© Haberanaliz.net 2005

Suriye: AB ülkeleri sığınma başvurularını durdurdu, sınır dışı tartışılıyor

Avrupa Birliği'nde Suriye'deki gelişmeler ışığında uygulanacak politikalar konusunda arayış sürüyor. Bazı üye ülkelerin ilk adım attıkları konu ise göç oldu. Çok sayıda Avrupa Birliği üyesi, Suriyelilerin yaptığı sığınma başvurularını askıya aldı.

GÜVEN ÖZALP

Henüz karar bekleyen on binlerce başvuruyu etkileyecek olan bu yaklaşım, Suriye'de hızla değişen siyasi durumun yanı sıra Avrupa genelinde göçü kısıtlamak isteyen sağ eğilimli partilerin yeniden yükselişini yansıtıyor.

Sığınma başvurularını askıya alan Avrupa Birliği ülkeleri arasında Suriyelilerin en fazla sığınma talebinde bulunduğu Almanya da var.

Almanya Federal Göç ve Mülteciler Dairesi, 47 bin Suriyelinin sığınma başvurusunu dondurma kararı aldı. Bu yıl kasım sonuna kadar yapılan toplam başvuru sayısı 72 binden fazlaydı.

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, değerlendirmelerin Suriye'deki gelişmelere bağlı olacağını ve ülkenin geri dönmek için güvenli olup olmadığını söylemek için çok erken olduğunu söyledi.

Hristiyan Denokratlardan Jens Spahn, Almanya'nın Suriye'ye uçak seferleri organize etmesini ve dönmek isteyen Suriyelilere 1.000 euro vermesini önerdi.

Aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif Partisi'nden Alice Weidel'in mesajı ise "Almanya'da özgür Suriye'yi kutlayanların artık kaçmak için bir nedeni kalmadı. Derhal Suriye'ye dönmeliler" oldu.

Ülkede durumun halen belirsiz olduğunu ve henüz yaşam koşullarında normalleşme olmadığını belirten insan hakları savunucuları ise karardan memnun değil.

Anketler, şubatta erken seçime hazırlanan Almanya'da göçün, ekonominin ardından en önemli ikinci sorun olarak görüldüğüne işaret ediyor.

Avusturya'da sınır dışı çalışması

Avusturya, sığınma başvurularını askıya almakla yetinmeyeceğinin sinyallerini verdi.

İçişleri Bakanı Gerhard Karner, "Bakanlığa Suriye'ye düzenli dönüş ve sınır dışı etme programı hazırlama talimatı verdim" dedi.

Yaklaşık yüz bin Suriyelinin yaşadığı Avusturya'nın geri gönderme için hangi kesimleri hedef alacağı henüz netleşmedi.

Avusturya'nın askıya alma kararı 7.300 dosyayı etkileyecek. Aile birleşimi talepleri de bunlar arasında.

Viyana'nın sığınma hakkı verilen bazı dosyaları da yeniden incelemeye alması bekleniyor.

Yunanistan geri dönmelerini istiyor

Suriye kaynaklı göçtün Avrupa Birliği'ne ilk giriş noktası Yunanistan.

Bu nedenle Atina da Suriyelilerin ülkelerine dönmesinden yana.

Hükümet Sözcüsü Pavlos Marinakis gazetecilere yaptığı açıklamada, Esad'ın devrilmesinin Suriyeli mültecilere evlerine tam güvenlik içinde geri dönüş yolunu açması gerektiğini söyledi.

Yunanistan yaklaşık 9.000 kişinin dosyasını dondurdu.

Şu anda koruma gerekçelerini değerlendirmenin mümkün olmadığını düşünen İsveç de başvuruları askıya alma kararı aldı.

Benzer kararlar Finlandiya ve Danimarka'da da devreye sokuldu.

Danimarka'nın askıya aldığı başvuru sayısı 69.

Bu ülke, 2020'den bu yana Suriye'deki durumun oturma izni verilmesini ya da bu iznin uzatılmasını haklı kılacak nitelikte olmadığı görüşünde.

Avrupa Birliği'nde askıya alma kararını devreye sokan diğer ülkeler FransaBelçikaİtalyaHollanda ve Çek Cumhuriyeti.

Bu kararın giderek yayılması beklenirken şu ana kadar 72 Suriyeliye koruma sağlayan Estonya mevcut politikasını değiştirmeyeceğini açıkladı.

İspanya da ilk etapta sığınma başvurularını değerlendirmeyi sürdüren ülkeler arasında yer aldı.

Askıya alma hakkı var mı?

Üye ülkelerin başvuruları askıya alma hakkı var ancak alınan kararların Avrupa Birliği kural ve düzenlemeleriyle uyumlu olması gerekiyor.

Dosyalar toplu olarak değil bireysel olarak değerlendirilmek zorunda.

Bir sığınma başvurusunun altı ay içinde olumlu ya da olumsuz şekilde sonuçlandırılması gerekiyor. Bazı durumlarda bu süre dokuz aya kadar uzatılabiliyor.

Askı gibi yöntemler devreye sokulsa bile bir sığınma başvurusuna, yapıldığı andan itibaren en geç 21 bir ay içinde mutlaka cevap verilmesi şart.

Avrupa Birliği Komisyonu sözcülerinden Stefan de Keersmaecker da "Üye devletler kaynak ülkede değişiklik olması durumunda başvuruların incelenmesini erteleme hakkına sahiptir. Koruma hakkı bulunmayanlar hakkında daha sonra gönderme kararı verilebilir ancak sahadaki durumu takip etmemiz önemli" dedi.

Geri göndermeler şarta bağlı

Avrupa Birliği ülkeleri sığınma talebi kabul edilmeyen kişileri geri gönderme uygulamasını rutin şekilde işletiyor.

Suriye'de yaşananlar, bu ülkeden kaçarak Avrupa Birliği'nden sığınma hakkı alanların bu haklarını kaybetme riski olup olmadığı tartışmasını gündeme getirdi.

Sahadaki gelişmelerin çok yakından izlendiğini belirten De Keersmaecker, "Koşullardaki değişiklikler bağlamında mülteci veya ikincil koruma statüsünün sona erdirilmesi, durdurulması için gerekçe sağlayan kurallar var ancak bu değişikliklerin önemli nitelikte olması gerekir" diye konuştu.

Avrupa Birliği geri dönüşler konusunda Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ni referans alıyor.

Geri göndermelerin gönüllü, güvenli ve onurlu şekilde yapılmasına önem veriliyor.

Suriye güvenli ülke mi?

Sığınma hakkı tanınırken dikkate alınan ana unsurlardan biri, vatandaşının başvuruda bulunduğu ilgili ülkenin güvenli olup olmadığı.

Avrupa Birliği İltica Ajansı, güvenli bir ülkeyi, "Hukukun demokratik şekilde uygulandığı, siyasi koşulların genel ve sürekli olarak zulme, işkenceye, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele ya da cezaya, ayrım gözetmeyen şiddet nedeniyle tehdide yol açmadığı ülke" olarak tanımlıyor.

Avrupa Birliği, Esad yönetimindeki Suriye'nin güvenli olmadığına karar vermişti.

Son yaşananlardan sonra Suriye güvenli mi değil mi sorusu Brüksel'de basın tarafından Avrupa Birliği Komisyonu'na sıkça yöneltilen bir soru.

Avrupa Birliği Komisyonu sözcülerinden Anouar El Anouni, "Şu an için, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'yle aynı doğrultuda, Suriye'ye güvenli, gönüllü ve onurlu geri dönüşler için koşulların oluşmadığını düşünüyoruz" dedi.

Suriye'den en fazla çıkışın yaşandığı 2015'ten bu yana yaklaşık 4.5 milyon Suriyeli bir şekilde Avrupa Birliği ülkelerine ulaştı.

2015-2023 arasında bunlardan 1.3 milyon kişiye uluslararası koruma sağlandı.

Suriyeliler, geçen yıl Avrupa Birliği'nden uluslararası koruma talebinde bulunan arasında ilk sıradaydı.

2023'te, toplam 180 binden fazla başvurudan yaklaşık 122 binine olumlu yanıt verildi.

Mülteci sayıları, bazı ülkelerde çok düşük olsa da ciddi sorun yaratabiliyor.

Avrupa Birliği'nin mülteci akının engellenmesi için 2016'da anlaşmaya vardığı Türkiye, en fazla Suriyeliye ev sahipliği yapan ülke olmayı sürdürüyor.

Türkiye'de üç milyona yakın Suriyeli bulunuyor.

Türkiye'deki, Suriyeliler de dahil, toplam mülteci sayısı ise 4.5 milyon civarında.

HABER VE KAYNAK: BBC.TÜRKÇE

https://www.bbc.com/turkce/articles/cy4plkpqj5xo

İlginizi Çekebilir

ERDOGAN: “Terör, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Mardin 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Bölücü örgütün demokrasinin sağladığı imkânları kullanarak şehirlerimize ve belediyelerimize çökmesine de izin vermedik. Şunu bir defa herkesin kabul etmesi lazım; terör, özgürlüğün, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır. Demokrasi ile terör aynı kapta bir arada bulunmaz” dedi.

“Bölgemizde adil ve kalıcı bir barışın tesisi için, D-8 ülkeleri olarak daha fazla çaba harcamalıyız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 Zirvesi kapsamında düzenlenen Filistin ve Lübnan'daki Duruma İlişkin Özel Oturum’da yaptığı konuşmada, “Filistin’in, Lübnan’ın ve Suriye’nin iç barışının sağlanması için yeni dinamiklerin geliştirilmesine öncülük etmeliyiz. Bölge ülkelerinin birbirlerinin iç işlerine karışmadan kendi aralarında güçlü bir dayanışma içine girmesi şüphesiz büyük önem taşıyor. Bu çerçevede, bölgemizde adil ve kalıcı bir barışın tesisi için, D-8 ülkeleri olarak hep birlikte daha fazla çaba harcamalıyız” dedi.

Türkiye'nin AB'den beklentileri ne kadar gerçekçi?

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in 17 Aralık'taki Ankara ziyareti hem zamanlaması hem de içeriği açısından dikkat çekti.

TEVFİK DİKER TEKRAR SESLENDİ: GENEL AF ARTIK ŞARTTIR

E.Hv,Yrby, E.Milletvekili, Yolsuzlukla Mücadele Derneği Kurucu Genel Başkanı, Araştırmacı Yazar Tevfik Diker, siyasilere tekraren seslendi: Toplumsal mutabakat, toplumsal kalkınma ve toplumsal barış adına bir genel af artık şart olmuştur…

TÜM HABERLER