda bir kez bir çift çizme verilecek denmiş, Tıbbi atık taşıyan 3 işçinin kıyafeti turuncu olacak denmiş, Personelin kıyafeti keten olup alt ve üst olarak alınacak denmiş, Kıyafetler ayni olarak karşılanacak denmiş… BUNLARIN HİÇBİRİNİ KONTROL EDEN VAR MI? ŞARTNAMEYE VE BU ÖZELLİKLERE UYGUN MU, KONTROL EDEN KİM, MUAYENE EDEN KİM, RAPORU TUTAN KİM, NİÇİN GEREĞİ YAPILMIYOR? Yerine getirilmiş gibi gösteriliyor ama harfiyen şartnameye uyulmuyor. Elbiseler yeni verilmiş. Terlik verilmemiş Yazlık elbiseleri bu güne kadar vermedi de siz niye firmayı takip etmediniz? Sorun işçiye elbiseler yeni verilmiş. Bu hususta tutanak tuttunuz mu? Uyarı yaptınız mı? Neden yapmadınız?
Biz bu kadar yazıyoruz, il sağlık müdürlüğü ekipleri bir ekip kurup bu yazdıklarımızı eline alıp, ilgili idari ve teknik şartname ile sözleşmeyi eline alıp inceleyip, resmen tespit yapamazlar mı? Niçin bu hususlar uygulanmaz?
Ben gün aşırı çok sayıda hastaneyi geziyorum. Personeli düşündüğüm için bu hususları aktarmak istedim. Dikkatlice incelenmesini ve personelin hak kaybına uğramamasını ayrıca sağlıklı şartlarda hizmet sunmasını istiyorum. Bu arada hastane ilgili ve yetkililerini de uyarıyorum ki, ilerde sıkıntıya düşmesinler. Yazıktır. Bilmeyebilirler, işin acemisi olabilirler, cezalı duruma düşmesinler. Alsın şartnameyi, sözleşmeleri okusunlar, uygulamayı takip etsinler. Bu işleri düzgün takip ettirilmez ise edimin ifasına fesat karışmış olur ve bunun cezası 5 ile 12 sene arısında hapis cezasıdır.
Kaldı ki sözleşmenizde bununla ilgili yani hizmetin ifası ile ilgili bağlayıcı maddeler var. Mesela, cezalar ve sözleşmenin feshi bölümünde 16 ıncı maddenizde belli. Yapmanız gereken görev, sorumluluklarınız, yapacağınız iş ve işlemler detayları ile açıklanmış. Niçin b görevlerinizi ihmal ediyor ve gereğini eksiksiz yapmıyorsunuz? Bu sizi ilerde güç duruma sokacaktır.
Örneğin kontrol teşkilatı, sözleşme eklerinde tespit edilen standartlara ve kalite ve özelliklere uygun yürütülmediğinden sorumludur diyor. Kontrol teşkilatı firma görevini yapmadığı takdirde tutanakla tespit edip ikazda bulunur bunların neticesinde işlem yapar diyor. Bunları yapmadığı takdirde teminatını irat kaydeder ve bu firma defalarca şartnameye uygun olarak hareket etmediği halde, (örneğin işçilerin aylığını zamanında ödememe, makine ve ekipmanların uygunsuzluğu, elbiselerin mevsiminde zamanında alınmaması gibi) kırk tane tutanak tutulması gerekirken hiçbiri tutulmamış. Göz ardı edilmiş. Firma korunup kollanılmış. Acaba neden? Akıllarda soru işareti bırakıyor. Bu günden sonra bu işleri daha yakın takibe aldık, araştırma ve incelemelerimiz sürecektir.
AYRICA SİZE İHALE İLE İLGİLİ OLAN 4735 SAYILI YASANIN İLGİLİ BİR KAÇ MADDESİNİ BURAYA SİZLER İÇİN ALIYORUM. DİKKATLİCE OKUYUN.
Bu kanun maddesini buraya niye aldım? Çünkü sizin sözleşme tasarınızda bu var. Madde 31 de yüklenici firma taahhüdü çerçevesinde kusurlu veya standartlara uygun olmayan malzeme seçilmesi verilmesi veya kullanılması, tasarım hatası, uygulama yanlışlığı, denetim eksikliği, taahhüdün sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirilmemesi ve benzeri nedenlerle ortaya çıkan zarar ve ziyandan doğrudan sorumludur demekte. Bu zarar ve ziyan genel hükümlere göre yükleniciye ikmal ve tazmin ettirileceği gibi, haklarında 4735 sayılı kanunun 27 maddesi hükümleri de uygulanır denmekte.
İŞTE O KANUN MADDE VE ÇERÇEVESİ… İYİ OKUYUN….
ÜÇÜNCÜ KISIM
Yasaklar ve Sorumluluklar- Yasak fiil ve davranışlar
MADDE 25.- Sözleşmenin uygulanması sırasında aşağıda belirtilen fiil veya davranışlarda bulunmak yasaktır:
a) Hile, vaat, tehdit, nüfuz kullanma, çıkar sağlama, anlaşma, irtikap, rüşvet suretiyle veya başka yollarla sözleşmeye ilişkin işlemlere fesat karıştırmak veya buna teşebbüs etmek.
b) Sahte belge düzenlemek, kullanmak veya bunlara teşebbüs etmek.
c) Sözleşme konusu işin yapılması veya teslimi sırasında hileli malzeme, araç veya usuller kullanmak, fen ve sanat kurallarına aykırı, eksik, hatalı veya kusurlu imalat yapmak.
d) Taahhüdünü yerine getirirken idareye zarar vermek.
e) Bilgi ve deneyimini idarenin zararına kullanmak veya 29 uncu madde hükümlerine aykırı hareket etmek.
f) Mücbir sebepler dışında, ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdünü yerine getirmemek.
g) Sözleşmenin 16 ncı madde hükmüne aykırı olarak devredilmesi veya devir alınması.
İhalelere katılmaktan yasaklama
MADDE 26. - 25 inci maddede belirtilen fiil veya davranışlarda bulundukları tespit edilenler hakkında fiil veya davranışlarının özelliğine göre, sözleşmeyi uygulayan bakanlık veya ilgili veya bağlı bulunulan bakanlık tarafından bir yıldan az olmamak üzere iki yıla kadar bu Kanun kapsamında yer alan bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklama kararı verilir.
Haklarında yasaklama kararı verilen tüzel kişilerin şahıs şirketi olması halinde şirket ortaklarının tamamı hakkında, sermaye şirketi olması halinde ise sermayesinin yarısından fazlasına sahip olan gerçek veya tüzel kişi ortaklar hakkında birinci fıkra hükmüne göre yasaklama kararı verilir. Haklarında yasaklama kararı verilenlerin gerçek veya tüzel kişi olması durumuna göre; ayrıca bir şahıs şirketinde ortak olmaları halinde bu şahıs şirketi hakkında da, sermaye şirketinde ortak olmaları halinde ise sermayesinin yarısından fazlasına sahip olmaları kaydıyla bu sermaye şirketi hakkında da aynı şekilde yasaklama kararı verilir.
Bu fiil veya davranışlarda bulundukları tespit edilenler, yasaklama kararının yürürlüğe girdiği tarihe kadar aynı idare tarafından yapılacak ihalelere de iştirak ettirilmezler.
Yasaklama kararları, yasaklamayı gerektiren fiil veya davranışın tespit edildiği tarihi izleyen en geç otuz gün içinde verilir. Verilen bu karar Resmi Gazetede yayımlanmak üzere en geç onbeş gün içinde gönderilir ve yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Bu kararlar Kamu İhale Kurumunca izlenerek, kamu ihalelerine katılmaktan yasaklı olanlara ilişkin siciller tutulur.
İdareler, 25 inci maddede belirtilen yasaklamayı gerektirir bir durumla karşılaştıkları takdirde, gereğinin yapılması için bu durumu ilgili veya bağlı bulunulan bakanlığa bildirmekle yükümlüdür.
Yüklenicilerin ceza sorumluluğu
MADDE 27.- İş tamamlandıktan ve kabul işlemi yapıldıktan sonra tespit edilmiş olsa dahi, 25 inci maddede belirtilen fiil veya davranışlardan Türk Ceza Kanununa göre suç teşkil eden fiil veya davranışlarda bulunan gerçek veya tüzel kişiler ile o işteki ortak veya vekilleri hakkında Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre ceza kovuşturması yapılmak üzere yetkili Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulur… Hükmolunacak cezanın yanısıra, idarece 26 ncı maddeye göre verilen yasaklama kararının bitiş tarihinden itibaren uygulanmak şartıyla bir yıldan az olmamak üzere üç yıla kadar bu Kanun kapsamında yer alan bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan mahkeme kararıyla 26 ncı maddenin ikinci fıkrasında sayılanlarla birlikte yasaklanırlar.
Bu Kanunda belirtilen yasak fiil veya davranışları nedeniyle haklarında mükerrer ceza hükmolunanlar ile bu kişilerin sermayesinin yarısından fazlasına sahip olduğu sermaye şirketleri veya bu kişilerin ortağı olduğu şahıs şirketleri, mahkeme kararı ile sürekli olarak kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanır.
Bu madde hükümlerine göre; mahkeme kararı ile yasaklananlar ve ceza hükmolunanlar, Cumhuriyet Savcılıklarınca sicillerine işlenmek üzere Kamu İhale Kurumuna, meslek sicillerine işlenmek üzere de ilgili meslek odalarına bildirilir.
Sürekli olarak kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmış olanlara ilişkin mahkeme kararları, Kamu İhale Kurumunca bildirimi izleyen onbeş gün içinde Resmi Gazetede yayımlanmak suretiyle duyurulur.
Görevlilerin ceza sorumluluğu
MADDE 28.- Muayene ve kabul komisyonlarının başkan ve üyeleri, yapı denetim görevlileri ve ihtiyacın karşılanma sürecindeki her aşamada görev alan diğer ilgililerin, görevlerini kanunî gereklere uygun veya tarafsızlıkla yapmadıklarının, taraflardan birinin zararına yol açacak ihmalde veya kusurlu hareketlerde bulunduklarının tespiti halinde, haklarında ilgili mevzuatları gereğince disiplin cezası uygulanır. Ayrıca, fiil veya davranışlarının özelliğine göre haklarında ceza kovuşturması da yapılır ve hükmolunacak ceza ile birlikte tarafların uğradıkları zarar ve ziyan genel hükümlere göre kendilerine tazmin ettirilir. Haklarında kamu davası açılmasına karar verilen idare görevlileri yargılama sonuna kadar bu Kanun kapsamına giren işlerde görevlendirilemezler.
Bu Kanun kapsamına giren işlerden dolayı yargı organlarınca herhangi bir ceza verilmiş olanlar, bu Kanun kapsamına giren bütün kamu kurum ve kuruluşlarınca bu Kanunun ve ilgili diğer mevzuatın uygulanması ile görevli ve yetkili kadrolara atanamaz ve görev alamazlar.
İŞİNİ YAPMAYAN, İHMAL DAVRANAN, KÖTÜ YAPAN, KUSURLU HİZMET SUNANLAR VE EKSİK HİLELİ HİZMET SUNANLAR İÇİN GEREKEN TUTANAKLAR NEDEN TUTULMUYOR VE İŞLEME GİRMİYOR?
KADIN DOĞUMUN bu aralar çamaşırları berbat halde çıkıyor. Yıkamada neden problem var. Niçin tertemiz, mis gibi kokmuyorlar? Hastanın hakkı bumu? Enfeksiyonla çamaşır var, kirli çamaşır var. Ayrı ayrı bunların titizlikle yıkanması lazım… Kirli ve temizler bir arada olmaması lazım. Yer yetersiz ise tedbir alacak ona göre çalışma yapacaksınız. Tertemiz çamaşırları neden göremiyoruz? Bu işi takip eden yok mu? Bu işin görevlisi ne işle meşgul? Bunlara dikkat edin.
BENZER DURUM AĞIZ DİŞ SAĞLIĞI MERKEZİNDE de geçerli. Orada da işçilerin maaşları gününde verilmiyor. Üç kez aynı durumu yapanın teminatının gelir kaydedilip işine son verilmesi gerekirken burada da kimse bu işleri kontrol etmiyor. Günah. O çalışanların çoğu fakir fukara insan. İçlerinde bir iki tane İŞ OLSUN diye, zevk için (!) çalışan olabilir. Ama geneli fakir… Niye mağdur ediliyorlar? Neden devletin idaresi muayene komisyonu, ödemeyi yapanlar bu işleri takip etmiyorlar?
TOROS DEVLET HASTANESİNDE temizlik firması elemanı olup, DANIŞMALARDA kaç kişi var ve orada sadece oturuyorlar? Bu arkadaşların eğitimi ne? Kültür seviyesine? Bunlar niçin herhangi bir mesleki eğitimden geçirilmeden orada görevlendirilmişler? Halkla ilişkiler, davranış bilimi eğitimi gibi eğitimlerden geçmeleri gerekmez mi? Adı üzerinde danışma. Vatandaş mağdur oluyor. Bu işlerin müsebbibi kim? Ne maksatla ısrar ve inatla temizlik elemanlarını halen masa başında iş yaptırıyorsunuz? Bu durum birçok hastanede böyle ama kanunsuz ve uygunsuz bu işi yapmaya devam ediyorlar. Hesap soran yok. Herkesin işine böyle geliyor. Eline temizlik bezi almayan, toz bezi almayan, cam silmeyen, tuvalet yıkamayan temizlik elemanı var. Alındığı günden beri bir defa olsun bu asıl işini yapmamış, masa başlarında torpilli çalıştırılmışlar. Çıkın tek tek araştırın. Her çalışanı inceleyin, hangi birimlerde çalışmış soruşturun. Zor mu? Yapmazlar. Sistem ben görmedim, bilmiyorum, duymadım çerçevesinde işliyor, atı alanda Üsküdar’ı geçiyor. Tüm Mersin’deki hastanelerde aşağı yukarı aynı ve yasayı, kanunu, genelge ve yönetmelikleri takip edecek uygulatacak makam bulmakta güçlük çekiyoruz.
TAŞERON ELAMANI DEYİNCE BAKIN NELER ÇIKIYOR ORTAYA..
Yazıktır, günahtır, ayıptır. Ufak bir araştırmada şunları duydum, işittim. Bazı firmalar işçilerinden zorla 10 bin liralık senet alıyorlarmış. İmzalamayanı işinden atıyorlarmış. Yine noterden imzalı beyan alıyorlarmış. İşin başında. Yarınlarda hukuki hak talep etmesin diye. Bunlar suç ve yasalara aykırı işlerdir. Bu uygulamaları hemen hemen birçok firma yapıyormuş ama birisi birde ellerinden 10 bin liralık senet alıyormuş. Kim bu işleri araştırıp soruşturacak ve inceleyecek? İşçinin hak ve hukukunu koruyacak bir makam yok mu? Orada kadroda çalışanları özel işlerinde, mekânlarında nasıl çalıştırırlar? O işçiler hastanelerin kadrosundalar ve oradan maaş alıyorlar. Mesai saati dışında bile olsa, yada vardiya dışında bile olsa bu işçiler hangi sektörde olursa olsun, YEMEK- TEMİZLİK- GÜVENLİK- BİLGİ İŞLEM ve diğerleri, hiçbir elaman firmaların özel işyerlerinde kendi özel yerlerinde çalıştırılamazlar. Bunu niçin takip etmiyorsunuz? Şikâyet yok diyemezsiniz. Onlar gariban insanlar. Hak yiyorsunuz. Onlar ses çıkaramıyorlar, sizde takipçisi olmuyorsunuz işlerin. Günahtır. Hastanelerinizle iş yapan tüm taşeron elamanlarını çağırıp vardiyalı vardiyasız, mesai dışında kendi Özel işinde çalıştıran taşeron var mı soruşturun, ifadelerine başvurun, bu suçtur, suçu ortaya çıkartıp gereğini yapın. Yapmıyorsanız, bunun ne gibi sebebi olabilir? Bu hususu da diğer yetkililer araştırsınlar.
Bu günlük de bu kadar.
İlginizi Çekebilir
DEHB tanısı neden bu kadar arttı? Erkekler ve kadınlar nasıl farklı etkileniyor?
"İşinde başarılı, mükkemeliyetçi hatta aşırı kontrolcü kadınlar yardım almak için gelebiliyorlar.
Hakim ve Savcılara sağlık muayenesinde öncelik hakkı getirildi
Sağlık Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün 2024/11 sayılı Poliklinik Hizmetlerinde Öncelik Sırası Genelgesi'nde 'Hâkimler ve Cumhuriyet Savcıları' sağlık kurum ve kuruluşlarında poliklinik muayenelerinde öncelik sırası alacak gruplar arasına dahil edildi.
Hastanelerde "Koordinasyon Kurulları" oluşturulacak
Sağlık Bakanlığına bağlı ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarında oluşturulacak Hastane Koordinasyon Kurulları, sağlık hizmetlerinin düzenli, etkin ve verimli yürütülmesini sağlayacak, hasta ve çalışan hakları konusunda denetimler gerçekleştirecek.
HASTANEYE ACİL OLARAK EK BİNA YAPILMALI!..
silifkesesimiz.com dikkat çekici bir haber paylaştı.